Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/167 E. 2019/349 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/167
KARAR NO : 2019/349

DAVA : İpotek (Tescil İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/02/2016
KARAR TARİHİ : 21/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (Tescil İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Küçükçekmece nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 05/10/2015 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; davalılardan ….Ltd.Şti.ile ….Ltd.Şti. …. mah., …. cad. N… adresinde bulunan , …. pafta, …. parselde kayıtlı taşınmazın malikleri olduğunu, taşınmaz dava dışı …A.Ş’nin fiili hakimiyeti kullanımında olduğunu, taşınmaz üzerinde yapım ve tadilat işi gerçekleştiğini, müvekkil davacı Shneider yetkili temsilcisi olup, bu tadilat işi kapsamında davalı yüklenici ….Ltd.Şti.ile maliklere ait yapının elektrik panolarının o binaya özel olarak imalatı için sözleşme yapıldığını, davalı …. firması ile sözleşme imzalanırken işin bedelinin KDV dahil ¨678.500,00 olacağı kararlaştırıldığını, ancak ¨646.099,62 ödendiğini, … firması tarafından keşide edilen 20/08/2015 ; 20/09/2015; 20/10/2015; 20/11/2015 tarihli her biri ¨169.625 tutarındaki 4 adet çekin ilk ikisinin karşılıksız çıktığını, bu nedenlerle davacı müvekkilinin alacaklı olduğunun tespitine, ¨646.099,62’nin dava tarihinden başlayacak Merkez Bankasının kısa vadeli avans faizi ilavesini kapsayacak şekilde müvekkilin davacı lehine kanuni ipotek tesis ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı…Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde;Derdest dosyada davacı tarafın diğer davalılarla birlikte davalı müvekkili hakkında da Medeni Kanun 893 vd maddeleri gereği kanuni ipotek tesisi talep ve iddiasında bulunduğunu, davacının, müvekkili hakkındaki talep ve iddiaları hukuka uygun olmayıp davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin hiçbir zaman davacı şirket ile diğer taraflar arasındaki akdi münasebete taraf olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete taleplerini yöneltmesi için akdi münasebet bulunmadığı gibi borç doğuran başkaca bir hukuki sebep de bulunmadığını, bu hususun davacı tarafın iddia/ikrar ve delilleri ile de sabit olduğunu, diğer taraflar arasında cereyan eden hadisede müvekkilinin haricen haberdar olduğu kadarıyla davacı şirketin alacaklı olduğu Beray Elektromekanik unvanlı şirketin…. unvanlı şirketten bütün hak ve alacaklarını tahsil ettiğini, bu sebeple davacı şirketin ifa edilmeyle neticelenen akdi münasebete binâen borcu sona eren diğer davalılardan ve silsile yoluyla müvekkilinden alacak vb. dava konusu talebi gibi bir talepte bulunmasının hukuken mümkün olamayacağını, izah ettikleri sebeplerle davacı tarafın davasının hukuksal temelden yoksun olup reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,4721 sayılı TMK 893 ve devamı maddelere göre açılmış kanuni ipotek hakkının tescili ve geçici tescil şerhi verilmesi istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler …. ve …tarafından mahkememize sunulan 26/03/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; Dava konusunun davacı …tarafından … Mah. …. Caddesi No:… adersindeki …. pafta … parseldeki davalı …. Lojitik ve Davalı ….’nin maliki olduğu, …. firmasına kiralanan taşınmazda yapılan, bina için özel olarak imal edilen elektrik panolarının davalı …’in talebi doğrultusunda 29.05.2015 tarihinde imzalanan sözleşme gereği yapıldığını, yapılan anlaşmanın (¨575.000+ KDV) ¨678.500,00 olarak düzenlendiği ve bu sözleşme gereği yapmış olduğu imalat alacağı kalanı ¨646.099,62’nin davalılardan tahsili talebinden ibaret olduğu, dosya münderecatında yapılan inceleme de davacının alacak talebinin 05/10/2015 tarihinde Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi… Esasına kaydedildiği, mahkemenin 06/10/2015 tarihli ….sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilmiş olduğu, davacı vekili tarafından 03/12/2015 tarihli dilekçesinde ise davanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulundumasını müteakip ilgili dosya Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi….Esasına kaydedilerek yargılayama huzurda görülmekte olan davayla devam edildiği, davacının 2015 