Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/718 Esas
KARAR NO : 2019/143
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2016
KARAR TARİHİ : 11/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile müvekkili şirketin ambalaj, etiket ve matbaa işiyle uğraştığını, davalı borçlu şirketin sipariş etmiş olduğu çeşitli ürünlere ait etiket baskı işini gerçekleştirdiğini, tarafların … cari hesap şeklinde çalışmakta olduklarını, müvekkilinin yapmış olduğu işlere ilişkin düzenlenen faturalar sevk irsaliyeleri ile birlikte imal edilen ürünler davalıya teslim edildiğini, davalının Kadıköy …. Noterliğinin 19/04/2016 tarihli ihtarnamesi ile müvekkili tarafından imal edilen etiketlerde yapışmama, yazı kaymaları gibi sorunlar olduğunu, etiketlerin hatalı ve ayıplı olarak üretildiği iddiasıyla ürünlerin geri alınması, yerine yeni ürünlerin teslim edilmesini talep ederek bir kısım faturaları iade ettiğini, müvekkili tarafından ihtarnameye cevaben siparişlerin verilen onay doğrultusunda nitelikte ve adette üretilip teslim edilmesi sebebiyle 52.944,45 TL alacağın ödenmesi konusunda gönderilen ihtarata rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle K.çekmece …. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle düzenlenen fatura ve sevk irsaliyesine dayalı takipte bulunulduğunu, ayıp ihbarının yasal süresi içerisinde yapılmadığını, ayrıca ürünlerde ayıp bulunmadığını, bu nedenle haksız itirazın iptali ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevabında müvekkili şirkete ait markalı bazı ürünler için davacı şirkete etiket siparişi verildiği, üretilen etiketlerin ürünler üzerine yapışmaması, yapışan etiketlerin ürün üzerinden hemen kalkması, etiketlerin deforme olması, bazı etiketlerde renklerin ve yazıların kaymaları sorunları yaşandığını, ayıbın davacı şirkete ihbar edildiğini, davacı tarafından üretilen etiketlerin otomatik makinayla yapıştırma işlemlerinin yapıldığı, Yemen’deki müşterinin siparişi üzerine üretilerek ihraç edilmiş olan 14000 adet ayıplı etiketler nedeniyle ihraç etmiş olduğu ürünlerin parasını tahsil edemediğini, bu durumun davacı şirkete yazılı ve sözlü olarak bildirildiğini, ihraç edilen ürünler dışında şirkette numune ürünlerin bulunduğunu, davacının ayıplı ve kusurlu etiketi sebebiyle müvekkili şirketin güven, itibar ve kazanç kaybına uğradığını, davacı satıcı şirketin ayıplı mal üretimi nedeniyle satış bedeli talep edemeyeceğini, davanın reddine ve % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tanıklarından …. davacı şirketin üretim müdürü olarak görev yaptığını, davalı şirketle çıkartma etiket basımı konusunda anlaştıklarını, sipariş formu düzenlendiğini, dışarıdan tedarik edilen malzemelerle baskı işlemlerinin tamamlandığını, davalı şirkete ürünlerin 28/02/2016 tarihinde teslim edildiğini, ödeme talebinde bulunduklarında davalının bir kısın etiketlerde sorun olduğunu bildirdiğini, sorunu çözmek için davalı şirketle irtibata geçmek istediklerini, ancak kendilerine ulaşamadıklarını, hatta bilirkişi tarafından yapılan inceleme sırasında davalıda ürün bulunmadığı tespit edildiğinden davacı şirkette numune olarak bırakılan ürünlerin bilirkişiye teslim edildiğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı …. davacı şirkette satış elemanı olarak görev yaptığını, davalının verdiği sipariş konusunda fiyat çalışması yaptıklarını, anlaşma sağlandıktan sonra davalının verdiği sipariş üzerine çıkartma çeşitli ürünler etiket baskısı yapıldığını, 12 farklı üründe sipariş verildiğini, malzemeleri dışarıdan tedarik ettiklerini, basım işlemini yaptıklarını, davalıya teslimden sonra ödeme safhasında lavanta ürünlerindeki ambalajlarda hata olduğunu söylediğini, kendilerinin de bu hatayı kabul ettiklerini, yenisini yapmadıklarını, çünkü davalı ile diyalog kuramadıklarını, daha sonra davalının şampuan ürünlerinde de hata olduğunu beyan ettiğini, ürünlerin davalının onayladığı emsale uygun olarak yapıldığını, herhangi bir hatanın olmadığını, şampuanla ilgili ayıbı kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı tanığı … 2016 yılı Ocak – Mart ayları arasında davalı şirkette grafik tasarım bölümünde çalıştığını, etiketlerin tasarımlarının kendisinin düzenlediğini, davalı tarafından yapılan baskıdan sonra ürünlere yapıştırılan etiketlerin yapıştırıcısının akmış olduğunun tespit edildiğini, ürün geldikten sonra ambalaja yapıştırılmadan ayıplı olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığını, ambalaja yapıştırma işini üretim tesisinin yaptığını, ayıp ihbarının ne zaman yapıldığına ilişkin kesin bilgisi bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı tanığı … beyanında davalı firmada ürün takibi yaptığını, davacı ve davalı arasında etiket basımı konusunda ticari ilişki kurulduğunu, davalı tarafından basılmış olan etiketlerin doğrudan dolum merkezine gönderildiğini, etiketler yapıştırıldıktan sonra numune olarak şirkete geldiğini, yaptığı kontrolde etiketlerin kalkmış olduğunu tespit ettiğini ve bu durumu davalı şirket yetkilisine bildirdiğini, ayıp ihbarı konusunda davalıya dolumdan gelen ürünlerin ayıplı olduğunu tespit ettikten sonra yapıldığını, tarihi tam olarak hatırlamadığını beyan etmiştir.
