Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/548 E. 2018/1125 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/548
KARAR NO : 2018/1125

DAVA TARİHİ : 08/06/2016
KARAR TARİHİ : 06/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 08/06/2016 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; davalı firmanın müvekkili şirket ile ticari faaliyette bulunuğunu ancak hakettiği alacağını alamadığını, bu nedenle davalı şirkete karşı icra takibine geçildiğini, davalı firma için CIF koşullu olarak taşıma işi yapıldığını, davacı müvekkilinin taşıma işini gerekli özen ve dikkatle yerine getirdiği hizmet bedellerini hak etmiş olduğunu, bu nedenle davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın iptali ile davalının icra tazminatına hükmedilmesinin hakkaniyet ve yasa gereği olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulünü, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından takibe geçilen ¨3.146,39’nin tespiti ile borçlunun borca itirazının iptaline, takibin devamını borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, ticari faize yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirket adına çıkartılan tebligatın davalı şirketin dava açılmadan önce iflas etmesi nedeniyle iflas işlemlerini yürüten Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürlüğü’ne gönderildiği, davalı iflas müdürlüğünün cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava İİK nun 235’nci maddesine istinaden açılmış olup, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın Müflisin’in iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler ….. ve…. tarafından mahkememize sunulan 08/03/2017 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; Dava konusunun davacının davalıya sunmuş olduğu taşımacılık hizmetinden doğan alacağının davalıdan tahsili için yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (01/09/2015) itibariyle davacının davalıdan ¨3.055,54 bakiye alacağının olduğu, davacının bakiye alacağının 12/05/2015 tarihli …. no.lu ¨1.930,55 tutarlı, 25/05/2015 tarihli …. no.lu ¨1.035,78 tutarlı satış faturaları ile 31/08/2015 tarihli …. no.lu ¨89,21 tutarlı vade farkı faturaları olmak üzere 3 faturadan kaynaklandığı, davalı Müflis …. Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defterlerini incelemek üzere Bakırköy… . İcra İflas Müdürlüğüne gidilmiş olmakla birlikte davalı müflis şirketin ticari defterlerinin Bakırköy …. İcra İflas Müdürlüğüne Müflis Şirket tarafından teslim edilmediğinin öğrenildiği, bu itibarla davalı yan ticari defterleri üzerinde inceleme yapabilme imkanı oluşmadığı, davacının takip konusu alacağının, davacının düzenlemiş olduğu toplam ¨3.055,54 tutarlı 3 adet faturadan kaynaklandığı, davacının takip konusu alacağının varlığını ispat için, takip dayanağı alacağına ilişkin tespit edilen 2 hizmet faturası ve 1 vade farkı faturasına konu faturaların içeriğindeki hizmetleri davalı yana vermiş olduğu hususunda somut belgeler sunması ve/veya takip konusu faturaların davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespitinin gerektiği, müflis davalı şirketin Bakırköy … İcra İflas Müdürlüğüne ticari defterlerini teslim etmemiş olması nedeniyle davalı yan ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı gibi davacının takip dayanağı hizmet faturalarının içeriğinin davalıya sunulup sunulmadığının tespiti için teknik bilirkişi tarafından inceleme günü davacı vekilinden talep edilen evraklar da rapor tarihine kadar heyetimize sunulmadığından, davacının takip konusu alacağına dayanak hizmetlerin sunulup sunulmadığına dair bir değerlendirme de yapılamadığı, uluslararası taşıma ve taşımaya ilişkin navlun tutarı açıklamalı fatura içeriklerinden, davacı tarafından davalı adına iki ayrı partide eşya-yük taşındığına dair bilgiler görülmekte ise de, bu tespitlerin taşımanın varlığını kanıtlayıcı nitelikte görülmediğini, dolayısıyla yukarıda arz ve izah edildiği üzere, taşımaya ilişkin dokümanların dosyaya sunulması halinde inceleme tespit ve değerlendirmemizin yapılabileceği, netlceten davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (01/09/2015) itibariyle davacının davalıdan ¨3.055,54 bakiye alacağının olduğu tespit edilmekle birlikte, davacının takip konusu yapmış olduğu faturaların içeriğindeki hizmeti davalı yana sunup sunmadığı hususunun davacı yanın ispatına muhtaç olduğu kanaati ile rapor sunulmuştur.
Bilirkişiler …. ve …. tarafından mahkememize sunulan 24/07/2017 havale tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda özetle;Uyuşmazlığa konu davada, davacı … A.Ş.’nin taşımanın hangi evresinde yer aldığı, asıl/üst ya da fiili taşımacı sıfatlarından hangisine haiz olduğunu kanıtlayamadığı kanaatine varıldığını,bildirdikleri görülmüştür.
Sadece alacak belgesinin bulunması alacağın gerçek varlığı yönünde yeterli olmayıp alacaklı-borçlu arasındaki temel ilişkilere inilip sair belge ve bilgilerle gerçek alacağın tespit edilmesi gerekli olup ispat hususuda alacaklıya aittir.Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında,alınan bilirkişi raporuna göre,davacı alt veya üst taşıyıcı olduğunu yazılı bir delil ile ispat edemediği gibi fatura içeriğindeki alacağın varlığını da yazılı delil ile ispat edememiştir..Bunun üzerine davacı vekili delil listesinde açıkça yemin deliline dayandığından davacı vekiline yemin delili hatırlatılmış,davacı vekili yemin deliline dayandığını belirterek yemin metni oluşturmuş,mahkememiz tarafından uygun bulunan yemin metni davalı iflas idaresine tebliğe çıkartılmış,davalı iflas idaresi yemin davetiyesi kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelerek yeminini eda etmemiştir.
Yemin, taraflardan birinin davanın çözümlenmesine etkili olan bir vakıanın doğru olup olmadığı hakkında kanunun belirlediği şekilde mahkeme (hakim) önünde beyanda bulunmasıdır. Yemin eden taraf bu beyanın doğruluğunu namus, şeref ve kutsal saydığı bütün inanç ve değerleri ile teyit etmektedir. Medeni Usul Hukukumuzda yemin delili kesin delil niteliğindedir.
6100 sayılı HMK.nun 229’ncu maddesinin birinci fıkrasında,”Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır.” şeklinde olup yemin etmemenin sonuçları düzenlenmiş olup davalı iflas idaresi yemini eda etmediğinden alacağın varlığını ikrar etmiş olup davacının müflis şirkete vermiş olduğu taşıma hizmeti dolayısıyla ¨3.146,39 borcunun bulunduğu ve usulünce ispatlandığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; Davacının müflis şirketten olan ¨3.146,39 alacağının iflas masasına KAYIT ve KABULÜNE,
2-Alınması gerekli ¨35,90 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨29,20 harcın mahsubu ile bakiye ¨6,70 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından ödenen ¨29,20 Başvurma Harcı ile ¨29,20 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 10 tebligat+posta ücreti ¨129,60, bir bilirkişi inceleme ücreti ¨1.100,00 olmak üzere toplam ¨1.229,60 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨485,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı iflas idaresinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.06/11/2018

KÂTİP …

HÂKİM …