Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/664 E. 2018/440 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/664
KARAR NO : 2018/440

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)

DAVA TARİHİ : 18/07/2016
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 18/07/2016 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ;Sigortalı Milli Savunma Bakanlığı Hava Lojistik Komutanlığı’na ait hava aracı yedek parça ekipmanı emtiası, müvekkili Şirket tarafından …./0 no.lu Emtia Nakli (Abonman) Sigorta Poliçesi kapsamında 02/03/2015-26/08/2015 tarihleri arasında nakliyat muhataralarına karşı sigortalandığını, …no.lu hava konişmentosunda miktarı ve değeri kayıtlı bulunan sigortalı 5 kap emtiadan, davalıya ait …. sefer sayılı uçakla 20/07/2015 tarihli New York-ABD/İstanbul-Türkiye taşıması sonrasında, …. döküman no.lu 1 adet kap eksik olarak teslim edildiğini, eksik teslimat kaydı 03/08/2015 tarihinde konşimento üzerine dercedildiği gibi ayrıca sigortalısı tarafından davalı taşıyana hasar ihbarı da yapıldığını, davalı tarafından 04/08/2015 tarihinden itibaren muhtelif tarihli elektronik posta mesajlarının ve 22/08/2015 tarih ve 02/11/2015 tarihli yazıları ile hasar/kayıp olayının bilgileri dahilinde olduğunu ve kabul edildiğini, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22.maddesi uyarınca, bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın miktarı ve niteliği tespit edildiğini, hasar tesbitine göre sigortalımıza kayıp/eksik emteanın bedeli olarak fatura tutarının 325.941,30 USD karşılığı ¨952.824,20 hasar tazminatının 04/01/2016 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin işbu ödeme ile TTK m.1472 hükmü uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, ayrıca sigortalının hasar nedeniyle sahip olduğu tüm talep ve dava hakları devir ve temlik alındığını, davalı taşıyıcı emteanın teslim alındığı andan, teslim edildiği ana kadar ziya ve hasarlarından sorumlu olduğundan, bu davayı açmak zorunluluğu hasıl olduğunu, söz konusu husus, dava öncesinde, müvekkili şirket tarafından 20/01/2016 tarihli rücu yazıları ile davalıya bildirildiğini, müvekili şirketin tüm iyi niyetli gayretlerine rağmen; davalı sorumlu bulunduğu taşıma ilişkisinden kaynaklanan hasar nedeniyle doğmuş bulunan borcunu ifa etmeyerek, uyuşmazlığı çıkmaza götürdüğünü ve müvekkili şirket bakımından huzurdaki davayı açma zorunluluğu hâsıl olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm hak, alacak ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile ¨ 952.824,20 ’nın ödeme tarihi olan 04/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi, yargılama masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin 05/09/2016 havale tarihli dilekçesini özetle; Dava konusu uyuşmazlığa 1999 Montreal konvansiyonu hükümleri uygulanacağını, ihtilafa konu taşımanın 20/07/2015 tarihli, TK0012 sayılı New York – İstanbul arasında yapılmış olduğunu, uluslararası bir taşıma olduğunu, bu sebeple, dava konusu uyuşmazlığa 28/05/1999 tarihinde imzalanan ve Türkiye açısından 26/03/2011 tarihinde yürürlüğe giren “Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme” (Montreal Sözleşmesi) hükümlerinin uygulanması gerektiğini, dava konusu teslim edilmeyen emtiaya ilişkin süresi içerisinde müvekkilinin ortaklığa ihbarda bulunulmadığını, davacı …. tarafından 20/01/2016 tarihli yazı ile 20/07/2015 tarihli, TK0012 sayılı New York – İstanbul seferi ile taşınan emtianın eksik teslim edildiği iddiası ile tazminat talep edildiğini, ne var ki, Hava Yük Senedi (Konşimento) arka sayfasında yer alan Genel Taşıma Şartları gereği taşımaya konu emtianın teslim edilmemesi durumunda