Taraflar arasında ihtilafa konu olan ticari ilişki sebebiyle davacının üretmiş olduğu etiketlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığına ilişkindir. Bu nedenle ayıbın değerlendirilmesi için yapılan bilirkişi incelemesinde davalı adresinde “14000 takım …. …” etiketlerden ürün ambalajı üzerine yapıştırılmış şekilde 6 adet mevcut olduğu, geri kalan 13994 adetin davalı adresinde mevcut olmadığı, mevcut ürün ambalajı üzerindeki etiketlerin merkezde herhangi bir yapışma problemi görünmez iken kenarlarında kalkmaların mevcut olduğu, bu kalkmaları etiket ham maddesi veya üretimden dolum aşamasından ya da mevcut ürünün saklama koşullarından mı oluştuğunun net tespit için davaya konu olan etiketlerin genelinin görülmesi gerektiği, “12700 adet ….” adlandırılmış etiketlerden davalı adresinde herhangi bir ürünün mevcut olmadığı, “16000 takım, …” adlandırılmış etiketlerden 13500 adet takımının rulo halinde 2200 takımının ise ambalaj üzerinde yapıştırılmış halde bulunduğu tespit edilmiş, etiketlerin ön yüzünde kalkmaların mevcut olduğu, arka yüzdeki etiket kenarlarında herhangi bir kalkma problemi olmadığı, renk geçişlerinde problem bulunmadığı, davalı tarafından gönderilmiş olan emtiaların dijitallerinin baskı sonrasında elde edilmiş olan emtialarla aynı olduğu, etiketlerde tamamen kalkma mevcut olmadığı, mevcut kalkmaların ham madde ve üretimden kaynaklı olmadığı, etiketlerin dolum esnasındaki yapıştırmadan kaynaklı teknik bir problem olduğu, “14000 Takım ….” etiketlerden sadece 6 adet ürün üzerine yapıştırılmış şekilde mevcut olduğu, “12800 Takım …” adlandırılmış etiketlerde orjinal renk değeri ile basılı renk değerinin birbiri ile örtüşmemesinden kaynaklı açık ayıp mevcut olmasından dolayı 980 TL bedelinde olduğu belirtilmiştir.
Mevcut deliller, bilirkişi raporları göz önüne alındığında davacı ve davalı arasındaki etiket siparişine konu olan sözleşme gereğince davalı tarafından sipariş edilen etiketlerin ayıplı olduğu, bu nedenle ihraç edilen ürünlerin bedelinin ödenmediği davalı tarafından iddia edilmiş ise de davalının sipariş ettiği ürünlerin etiketleri üzerinde yapılan incelemede etiketlerin tamamında kalkma olmadığı, ayıbın etiket yapıştırıldıktan sonra yapılan dolum sırasında meydana geldiği, sadece 12800 Takım Etikette renk değişikliği sebebiyle açık ayıbın mevcut olduğu belirlenmiş olup açık ayıba ilişkin ihbarın süresinde yapıldığı anlaşılmakla takip konusu alacakta ayıba ilişkin miktar düşüldükten sonra bakiye davacının 51.964,45 TL alacağı olduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden itirazın iptaline alacak likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-K.çekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takipte 51.964,45 TL üzerinden itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren % 10,50 oranını geçmemek üzere ticari faizi ile takibin devamına,
2-51.964,45 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Bakiye talebin reddine,
4-Alınması gerekli 3.550 TL’den peşin alınan 642,98 TL peşin harcın mahsubu ile 2.907,02 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 52,32 TL’nin davacıdan, 2854,70 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 6.066,09 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım üzerinden AAÜT gereğince 980 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 672,18 TL harç, 199,20 TL tebligat müzekkere gideri, 3.000 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.871,38 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 3.801,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2019
Katip …
Hakim …