Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/205 E. 2019/323 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/205
KARAR NO : 2019/323

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2016
KARAR TARİHİ : 14/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 30/06/2016 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ;Davalılar arasında 12/07/2005 tarihinde Noterde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, buna istinaden de müvekkili ile davalı arsa sahibi kooperatif arasında 09/12/2005 tarihli yapı denetim sözleşmesinin imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler gereği müvekkilinin edimlerini yerine getirmiş olmasından dolayı toplam ¨467.048,00 tutarında borçlu olduğu ve bu borcu ödemediklerinin de ilgili belediye tarafından onaylandığını, nitekim Belediye tarafından verilen 12/06/2014 tarihli yazılı cevaptan anlaşılacağı üzere konu olan inşaat için toplam ¨ 467.048,00 denetim hizmet bedeli alacağının varlığının sabit olduğunu, bu alacak miktarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü Yapı Denetim Hesaplarında da yer aldığını, davalılar nezdinde resmi belge ve hakedişlere dayalı olan bu alacağın tahsili için icra müdürlüğünde takip başlattıklarını, davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine bu alacak davasını açmak zorunda kaldıklarını, konuya ilişkin yasal düzenlemede 4708 sayılı Yapı Denetim Yasasının 5-8 maddelerinde yeraldığı üzere yapı sahibinin borçtan sorumlu olduğu ve bu borcu zamanında ödemesi hususlarının hüküm altına alındığını, ödenmeyen tutarlar için fatura kesilmesinin söz konusu olamayacağından müvekkilinin de bu borç için fatura kesmemiş olduğunu, yapı sahibinin borcu denetim hesabına ödemesi halinde müvekkilinin bu bedeli tahsil edebilmesi için fatura kesmesinin zorunlu olduğunu, bunun yasal düzenleme ile sabit olduğunu, yapı sahibi veya yüklenicinin inşaatı imal ettiği oranda müvekkilinin görevini ifa ettiğini, davalıların inşaatı tamamlayarak konu olan kunutları satarak iskana açtıklarını, müvekkiline işi ifa etme anlamında bir eksikliğin ve kusurun atfedilemeyeceğini, başka bir denetim firması ile anlaşma yapılarak inşaatların tamamlanmamış olduğunu, inşaatların müvekkili denetim firması ile tamamlandığını, işin tamamen müvekkilinin denetiminde sonuçlandığını , bu nedenlerle davanın kabulü ile davalıların ödemek zorunda oldukları toplam ¨ 467.048,00 Yapı Denetim Hizmet Bedellerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen temerrüt tarihi olan 25/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP :
Davalı ….kooperatifi vekilinin 20/04/2016 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili kooperatif arasında akdedilmiş bir sözleşme olmadığını, diğer davalı şirketin Büyükçekmece … Noterliği’nin 05/07/2013 tarih …. yevmiye nolu ihtarının 4.a maddesinde müvekkiline herhangi bir sorumluluk yüklememek üzere böyle bir sözleşme imzaladığını kabul ve ikrar ettiğini, ayrıca müvekkili tarafından diğer davalı şirket aleyhine geç teslim, eksik ve ayıplı işler nedeniyle dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, davacı … firmasının yasa ve mevzuatın kendisine yüklemiş olduğu kurallara uymadan işler yaptığını, davacının inşaatı denetim altında tutmamış, raporlar düzenlememiş, faturalar kesmemiş olduğunu, davacının bunları yapmayarak yasalara aykırı davranmış olduğunu, müvekkili kooperatifin diğer davalı müteahhit ile yapmış olduğu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine göre Yapı Denetim ile ilgili işlerin ve ödemelerin diğer davalı müteahhide ait olduğunu, bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf olmadığını, davalı müteahhidin borcunu ödeyeceğini beyan etmekte olduğunu, davacı ve davalı müteahhidin aralarındaki alacak verecek mevzusunu çözmüş olduklarını belirtmişler ve de sonuç ve istem olarak da herhangi bir alacak ispatlanamadığı için kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki hükümler de dikkate alınarak davanın kendileri açısından esas ve usul yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekilinin 28/04/2016 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkiline verdiğini ifade ettiği hizmetin ayıplı olduğunu, davacının sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin konu olan bedelin % 25 ini sözleşmeyi müteakip nakit olarak idareye ödemiş, kalan % 75 lik kısmı için konu olan parselde … Blok, … nolu