Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/597 E. 2018/1019 K. 05.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/597 Esas
KARAR NO : 2018/1019

DAVA : İSTİRDAT
DAVA TARİHİ : 23/06/2016
KARAR TARİHİ : 05/10/2018
K.YAZIM TARİHİ : 10/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle: müvekkili ile dava dışı… ve … arasında 01/05/2015 tarihli Nakliyat Ambarı Taşıma Sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereğince iş bedeli olarak keşideci ….’ın … Bankası …. Şubesi’ndeki…. nolu çek hesabına tanımlı 30/04/2016 tarih 25.000,00 TL bedelli çekin ticari ilişki kapsamında ciro edilerek müvekkiline gönderildiğini, ancak dava konusu çekin kasa veya çekmecede bulunamadığını, dava konusu çekler hakkında Bakırköy ….. ATM’nin….. Esas sayılı dosyası üzerinden zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, yargılama sırasında dava konusu çekin aslının …Nakliyat Ambarı Ltd. Şti ve ciro yolu ile …’a ve nihayet davalıya verildiğinin ortaya çıktığını, müvekkili ile davalı arasında her hangi bir alışveriş ve ticari ilişki bulunmadığını, davalının yetkili ve meşru hamil olmadığını beyanla dava konusu çekin müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin dava konusu çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, keşideci …. ile ciranta durumundaki Hakan Küçük- oğlu’nu tanımadığını, dava konusu çekin alacağa karşılık … tarafından şahsen ciro edilerek müvekkiline teslim edildiğini, davacı tarafı da tanımadıklarını, çekin normal ve düzgün ciro silsilesi içinde müvekkiline ciro edildiğini, müvekkilinin kötü niyeti ile iktasapta ağır kusurlu olduğunun tespit edilemediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, TTK 792 md ne dayalı olup elden çıkan çek hakkında istirdat talebine ilişkin olup kanun mad- desinde aynen ”çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olupta hamil hakkını 790. Maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür ” denilmektedir.
İşbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının çeklerin rızası hilafına elinden çıktığını ayrıca çekleri elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Yoksa davalının dava konusu çeki hangi nedenle elinde bulundurduğunu ispat yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Davacı delilli olarak dayanılan ; Bakırköy ….. ATM’nin …. Esas sayılı dosyasının celp ile tetki- kinde ; dava konusu keşideci ….’ın … Bankası …. Şubesi’ndeki…. nolu çek hesabına tanımlı 30/04/2016 tarih 25.000,00 TL bedelli çek hakkında hasımsız olarak açılan zayi nedeniyle iptal davası sırasında …’ın dilekçe ibraz ederek “dava konusu çeki çiro yoluyla iktisap ettiği ve iyi niyetli hamil olduğundan bahisle ödeme yasağının kaldırılmasını” talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda “çeki ibraz eden aleyhine istirdat davası açmak için süre verilmiş olmasına rağmen verilen süre içinde dava açılmadığı, dava konusu çek hakkında zayi koşulları bulunmadığı” gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar tesisine yar olamdığına dair hüküm kurulduğu, hükmün istinaf yoluna başvurmaksızın 27/03/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Talimat yoluyla dinlenen davacı tanıkları… ve …. yeminli beyanlarında “dava konusu çekin … Kargo Şti tarafından nakliye hizmetinden kaynaklanan borca karşılık ciro edilerek (davacı şirketin temsilcisi) …’a verildiği”ni belirtmişlerdir.
Her ne kadar davacı vekili dava konusu çekin müvekkili davacının elindeki iken kaybol- duğunu ve … şirketinin yetkilisi …’ın eline geçtiğinden bahisle bu kişinin tanık olarak dinlenmesini talep etmiş ise de, yapılan tüm yasal işlemlere (davetiye tebliği, ihzar müzekkeresi vs) rağmen adı geçen şahıs duruşmada hazır edilemediğinden beyanına başurulamamıştır.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda; çeki elinde bulunduran davalının kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğu hususu ispatlamadığından davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN REDDİNE,

2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 426,96 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına , bakiye 391,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan toplam yargılama giderinin kendi üzeride bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunan 22.00 TL yargılam giderinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan gereğince takdir olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2018

Katip …

Hakim …