Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/312 E. 2021/284 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/312
KARAR NO : 2021/284

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı dava dilekçesi ile sevk ve idaresinde bulunan ……. plakalı aracı ile davalılardan ……. sevk ve idaresindeki ……plakalı aracın kusurlu kullanılması nedeniyle davalının sebep olduğu kaza sonucu aracın ağır hasara uğradığını, kendisi ve oğlunun yaralandığını ayrıca bu kaza sonucunda psikolojik olarak ağır bir şoka girdiğini, küçük oğlunda basit yaralanma olduğu için ayakta tedavi edildiğini, 10.000,00 TL tutarında özel tedavi ve bakım giderleri olduğunu, dört çocuk annesi olduğunu, aile bireylerinin bakım ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak için yardımcı alma ihtiyacı hissettiğini, kaza gününden devam etmek üzere 2 aylık bir zaman için bir yardımcı ile anlaştığını, bunun aylık giderlerinin 10.000,00 TL’yi geçtiğini, aracın …….. İnş. ve Teks. San. Dış Tic. Ltd. Şti.’nin olduğunu, bu nedenle davalı ……. le birlikte bütün kaza sonuçlarından, maddi ve manevi tazminatlardan müteselsilen sorumlu olduğunu, halen vücudundaki kırıklar alçılı vaziyette olduğundan çalışamadığını, annelik görevlerini yapamadığını ve mağdur olduğunu beyanla şahsına asaleten 10.000,00 TL maddi, 70.000,00 TL manevi yine küçük oğlu …..’e velayeten 10.000,00 TL manevi toplam 90.000,00 TL tazminatın ödenmesine karar verilmesine, yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ……. Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesi ile söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete başvurulmadığını, dava dilekçesi ekinde de kazaya ve zarara ilişkin herhangi bir belge yer almadığını, ……plaka aracın müvekkili şirkete 11.02.2015-11.02.2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, kombine tek limit olarak 50.000 TL ile sınırlı olduğunu, İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında; Manevi Tazminat Taleplerinin ancak ek sözleşme ile sigorta kapsamı içine alınabileceğinin belirtildiğini, öncelikle ……. Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi teminatına müracaat edilerek, bu poliçe teminatının yetersiz kalması halinde İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi teminatına müracaat edilebileceğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesindeki 290.000 TL teminat limitini aşan bir tazminata hükmedilme halinde müracat edilebileceğini, aksi takdirde müvekkili şirket maddi tazminattan sorumlu olmadığını, gerçek zararın belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasını, kaza sonucu üçüncü kişinin ölümü veya yaralanması gerçekleştiği takdirde, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında tazminat ile yükümlü olduğunu, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ……. ve …….. İnş. ve Teks. Dış Tic.Ltd.Şti vekili cevap dilekçesi ile kazanın davacı …….’in çok süratli araç kullanması nedeniyle meydana geldiğini, müvekkili …….’un kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığını, davacının ara arter niteliğindeki yolda 50 km’lik azami hız sınırını aştığı için aracını kontrol edemediğini, müvekkilinin önünde seyreden yolcu minibüsü de ani olarak durduğunu ve kazanın oluşumuna kısmen de minibüs şoförünün neden olduğunu, davacının aracında çocuk koltuğu olmadığını, davacının hem süratli araç kullanıyor olması hem de arka koltukta bulunan çocuğunu tutmaya çalışması nedeniyle dikkat ve kontrolü kaybettiğini, davacının asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusuru olmamakla birlikte davacının maddi tazminat talebinin oldukça fahiş olduğunu, aylık bakıcı parasının 10.000 TL olduğu iddiasının ise abartılı olduğunu, 2 aylık bir yardımcı ihtiyacı dahi olmadığını, trafik kazalarında tedavi giderleri kanun gereği SGK tarafından karşılandığı için müvekkillerinden talep edilemeyeceğini, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, bu yöndeki taleplerin bütünüyle reddini talep ettiğini, istenilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacı aracının kasko poliçesi bulunduğunu, kasko poliçesi muhteviyatında manevi tazminat teminatının olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru olmadığı için davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece ……. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Büyükçemece ……. Asliye Ceza Mahkemesinin …… Esas Sayılı dosyanın UYAP Kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 12/12/2019 tarihli bilirkişi ……. tarafından düzenlenen raporda davacının iş göremezlik tazminat tutarının 3.552,46 TL olduğu, Hesap Uzmanı Bilirkişi ……. tarafından hazırlanan 21/07/2020 tarihli raporda başkasının desteğine ihtiyacı olmadığı ve bakıcı gideri hesaplanmadığı, 25,00 TL evde pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve ilaç gideri, 300,00 TL hastanelere kontrollere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam 325,00 TL tedavi gideri olduğu kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığından 325,00 TL tedavi giderinin tamamını talep edebileceği, 15/01/2021 tarihli ek raporda hesaplanan maddi tazminat tutarlarının kaza tarihi itibariyle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kişi başı 290.000 TL maddi teminat limit aşımı bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumundan alınan 05/04/2018 tarihli raporda …….’in 26/11/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 2 (iki) haftaya kadar uzayabileceği, Olay tarihli epikrizde metakarpal kırığı ön tanısı kayıtlı olduğu ancak bunu destekleyecek herhangi bir işlem tarif edilmediği, kırık teyit edilmediği cihetle iyileşme süresinin kemik kırığına göre hesaplanmadığı, olay tarihli el grafileri gönderildiği takdirde iyileşme süresinin yeniden değerlendirilebileceği, 08/05/2019 tarihinden gönderilen raporda mevcut belgelere göre …….’in 26/11/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Haksız fiilden doğan borç ilişkileri Türk Borçlar Kanunun ikinci kısmında düzenlenmiş olup; Türk Borçlar Kanunu Madde 49 hükmü; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de,bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 50 hükmü; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığıönlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 51 hükmü; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirler.Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.”