hava yük senedinin düzenlendiği tarihten itibaren 120 gün içerisinde ihbarda bulunulması gerektiğini, davacı tarafından yapılan başvurunun anılan süreyi geçmiş olması sebebiyle müvekkili ortaklık tarafından verilen 01/02/2016 tarihli cevabi yazı ile süresinde ihbarda bulunulmadığını ve taleplerin karşılanamayacağı bildirildiğini, bir an için müvekkili ortaklığın sorumlu olduğu düşünülse dahi, değer beyan edilmeyen (NVD) emtiaya ilişkin Müvekkili Ortaklık Montreal Sözleşmesi kapsamında ancak sınırlı sorumlu olabileceğini, davacı şirket tarafından geriye dönük olarak ödeme tarihinden itibaren faiz talep olunması mümkün olmayıp, davacı Şirket tarafından ancak karar tarihinden itibaren faiz talep olunabileceğini, haksız ve mesnetsiz iddialara dayanılarak açılan işbu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hava yolu kargo taşıma sözleşmesine istinaden taşınan kolinin kaybı nedeniyle taşıyıcıdan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi ….ile … tarafından düzenlenen 02/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; Uyuşmazlık konusu taşımanın Montreal Konvansiyon hükümlerine tabi olduğunu, davalı taşıyıcının uyuşmazlık konusu zarardan MK. nun m.18/2 hükmüne göre sorumluluktan kurtuluş beyinnelerinden hiçbirine dayanmadığı dolayısıyla m. 18/1 hükmünde sorumlu olduğunu, MK. m.22/3 hükmüne göre taşıyıcının kg başına sorumluluk üst sınırının 19 SDR( ÖÇH) olduğu, zıya konusu kargonun brüt ağırlığının 70 kg olması nedeniyle, bu durumda taşıyıcının doya kapsamında sorumluluk üst sınırının (70*19=) 1130 SDR olduğunu, bu rakamın ¨ karşılığının ( 1 SDR- ¨5,3083 ) bu rakama göre yapılan hesaplama sonucunda ( 1130 SDR X ¨ 5,3083 – ) ¨ 7.060,04 hesaplandığını, ancak bu hesaplamanın sadece Muhtereme Mahkemeye fikir vermek için yapılmış olduğunu, Konvansiyon hükümlerine göre karar tarihindeki TCMB SDR döviz kuru ¨ karşılığı alınmak suretiyle bu hesaplamanın tekrarlanması gerektiğini, bu rakamın mutlak ödenmesi gereken bir bedel olmayı, gerçek zararın bu rakamın altında belirlenmesi halinde taşıyıcının gerçek zarardan, gerçek zararın bu rakamı aşması halinde taşıyıcının bu üst sınır ile sorumlu olduğunu, yapılan teknik inceleme ve araştırma sonucunda ekspertiz raporu ile belirlenmiş 325.941,30 USD nin gerçek zararı yansıttığının anlaşıldığını ve kadri marufunda olduğunu, gerçek /ararını taşıyıcının sorumluluk üst sınırını aşması nedeniyle taşıyıcının uyuşmazlığa konu dosyada sorumluluk üst sınırının ( 1130 SDR = ¨7.060,04 ) olduğunu, uyuşmazlığa konu rizikonun, davacı nezdinde düzenlenmiş Nakliyat Sigorta Poliçesinin vadesi içinde ve poliçe ile teminat altına alınmış rizikolardan birinin gerçekleşmesi sonucu oluştuğunun anlaşıldığını, bu bağlamda sigorta kuruluşunun dava dışı sigortalısına yapmış olduğu tazminat ödemesinin Nakliyat Sigortası Genel Şartlan ile Poliçe özel hükümlerine uygun bir ödeme olduğunu, davacı … kuruluşunun dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ¨952.824,20 ödemeyi değil de, sigorta sözleşmesinin tarafları arasındaki Nakliyat Hizmet Sözleşmesinin m. 11.2.6 hükmüne göre belirlenen döviz kuru esas alınarak yapılan hesaplama sonucu bulunan ¨817.363,00 olarak heyetçe belirlenen gerçek zarar bakımından rücuan talep hakkı bulunduğunu, ancak uyuşmazlığa Anayasanın m.90 hükmünde öncelikle MK.. Uygulanacağından, şimdilik ( 1130 SDR = ¨ 7.060,04 ) yi talep edebileceğini, ancak Muhterem Mahkemece karar tarihindeki SDR kurunun ¨ karşılığı alınmak suretiyle bu hesaplamanın tekrarlanması gerektiğini, hükmedilecek alacağa 01/02/2016 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilebileceğini bildirdikleri görülmüştür.
Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından Hava Lojistik Komutanlığı adına gönderilen, muhteviyatı 5 kap 349,27 kg. uçak yedek akşamı olan emtia, New York JFK havalimanında Eagle Van Lines hava kargo acentesi tarafından düzenlenen …. Air Waybill/Hava Yük Senedi tahtında 20/07/2015 tarihinde …. A.O.’nın …sefer sayılı uçağı ile New York – İstanbul olarak sevk edildiği,taşıma (navlun) tutarı Collect/ Varış Noktasında Teslimde Ödemeli olarak gönderilen uçak yedek akşamları için, Air Waybill/Hava Yük Senedi düzenlenmesinde gönderici tarafından emtia-kargo ile ilgili Daclared Value for Carriage(Kargonun Beyan Edilen Değeri) bölümünde herhangi bir değer beyanında bulunulmadığı, Amount of Insurance (Sigorta Bedeli) tahsil edilmediği, daha açık bir ifade ile gönderen tarafından özel bir fayda beyanında bulunulmadığı, ilave bir ödeme (sigorta primi) yapılmadığı,ancak, New York JFK havalimanında İstanbul’a gönderilmek üzere … A.O.’na teslim edilen 5 kap, 349,27 kg tutarındaki emtia-kargodan uçağın İstanbul AHL’ye inişini takiben 1 kabın uçaktan boşaltılma esnasında çıkmadığı, kayıp olduğu, muhtemelen New York JFK havalimanında uçağa yüklenmediği, davalı taşıyıcı … A.O. tarafından uçağın gelişini takiben AHL Kargo Gümrüğüne eşyanın sunumunu yaptığı, taşıdığı …. AWB-Hava Yük Senedi muhteviyatı yük için 21/07/2015 tarihli … no.lu Özet Beyan bildiriminin 4 kap, 279 kg olarak verildiği, AWB-Hava Yük Senedi üzerinde 5 kap, 349,27 kg olduğu/teslim alındığı görülen emtia-kargonun 1 kabı eksik şekilde beyan edildiği ve geçici depolama yeri Antrepoya 4 kap, 279 kg, olarak boşaltıldığı,somut olayda dava dışı sigortalı Hava Kuvvetleri Komutanlığı ilgili birimi ile …. A,O. İstanbul AHL Kargo Müdürlüğü görevlileri ve New York JFK havalimanı …. Kargo ilgilileri arasında kayıp emtia-kargo ile ilgili bîr dizi yazışmaların 04/08/2015 tarihinde başladığı, … A.O. Kargo ilgililerinin 22/08/2015 ve 02/11/2015 tarihli yazılarında emtianın 1 kabının halen bulunamadığı, araştırmalara devam edildiği hakkında bilgi verdiği,… Cargo/Kargo Takip Bilgisi formunda; “(AWB) 235-0834 4954 JFK 1ST 279 Kg. 20/07/2015 TK 0012 ilgili kargo 03 Ağustos günü 15:19 (LMT) saatinde İST. noktasında 4 parça ve 279 kilo olarak teslim edilmiştir” açıklamalarının yer aldığı, tüm bu gelişmelerden dava dışı sigortalıya ait 1 kap kargonun havayolu ile taşıma esnasında zıyaı uğradığı, emtia-kargonun alıcısı olan THK Hava Lojistik Komutanlığı tarafından davalı taşıyıcıya kayıp/hasar ihbarında bulunulduğu anlaşılmıştır.
Havayolu ile yapılan uluslararası kargo/yük taşımalarında Varşova Konvansiyonu (1929),La Haye Değişiklikleri (1955),4 no.lu Montreal Protokolü ile saptanmış yükümlülükler kapsamında, bu kurallara taraf olan Türkiye, son değişiklikleri içeren ve 1999 yılında imzalamış bulunduğu “Havayoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Kuralların Birleştirilmesine dair Sözleşme” yi 26/03/2011 tarihinde onaylamıştır.
