Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/7 E. 2022/237 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/7
KARAR NO : 2022/237

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2016
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile davalı arasında 01.02.2006 başlangıç tarihli bayilik sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 11. Mad. gereğince 01.04.2006 tanzim tarihli 25.000,00 TL bedelli, vadesi lehdarı, yetkili yeri mevcut olmayan teminat senedinin davalıya verildiğini, müvekkiline teslim edilen malların karşılığının peşin ödendiğini, davalı tarafından cari hesap mutabakatı yapılmadığı gibi müvekkiline herhangi bir uyarıda bulunulmadığını, son alışverişten sonra davalı şirkete ulaşılamadığını, mal alınamadığı için müvekkilinin bayilik için yaptığı yatırımların kullanılamaz hale geldiğini ve müşteri kaybettiğini, iflasın eşiğine geldiğini, teminat olarak verilen senedin boş kısımlarının doldurularak icra takibine konu edildiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına verilen 27.07.2006 tarihli dilekçe ile borca ve hacze itiraz edildiğini, müvekkilinin 04.12.2005 günü haciz işlemi sonrasında icra dosyası borcuna mahsuben bankaya 5.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, bu ödemeden sonra tekrar müvekkilinin adresine gelinmesi üzerine alacak iddiasında bulunan şirketi kişiliğinin sona erdiği duyumları alındığını, ne sebeple takibe devam edildiğinin bildirilmesi üzerine müvekkilinin iş yerinin terk edildiğini, davalı şirketin Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından iflasına karar verildiğini, 2012 yılında başlayan iflas işlemleri sırasında müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığı gibi alacaklı olduğunu, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından yapılan takipten ve takibe konu 01.04.2006 tanzim tarihli 25.000,00 TL bedelli senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, ödenmek zorunda kalınan 5.000,00 TL’nin istirdadı ile ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, senedin ve icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyası ve Ankara …. İcra Dairesi, Bakırköy …. İcra Dairesi, Ankara …. İcra Dairesi, Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucu alınan 02/10/2018 tarihli Bilirkişi …. tarafından düzenlen raporda Ankara İflas (… İcra) Dairesince, … Süt Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. Hakkında Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.10.2012 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile verilen iflas kararının Yargıtay … Hukuk Dairesinin 08.10.2013 tarih ve … Esas …. Karar Sayılı kararları ile bozulduğundan iflas tasfiye işlemlerinin verilecek yeni karara kadar 21.07.2015 tarihinden itibaren durdurulduğu ve İflas İdare Memurlarının görevlerinin askıya alındığı, davalı hakkında Ankara … Asliye Ticaret mahkemesine açılan iflas davasında davanın açılmamış sayılması kararı verildiğinden herhangi bilgi ve belgenin bulunmadığının bildirildiği, dava dosyasında bulunan ve davacı ile davalı tarafın vergi dairelerinden istenilen ve dava dosyasına gönderilen 2006 yılı Muhtasar, Gelir Vergisi, Katma değer Vergisi Beyannameleri ile Form Ba ve Form Bs dökümlerinde dava konusu borcun olup olmadığının tespit edilemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 24/12/2021 tarihli Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda taraflar arasında 01.02.206 tarihinde “Bayilik Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşme Cezai Şart başlıklı 11. Mad. “Bayinin sözleşme hükümlerinden herhangi birine aykırı hareket etmesi halinde 25.000,00 TL cezai şartı hiçbir ihtara hacet kalmadan …. Süt’e nakden ve defaten ödemeyi bayi kabul ve taahhüt etmiştir.” Hükmü olduğu, öncelikle davacı tarafından sunulan, davalı nezdinde davacı cari hesabını gösteren cari hesap ekstresinin delil olarak takdiri mahkemeye ait olmak üzere; davalı nezdinde davacı cari hesabını gösteren cari hesap ekstresine göre yanlar arasında 04.02.2006-19.07.2006 tarihleri arasında ticari ilişki gerçekleştiği, bu tarihler arasında davacının davalıdan 25.558,95 TL’lik mal aldığı, davacı tarafından davalıya 15.117,96 TL’lik nakit ödeme + iade faturaları