Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/293 E. 2019/1003 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/293 Esas
KARAR NO : 2019/1003

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/06/2013
KARAR TARİHİ : 16/10/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili aşamalarda tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle;taraflar arasında imzalanan …. Anonim şirketinin hisselerinin satışına ilişkin satış sözleşmesi gereği, davalıların sözleşmede belirtilen satış bedelini ödemedikleri gibi devr etmeleri gereken …, …. ve … plakalı araçlarını davacılara devretmediklerini, ayrıca hisse satışından önce doğan hisseleri devredilen şirket alacaklarından davacılara ait olan ve … ‘den tahsil edilen 35.000 TL sını da davacılara ödemediklerini, bu hususta çekilen ihtarın ise sonuçsuz kaldığından bahisle devr edilmeyen araçların bedeli olan 40.000 TL ile 35.000 TL yapılan tahsilat ki toplam 75.000 TL alacağın temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 11/10/2013 tarihli duruşmada ise hisse devri sözleşmesinden başka sözleşme yapılmadığı gibi araçların devri için herhangi bir sözleşme yapılmadığını, beyan etmiştir.
Davalılar vekili aşamalarda tekrar ettiği cevap dilekçesinde özetle;dava konusu araçların davacıların zilyetliklerinde bulunduklarını, tescil için davacıların talepte bulunmadıklarını, ihtarla tescilin değil, bedelin talep edildiğini, ….’den tahsil edildiği iddia edilen 35.000 TL sına ilişkin iddianın ise doğru olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava;dava dışı … Anonim şirketindeki davacılara ait hisselerin devrine ilişkin sözleşme kapsamında davacılara devri gerektiği halde devr edilmeyen araçların bedelleri ile tahsil edildiği belirtilen şirket alacağından davacılara ait olduğu iddia edilen kısmın tahsili talebinden ibarettir.
Yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, davacıların kararı temyizi üzerine Yargıtay 11. HD’nin 2016/16322 Esas, 2015/2746 Karar sayılı ilamı ile “Dava, hisse devralan davalıların devir sözleşmesinde kararlaştırılan edimlerini yerine getirmemeleri nedeniyle devredilmeyen araçların bedelinin ve alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemce yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar, dava dışı … İşletme ve Tic. A.Ş.’nin %70 hissesini davalılara devretmişlerdir. Hisse devir sözleşmesi işbu davanın tarafları arasında yapılmış olup, hissesi devredilen …..Tic. A.Ş. bu davada taraf değildir.
Her ne kadar, sözleşmede … Tic. A.Ş.’nin sahip olduğu araçların devri ve …. Tic. A.Ş.’nin devir tarihinden önceki alacağının davacılara ödenmesi kararlaştırılmış ise de edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle davacılar dava dışı ….Tic. A.Ş.’ye karşı bir dava yöneltmeyip kendi akidleri olan davalılara dava açmış bulunmaktadır. Bu durumda, davanın bu çerçevede değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş” Şeklinde hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davacılar ile davalılar arasında yapılan sözleşmenin konusunun davacıların dava dışı … A.Ş’de sahip oldukları hisselerin davalılara satışına ilişkin olduğu, sözleşmenin 10. Maddesinin 3. Fıkrasında satıcıların hisseleri devrolunan şirkete ait satış araçlarını satışla ilgili harç ve vergileri kendilerine ait olmak üzere kendi mülkiyetlerine geçirebilecekleri, bu durumda diğer ortakların itirazı halinde araçların şirket defterindeki değerinden …’ye ait kısım kadarki tutarın satıcılara ödeneceği ve satış bedelinden tenzil edilebileceğinin öngörüldüğü, sözleşmenin 11. maddesinin son cümlesinde hisseleri devrolunan şirketin devir tarihinden önceki tüm borçlarının satıcılara ait olduğu gibi şirketin devir tarihinden önceki alacaklarının EU A.Ş’nin haklarına zarar gelmemek kaydıyla satıcılara ait olduğu, sözleşmenin 13. ve devamı maddelerinde hisse değerlerinin belirlenmesi, devir süresi ve devir bedeline ilişkin işlemlerin ne şekilde yapılacağının belirlendiği, sözleşmenin 17. maddesinde ise kararlaştırılan hisse devir bedelinin ödeme şeklinin düzenlendiği, alıcı olan davalılar adına Aziz Ahmet Kaçar tarafından satıcı olarak davacılar adına … ve … tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır.
Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun kayıtlarına göre …. A.Ş’de davacılar …. , … …, …’ün hissedar oldukları, 24/12/2007 tarihinde hisseleri devretmek suretiyle dava dışı …. AŞ’den hisselerine çektikleri, bu nedenle sözleşmede kendilerine yüklenen edimi yerine getirdikleri anlaşılmıştır.
Dava dışı … A.Ş’nin ticari defter kayıtlarına göre şirketin taşıtlarının fatura ve satış sözleşmelerine göre … plakalı aracın dava dışı ….’ya fatura edilerek 26/12/2017 tarihinde Ankara … Noterliğinin … yevmiye numarası ile … plakalı aracın dava dışı …’ya Ankara …. noterliğinin … yevmiye numaralı, … plakalı aracın dava dışı ….’e Beyoğlu … Noterliğinin …. yevmiye numarası ile satışının yapılarak araçların devredildiği anlaşılmış olup davalıların taraflar arasındaki sözleşme gereğince araçları devir borcunu yerine getirmediği, dava tarihi itibariyle araçların değerinin 138.500 TL olarak tespit edildiği, ancak davacı tarafından dava dilekçesinde 40.000 TL olarak talep edildiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince 40.000 TL araç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf konusu olan devir işleminden önce hisse devri yapılan … A.Ş’ye ait alacakların davacılara ödenmesine ilişkin sözleşme hükmüne göre şirketin devir tarihinden önceki dönemdeki alacağının …. Elektrik Üretim ve Tic. A.Ş tarafından dava dışı …. firmasına yapılan 02/02/2012 tarihli, 31.967,20 TL’lik ödemenin şirketin devir tarihinden önceki bir alacak olarak değerlendirildiği, her ne kadar davalı tarafından bu alacağa ilişkin eksik tamamlanma nedeniyle … tarafından yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğine ilişkin talepte bulunmuş ise de dava dışı şirket defterlerinde davacıların borcuna ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, davalı şirketin bu eksikliklerle ilgili davacıların herhangi bir bildirimde bulunmadığı, …. nezdinde işlemlerin tamamlanmış olduğu anlaşıldığından sözleşmeden önce tahakkuk etmiş olan alacak miktarı 31.967 TL’nin davalılardan tahsili gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-71.967 TL’nin 12/07/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 4.916,10 TL harçtan peşin alınan 1.113,75 TL peşin harcın mahsubu ile 3.802,35 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 8.266,37 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.341,30 TL harç, 942,10 TL tebligat müzekkere gideri, 6.600 TL bilirkişi ücreti toplamı 8.883,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacılar ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/10/2019

Katip …

Hakim …