Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/567 E. 2018/276 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/567 Esas
KARAR NO : 2018/276

DAVA : Borçtan Kurtulma Davası
DAVA TARİHİ : 14/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin kimya sanayinde faaliyet gösteren şirketlerden olup şirketin kurucusu ve ortaklarından olan … davalı şirket ile iş yapabileceğine duyduğu güvenle çek vermesine rağmen beklenen iş birliğinin gerçekleşmediğini, müvekkili şirkete hiçbir iş yapmadığını, ticari ilişkinin oluşmadığını, avans olarak verilen bu çeklerin cari hesaba alacak kaydedildiğini, çeklerin bedelsiz kaldığını, bu nedenle … Bank …Şubesine ait 21/06/2016 ödeme günlü, 190.000 TL bedelli …. nolu çekin iptaline karar verilmesini ve davalıdan %40 kötü niyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevabında, üzerinde davacı şirketin yetkilisinin imzası bulunan çekin geçerli olduğunu, çekin faturaya bağlanmamış olmasının geçerliliğini etkilemediğini, hiçbir basiretli tacirin bu miktarlı bir çeki hiçbir yazılı belge olmadan imzalayıp avans olarak vermesinin mümkün olmadığını, davanın reddine ve % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf konusu davacı tarafından düzenlenmiş olan çekin bedelsiz olup olmadığına ilişkindir.
İhtilaf konusunun değerlendirilmesine ilişkin yapılan bilirkişi incelemesinde davacı şirketin dava konusu döneme ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu defterlerin HMK 222 maddesi gereğince sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacının ticari kayıtlarında davalı şirkete verilen çeklerin davalının hesabına borç kaydedildiği, davacı kayıtlarında davalı şirkete ait herhangi bir fatura kaydının bulunmadığı, verilen sipariş avansları hesabına kaydedildiği, dava tarihi itibariyle davacının söz konusu çeklerden dolayı davalıdan 2.622.460 TL alacaklı göründüğü tespit edilmiştir. Davalıya ticari defterlerini ibraz etmesi konusunda ihtarata rağmen defterlerini ibraz etmediği anlaşıldığından defterler üzerinde inceleme yapılamamıştır.
Taraflarca dosyaya herhangi bir yazılı sözleşme sunulmamıştır. Davacının ticari defterleri BA-BS formları incelendiğinde davalı tarafça davacı şirkete düzenlenen herhangi bir faturanın bulunmadığı, dava konusu çekin mal alım ve hizmet için ön ödeme olarak verildiğine dair yazılı bir delil bulunmadığı anlaşıldığından davacının davalıya 190.000 TL bedelli çeki avans olarak vermesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Çek bir ödeme aracı olup çeki karşı tarafa vermekle artık bu çekten dolayı keşide tarihi itibariyle ödeme yükümü altına girmektedir. Davacı taraf dava konusu olan çekin alış verişin avansı olarak verildiğini iddia etmiş ise de buna ilişkin bir delil sunulmadığından davacı davasını ispatlayamamış olması sebebiyle davanın reddine, davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL başvuru harcı, 3.244,73 peşin harç olmak üzere toplam 3.273,93 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 17.350 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2018

Katip …

Hakim …