Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/371 E. 2022/253 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/371 Esas
KARAR NO : 2022/253

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2016
KARAR TARİHİ : 07/03/2022
K. YAZIM TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalı ile müvekkili firma arasında gıda ve süt ürünü üretimi sağlama ve teslimi hizmetlerinin yürütülmesi için 14.09.2012 tarihli sözleşme imzalandığını, yapılan sözleşmeye göre, müvekkili firmanın kendi edimini yerine getirerek söz konusu ürünleri davalıya eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim etmiş olmasına rağmen davalı tarafından kabul edilen ürünlerin bedellerinin uzun bir süredir ödenmediğini, bu durum karşısında davalı tarafla defalarca görüşülüp ödemelerin yapılması gerektiği belirtilmesine rağmen, hiçbir sonuç alınamadığını, söz konusu muaccel olan borç miktarının 311.191,00.-TL’nin tamamının ödenmesi için davalı tarafa 01.03.2016 tarihinde Üsküdar …. Noterliği … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bildirimde bulunmasına ve söz konusu ihtarnamenin 03.03.2016 tarihinde davalı tarafça tebliğ alınmış olmasına rağmen, ödeme yapılmadığını, ihtarname ile bildirim yükümlülüğünü yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafça müvekkili firmaya ödeme yapılmaması üzerine 21.03.2016 tarihinde Üsküdar ….. Noterliği … yevmiye nolu ihtarnamesi ile yapılan tüm çağrılara rağmen davalı tarafından ödeme alamadıklarını, bu durumda kendi ticari işletme istikballerinin tehlikeye girdiğinden dolayı sözleşmeyi fesih ettiklerini karşı tarafa bildirmiş olmasına rağmen yine de karşı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, söz konusu alacağa delil teşkil eden yapılan işi, sunulan hizmeti, tesşlim edilen ürünü ve tutarı gösterir 27.05.2015 – 27.02.2016 tarihleri arasında düzenlenmiş toplam 786 adet faturanın bedelinin davalı tarafça ödenmemesi üzerine 22.03.2016 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya kapsamında toplam takip çıkışı 325.812,52.-TL bedelli olan icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça borçlu sıfatıyla 11.06.2016 ve 04.04.2016 tarihlerinde toplam 125.614,47.-TL ödeme yapılarak geriye kalan kısım ile itgili itiraz edildiğini, borçlu vekillerince yapılan itirazda tarafların aralarında akdettikleri sözleşmeye dair bir ihtilaf bulunmadığını, ancak söz konusu borç miktarı hakkında anlaşmaztık bulunduğunu, davalı tarafça icra takibine yapılan itirazda müvekkilince talep edilen bedel kaonusunda açıkça bir İtiraz ileri sürülmez iken sadece söz konusu barcun muaccel olmadığının savunulduğunu, söz konusu başlatılan takip kapsamında alacağı gösterir takip çıkışı olan toplam 325.812,52.-TL’nin davalı tarafça 125.614,47.-TL’si ödenmiş olduğunu, geriye kalan 200.198,05.-TL açısından haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptalinin gerektiğini belirterek davanın kabulü ile, borçlunun kısmi itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın Ya 20’sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı şirketin her ne kadar müvekkili aleyhine, 27.05.2015 – 27.02.2016 tarihleri arasında düzenlenmiş toplam 786 adet faturalandırılmış alacak bedeline dayanarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 287.836,18.-TL tutarında haksız icra takibi başlatmış ise de, İşbu takip üzşerine kendilerince kabul edilen tutar üzerinden ödeme yapılmak suretiyle dosya borclınun kalanına itiraz edildiğini, kendilerine tebliğ edilen ödeme emri neticestlade müvekkili şirket heşaplarında yapılan incelemede takip tarihi olan 22/03/2016 tarihi itibariyle 38.813,33 TL’nin vadesinin gelmediği ve kalan tutara ilişkin ise hiçbir borçlarının olmadığının tespit edildiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilen 14.09.2012 tarihli ticari şartlar anlaşmasında ödeme vadesi, ödeme periyodu, vade başlangıcı, ödeme günü detayları ile belirlendiğini, bu kapsamda vade tarihi, ödeme günü, vade başlarıgıcı taraflarca akdedilen sözleşmede açık ve net olduğunu, TBK’nun temeli olan sözleşme serbestisine göre taraflar belirledikleri vade ile bağlı olduğunu, davacının icra takibine konu ettiği alacakların tamamının takip tarihi itibariyle Mmuaccel olmadığından işbu takibin bir kısmına alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle itiraz etme zorunluluğu hasıl olduğunu, yapılan itirazın ve kısmi ödemenin ise tamamen hukuka uygun olduğunu, izah olunduğu üzere takip tarihi olan 22.03.2016 tarihi itibariyle 38.813,33.