Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/457 E. 2020/621 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/457
KARAR NO : 2020/621

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2014
KARAR TARİHİ : 08/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Küçükçekmece nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 31/12/2014 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Davacı ….. 11.08.2014 tarihinde ….. yönetimindeki ….. plaka sayılı, ….. A.Ş’ye ait belediye otobüsünde seyahat etmekte iken belediye otobüsü ….. 1. Etap ….. durağında yolcu almak üzere durduğunu, bu sırada ….. plakalı kamyonetin sürücüsü davalı ….. direksiyon hakimiyetini kaybederek durakta duran davalı ….. yönetimindeki ….. plakalı minibüse arkadan çarptığını, çarpma sırasında davalı …..’ın kullandığı kamyonette bulunan, gerekli güvenlik önlemleri almadan, gelişigüzel istiflenen demir çubuklar kamyonetten savrularak, davacının ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davacı bu kaza nedeniyle sağ gözünü kaybettiğini, söz konusu kaza sonucu yaşadığı tramvayı atlamadığını, çalışma gücünü kaybettiğini, ruh sağlığını yitirdiğini, müvekkilin uğradığı kaza sonucu yapılan tedavi giderleri , hastane masrafları , çalışma gücü kaybı yaşadığı elem ve ızdıraptan davalıların müştrek ve müteselsilen sorumlu olup, 11.08.2014 tarihli trafik kazası nedeniyle ¨ 20.000 maddi, ¨ 50.000 manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline , yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı ….. Sigorta Aş. Vekilinin 16/02/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen ….. plakalı araç , müvekkili şirkete 08/05/2014-27/09/2014 tarihleri arasında ….. numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının , sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda kişi başına azami ¨ 268.000,00 ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, manevi tazminat poliçe teminatlarına dahil olmadığını, ZMS poliçelerinde manevi tazminat talepleri teminat altına alınmadığını, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca manevi tazminat talepleri sigorta kapsamı dışında tutulmadığını, dolayısıyla manevi tazminata ilişkin taleplerinin reddini talep ettiklerini, husumetin yöneltildiği manevi tazminat kalemine istinaden müvekkili şirketin hiç bir şekilde sorumluluğu bulunmadığından talebin reddini, meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılandığını, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın 3 yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve güvence hesabının yükümlülüklerinin sona erdiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet poliçelerinde belirtilen tedavi teminatı ve maluliyet ayrı ayrı teminatlar olarak belirlendiğini, geçici iş göremezlik tazminatı tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, haksız olarak talep edilmiş bulunan geçici iş görmezlik tazminatının reddini talep ettiklerini, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri sigorta kapsamı dışında tutulduğunu, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, davacının teminat dışında bulunan manevi tazminat , tedavi gideri , geçici iş görmezlik zararı , dolaylı zararlarına ilişkin talebinin reddini, tüm delillerin toplanması ve Adli Tıp Kurumu , Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda, maluliyet oranının tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesini , yine aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş görmezlik tazminatının hesaplanmasını, Adli Tıp Kuruu Trafik İHtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkili şirkete sigorta aracın kusurlu bulunması durumunda ; yine aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile tazminatının hesaplanmasını, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurlu bulunması ve bakiye bir zarar hesabı durumunda; sorumluluğunun açıklanan çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağını, SGK’ya müzekkere yazılarak rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanılmadığının sorulmasını, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini , müvekkili şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ….. Sigorta Şirketi Vekilinin 20/02/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; ….. plakalı araç müvekkili şirket tarafından 19.05.2014/19.05.2015 vadeli … no.lu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu kaza zincirleme kaza niteliğinde olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan ….. plakalı araç duraktan yolcu alırken arkadan … plakalı kamyonetin ….. Plakalı minibüse çarpmasıyla minibüste sigortalısının aracına çarptığını, söz konusu kazada müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan …. plakalı araç kusursuz olduğunu, kazada sigortalı aracın kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini ,zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerektiğini, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araç sürücüsünün dava konusu maluliyetin oluşumundaki kusuru ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılamada tarafların, maluliyetin meydana gelmesinde etkili olan kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, ceza dosyası ve bu dosyada yer alan bilirkişi raporu celp edildikten sonra 11.08.2014 tarihinde meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini ,davacının maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek kaza ile illiyeti bulunan maluliyete ilişkin rapor alınmasını, dava konusu olayda kusur dağılımı ve davacının maluliyet durumu tespit edildikten sonra, maddi tazminat taleplerinin netleştirilebilmesi için aktüer bilirkişiden aktüer raporu alınmasını, davacının Sosyal Güvenlik kuruluşlarından herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini talep ettiklerini, davayı kabul etmemekle birlikte temerrüt süresi, kaza tarihinden itibaren değil; delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başladığını, sonuç olarak haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; aksi halde; celp edilmesi gereken delillerimizin toplanmasını, kusur durumu ve zararın tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yapılmasını, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddini, netice itibarıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Başkanlığı Vekilinin 25/02/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kazanın meydana geliş şekili ve kazaya karışan araçlar dikkatle incelendiğinde ….. Belediyesinin sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle meydana gelen kazada idarelerine husumet yöneltilemeyeceğini, kazanın meydana geldiği yerde, kazaya karışan Otobüsün ….. Aş. ‘ye mi yoksa ….. ‘ye mi ait olduğu bile belli olmadığını, dava dilekçesinde bazı yerlerde ….. Aş bazı yerlerde ….. geçtiğini, ….. de idareleriyle bağlı olmayan ayrı kanunlara tabi olan ayrı bir tüzel kişiliği ve ayrı bir bütçesi olan bir kamu kuruluşu olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Kanunu 84. Maddesi trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller D maddesine göre kazaya karışan ….. plakalı ….. sürücüsünün kusurlu olduğunun söylenemeyeceğini , ….. plakalı ….. sürücüsü olayda kusurlu olduğunu, ….. durduğu esnada ….. plakalı araç arkadan çarparak davacının yararlanmayacağını, bu gibi durumlarda 2918 sayılı Karayolları trafik kanunu 84 maddesinin d bendi kapsamında kusurlu arkadan çarpan araç olduğunu, davalı olarak gösterilen Belediye Otobüsü hiç bir araca arkadan çarpmadığını veya herhangi bir şekilde kazaya sebebiyet vermediğini, davaya konu kaza ile ilgili olarak ….. plakalı otobüse yüklenecek bir kusur bulunmadığını, bu sebeple de idareleriyle fiili ve başka hiç bir şekilde bağlı bulunmayan ….. aracılığıyla idarelerine yüklenecek herhangi bir kusur bulunmadığını, burada tek kusursuz olan aracın ….. plakalı otobüsün olduğunu , davanın husumetten ve esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Genel Sigorta Anonim Şirketi Vekilinin 04/03/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle;Davacı vekilinin dava dilekçesinde 11/08/2014 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği ….. plakalı araç , 13/05/2014 başlangıç -13/05/2015 bitim tarihi ve … numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile ….. adına maluliyet halinde kaza tarihi itibarıyle şahıs başına 268.000,00’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini söz konusu maddi teminat miktarı davalı müvekkili sigorta şirketinin iş bu poliçeden doğan sorululuğunun üst limiti olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin davaya konu edilen tedavi giderleri ile ilgili olarak hiç bir kişi ya da kuruma karşı hiç bir sorumluluğu bulunmadığını, iş bu davada tedavi masrafı olarak talep edilen maddi tazminatın Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu, davalı müvekkili sigorta şirketinin iş bu sorumluluğu Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1. Maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorululuğunu, bu sebeple mahkemece sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla öncelikle Adli Tıp Kurumundan davacıların maluliyet oranı konusunda heyet raporu alınmasını, daha sonra kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesini, sonrasında da maddi tazminat miktarının tespiti gerektiğini, davacı vekilinin manevi tazminat taleplerinin müvekkili sigorta şirketine de yöneltmesinde yasal isabet bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, aksi halde sürekli iş görmezlik ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından belirtilen şekilde hesaplanma yapılarak hüküm tesis edilmesini, tedavi giderleri ile ilgili maddi