gayrimenkullerin satışı suretiyle eksiksiz olarak ödediğini, dava konusu alacağın bilimsel verilere dayanmayan fahiş bir tutar olduğunu, bedelin eksiksiz ödendiğini, davacının mahkemeye faturanın neden kesilmediği ile ilgili olarak sunduğu izahatının yersiz olduğunu, bir alacağın varlığı için hakedişler yapılması, hakedişlerin karşılığı faturaların kesilmesi, faturaların taraflara tebliğ edilmesi ve taraf ticari defterlerine işlenmiş olması gerektiğini, bunun Vergi Usul Kanunu ve Ticaret Kanununun aradığı hukuki dayanak olduğunu, davacının bugüne kadar hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğunu, ruhsat tarihine göre sözleşme süresinin 09/12/2010 tarihinde son bulmakta olduğunu, davacının bu süre zarfında da sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğunu, davacının hangi tarihlerde seviye tespit açılması yaptığını veya tespit ettiği inşaat seviyesini idareye bildirdiğini, bu konuda davacının hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı tarafından yapılan hesaplama yönteminin de hatalı olduğunu, davacı şirketin bu konudaki kanuni sorumluluğunu da yerine getirmediğini, davacının devlete ödemesi gereken vergi vs. tutarlar sebebiyle bu işlemi yapmadıklarını, taraflarınca alman tespit raporunda hesaplanan tutarın ¨ 311.275,03 olduğunu, kendilerinin bu tutara da itiraz ettiklerini, davacının taraflarınca ödenen tutarı dahi mahsup etmeden icra takibi başlattığını, davacının bu davaya ve başka davalara alacak yaptığı alacaklarının tamamının ödendiğini, davacı tarafın aldığı 8 adet tapuya rağmen bu güne kadar faturalannı kesmemiş ve devlete ödemesi gereken vergi, resim ve harç vs. leri ödememiş olduğunu, davacının bu gayrimenkulleri neye göre aldığını ve bedellerine ne şekilde ödediğini belirtmesi gerektiğini belirtmişler ve de netice-i talep olarak da alacağın likit, muaccel alacak olmadığından ve sözleşme ile belirtilen tüm tutar müvekkili tarafından ödendiğinden dolayı müvekkilinin bir borcu olmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava , yapı denetimi hizmet bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi ….. ve …. tarafından düzenlenen 28/02/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı yapı denetim firması tarafından (Yapı Ruhsatında da belirtildiği üzere) davalı kooperatifin arsa sahibi ve davalı şirketin müteahhit olarak yer aldığı kat karşılığı inşaat ile ilgili olarak inşaatın başından itibaren yapı denetim hizmetinin verilmiş olduğunu, davacı … şirketinin bu hizmet ile ilgili Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesini davalı arsa sahibi kooperatif ile imzalamış olduğunu, bu hizmet sözleşmesi imzalanmadan evvel davalılar arasında imzalanan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde inşaat ile ilgili tüm masrafların davalı müteahhit şirkete ait olacağının kararlaştırılmış olduğunu, bu denetim hizmeti ile ilgili olarak davacı tarafından 8 adet hakediş belgesinin düzenlenmiş olduğunu, bu hakedişlerden sadece 1 nolu Hakediş tutarının ödemesinin yapılmış olduğunu, dava dosyasına sunulan tapu kayıtlarından ….Ada, eski …. – yeni …. Parselde yer alan …… Blok, …. nolu gayrimenkullerin tamamının dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğunun görüldüğünü, ödemesi yapılmamış olduğu anlaşılan geri kalan 7 adet hakediş belgesi gereği olarak davacının alması gereken ödemeler toplamının ¨467.048,23 olarak hesaplanabileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi ….. ve …. tarafından düzenlenen 22/05/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Dava dosyasına sunulan Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesinin üzerinde yeralan imzanın kooperatif yetkilileri tarafından atılıp atılmadığı ile ilgili takdirin mahkemeye ait olduğunu, davalı müteahhit tarafından ileri sürülen 8 adet dairenin yapı denetim hizmet bedeli olarak davacı şirket yetkililerine devredildiği iddiası hakkında heyetlerince görüş belirtilebilmesi için; Beylikdüzü Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğüne yazı yazılarak; İstanbul İli, Beylikdüzü İlçesi,….. Mahallesi, …. Ada, eski …. – yeni … Parselde yeralan ….. Blok, …. nolu gayrimenkullerin kat irtifakı kurulduktan sonraki tüm tapu devirlerini gösterir belgelerin (tapu kütük sayfaları, satış senetleri vb.) incelenmek üzere istenmesi gerekeceğini, davalı müteahhit tarafından … adlı kişilerin konu olan dairelerin tapu devirleri