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir.İşleten de sürücü ile birlikte zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Ayrıca, 6098 Sayılı TBK’nun 53 üncü maddesi uyarınca ölenin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği gibi aynı Kanunun 56/2. fıkrası gereğince, ölüm halinde ölenin yakınlarına hakim uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklindedir.
Borçlar Yasası’nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
Davacının maddi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; davacı 26.11.2015 tarihinde gerçekleşen kaza nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Büyükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesininde davalı asilin yaralama nedeni ile yargılamasının devam ettiği anlaşılmıtır. Meydana gelen kazanın oluşumunda davalının %100 kusurlu olduğu, davacının kaza nedeni ile kusursuz olduğu tespit edilmiş olup davacının maddi zararının belirlenmesi için dosya aktüerya bilirkişine tevdii edilmiş 13/12/2019 tarihli rapor ve 15.01.2021 tarihli doktor raporunda davacının maddi zararı tespit edilmiş olup, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, toplam 3.552,46-TL geçici iş göremezlik ve 325-TL bakıcı ve yol-masraf giderleri olmak üzere toplam 3.877,46-TL maddi tazminatın davalı ……. ile …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti’nden tahsili ile davacı …….’e verilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacının ……. sigortaya karşı açıtığı maddi tazminat davasının ise zararın öncelikle zorunlu trafik sigortasından karşılanması gerektiği, davalı sigorta şirketinin ihtiyari amali sorumluluk sigortacısı olması nedeni ile bu davalı bakımından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile dinlenen tanık beyanları gözetildiğinde; Davacı vekili davacının kaza nedeni ile uğradığı manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalı sürücünün %100 kusurlu olması, kazanın oluş şekli ile davacının bu kazadan etkilenme oranı da dikkate alınarak 1.500,00-TL manevi tazminatın davalı ……. ile …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti’nden tahsili ile davacı …….’e verilmesine, toplam 2.000,00-TL manevi tazminatın davalı ……. ile …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti’nden tahsili ile davacı …..’e velayeten …….’e verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
1- Toplam 3.552,46-TL geçici iş göremezlik ve 325-TL bakıcı ve yol-masraf giderleri olmak üzere toplam 3.877,46-TL maddi tazminatın davalı ……. ile …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti’nden tahsili ile davacı …….’e verilmesine,
2-Davacının ……. Sigortaya karşı açıtığı maddi tazminat davasının REDDİNE,
3-Davacının kendi adına ve velayeten açtığı manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
4-Toplam 1.500,00-TL manevi tazminatın davalı ……. ile …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti’nden tahsili ile davacı …….’e verilmesine,
5-Toplam 2.000,00-TL manevi tazminatın davalı ……. ile …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti’nden tahsili ile davacı …..’e velayeten …….’e verilmesine,
6-Alınması gerekli 768,82-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.536,98-TL harcın mahsubu ile bakiye 768,16 TL harcın davacıya iadesine,
7-Davacı tarafından ödenen 27,70-TL Başvurma Harcı ile 768,82-TL karar veilam harcı olmak üzere toplam 796,52-TL nin davalılar ……. Ve …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti. ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
8-Davacılar tarafından yapılan tebligat + posta ücreti 392,45 TL, bilirkişi inceleme ücreti 1.550 TL olmak üzere toplam 1.942,45 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 738,13 TL’nin davalılardan davalı ……. Ve …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılar davalı ……. Ve …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
10-Davalılar ……. Ve …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti. ‘den kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.245,08-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)

11-Davacı kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.500,00-TL ücreti vekaletin davalılar davalı ……. Ve …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti. ‘den tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
12- Davalılardan ……. Ve …….. İnş. Ve Tekstil Dış Ticaret Ltd.şti. ‘den kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 3.500,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalılalara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
13- Davalı ……. Sigorta kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılalara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
14-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2021

Katip …….
E-imza

Hakim ……
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”