tazminat talebinin reddini, manevi tazminat talebinin müvekkili sigorta şirketi yönünden reddini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin müvekkili sigorta şirketi yönünden reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ….. , … Gıda ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. Vekilinin 17/03/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili ….., ….. plaka sayılı … marka minibüs ile servis işi yapmakta olup, … Mah. …. Cad. üzerindeki şirket çalışanlarım taşıdığını, servis işi yapmakta olan davalı müvekkili, 11.08.2014 tarihinde, … istikameti yönünde, … Mahallesi … Caddesi üzerinde …. Etap ….. durağına gelmeden, yaya yolu kenarında şirket çalışanlarından birini almak için durduğunu, müvekkili aracı durduğunu ve hareketsiz halde beklerken, ….. plakalı kamyonet, direksiyon hakimiyetini kaybederek durmakta olan müvekkili minibüsüne hızlı bir şekilde çarptığını, bu kaza esnasında, müvekkilinin minibüsüne arkadan hızla çarpan kamyonette bulunan demir çubuklar, davalı müvekkili minibüsünün üzerinden geçerek ….. plakalı ….. otobüsünden içeri girip bulunan davacıya isabet ettiğini ve davacının yaralandığını, kazaya ilişkin mobese kayıtlarının celbi ve incelenmesi ile kazanın oluş şekli ve müvekkilin kusurunun bulunmadığı görüleceğini, davacı her ne kadar dava dilekçesinde, davalı müvekkillerinin kusurlu hareketleri ile kazanın oluşmasına ve müvekkilin yaralanmasına sebep olduğunu belirtmiş olsa da, burada kazanın meydana gelmesinde müvekkillere yüklenebilecek bir kusurun olmadığını, zira ….. plakalı kamyonet sürücüsü olan diğer davalı ….., … istikameti yönüne doğru sağ şerit üzerinden giderken, kendi ihmal ve kusurlu hareketleri ile trafik kurallarına aykırı davranarak, direksiyon hakimiyetini kaybetmiş ve yaya yolu kenarında yolcu almak için duran müvekkili minibüsüne arkadan hızlı çarptığını ve nitekim çarpmanın etkisiyle durmakta olan müvekkilin minibüsü de, ….. 1. Etap durağındaki belediye otobüsüne çarpmış ve daha sonra kamyonetin arkasında bulunan demir çubuklar, gerekli önlemler alınmadan gelişigüzel koyulduğu için etrafa savrulduğunu ve müvekkili minibüsünün üzerinden geçerek ….. otobüsündeki şahsa isabet etmiş ve söz konusu kaza vuku bulduğunu ,müvekkilinin, aracı ile durmuş halde iken kazaya yol açtığının veya kusurunun bulunduğunun düşünülmesi dahi mümkün olmadığını, dolayısıyla davaya konu olayda meydana gelen tüm zararlar, davalı Hüseyin Yılmazın sorumluluğunda olduğunu, olayda eylemi, kusuru ve oluşan zararda illiyet bağı bulunmayan müvekkillere hiçbir kusur atfedilemeyeceğini, davacı dava dilekçesinde, “müvekkil ….. yönetimindeki minibüsün, otobüsün arkasında ve durakta olduğunu, ….. duraklarının yalnızca belediye otobüslerinin yolcu alıp indirdiği istasyonlar olup, belediye otobüsleri haricinde durulup yolcu alınmasının yasak olduğunu, bu istasyonların belediye otobüslerin için ayrılmış olduğunu ve duraklama eylemleri ile de otobüslerin manevra alanların kısıtlandığını ve davalı …..’ın da kurallara aykırı ve davacının içinde bulunduğu belediye otobüsüne çok yakın olarak durakladığını ve iki araç arasında durması gereken mesafeyi koruyamadığını” belirttiğini, davacının bu beyanları haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira müvekkili ….. yönetimindeki minibüs ….. ….. durağında değil, aksine, normal şerit üzerinde, durağın arkasında bulunan yaya yolu kenarında şirket çalışanlarını almak için güvenli bir şekilde durduğunu, burada ağır kusuru olan, trafiğin akışını bozup kazaya sebebiyet veren 3. Kişi konumunda ki diğer davalı kamyonet sürücüsü ….. olduğunu, müvekkilin aracının orada duruyor olmasının, kazanın oluşunda kusur atfedilecek bir etkisi bulunmadığını, bu sebeple davacı işçinin maddi ve manevi tazminat talepleri hukuka aykırı olup, reddi gerektiğini, davacı dava dilekçesinde, “davaya konu olayın bir zincirleme trafik kazası olduğunu, KTK kanunu gereği, bir motorlu aracın katıldığı bir kazada 3. Kişinin uğradığı zarardan dolayı tazminatla yükümlü bulunanların müteselsil sorumlu olduğunu” belirtmiş olsa da, bu durum haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı müvekkilinin aracını 09.05.2014- 09.05.2015 tarihleri arasını kapsayan … poliçe no ile … Sigorta AŞ.’ye Kasko Sigortası yaptırmış olup, işbu kasko sigorta poliçesi gereği “aracın karayolunda veya demiryolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz araçlarla çarpışması” halleri teminata dahil edildiğini, ayrıca müvekkili, aracına 08.05.2014-08.05.2015 tarihleri arasım kapsayan ….. poliçe no ile ….. Sigorta A.Ş’ye KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası da yaptırdığını, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu karşılamayı amaçlayan ve kanunda yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası olduğunu, davaya konu kazada, durmakta olan müvekkili minibüsüne arkadan hızla çarpan kamyonetin çarpması sonucu meydana gelen zarardan sigorta şirketleri sorumlu olup, bu sebeple, kusur ve sorumluluk kabul etmemekle beraber, aksi kanaat halinde, zararın müvekkilin aracı yönünden Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi gereğince davalı ….. Sigorta A.Ş. tarafından tazmini gerektiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere, diğer davalı kamyonet sürücüsü ….. hakkında dava konusu olayla ilgili olarak Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile taksirle yaralama suçu kapsamında açılan ceza dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle, davanın … Sigorta A.Ş’ne ihbarına, delillerimizin toplanmasını, tanıklarımızın dinlenmesini ve yargılama neticesinde haksız ve hukuka avkın açılan davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Vekilinin 01/04/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde ikrar ettiği ve kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere araçların kaza yaptığı hali olduğu gibi kroki olarak çizildiğini, buna göre ….. ….. şoförü yolcu indirip bindirmek için yol kenarına ayrılan cep kısmına girmeksizin otobüsü trafiğin aktığı şeritte durdurarak yolcu indirip bindirdiğini, ….. Plakalı özel yolcu minibüsü de onun hemen arkasında durarak yolcu indirmiş/bindirdiğini, diğer davalıların şerit ihlali yaptığı konusunda hiç bir şüphe kalmadığını, bu davranışları ile kazaya sebebiyet verdikleri kaza tespit tutanağı ile sabit olup bu hususun esasında kesin olarak ispat edildiği sabitt olduğunu, ancak yargılama sırasında yaptırılması muhtemel bilirkişi incelemesine de yardımcı olması açısından Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak kazanın meydana geldiği yerde olay tarih ve saatinde kayıt altında olan tüm kamera kayıtlarının silinme ihtimali de gözetilerek istenmesi gerektiğini, ….. ….. şoförü ve ….. plakalı özel yolcu minibüsü soförü trafik güvenliğini tehlikeye sokarak asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkili şirket maliki olduğu kamyonetin karıştığı kazada meydana gelen hiç bir zarardan sorumlu olmadığını, müvekkili şirketin işleten olarak sorumlu olduğu düşünülse bile maliki olduğu araç sürücüsünün kusurlu olmaması bu sorumluluğu ortadan kaldırdığını, müvekkilinin maliki olduğu araç sürücüsü …..’ın Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ve bu dosyaya esas soruşturma kapsamında verdiği ifadeler ile kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere diğer davalı ….. plakalı özel yolcu minibüsü şoförünün aracını aniden önüne kırması ve sol tarafında da yayalar olması nedeniyle çarpışma meydana geldiğini, bu durumda özel minibüs şoförünün kural ihlali ve yayaların aslında yasak olan yerde bulunmaları nedeniyle ….. çaresiz kaldığını , bu durumda asli kusurlu sayılması yasal olarak da mümkün olmadığını, müvekkilinin ticari faaliyetlerine konu olan demir profiller araç işyeri dışına hareket etmeden önce zincir ve halatlarla bağlandığını, müvekkilinin ticari faaliyetlerine konu olan demir profiller araç işyeri dışına hareket etmeden önce bu hususta sorumlu olan çalışanlarca zincir ve halatlar ile araca bağlandığını, bu hususta da tanıklarının dinlendiğinde müvekkilinin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiği ispat olacağını, diğer davalıların kusuru ile oluşan kaza neticesinde profillerin fırlayarak ….. aracı içerisindeki davacıya çarpmış olması karşısında müvekkilinin kusurlu veya kusursuz sorumluluğu doğmadığını, ayrıca müvekkilinin maliki olduğu aracın şoförü …..’ın kaza anında korkarak olay yerinden uzaklaşmış olması ve kaza tespit tutanağının yazılmasında olay yerindeki diğer davalılar ve ismi bilinmeyen kişilerin gıyabındaki beyanlarının dikkate alınmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda davacıya çarpan parçanın gerçekten profil olup olmadığı da belli olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunu kabul etmemekle beraber bir sorumluluğu doğacak ise bunun KTK.’nun 91. maddesi uyarınca davalı ZMSS ve kasko şirketlerince karşılanmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı tutmak kaydıyla müvekkiline karşı haksız ve hukuka aykırı olarak açılmış olan davanın müvekkili açısından reddini, yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 03/07/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; Önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normuna Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama ve Takip Mesafesi kurallarına (52 ve 56. Md.) ve (araçların yüklenmesi (KTK 65. Md.)- karşı en ilkel (basit) dikkat ve özeni göstermeyerek, İlk tehlikeli davranışta bulunan ve birden çok emredici trafik kuralını ihlal eden … plakalı kamyonet sürücüsü davalı …..’ın % 100 oranında (8/8’ e tekabül) tamamen kusurlu olduğunu, davalı sürücünün kusurunu ortadan kaldıracak ya da hafifletebilecek başkaca bir etken bulunmadığını, trafik zorunlulukları sebebiyle güvenle durakladığı anlaşılan ve arkadan çarpılmaya maruz kalan davalı sürücü ….. , dava dışı sürücü ….. ile olayda yolcu olarak bulunan ve yaralanan davacı …..’in kusursuz olduklarını bildirmiştir.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu’nun 19/10/2018 tarihli raporunda;