yapıldığı esnada davacı şirket ortağı/yetkilisi olduğunu ispatlar tüm belgelerin incelenmek üzere dava dosyasına sunulması gerekeceğini, davacı tarafından davalı müteahhit tarafından davacı şirket yetkililerine devredildiği iddia edilen bu 8 dairenin ne sebeple bu kişilere devredildiği ile ilgili olarak belgelere dayanan detaylı açıklamaların dava dosyasına sunulması gerekeceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişi …. ve …. tarafından düzenlenen 05/11/2018 havale tarihli bilirkişi 2. ek raporunda;Mahkeme tarafından davaya konu 8 adet dairenin davalı müteahhit şirket tarafından davacı yapı denetim şirketinin vermiş olduğu denetim hizmetine karşılık bu şirketin ortak, eski ortak, harici ortak ve bunların akrabalarına devredilmiş olduğu kanaatine vanlması durumunda; bu 8 adet dairenin belgelerde yeralan toplam satış bedelinin ¨ 800.000,00 olarak hesaplandığından ve bu tutar kök raporda davacı yapı denetim şirketi alacağı olarak hesaplanan ¨467.048,23 tutardan fazla olduğundan; davacı yapı denetim şirketinin huzurdaki davada davalılardan bir talepte bulunamayacağını,mahkeme tarafından davaya konu 8 adet dairenin davalı müteahhit şirket tarafından davacı yapı denetim şirketinin vermiş olduğu denetim hizmetine karşılık olarak verilmemiş olduğu kanaatine varılması durumunda; kök raporda ayrıntılı olarak izah edildiği ve hesaplandığı üzere davacı yapı denetim şirketinin alması gereken ödemeler toplamının ¨467.048,23 olarak hesaplanabileceğini bildirmişlerdir.
Arsa Sahibi sıfatıyla davalı …..Kooperatifi ile Yüklenici sıfatıyla davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.arasında imzalanan Büyükçekmece …. Noterliği’nin 12/07/2005 tarih ve … yevmiye nosu ile düzenlenmiş Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin davalı kooperatife ait Büyükçekmece İlçesi, … Beldesi, … Ada, … Parselde bulunan arsa üzerine davalı yüklenici şirket tarafından kat karşılığı inşaat yapım esasları düzenlenmiştir.
Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin ‘Sair Yükümlülükler’ başlıklı 5. maddesinde; “İnşaatın yapımı ile ilgili olarak her türlü ödemeler, malzeme ve işçilik ücretleri, iş kazalarından doğabilecek mali, sigorta, vergi ve cezai sorumluluklar ile SSK Prim ve Mali sorumluluklar yükleniciye aittir.” denilmektedir.
Yapı Sahibi sıfatıyla davalı …..Kooperatifi ile …. Kuruluşu sıfatıyla davacı … Ltd. Şti. tarafından imzalanan 09/12/2005 tarihli Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi belgesinin davalı kooperatife ait Büyükçekmece İlçesi, … …. Ada, … Parselde bulunan arsa üzerinde yapılacak yapının denetim kuruluşu tarafından projelerinin ve ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılması esaslarını düzenlemektedir.
Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesinin ‘Hizmet Bedeli’ başlığı altında hizmet bedelinin hesaplanmış olduğu ve bu tutar ile ilgili olarak; “Belirlenen bu miktar KDV si ile birlikte 5. maddede belirtilen taksitler veya kısmi taksitler halinde yapı sahibi tarafından yapı denetim hesabına yatırılır.” denilmektedir.
Beylikdüzü Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Yapı Kontrol Bürosu tarafından Mahkeme’mize gönderilen 05/06/2014 tarihli yazının ekinde bulunan 16/03/2006 tarihli Yapı Ruhsatında; …. Ada, … Parselde bulunan binanın Yapı Denetim kuruluşunun davacı … Ltd. Şti. olduğu anlaşılmaktadır.
İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Mahkeme’mize gönderilen 06/04/2016 kayıt tarihli yazının ekinde gönderilen Ulusal Yapı Denetim Sistemi sistem bilgileri dökümünden; davacının 09/12/2005 tarihli Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi gereği olarak konu olan inşaat ile ilgili; 06/03/2008 tarihinde hakediş ve yılsonu seviye tespit talebi yaptığı, 03/01/2009 tarihinde yılsonu seviye tespit talebi yaptığı, 14/02/2009 tarihinde kontrol elemanı görevlendirmesi yaptığı, 14/12/2009 tarihinde denetçi görevlendirmesi yaptığı, 03/02/2010 tarihinde yılsonu hakediş seviye tespit talebi yaptığı, 27/09/2010 tarihinde denetçi görevlendirmesi yaptığı, 28/01/2011 tarihinde denetçi görevlendirmesi yaptığı, 17/07/2013 tarihinde denetçi görevlendirmesi yaptığı, 17/01/2014 tarihinde denetçi görevlendirmesi yaptığı, 16/04/2014 tarihinde denetçi görevlendirmesi yaptığı, 06/06/2014 tarihinde fesih işlemi yaptığı ve bu tarih aralığında çok sayıda denetim bilgisi girişi yapmış olduğu anlaşılmaktadır.