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi (23.02.2016) itibariyle davacının davalıdan ¨646.099,62 alacağının bulunduğu, dava konusu uyuşmazlığın tespiti husususunda davalılara ait ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği ve dava konusu uyuşmazlık hususunda dosya münderecatındaki evraklar üzerinde sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmelerde; Davalı … Lojistik vekili tarafından 16/02/2018 tarihinde yapılan görüşmede; Sözleşme yahut sözleşme dışı fiili ilişkiye dayalı, bir ticari faaliyet veya mal alışveri bulunmadığı bu nedenle davacı ile aralarında herhangi bir cari hesap ilişkisi bulunmadığının beyan edildiği, davalı …. Gümrükleme vekili tarafından 16/02/2018 tarihinde yapılan görüşmede; davacı ile aralarında herhangi bir cari hesap ilişkisi bulunmadığı, kiracısı tarafından ilgili ödemelerin yapılarak tüm edimlerin yerine getirildiğinin beyan edildiği, davalı … firması ile vekiline tüm çabalarımıza rağmen ulaşılamadığı, davalı ….Ltd.Şti. nin, dava dışı …Ltd.Şti. nin alt taşeronu olduğu, bu iki firma arasındaki sözleşme Sayın Mahkemece…. Ltd. Şti. nden istenmişse de dava dışı …Şti.nce cevap verilmediği, dosya münderecatında herhan bir cevap layihasının da bulunmadığı, dava konusu panoların taşınmaz için mütemmim cüz niteliğinde olduğu, sökülerek başkaca yerlerde kullanılmasının uygun olamayacağı, her işletmedeki makine – motor – elektrik tesisatının farklı projelendireleceği bu nedenle de pano içerisindeki devre kesicilerin panoların farklı bir işletmede kullanılması halinde uyum sağlamayabileceği, davacı tarafından imal edilen elektrik panolarından; 2 adet panonun (….) davacı şirketçe yerinde gösterilemediği, Bu panolara ait sevk irsaliyelerinin de dosya kapsamında bulunmadığı, Sipariş formu doğrultusunda mahallinde tespit edilemeyen ….panosu değerinin KDV dahil 7.311,42 TL.; … panosu değerinin KDV dahil ¨15.580,54 olmak üzere mahallinde bulunmayan 2 adet pano toplam değerinin ¨22.891,96 olduğu, neticeten; davacı tarafından dava konu özel olarak üretilen emtia nedeniyle davalı ….’ten toplam alçak bedeli olan ¨646.099,62’ den, teknik inceleme neticesinde tespit edilemeyen ….panosu değerinin KDV dahil ¨7.311,42 ve MCP- 5 panosu değerinin KDV dahil ¨15.580,54 olmak üzere mahallinde bulunmayan 2 adet pano toplam değeri olan ¨22.891,96’nin (¨646.099,62 -¨22.891,96) mahsubu ile ¨623.207,66 alacaklı olduğu, yapılan işin taşınmaz için mütemmim cüz nitelinde olduğu, ancak dava konusu alacak tutarından taşınmaz malikleri davalı …. Gümrükleme ve davalı …. Lojistik ile ihtar edilen …. ve dava dışı ….Ltd.Sti. sorumlu olup olmadığı hususundaki yetkinin mahkemeye ait olduğu kanaati ile rapor sunulmuştur.
Bilirkişiler…ve ….arafından mahkememize sunulan 26/06/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle;Davacı şirketin sözleşmeye dayalı olarak davalı “….LTd. Şti” ile aralarında bağıtlanan sözleşme uyarınca yerine getirdiği imalat vi işlerden dolayı KDV dahil ¨623.207/66 alacaklı olduğu, diğer davalıların ise dava konusu işlerin yerine getirildiği binanın malikleri olduğu, davacı ile aralarında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, dava konusu işlerin davalı arsa maliklerinin kiracısı “….A.Ş.” nin dava dışı yüklenici “… Ltd. Şti.” ile bağıtladığı eser sözleşmesinin alt taşeronu olan davalı …Ltd. Şti. tarafından davacıya yaptırıldığı, dava dışı iş sahibi/kiracı “…. A.Ş.” nin dava dışı yüklenici “… Ltd. Şti.” ile bağıtladığı ve dava konusu işleri de kapsadığı düşünülen işin bedelini asıl yüklenici …. Yapı’ya ödediği, dava konusu olan işin bedelinin davalı davacıya işveren …..LTd. Şti tarafından ödendiğine ilişkin kanıt adı geçen davalı tarafından dosyaya sunulmadığı, işin bedeli için verilen 4 adet çekten ikisinin karşılıksız kaldığının dava dilekçesinde açıklandığı, yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu imalatların “Bütünleyici Parçalar” olarak kabul edilemeyeceği, davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, davacının asıl yüklenicinin alt taşeronu olarak kabul edilip edilmeyeceği, TMK.m.1011 uyarınca geçici tescil isteminin ve davacının inşaatçı/yapı ipoteğinin tescili isteminin kabulü konularında yargısal taktirinin mahkemeye ait olduğu, hususlarındaki görüşlerimizi içeren ek raporu sunmuşlardır.