-TL’sinin vadesi gelmediği içi borç muaccel halde olduğundan sadece muaccel olan borca ilişkin ödeme yapıldığını, amir hükmü gereği borcun tamamı muaccel olmadığından davacının kendilerince yapılan kısmen ifayı reddedemeyeceğini, itiraz dilekçesinde açıkça görüleceği üzere, 108.842,40.-TL asıl alacak kismı kabul edildiğini, bu tutara ilişkin ferileri ile borç ödendiğini, takip tarihi itibariyle vadesi gelmemiş olması nedeniyle 38.813,33.-TL’ye, borçları olmaması sebebiyle ise kalan tutarın tamamına itiraz edildiğini, taemamen müvekkili şirket muhasebe kayıtlarında takip tarihi itibariyle yapılan incelemede çıkan neticeye uygun olarak hareket edildiğini, aksini ispat yükünün davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, gıda ve süt ürünü üretimi sağlama ve teslimi hususunda taraflar arasında mevcut 14/09/2012 tarihli sözleşme kapsamında düzelenmiş 786 adet faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki kısmi itirazın iik’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı alacaklı … Gıda Süt Ürünleri San. ve Dış Ticaret A.Ş. Tarafından davalı borçlu … Alışveriş Hizmetleri Tic. Ltd.Şti aleyhine 28/02/2016 ,27/05/2015-27/02/2016 tarihleri arasında düzenlenmiş toplam 786 adet faturaya dayanarak 287.836,18 TL alacağın tahsili talebiyle 22/03/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 24/03/2016 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 31/03/2016 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” her ne kadar davacı tarafça 287.836,16 Tl alacağın tahsili için takip başlatılmış ise de ,takip konusu borcun vadesi gelmiş olan 108.842,40 TL’lik kısmını kabul ettiklerini ve bu kısma ilişkin ödemeyi icra dosyasına gerçekleştirdikleri, takip tarihi itibariyle vadesi gelmemiş 38.813,33 TL asıl alacak ile borcun bulunmaması nedeniyle bakiye tutarın tamamına ” itiraz ettiği, nitekim takip dosyasına ibraz olunan banka dekontuna göre borçlunun itiraz etmediği 108.842,40 TL lik asıl alacak ve ferilerine ilişkin 01/04/2016 tarihinde 124.477,08 TL ödeme yaptığı,söz konusu meblağın alacaklı tarafa ödendiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.

Dava konusu uyuşmazlık; davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip sayılı dosyasındaki takibe konusu vadesi gelmediğinden bahisle itiraz olunan 38.813,33 TL asıl alacak ile borcun bulunmaması nedeniyle itiraza konu edilen bakiye alacak nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacak miktarının ne olduğu, bu alacağı tahsilini talepte haklı olup olmadığı, borcun ödenip ödenmediği, temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği , temerrüt tarihinin ne olduğu, faiz oranı ve türünün ne olduğu itirazın haklı olup olmadığı, inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Bilirkişi SMMM …’in 07/11/2017 tarihli raporunu özetle; Davacının ticari defterlerine işlediği 223.206,29 TL asıl alacağın ( 108.842,40 + 41.892,59 ) = 150.734,99 TL kısmı ödendiğinden, asıl alacak bakımından geriye kalan ( 223.206,29 – 150.734,99 ) = 72.471,30 TL için ( 41.892,59 TL tutarın faiz ve ferilerinin de ödeme tarihine kadar eklenmesi gerekmektedir.) değerlendirme yapılabilmesi için dosyaya perakende sektörü konusunda uzman bilirkişinin eklenmesi hususu bildirilmiştir.
Bilirkişi ….’un 14/02/2019 tarihli raporunu özetle; davacı ile davalı arasında borç alacak ilişkisinde mutat kalınan 150.734,99 TL lik rakam harici 72.471,30 TL tutarında uzlaşılmayan bir toplam meblağ olduğu, tarafların bir birinde olmayan faturaların davacı ve davalı tarafından tespit edilen fatura suretlerinin dosya ek ine sunulması doğrultusunda, dosya delil ekinde sadece defter incelemesine tabi tutulduğu borç alacak miktarlarının tespiti yapıldığı bununla da yeterli bilgi oluşamayacağı kaynağının taraflarda olmayan fatura suretlerine bakılması gerektiği ancak fatura suretlerinde anlaşma kapsamında fatura kesilip kesilmediğinin görüşünün yapılabileceği hususu bildirilmiştir.