Beylikdüzü Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Yapı Kontrol Bürosu tarafından yazılan yazıda davacı adına düzenlenen hakedişlerden sadece 1 nolu Hakediş tutarının ödenmiş olduğu, diğerleri ile ilgili olarak bir ödeme dekontunun ibraz edilmemiş olduğu (ödemenin yapılmamış olduğu) belirtilmektedir.
Beylikdüzü Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü tarafından Mahkeme’mize gönderilen 05/12/2016 tarihli yazının ekinde yeralan tapu kayıtlarında, İstanbul İli, Beylikdüzü İlçesi,…. Mahallesi,… Ada, eski…- yeni …. Parselde yeralan…. Blok, … nolu gayrimenkullerin tamamının Satış işleminden dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
4708 sayılı Yapı Denetimi Kanunu’nun 5 nci maddesinin birnici fıkrası hükmü”Yapı denetim hizmet sözleşmeleri, yapı sahipleri ile Bakanlıkça yayımlanacak usul ve esaslara göre elektronik ortamda belirlenen yapı denetim kuruluşları arasında akdedilir. Bu sözleşmenin bir sureti taahhütname ekinde ilgili idareye verilir. Yapı denetim hizmet sözleşmeleri Bakanlıkça belirlenen haller dışında feshedilemez.” şeklinde olup aynı Kanun’un aynı maddesinin beşince ve altıncı fıkralarında ise yapı denetimi yapan firmaya ödenecek ücretin belirlenmesini düzenlemiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı yapı denetim firması tarafından (Yapı Ruhsatında da belirtildiği üzere) davalı kooperatifin arsa sahibi ve davalı şirketin müteahhit olarak yeraldığı kat karşılığı inşaat ile ilgili olarak inşaatın başından itibaren yapı denetim hizmetinin verilmiş olduğu, davacı … şirketinin bu hizmet ile ilgili Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesini davalı arsa sahibi kooperatif ile imzalamış olduğu, bu hizmet sözleşmesi imzalanmadan evvel davalılar arasında imzalanan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde inşaat ile ilgili tüm masrafların davalı müteahhit şirkete ait olacağının kararlaştırılmış olduğu,buna göre davalıların davacının yaptığı hizmet karşılığı müteselsilen sorumlu oldukları,bu denetim hizmeti ile ilgili olarak davacı tarafından 8 adet hakediş belgesinin düzenlenmiş olduğu, bu hakedişlerden sadece 1 nolu hakediş tutarının ödemesinin yapılmış olduğu, dava dosyasına sunulan tapu kayıtlarından … Ada, eski … – yeni ….Parselde yeralan … Blok, …. nolu gayrimenkullerin tamamının dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu,ödemesi yapılmamış olduğu anlaşılan geri kalan 7 adet hakediş belgesi gereği olarak davacının alması gereken bakiye yapı denetimi hizmet bedelinin ¨467.048,00 olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile davalıların temerrüdünün icra dosyasındaki ödeme emrinin tebliğ tarihinden 7 gün sonrası olan 03/07/2014 olması gözönüne alınarak ¨467.048,00’nin bu tarihten itibaren talep ile bağlı kalınarak işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile ;¨467.048,00 ‘nin temerrüt tarihi olan 03/07/2014 tarihinden itibaren avans faizini geçmemek üzere değişen oranlarda işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli ¨31.904,05 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨7.976,02 harcın mahsubu ile bakiye ¨23.928,05 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından ödenen ¨29,20 Başvurma Harcı ile ¨7.976,02 Peşin Harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 28 tebligat + posta ücreti ¨363,65 ,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨3.000,00 olmak üzere toplam ¨3.363,65 yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı … İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti tafafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA ,
6-Davalı … İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti tarafından yatırılan gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde bu davalıya İADESİNE
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨32.631,92 ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨485,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ileverilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.14/03/2019

BAŞKAN …
E-imzalı
ÜYE …
E-imzalı
ÜYE …
E-imzalı
KÂTİP….
E-imzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”