düzenlendiği ve neticede davacının davalıya 10.440,99 TL borçlu olduğu, sunulan cari hesap ekstresinde davacıdan alınan 25.000,00 TL bedelli bir senet kaydı olmadığı, yine davacı tarafından sunulan davalıdan aldığı malları ve davalıya yaptığı ödemeleri gösteren belgeler ile sunulan cari hesap ekstresinin karşılaştırılmasında (sondajlama usulü ile), mal alım ve yapılan ödeme belgelerinin sunulan cari hesap ekstresinde kayıtlı olduğu, yani davalı nezdindeki davacı cari hesap ekstresi ile davacı tarafından sunulan mal alım ve ödeme belgeleri örtüştüğünden, davacının davalıya 10.440,99 TL borçlu olduğu, bir diğer yönden cari hesap ekstresini sunan davacı olduğundan, zaten davacı tarafından davalıya yapılan ancak sunulan ekstrede kayıtlı olmayan bir ödeme olduğuna ilişkin herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı, davalı tarafından davacı aleyhine 01.06.2006 vadeli 25.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak 11.500,00 TL asıl alacak + 311,46 TL işlemiş faiz + 34,50 TL komisyon olmak üzere toplam 11.845,96 TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının 25.000,00 TL’lik senede dayalı olarak asıl alacak olarak 11.500,00 TL kısmi icra takibi başlatması karşısında, davacının borçlu olduğu bedele karşılık davalının 25.000,00 TL’lik teminat senedine dayalı takip başlatıldığının düşünüldüğü, takdirinin mahkemede olduğu, davacı tarafından, icra dosyası borcu için 04.12.2015 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü; davalı olan alacaklıdadır.
Davacı; senedin dershaneye kayıt sırasında verilen teminat senedi olduğunu iddia etmiş, davalı ise cevap vermeyerek davayı inkar etmiş sayılmaktadır. Bilindiği üzere kambiyo senedi ( bono ) sebepten mücerret olup, bono nedeni ile borçlu olmadığının ispatı ancak yazılı delille mümkündür.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir (HMK madde 190). Senede karşı ispat kuralı gereği iddia ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı yoksa davanın, ikrar (HUMK. md.236-HMK.md.188) yemin (HUMK.md.344-HMK.md227) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin, iddianın ispatı yönünden son başvurulacak bir ispat vasıtasıdır. Hakim, davacının iddiasını, yazılı delillerle ispat edemediği kanaatine vardığı takdirde, davacı tarafa, dava dilekçesinde dayandığı yemin delilini de resen hatırlatmalıdır. Aksi halde, davacının tüm delilleri toplanıp, değerlendirilmemiş olur.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendiridiğinde; davacı davalı ile aralarında bayilik sözleşmesi olduğunu, dosyada mevcut 01.02.2006 tarihli bayilik sözleşmesine istinaden 25.000,00TL lik teminat senedini boş olarak davalıya teslim ettiğini senedin doldurularak Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında aleyhine takip başlatıldığını, bu senet nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen bedelin iadesi talebi ile iş bu davayı açmıştır. İş bu senedin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kaydının var ise ne olarak kaydedildiğinin tespiti bakımından tarafların ticari defterlerinde inceleme yapılması için davalı Ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmış ise de süresinde ticari defterleri sunmadıkları anlaşılmış, davacının ticari defterlerinin incelenmesi için de inceleme günü verilmiş ve rapor alınmış ise de, 24/12/2021 tarihli raporda davacının kendisinin sunduğu davalı nezdinde davacı cari hesabını gösteren
cari hesap ekstresine göre davacı davalıya 10.440,99 TL borçlu gözüktüğü, bu cari hesap ekstresine göre davacı tarafından davalıya borçlarının ifası için verilen
25.000,00 TL’lik bir senet bulunmadığı, davacıdan
alınan 25.000,00 TL’lik bir senet gözükmediği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde alınan senet aslı incelendiğinde senet üzerinde teminat olduğuna dair herhangi bir ibarenin şerh düşülmediği, davacının bu senedin teminat amaçlı verildiğine dair yazılı bir delil sunmadığı, taraflar arasındaki 01.02.206 tarihinde “Bayilik Sözleşmesi”nde de bu senedin teminat senedi olduğuna dair bir ibare bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 426,94 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 346,24 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”