TMK’nın 893/3. maddesinde “Bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkarlar”ın kanuni ipotek haklarının olduğu ve bunun tescilini isteyebilecekleri, 895. maddesinde de zanaatkarların ve yüklenicilerin kanuni ipotek haklarının çalışmayı veya malzeme vermeyi yüklendikleri andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabileceği, tescilin yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması gerektiği, tescilin yapılması için alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olmasının şart olduğu, malik yeterli güvence gösterirse tescil istenemeyeceği düzenlenmiştir.
Bu hükümler ile bir taşınmaz üzerinde yapılan kalıcı nitelikteki bir yapıya malzeme ve emek vererek veya sadece emek vererek katkıda bulunan, bu suretle taşınmaz malikinin malvarlığında değer artışı sağlayan yapı alacaklılarına kanuni ipotek hakkı tanınmıştır. Yapı alacağı, yalnız emek ile veya hem emek hem malzeme ile yapıya katkıda bulunma nedeniyle doğmuş alacağı; yapı alacaklıları ise, bir yapının inşasında, onarılmasında, genişletilmesi ve değiştirilmesinde eser sözleşmesine bağlı olarak çalışan yüklenicileri, alt yüklenicileri ve zanaatkarları ifade etmektedir.
Yapı alacaklılarının ilk grubunu taşınmaz maliki ile aralarında eser sözleşmesi ilişkisi bulunan yükleniciler ve zanaatkarlar oluşturmaktadır. Taşınmaz maliki, yüklenici ve zanaatkarların kendisinden olan yapı alacaklarından sözleşme ilişkisi yanında kanun gereği de sorumlu tutularak bu kimselere ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır. Yapı alacaklılarının ikinci grubunu ise taşınmaz maliki ile aralarında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmayan alt yüklenici ve zanaatkarlar oluşturmaktadır. Bu kişilerin akdî ilişkisi taşınmaz maliki ile eser sözleşmesi imzalamış olan asıl yüklenicilerdir. Bu kişiler yapım işini ayrı bir eser sözleşmesiyle yükleniciye karşı taahhüt etmişlerdir. Aralarında doğrudan bir eser sözleşmesi olmadığı halde taşınmaz maliki, alt yüklenicinin yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu tutularak alt yükleniciye ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır. Alt yüklenicinin yükleniciden olan alacağı, yüklenicinin taşınmaz malikinden olan alacağından ayrı ve bağımsız olduğundan alt yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkı da, yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkından ayrı ve bağımsız bir haktır. Böylelikle aynı taşınmaz üzerinde iki ayrı kanuni ipotek tesisi mümkündür.
Anılan maddelere göre yapı ipoteğinin yasal koşullarını,
a-Bir yapı alacağının mevcut olması,
b-Alacağın çekişmeli olmaması, yani alacağın taşınmaz maliki tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması,
c-Malik tarafından yeterli güvencenin gösterilmemiş olması,
d-Yüklenilen işin tamamlanmasından itibaren en geç 3 ay içinde tescil talebinde bulunulması olarak saymak mümkündür.
Davanın kime yöneltileceği konusuna gelince, aleyhine yapı ipoteği tescil edilecek kişi taşınmazın malikidir. Bu nedenle yapı ipoteği tesisine dair davanın taşınmaz malikine yöneltilmesi gerekir. Malik dışındaki davalıların davada taraf sıfatı (pasif husumet ehliyetleri) bulunmamaktadır.
Yukarıda yapılan genel açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Dava konusu yapılan işin yapılması için; dava dışı ihbar olunan kiracı …. firması tarafından dava dışı …Ltd.Şti.’ne verildiği ve bu şirket tarafından da alt taşeron olarak davalı ….’e devredildiği, diğer davalılar …. ….Gümrükleme’nin davacı tarafından üretilen elektrik panolarının takıldığı binanın maliki oldukları anlaşılmıştır.
Davacının doğrudan kiracı …. firması ve bina maliki olan …. Lojistik ve … Gümrükleme ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı görülmektedir.
Kiracı/İhbar olunan … firması tarafından talep edilen ve davacı tarafından bina için özel olarak imal edilen elektrik panolarının kullanımda olduğu yapılan teknik inceleme ile tespit edilmiş ve kiracı …. ‘dan dava konusu işin yapılması huşunda gönderilen evrakta; “… İŞLERİ İNŞAATI SÖZLEŞMESİ” olarak 17 sayfalık sözleşmenin sunulmuş olduğu, yapılan incelemede kiracı tarafından belirtilen işin yapılması için dava dışı….Ltd. Şti. ile anlaşma yapıldığı ve kiracı tarafından gönderilen ekstreden de sözleşme gereği yapılan işle ilgili tüm ödemelerin dava dışı firmaya yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı arsa sahibi şirketlerin davacının alacak hakkını kabul etmedikleri çekişmesizdir. Yine dava öncesi dava konusu alacak için bir başka mahkemece verilmiş ve kesinleşmiş alacağın miktarını gösterir kesinleşmiş bir mahkeme kararı da bulunmamaktadır.
Bunun dışında öncelikle davacı tarafından yapılan yapının binanın mütemmim cüz’i olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
T.M.K.nun 684. maddesinde “Bütünleyici Parça”( mütemmim cüz); “Bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Bütünleyici parça yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır” şeklinde tanımlanır iken, T.M.K.nun 686.maddesinde “Eklenti” (Teferruat)” ise; “Bir şeye dair tasarruflar aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar. Eklenti, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel adetlere göre, işletilmesi, korunması veya yarar sağlanması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti, asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetme? şeklinde tanımlanmaktadır.
Davaya konu elektrik panolarının dava dışı kiracı ile davalı taşınmaz malikleri arasında bağıtlanan kira sözleşmesi öncesi ana taşınmazda bulunmadıkları hususunda bir çekişme bulunmamaktadır.
Dava konusu elektrik panolarının tümü, yeni kiracının gereksinimlerine özgü amaçlarla projelendirilmiş, yerlerine monte edilip devreye alınmışlardır. Kira sözleşmesinin sona ermesi halinde taşınmazı kiralayacak yeni kiracının veya musahiplerinin işyerini kullanma amaçlarına göre söz konusu elektrik panolarına gereksimleri kalmayacağı gibi, ortaya çıkacak yeni gereksinime göre binanın elektrik projesinin tamamen veya kısmen değiştirilmeleri söz konusu olabilecektir.
Yukarıda yazılı olduğu gibi, dava dışı kiracı ile davalı malikler arasında bağıtlanan kira sözleşmesinin 6. maddesinde /açıkça taşınmazın kiralanma aşamasında bulunduğu hal üzerinden kiralayanlara iade edileceği hususu da kabul edilmiştir. Bu nedenle sözleşmenin sonunda kiracı tarafından yaptırılan elektrik panoların yerlerinden sökülmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesi gerekmektedir.
Açıklanan hukuki ve maddi olgular karşısında dava konusu elektrik panolarının taşınmazda kalıcı nitelikte ve taşınmazın bütünleyici parçası olarak kabul edilebilecek türde imalatlar olmadığı açıktır.Bu nedenle yapılan imalatın yüklenici ipoteğine konu olması mümkün değildir.Diğer taraftan yüklenicinin öncelikle böyle bir talepte bulunması için bina veya arsa sahibinden alacağının bulunması şarttır.Somut olayda,dava konusu panoların kiracı dava dışı şirket tarafından yine dava dışı başka bir şirketle yapılan anlaşma ile imal edildikleri,kiracı iş sahibi tarafından sözleşme ilişkisi çerçevesinde imalat bedelinin dava dışı yüklenici firmaya ödendiği sabittir.Bu durumda arsa sahiplerinin veya kiracının imalat bedelinden kaynaklanan bir borcu bulunmamaktadır.Alt yüklenici olan davacının alacağı asıl yüklenici olan dava dışı …Ltd.Şti.’dendir.Kaldıki bu alacakta davacı tarafından aynı dava içinde talep edilmiştir.Diğer taraftan alacağın yapı malikleri tarafından açıkça kabul edilmesi veya bir mahkeme kararına dayanması gerekli olup alacağın varlığı da kesinleşmemiş olup davacı tarafından açılan yüklenici ipoteğinin tescili talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davalılar …. Limited Şirketi ile …. …Ltd. Şti hakkıda açılan davanın REDDİNE,

2-Alınması gerekli ¨44,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨11.033,77 harcın mahsubu ile bakiye ¨10.989,37 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı … tarafından yapılan 5 adet tebligat+posta ücreti ¨30,00 yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨39.793,98 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨900,40 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalılar vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.
21/03/2019

BAŞKAN …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
KÂTİP …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”