Bilirkişi …. ve ….’in 09/09/2019 tarihli raporunu özetle; davacı ve davalı kayıtlarındaki farklılıklar ile davalının kabulüne göre yapılan değerlendirmeler neticesinde takip tarihinde davacı kayıtlarında 223.206,29 TL davalıdan alacak mevcut olduğu, davalıda ise 81,193,40 ‘TL kayıtlı olduğu, davalının kayıtlarında olmayan faturalara ilişkin alacak kabulü ve diğer hususlar birlikte değerlendirilerek takip tarihinde davacıda tespit edilen alacak tutarından muaccel olmayan kisiım 51.570,45 TL hariç tutulduğunda 171.635,84 TL davacının alacaklı kaldığı, davalı tarafından muaccel alacak ile ilgili 198.842,40 Tl kabul edilen dışında kalan 62.793,44 TL takip tarihinde muüaccel alacak hesaplandığı hususu bildirilmiştir.
Bilirkişi …. ve …..’ın 05/07/2021 tarihli raporunu özetle; İcra takip tarihinde davacının davalıdan 200.937,98 TL alacaklı olduğu, bu alacağın muaccel hale gelen kısmının 149.367,53 TL hesaplandığı, 51.570,45 TL’lik kısmın ise icra takip tarihinde muaccel hale gelmediği, davalı tarafından icra dairesine ana para olarak 108.842,40 TL ödeme yapıldığı (faiz ve ferilerinin de ayrıca ödenmiş olduğu), davacının dava konusu icra takibinden talep edebileceği ana para olarak 149.367,53 TL – 108.842,40 TL = 40.525,13 TL ana para + işlemiş faiz olarak 174,87 TL alacağı kaldığı, dolayısıyla dava konusu icra takibine dayalı olarak takip tarihinde davacının davalıdan 40.700,00 TL alacağı kaldığı, davalı tarafından dava tarihine kadar 2.682,13 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin öncelikle 174,87 TL faize mahsubu neticesinde kalan 2.507,26 TL’nin ana paradan düşülmesi ile davacının dava tarihinde 38.017,87 TL ana para + 295,29 TL faiz (takip tarihi ile dava tarihine kadar işlemiş faiz) olmak üzere toplam dava tarihinde 38.313,36 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından dava tarihinden sonra ödenen toplam 32.468,83 TL’nin infaz aşamasında değerlendirilmesi veya icra takip tarihinde muaccel hale gelmemiş 51.570,45 TL’den düşülüp düşülmeyeceği takdirinin mahkemede olduğu hususu bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıya yönelik başlattığı takibe davalı itirazının haksız olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında eskiden beri devam eden ticari ilişkinin olduğunun ve bu sebeple kayıtların karmaşık olması nedeniyle tarafların talep ve itirazları üzerine farklı heyetlerden rapor alınmış en son alınan 05.07.2021 tarihli rapora dayanılarak hüküm kurulmuştur.
Taraflar arasında ticari ilişki olduğu hususunda ihtilaf bulunmamakta davalının takip tarihi itibariyle borçlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Taraf defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede icra takip tarihinde tespit edilen kayıtlar gözetilerek davacının 200.937,98 TL alacaklı olduğu, bu alacağın takip tarihinde 149.367,53 TL kısmının muaccel olduğu ve davalı tarafça icra dairesine 108.842,40 TL ödeme yapıldığı ve dava tarihine kadar davalı tarafça 2682,13 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davasının takip talebi ile sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle takip tarihinde muaccel olmayan 51.570,45 TL yönünden itirazın haklı olduğu kabul edilmiştir. Takip talebinden sonra icra dairesine yapılan 108.842,40 TL ödeme yönünden de davacının dava açmakta menfaati olmadığından bu kısım yönünden de davanın reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca takip sonrası dava açılıncaya kadar ödenen 2682,13 TL nin öncelikle takip sonrası işleyen faizden ve kalan kısmının ana paradan masubu neticesinde dava tarihinde davacının rapordaki hesaplamaya itibarla 38.017,87 TL yönünden dava açmakta haklı olduğu kabul edilmiş ve bu kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, muaccel olmayan alacak ve ödemeler yönünden dava açmakta menfaati olmadığından davanın reddine karar verilmiş ve dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin infazda dikkate alınmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
a.)Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın 38.017,87 TL asıl alacak yönünden itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına,
b.)Davadan sonra ödenen 32.468,83 TL’nin infazda dikkate alınmasına,
c.)7.603,4 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 2.597,00 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 1.979,71 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 617,29 TL harcın davalılardan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı + 1.979,71 TL peşin nispi harç + 4,30 TL vekalet harcından ibaret toplam 2.013,21 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan (8.200,00 TL bilirkişi ücreti + 297,95 TL posta/tebligat/ müzek- kereden ibaret ) 8.497,95 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.529,63 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.702,68 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 19.357,12 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

Dair, 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır