Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/263 E. 2019/764 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/263 Esas
KARAR NO : 2019/764

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 12/07/2019
K. YAZIM TARİHİ : 24/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalılardan … A.Ş.’nin maliki ve …’in sürücüsü ve diğer davalı sigorta şirketinin trafik sigortacısı bulunduğu 34 EZ 4987 plakalı aracın 14/12/2015 tarihinde müvekkillerinin miras bırakanı/desteği konumundaki …’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, aynı kazada müvekkilleri …. ile …’nın yaralandığını, olayla ilgili ola- rak davalı sürücü hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak suçundan yargılanarak ceza- landırılması istemiyle Bakırköy ….Ağır Ceza Mahkemesi’nde…. Esas sayılı davanın açıldığını ve bu davanın halen derdest olduğunu, Kaza Tespit Tutanağı’nda her ne kadar sürücü ….’in tali, muris ….’ın asli kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, bu kusur oranı gerçeği yansıtmadığından yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini,muris ….’ın 31/10/ 1987 doğumlu ve ev hanımı olduğunu, evliyken vefat ettiğini ve geriye davacıları mirasçı olarak bı- raktığını ,müteveffanın eşi olan 1987 doğumlu davacı ….’ın boyacılık yaptığını, mu- risin ve …’ın çocukları 2013 doğumlu … ile 2015 doğumlu …’ın müvekkillerinin ölüm sonucunu doğuran eylemden doğrudan zarar gördüğünü, müteveffa öldüğünde müvekkili …’ın 29 yaşında yapayalnız kaldığını, eşini kaybetmesı nedeniyle derin bir keder ve üzüntü yaşadığını ve adeta hayata küstüğünü, bakacak kimsesi olmadığı ve çalışmak zorunda olduğu için çocukların anneannelerinin yanına gönderdiğini, … 2,5 yaşında ve …. 11 aylıkken annelerim kaybettiklerini, anne ilgisi ve sevgisine muhtaç bu çocukların gerek şimdi gerek büyüdüklerinde duyacakları acı ve elemin tartışmasız olduğunu, ayrıca çocukların anne- leriyle birlikte beton mikserinin altında kalarak yaralandıkları için geçirdikleri şoku atlatamadıklarını beyanla;
…’ın ölümü ve … ile ….’ın yaralanması nedeniyle;
Maddi tazminat olarak; … için 25.000,00 TL, … için 2.500,00 TL ve …. için 2.500,00TL olmak üzere toplam 30.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen,
Manevi tazminat olarak; … için 150.000,00TL, … için 50.000,00TL ve …. için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 250.000,00-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ,yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ; müvekkili …’in sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile Erzurum Kongresi caddesinden Sivas Kongresi cad- desine seyri sırasında …. nolu ışıktan yeşil ışığın yanmasıyla harekete geçtiğini, müteveffanın so- lun sağından karşıya geçmeye çalıştığı sırada müvekkilinin kullandığı aracın önüne gelmesiyle ölümlü ve yaralamalı kazanın meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müteveffanın asli kusurlu olduğunu, müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini, talep edilen manevi tazminatın abartılı ve çok fahiş olduğunu, müvekkilinin sosyo ekonomik durumunun bu tazminatı karşılayamaya elverişli olma- dığını, iki ayı aşkın süre ceza evinde kalan , eşinden boşanmış ve iki çocuğu olan müvekkilinin yaşlı annesi ile birlikte yaşadığını, dava konusu olaydan maddi ve manevi olarak olumsuz etkilendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ….Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ka- zaya karıştığı iddia olunan …. plakalı aracın 30/03/2015-30/03/2016 vadeli …. nolu ZMMS poliçesi gereğince müvekkili şirket tarafında teminat altına altına alındığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu olayın meydana geliş şekline göre sigortalı araç sürücüsüne atfolunan kusur oranını kabul etmediklerini, kusur durumu ile destek iddialarının ispata muhtaç olduğunu , varsa SGK tarafından yapılan ödemelerin tespit olunacak tazminat miktarından indirilmesinin gerektiğini, dava haksız fiilden kaynaklandığından ticari faiz talebinin kabul edile- meyeceğini beyanla davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Diğer davalı …. Anonim Şirketi dava dilekçesi ile duruşma gününün usulen tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş ise de , aşamalarda dosyaya vekaletname sunan vekilleri… davanın reddini savunmuştur.
Dava, motorlu taşıt işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm ve cismani zarar (yaralanma) nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup davacılar tazminat talebini BK 49 , 54 ve 56. Md de düzenlenen haksız fiil hükümlerine ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 md’ne dayandırmaktadır.
Davacıların nüfus kayıtları , olayla ilgili olarak yapılan soruşturma evrakı, davalı sürücü hak- kında açılan ceza davasına ait tutanak ve raporlar, olay anını gösterir kamera kayıtları, sigorta poli- çesi, hasar ve ödeme bilgileri , SGK kayıtları vs celp ve ibraz edilmiş, SED araştırmaları yapılmıştır.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan değerlendirme sonucu ; dava- cılardan …. eşi, … ile ….’nın annesi …’ın, 14/12/2015 tarihinde davalılardan …’in sürücüsü, …. A.Ş’nin maliki ve …Sigorta Şti’nin trafik sigortacısı olduğu …. plakalı aracın çarpması sonucu vefat ettiği, aynı kazada davacılardan ….nin yaralanmasına sebebiyet verdiği, ….’ın vefatı ile geride mirasçı olarak eşi … ve çocukları … ile ….’nın kaldığı , davalı sürücü hakkında Bakırköy ….Ağır Ceza Mahkemesi’nde …Esas sayılı davanın açıldığı,ceza yargılaması sonunda davalı sürücü …’in eylemine uyan taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin (…’nin) de basit tıbbı müdahale ile iyileşir şekilde ya- ralanmasına sebebiyet verdiği , çocuklardan ….’nın yaralandığına dair sağlık raporu bulun- madığı gerekçesi ile eylemine uyan 5237 sy TCK’nun 85/2, 62/1 md gereğince cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayın meydana gelmesinde, davacılar ile davalı sürücünün kusur durumu ve kusur oranının tespiti hususunda ceza yargılaması sırasında aldırılan kusur raporları arasında çelişki bulunduğundan olay anını gösterir kamera kayıtları ve tarafların itirazları da gözetilerek çelişkiyi giderici mahiyette yeni rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 12/03/2017 tarih … nolu raporuna göre ;
Olay ;14/12/2015 günü saat 12.10 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresin- deki …. plakalı kamyon(beton mikseri) ile Erzurum Kongresi Caddesi’nden Sivas Kongresi caddesi istikametine seyir halinde iken ,olay mahalline geldiğinde önünde kırmızı ışıklarda duran araçların arkasında durup önündeki araçların harekete geçmesiyle harekete geçtiği esnada aracının ön kısımları ile seyir istika- metine göre yolun sağından yolun soluna kucağında ve elindeki çocukları 2015 doğumlu …. ve 2013 doğumlu … ile birlikte geçiş yapan müteveffa yaya …’a ve çocuklarına çarpması şeklinde vuku bulmuş, bir kişinin ölümü ve bir kişinin yaralanması ile neticelenmiştir.
Olay mahallinde yol; bölünmüş, zemin asfalt kuru, yatay güzergah düz, düşey güzergah eğimsiz, kaza noktasına 18m uzaklıkta …nolu trafik ışıkları bulunan, vakit gündüz, hava açık, mahal meskundur.