Bu nedenle anılan sözleşme Türkiye içinde bağlayıcı bulunmaktadır. Konvansiyonun coğrafi uygulama şartı, Konvansiyonun 1/2 maddesi anlamında uluslararası taşımanın icra edildiği ilgili devletlerin başlangıç ve varış ülkesi devletlerin her ikisinin de Konvansiyon tarafı olmasıdır.
Uyuşmazlığa konu davada, Amerika Birleşik Devletlerinden Türkiye’ye havayolu ile yapılan taşımada her iki ülkenin de Konvansiyona taraf olması nedeniyle, somut olayda Montreal Konvansiyon hükümleri, Konvansiyonda yer almayan hükümler açısından iç hukuk kuralları uygulama alanı bulacaktır,
Varşova-Montreal Konvansiyonu esas olarak havayolu ile yapılan uluslararası düzenlenecek taşıma belgeleri ile meydana gelecek zararlardan dolayı taşıyanın sorumluluğuna ilişkin hükümleri ihtiva etmektedir. Konvansiyon sınırlı sayıda sebepler dışında sorumluluktan kurtulma imkânı tanımakta olup, genel bir kurtulma öngörmediği için kargo taşımaları bakımından kusursuz sorumluluk öngörmektedir.
Konvansiyonun 18’nci maddesi”Taşıyıcı kargonun tahrip olması ya da kargoya zarar gelmesi durumunda uğranmış hasara karşı sadece bu şekilde neden olan olayın hava yoluyla taşınması esnasında meydana gelmiş olması durumunda sorumludur. “hükmünü içermektedir.
Konvansiyon’un 22/3’ncü maddesi ise”Kargo taşımacılığında, kontrol edilmiş kargonun taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda gönderen kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe, taşıyıcının kargonun tahrip olması, kaybolması ya da hasar gelmesi halinde her kilogram için sorumlu olduğu 17 özel Çekme Hakkı (SDR) ile sınırlıdır.” denilmekte olup, taşıyıcının sorumlu olduğu ve sorumluluk sınırının düzenlendiği görülmektedir.
Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu, 30 Aralık 2009 tarihinden itibaren olmak üzere, yükseltilmiş sorumluluk sınırlarını güncellemiş olup, güncellenmiş sorumluluk sınırları 19 Özel Çekme Hakkı (SDR) ve yükseltilmiştir.
Taşıyanın Konvansiyon sistemi içinde taşıma sözleşmesinden doğan sorumluluğu, kural olarak sınırlı sorumluluktur. Sınırlı sorumluluk rejiminde esas olan belli, objektif prensiplere göre ispat edilen gerçek zararın ödenmesidir. Bu ispat külfeti yerine getirildikten sonra, Mahkemenin hüküm altına aldığı tutar, taşıyanın sorumluluğunu belirten sınırın altında ise, taşıyan gerçek zararını öder; fakat gerçek zarar sorumluluk sınırının üstünde ise, bu kere sınır olarak tespit edilmiş olan tutar ödenir.
Yük/kargo taşımasında eşya/paket taşıyıcıya verilirken gönderici varış yerinde teslimindeki menfaatine ilişkin özel bir bildirimde bulunmadıkça ve gerekiyorsa ek bir meblağ ödemedikçe eşyanın sorumluluğu 19 Özel Çekme Hakkı (SDR) ile sınırlandırılmıştır.
Özel bildirimde bulunulması halinde ise, taşıyıcı bildirilen meblağın teslim anındaki menfaatinden büyük olduğunu ispat etmedikçe, bildirimi yapılan meblağ kadar ödeme yapmakla sorumludur.
Somut olayda AWB-Hava Yük Senedinde NVD (No Value Declared/Değer Belirtilmemiş ibaresi kullanılmış olup, dolayısıyla özel bir bildirimde bulunulmadığı gibi, buna herhangi bir ek meblağ ödenmemiştir.
