Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/172 E. 2018/375 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2016/172 Esas
KARAR NO : 2018/375

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/02/2016
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili B.çekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde ve aşamalarda özetle, davacının 26/12/2011 tarihinde faaliyete başladığı işyeri için elektrik aboneliğini, müracat etmesine rağmen aynı işyerinde daha önce faaliyette bulunanın borcunun üstlenilmeden abonelik işleminin yapılamayacağının davalı tarafından belirtilerek abonelik talebinin red edildiğini, akabinde ise davalının 09/01/2012 tarihinde elektrik sayacını söktüğünü, bilahare davacı tarafından alınan sayacın takılarak mühür altına alınıp davalı yetkililerince tutanak tutulduğunu, bundan sonra ise 25/05/2012 tarihinde abonelik sözleşmesinin yapıldığını, ancak 01/09/2012 tarihinden geriye doğru kaçak elektrik tahakkuk ettirilip biri 12.196,70 TL, diğeri ise 81.908,90 TL tutarlı iki adet fatura tanzim edildiğini, bu faturalara itiraz edilmesine rağmen davalı tarafından takibe konulduğunu,bu durumun haksız olduğunu, zira 09/01/2012 tarihli değiştirme tutanağı ile mührün davalı yetkilileri tarafından söküldüğünü, davacının faaliyete başladığı 26/12/2011 tarihinden önceki dönemden sorumlu tutulmasının doğru olmayacağından bahisle, toplam 94.105,50 TL tutarlı 2 adet faturadan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 15/05/2013 tarihli duruşmada ise, dava konusu faturalara dayalı İstanbul … icra müdürlüğünün….esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacının daha önce aynı işyerinde babası ile birlikte faaliyette bulunmadığını, ilk defa 26/12/2011 tarihinde faaliyette bulunmaya başladığını beyan etmiştir
Davalı vekili B.çekmece … Asliye Hukuk mahkemesinde verdiği cevap dilekçesinde özetle, talebin zamanaşımına uğradığını, borcun kayıtsız sayaçtan kullanılan elektriğe ilişkin olduğunu, dolayısıyla iddianın gayrı ahlaki olduğunu davacının faaliyete başlamadan önce aynı işyerinde babası ile birlikte faaliyette bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş olup kararın davalı tarafında temyizi üzerine Yargıtay …. HD’nin …. Esas, …. karar sayılı ilamı ile “Kayıp kaçak dağıtım sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedelinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği kabul edilip, bu doğrultuda hazırlanacak bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde bozma kararı verilmiştir.
Davacının faaliyete başladığı 26/12/2011 tarihinden önceki döneme ait aynı adreste dava dışı …. adına tahakkuk ettirilen elektrik kullanmasından kaynaklanan borcu bulunup bulunmadığı, bundan dolayı davacının abone olmasına engel çıkartıp çıkartılmadığı, laboratuvar inceleme tutanağı ile ölçü ayar istasyonunda yapılan incelemeye ilişkin tutulan tutanakla belirtilen şekilde sayaca müdahale edilip edilmediği, dolayısıyla kaçak elektrik kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise kullanılan kaçak elektrik miktarı ve bedelinden doğan davalı alacağının belirlenmesi ihtilaf konusu olup yapılan bilirkişi incelemesinde faturaların dava dışı …. adına tanzim edildiği, sayaca müdahalede bulunulduğu, elektrik bedelinin iki faz eksik tüketime göre 7.318.02 TL tutanakta belirtilen kurulu güce göre ise 4.812,49 TL olduğu, dava dışı …. adına tanzim edilen 81.908,90 TL tutarlı eksik üretime ilişkin faturada yanlışlık olmadığı, davacı tarafından 25/05/2012 tarihinde davalıya verilen dilekçe ile yapılandırma taksitlerine süresinde ödeyeceğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mevcut delillere göre davalı nezdinde abone olmak suretiyle aynı yerde daha önce davacının babası dava dışı ….’ün faaliyette bulunduğu dönemde sayaca müdahale etmek suretiyle kaçak elektrik kullandığı, ayrıca bu dönemde eksik tüketimden kaynaklanan davalı alacağının da doğduğu, kaçak elektrik ve eksik tüketimden kaynaklı davalı alacağının fatura edildiği, fatura tutarı kadar davalının alacaklı olduğu belirlenmiş olup dava dışı davacının babası olan ….’ün dava konusu edilen borcu üstelendiği, borcun üstlenmesine ilişkin sözleşmenin geçerli olduğu anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen kayıp kaçak dağıtım sayaç okuma bedeli perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin elektrik abonelerinden tahsil edileceğine dair 17/06/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı kanunun 17. maddesini 1-3 ve 4. Fıkraları ile 6. Fıkrasının a-ç-d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. Bent ile kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır hükmü getirilerek tüketici hakem heyetlerinin ve mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe etkili olarak sadece bu dağıtım sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konudaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nın kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmesi sebebiyle kayıp kaçak bedelinin ve diğer bedellerin istenebileceği göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 35,90 TL ilam harcından peşin alınan 1.397,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1361,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.278,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2018

Katip …

Hakim …