Bilirkişi …. tarafından Bakırköy ….Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmak üzere tanzim edilen 21.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda sürücü …’in tali kusurlu olduğu, yaya …’ın asli kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmak üzere tanzim edilen 26/05/2016 tarihli müşterek raporunda kazanın oluşumunda sürücü …’in asli derecede kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın tali derecede kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Bilirkişiler İTÜ İnşaat Fakültesi,Karayolu ve Trafik Öğretim Elemanları ….,… ve…tarafından Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmak üzere tanzim edilen 05/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda sürücü ….’in eşit ve %50(yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın eşit ve %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Bilirkişi …. tarafından Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulmak üzere tanzim edilen 08/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda müteveffa …’ın % 25 kusurlu olduğu, sürücü …’in %75 kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, mahkemeniz dosyası ve ekli … esas sayılı dosyasına ait gönderilen belgeler, dava ve cevap dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, iddianame, tüm beyanlar, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahke- mesi’nin 17/01/2017 tarihli gerekçeli kararı, Bilirkişiler İTÜ İnşaat Fakültesi,Karayolu ve Trafik Öğretim Elemanları …,… ve … tarafından Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmak üzere tanzim edilen 05.12.2016 tarihli bilirkişi raporu, bilirkişi ..tarafından Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesine sunulmak üzere tanzim edilen 08/02/2017 tarihli bilirkişi raporu, kaza anı kamera görüntüsünün bulunduğu CD içeriği, Bilirkişi …. tarafından Bakırköy …Ağır Ceza Mahkemesine sunulmak üzere tanzim edilen 21/03/2016 tarihli bilirkişi raporu, dosya tümüyle incelendiğinde kazanın yukarda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Mevcut verilere göre;
A)Davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki kamyon ile kırmızı ışıkta duran araçların arkasında durakladıktan sonra ışık dönüşümünün akabinde yeniden harekete geçmeden evvel hareket alanını ve çevresel kontrolü yeterince sağlamadığı, geçiş yapan ve seyir şeridine kadar gelen yayaları zamanında farketmeyip harekete geçerek tedbirsizce yayalara çarptığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda (% 60 oranında )asli kusurlu olduğu,
B)Müteveffa yaya …’ın ise gözetimi ve denetimi altında bulunan çocukları ile birlikte karşıdan karşıya geçiş yapmadan evvel duraklayan ve her an harekete geçebilecek olan araçları yeterince kontrol etmeden davalı sürücünün hareket alanına girerek kendi can güvenliğini ve gözetimi, denetimi altındaki çocuklarının can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, korunma tedbirine başvurmadığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda (% 40 oranında) tali kusurlu olduğu tespit edilmiş, yöntemine göre hazırlanıp yargısal denetime elverişli bulunan iş bu rapora itibar olunarak hükme esas alınmıştır.
Davacılar vekili Av….’ın 10/04/2019 tarihli, davalı … Sigorta Şti vekili Av. ….’ın 11/04/2019 tarihli dilekçesi ile bir örneği dosyaya ibraz olunan ve davacıların yetkili vekili Av. … ile sigorta şirketi vekili Av. … arasında düzenlenen 08/03/2019 tarihli “İbraname, Feragat Beyanı ve Sulh Anlaşması ” başlıklı belge içeriğinden , davacıların iş bu davaya konu ettikleri maddi tazminat taleplerine karşılık davalı sigorta şirketince sigorta poliçesi limiti dahilinde 225.109,00 TL maddi tazminat ödendiği ve davacılar vekilinin davalı sigorta şirketini ibra ettiği, dava konusu maddi tazminat talebi iş bu davadan sonra müteselsil borçlulardan biri tarafından tamamen karşılanmış olmakla bu talep yönünden tüm davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının konusuz kaldığı, davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davalılar … ve … …. A.Ş. Aleyhine açılan manevi tazminat davasına gelince ;Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin ….Esas, …karar nolu 22/11/2018 tarihli ilamında; ”…. manevi tazminat zarara uğrayan da manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşımaktadır. Buna göre manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasında amaç edilmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, tazminat sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” denilmektedir.
