Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/43 E. 2018/1191 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/43 Esas
KARAR NO : 2018/1191

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 18/01/2016
KARAR TARİHİ : 21/11/2018
K.YAZIM TARİHİ : 27/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirketin gümrük müşavirliği hizmeti veren gümrüklerde iş takibi yapan tüzel kişilik niteliğinde bulunup, gümrük yasası gereğince bu tüzel kişiliklerin ortaklarından en az birini “A” karneli gümrük müşaviri olma zorunluluğu bulunmakta olup, müvekkilinin “A karneli gümrük müşaviri” olduğunu, davalı şirketin binde bir pay ile pasif ortağı olduğunu, davalı şirketin kuruluşundan buyana müdürlüğünü asıl sermayedar olan …. ve … kardeşlerin yaptığını, aralarında yapılan mutabakata göre müvekkilinin ihtiyaç halinde şirkete davet edileceğini, gümrük idarelerinde geçerli olan şirketini bizzat kendisi kullanmak suretiyle gümrük beyannamelerini tescil ettirip imzalayacağını ancak, müvekkilinin bilgisi ve izni olmadan elektronik ortamda Haydarpaşa Gümrüğünde 18.06.2015 tarihinde Halkalı Gümrüğünde 25/06/2013 tarihinde verilen gümrük beyannamelerinde ki imzaların sahte olduğunu, bu hususun gümrük müfettişlerince tespit edilmesi üzerinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca …. sayılı soruşturmanın başlatıldığını, sahte imzalar kullanılmak suretiyle dava dış…. A.Ş’nin zarara uğratıldığını, bu nedenle Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasından tazminat davası açıldığını, müvekkilinin elinden karnesinin savcılık soruşturması kapsamında alındığını, bu nedenlerle şirket ortaklığına devam etmesinin mümkün olmadığını, ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalıya çıkartılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığına yazılan müzekkere cevabında, davacının gümrük müşaviri olup, bu mesleğinin icrası sırasında gümrük müşavirliği mesleğini kötüye kullanmak sebebiyle mesleğin vakarına aykırı fiil ve hareketlerde bulunduğu bu mesleğe olan güveni sarstıkları eylemlerine uyan gümrük kanunun geçici 6/2-c ve geçici 6/3 maddeleri uyarınca 1 yıl süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma disiplin cezası ile cezalandırıldığı, davacının eylemlerinin 2010, 2011 ve 2013 yıllarında işlem gören beyannamelerinin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesinden kaynaklandığı, anlaşılmıştır.
Davacı davalı şirket tarafından Haydarpaşa ve Halkalı Gümrüğüne davalı şirket tarafından düzenlenen gümrük evraklarında ki imzaların kendisine ait olmadığını, sahte olarak düzenlendiğini iddia etmiş olduğundan, bu belgelerin celbi için yazılan müzekkere cevaplarında belge asıllarına ulaşılamamış olup, davacı ortaklar kurulu kararlarında ki imzaların da kendisine ait olmadığını iddia etmiş olduğundan, 30/12/2014, 12/03/2014, 22/08/2014 tarihli ortaklar kurulu kararları üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığı iddiası değerlendirilerek yapılan bilirkişi incelemesinde, davacı adına aslen atılmış imzalar ile mevcut mukayese imzaları arasında tersim tarzı, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir ve hız bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacının el ürünü olmadıkları belirtilmiştir.
Davalı şirket ticari sicil kayıtlarına göre ortağı bulunan davalının gümrük müşaviri “A” karneli gümrük müşaviri olduğu, Gümrük Müdürlüklerinde dava dışı üçüncü şahıs tüzel kişilikler adına verilen beyannamelerde davacının müşavir olarak imza ve kaşesinin sahte kullanıldığı, ortaklar kurulu kararlarında ki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile davalı şirket ortaklığından ayrılma talebinde bulunduğu anlaşılmış olup, davacının imzalarının sahte olarak kullanıldığı belge asıllarının mahkemeye ibrazı konusunda yazılan müzekkere cevaplarında belge asıllarının temin edilemediği anlaşıldığından, davacının diğer iddiaları değerlendirilerek ortaklar kurulu kararları üzerinde yapılan imza incelemesinde belgelerdeki imzaların davacıya ait olmadığı tespit edildiğinden, davacının ortaklıktan ayrılmak üzere geçerli nedeninin olduğu göz önüne alınarak, talebin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
2-Davacı …’in davalı şirketin ortaklığından çıkartılmasına, kararın ilanına,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9,7 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri, 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı, 700 TL bilirkişi ücreti, 225,90 TL posta masrafı olmak üzere toplam 984,3 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2018

Katip …

Hakim …