… oğlu, 01/01/1980 doğumlu …..’in 11/08/2014 tarihinde meydana gelen araç içi trafik kazasına bağlı sağ gözde görme kaybı ve kraniektomi arızaları nedeniyle;
1.Olay tarihinde yürürlükte olan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 I(1G…….50)A%54,
Gr1 II(1…….35)A%39,
Balthazard formülüne göre;%71,94,
E cetveline (yaşına) göre %71.0(yüzdeyetmişbirnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,

2-İyileşme (iş göremezlik/iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 12(oniki) aya kadar uzayabileceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler … ve Op. Dr. … tarafından düzenlenen 20/03/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda;
Davacının tedavi gideri teminatı kapsamında değerlendirilen geçici iş göremezlik maddi zararı ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin toplamı feragat edilen ¨268.000,00 tutarındaki tedavi gideri teminatının altında kaldığından, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararı ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin kalmadığını, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremelik maddi zararının ¨360.370,92 olduğunu ve davacının bu zararını davalı sürücü ….. ve davalı işleten …..’ ten talep edebileceğini, davalı sürücü ve işleten yönünden temerrüt başlangıcının 11.08.2014 kaza tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğunu bildirmişlerdir.
Kazaya sebebiyet veren ….. plakalı araç 13/05/2014-13/05/2015 vadeli Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile ölüm halinde zeyilnameye bakılmaksızın ¨268.000,00 teminatla davalı ….. Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanmıştır.
Olayın meydana gelmesinde davalı ….. Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanmış olan ….. plakalı aracın sürücüsü …..’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğundan sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuruna isabet eden tutar davacı yararına maddi tazminat miktarı olarak dikkate alınacaktır.
Somut olay trafik iş kazası olmadığı gibi müteveffanın ölümünde 3. Şahısların kastı olduğuna dair mahkeme kararı veya resmi belge olmadıkça SGK tarafından bağlanan gelirin rücu edilebilmesi 5510 sayılı yasanın 39. Maddesine göre mümkün görülmemektedir. O halde; hesaplanan maddi zarar tutarından rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacı,davalı ….. Sigorta A.Ş. Aleyhine açtığı davadan feragat etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1’nci maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine sonra sözü geçen Kanun’un 88/1’nici maddesinde”Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
” denildikten sonra anılan Kanun’un 90’nci maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49/1’nci maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanun’un 61’nci maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü,işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar.Ancak sigorta şirketinin sorumluluğu teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranındadır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;11/08/2014 tarihinde ….. içinde yolculuk yapmakta olan davacının,kamyonetin minibüse çarpmas ile kamyonetten fırlayan demir profilin çappması sonucu yaralandığı ,meydana gelen kazada araç sürücüsü davalı …..’ın %100 oranında kusurlu olduğu,Mahkememizce alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve ceza Mahkemesi’nde alınan rapordaki belirlemeler ile uyumlu olup hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu,alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının %71 oranında meslekte kazanma ve çalışma gücünü kaybettiği,Mahkememizce tekniğine uygun olup yargısal denetime elverişli olduğu belirlenen ve hükme esas alınan aktüerya bilirkişisi raporlarına göre,davacı nın sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi zararının ¨360.370,92 olduğu anlaşıldığından davacının açtığı maddi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile kabulüne ve yukarıda belirtilen tazminat miktarlarının davalılar ….. ve …..’ten müştereken ve müteselsilen tahsiline ,davalı ….. Sigorta A.ş. Aleyhine açtığı davada davacı davasından feragat ettiğinden bu davalı hakkında açılan davanın feragat sebebiyle reddine, davacı tarafından açılan geçici iş göremezlik ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ilgili davada,zararın poliçe limitinin altında kalması ve davacının sorumlu sigorta şirketi aleyhine açtığı davadan feragat etmesi,feragatin olayda tam kusurlu sürücü ve işletenine de sirayet etmesi nedeniyle bu tazminat ile ilgili olarak davalılar … ve … hakkında açılan davada,davanın konusu kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,Davacının,davalılar …..,… Gıda ve Tekstil Sanayi Tic.Ltd.Şti,….. Belediye Başkanlığı,….. İşletmeleri Genel Müdürlüğü ,….. Sigorta A.Ş. ve ….. Sigorta A.Ş. Aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat davasının ise davalı işletenlere ait araçların kazada kusurlarının bulunmaması nedeniyle davanın reddine ,davalılar … ve … yönünden temerrüdün kaza tarihi itibariyle başladığı, temerrüt tarihlerinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücü ile davacının kusur oranları, kazanın meydana geliş şekli,davacının maluliyet oranı,tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve diğer hususlar gözetildiğinde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde talep edilen manevi tazminatın kabulü ile,¨50.000,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/08/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …..’ten ‘dan tahsiline, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı ….. Sigorta A.Ş.aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının davalılar ….. ve ….. aleyhine açtığı SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin davada zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması, poliçe limitini aşan bir zararın tespit edilememesi ve feragatin bu davalılara da sirayet etmesi nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Davacının,davalılar …..,… Gıda ve Tekstil Sanayi Tic.Ltd.Şti,….. Belediye Başkanlığı,….. İşletmeleri Genel Müdürlüğü ,….. Sigorta A.Ş. ve ….. Sigorta A.Ş. Aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE,
4-Davacının, davalılar ….. ve ….. aleyhine açtığı sürekli iş göremezlilikten kaynaklanan maddi tazminat davasının ıslah edilmiş haliyle KABULÜ ile; ¨360.370,92 maddi tazminatın kaza tarihi olan 11/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …..’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının, davalılar ….. ve ….. aleyhine açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile; ¨50.000,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …..’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Alınması gerekli ¨28.032,44 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨1.195,43,tamamlama harcı olarak alınan ¨4.617,25 ve ıslah harcı olarak alınan ¨1.1163,00 harcın mahsubu ile bakiye ¨21.056,76 harcın davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
7-Davacı tarafından ödenen ¨25,20 Başvurma Harcı ile ¨1.195,43 Peşin Harç,¨4.617,25 tamamlama harcı ile ¨1.163,00 ıslah harcının davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 14 adet tebligat + posta ücreti ¨180,00 , iki bilirkişi inceleme ücreti ¨2.150,00 ile bir adet Adli Tıp Kurumu faturası ¨570,50 olmak üzere toplam ¨2.900,500 yargılama giderinin davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,davacıların davalılar diğer davalılar hakkında yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨33.675,96 ücreti vekaletin davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen tahsili tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
11-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨7.300,00 ücreti vekaletin davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen tahsili tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
12-Davalılar …..,… Gıda ve Tekstil Sanayi Tic.Ltd.Şti,….. Belediye Başkanlığı,….. İşletmeleri Genel Müdürlüğü ,….. Sigorta A.Ş. ve ….. Sigorta A.Ş. kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
13-Davalılar …..,… Gıda ve Tekstil Sanayi Tic.Ltd.Şti,….. Belediye Başkanlığı,….. İşletmeleri Genel Müdürlüğü ,….. Sigorta A.Ş. ve ….. Sigorta A.Ş. kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨7.300,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
14-Eldeki davada, davadan feragatta hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmış olup davalı ….. kendisine karşı dava açılmasına yine kendisi sebebiyet verdiğinden konusuz kalan maddi tazminat yönünden bu davalı lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
15-Davalı ….. Sigorta A.Ş. Vekili yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep etmediğinden feragat ile sonuçlanan dava nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
16-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨100,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalılar ….., …, … ve … gıda vekilerinin yüzlerine karşı,diğer davalılar vekillerinin yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 08/10/2020

Başkan …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Katip …
E-İmzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.