Yine Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin ….Esas, ….karar nolu 14/11/2018 tarihli ilamında; ” …. bir kişinin cismani zarara uğraması/ ölmesi sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca, çocukları ve kardeşleri gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylemler nedeniyle ruhsal bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa onların da manevi tazminat isteyebilecekleri ”vurgu- lanmış, şartların varlığı halinde yansıyan zararın hüküm altına alınabileceği belirtilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen belgeler ile toplanan delillere göre , kazada vefat eden….da- vacı …. eşi olup kaza tarihinde henüz 28/29 yaşındadır. Aynı yaşı süren davacı … de eşinin ölümü ile genç yaşta yalnız ve iki çocuğu ile baş başa kalmıştır. Geride kalan ço- cuklardan 2013 doğumlu … kaza tarihinde 2 yaşında olup (07/01/2015 d.lu) … ise henüz 1 yaşını doldurmamıştır. Ayrıca … de aynı kazada basit tıbbi tedavi ile giderilebilecek şekilde yaralanmış, dava konusu elim kaza nedeniyle davacıların yaşam şekilleri değişmiş, maddi ve manevi olarak çöküntü hissetmişler, ruhsal sağlıkları/ bütünlükleri bozul- muştur.
Genç yaşta elim bir kaza sonucu vefat eden eş ve annenin yokluğunun yarattığı maddi ve manevi boşluğun hiç bir maddi değerle doldurulamayacağı , çok küçük yaşta maruz kalınan ka- zaya bağlı korkunun uzun süre silinemeyeceği tartışmasızdır. Ancak manevi tazminat ile mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasının veya zarara sebebiyet verenin cezalandırılmasının değil, zarara uğrayanın manevi huzurunun kısmen de olsa sağlanmasının amaçlandığı, davaya konu kaza nedeniyle davacıların maddi ve manevi tarafın tüm dengelerinin bozulduğu gibi davalı sürücünün de bir süre tutuklu olarak ceza evinde kaldığı, şahsi ve aile hayatının bu olaydan son derece olumsuz şekilde etkilendiği, Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince yapılan değer- lendirme çerçevesinde somut olayın özelliğine zararın ağırlığına ve taraflar üzerindeki etkisine, kusur durumuna, sosyal ekonomik duruma göre talep edilen manevi tazminat tutarının fazla olduğu değerlendirilmekle davalılar … ve …. A.Ş. aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine, dava konusu tazminat haksız fiilden kaynaklandığından takdir olunan tazminat tutarına yasal faiz işletilmesine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H ÜK Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacılar tarafından davalılar …,…. A.Ş ile … Sigorta Şti aleyhine açılan ve konusuz kalan maddi tazminat davası hakkında karar tesisine yer olmadığına,

2-Davacılar tarafından davalılar … ve … A.Ş aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı … için 25.000,00 TL ve … ile … için 15.000,00 ‘er TL olmak üzere takdir olunan toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın … ve …. A.Ş ‘den (müteselsilen ve müştereken) tahsil edilerek davacılara ödenmesine,
-Hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına kazanan vuku bulduğu 14/12/2015 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine ,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,

3- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 3.757,05 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 956,34 TL nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 2.800,71 TL harcın davalılar … ve … A.Ş’den müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
4- a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine yürürlükteki AAÜT’nin 10/1 md ve Av. Kan. gereğince hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına göre tespit ve takdir olunan 6.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …A.Ş’dan müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek davacılara ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve ….A.Ş. lehine yürürlükteki AAÜT’nin 10/2 md ve Av. Kan. gereğince red olunan manevi tazminat tutarına göre tespit ve takdir olunan 6.400,00 TL vekalet ücretinin dava- cılardan tahsil edilerek adı geçen davalılara ödenmesine,

5- Davacılar tarafından manevi tazminat talebi yönünden sarf olunan (500,00 TL bilirkişi ücreti + 301,50 TL ATK rapor ücreti + 504,90 TL tebligat/müzekkere/postadan ibaret ) toplam 1.306,40 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 261,28 TL’sinin davalılar …ve …. A.Ş’den müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek davacılara ödenmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere Davacılar Vekili Av. …. , Davalı …. ile Davalılar ….ve … Şirketi Vekili Av. …’in yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/07/2019

Katip …

Hakim ….