Dava dışı sigortalının ABD’den temin ettiği toplam 5 kap, 349,27 kg emtia-kargodan l kap, 70 kg’nin kısmi zıyaı uğradığı, söz konusu kayıp/hasarın taşıyıcı davalı … AO. ’nın bilgisi dâhilinde ve kabulünde olduğu, dolayısıyla fiili taşımayı gerçekleştiren … A.O. ’nun kayıp ve hasardan ötürü kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır.
Montreal Konvansiyonu hükümleri dikkate alındığında, emtia-kargonun kısmi ziyaından kaynaklanan ve davalı taşıyıcı … A.O. tarafından üstlenilmesi gereken tazminat miktarı brüt kilogram başına 19 Özel Çekme Hakkı (SDR) hesabıyla:
70 kg/brüt x 19 SDR = 1330 Özel Çekme Hakkı (SDR) olarak hesaplanmaktadır.
Bilirkişi kurulu tarafından dava dışı sigortalının gerçek zararı ¨817.363,00 olarak hesap edilmiştir.
Yukarıda da açıklandığı üzere; sınırlı sorumluluk rejiminde esas olan belli, objektif prensiplere göre ispat edilen gerçek zararın ödenmesidir. Bu ispat külfeti yerine getirildikten sonra, Mahkemenin hüküm altına aldığı tutar, taşıyanın sorumluluğunu belirten sınırın altında ise, taşıyan gerçek zararını öder; fakat gerçek zarar sorumluluk sınırının üstünde ise, bu kere sınır olarak tespit edilmiş olan tutar ödenir.Ancak taşımaya ilişkin hava senedinde taşımaya ilişkin bir değer bildiriminde bulunulmuş ve ek ücret ödenmiş ise,taşıyıcı bildirimi yapılan meblağa kadar ödeme yapmakla sorumludur.Dava konusu taşımaya ilişkin hava senedi incelendiğinde,taşıma (navlun) tutarı Collect/ Varış Noktasında Teslimde Ödemeli olarak gönderilen uçak yedek akşamları için, Air Waybill/Hava Yük Senedi düzenlenmesinde gönderici tarafından emtia-kargo ile ilgili Daclared Value for Carriage(Kargonun Beyan Edilen Değeri) bölümünde herhangi bir değer beyanında bulunulmadığı, Amount of Insurance (Sigorta Bedeli) tahsil edilmediği, daha açık bir ifade ile gönderen tarafından özel bir fayda beyanında bulunulmadığı, ilave bir ödeme (sigorta primi) yapılmadığı görülmektedir.Söz konusu senette faturada yazan değerin yazılı olması bildirim olarak değerlendirilemez çünkü söz konusu bildirim kargonun beyan edilen değeri kısmında yazılı olmadığı gibi davacının sigortalısının ek ücret ödediğine dair her hangi bir belgede sunulmamıştır.Buna göre davacı … şirketine sınırlı sorumluluk rejimi esasına göre zarar ödemesi yapılmalıdır.
Bu açıklamalardan sonra sigorta şirketinin davalı taşıyıcıya rücu hakkının doğup doğmadığının belirlenmesi gereklidir.
6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesi “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur” şeklinde olup davacı … şirketi sigorta tazminatını sigortalısına ödediği ve sigortalının da gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile sınırlı sorumluluk ilkesi uyarınca hesap edilen 1330 SDR’nin karar tarihi itibariyle karşılığı olan ¨8.036,12’nin ödeme tarihi olan(Yüksek Yargıtay 11’nci Hukuk Dairesi’nin 12/02/2013 gün ve 2012/1929 esas,2013/2319 karar sayılı ilamı) 04/01/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; 1330 SDR karşılığı ¨8.036,12’nin ödeme tarihi olan 04/01/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli ¨548,95 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨16.271,86 harcın mahsubu ile fazla alınan ¨15.722,91 harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen ¨29,20 Başvurma Harcı ile ¨548,95 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 13 adet tebligat + posta ücreti ¨139,60 , bir bilirkişi inceleme ücreti ¨2.250,00 , bir bilirkişi ek inceleme ücreti ¨ 1.500,00 olmak üzere toplam ¨3.889,60 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨32,80 davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨51.741,52 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨495,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.12/04/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …