Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/146 E. 2018/1233 K. 30.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/146 Esas
KARAR NO : 2018/1233

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/02/2016
KARAR TARİHİ : 30/11/2018
K.YAZIM TARİHİ : 06/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Bahçeşehir Ispartakule gişelerinde 04.08.2015 tarihinde, davalı …. Sigorta A.Ş. nezdinde … nolu ZMMS poliçesiyle sigortalı bulunan …. Ltd.Şti.’nin maliki ve ….’in sürücüsü olduğu … plakalı araçla yine aynı şirket nezdinde …. nolu ZMMS poliçesiyle sigortalı bulunan ….’in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın sebebiyet ver- diği trafik kazasında aynı yönde seyir halindeki …. plakalı aracın maliki ve sürücüsü bulunan müvekkillerinin murisi ….’nın vefat ettiğini,Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasındaki kusur bilirkişi raporuna göre …’in asli, …’in tali kusurlu olarak belirlendiğini müteveffa ….’nm ise kusursuz bulun- duğunu, dava konusu trafik kazası nedeniyle yürüyen ceza soruşturmasının ardından açılan kamu davasının Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasıyla görül- düğünü, müteveffa ….’nm … doğumlu olduğunu, geride desteğinden yoksun olarak …. doğumlu dini nikâhlı eşi… ile …. doğumlu …’nın kaldığını,….’nm Beykent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 4.sınıf öğrencisi olduğunu,her ne kadar davacı…’in mütevaffanın dini nikâhlı eşi olsa bile, gerek Borçlar Kanunu’nun 43 .maddesindeki düzenlemeye gerek yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre, destek kavramının müteveffanın sadece resmi aile üyeleri veya mirasçıları ile kısıtlı tutulmadığını, geniş bir alanda değerlendirildiğini, müvekkili…’in esasen 30 yılı aşkın bir süredir müteveffanın resmi değilse de dini nikâhlı ve fiili eşi olduğunu, müteveffanın hayatım kaybettiği ana kadar aynı evde yaşadıklarını, birbirlerine hayat arkadaşı ve destek olduklarını ve müteveffa ile birlikte müşterek üç çocuğunun bulunduğunu,müteveffanın resmen, ruhsatlı ve aktif bir şekilde serbest muhasebeci ve mali müşavir olarak çalıştığını, aylık 6.000,00 TL’den fazla gelirinin olduğunu belir- terek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinin murisi ….’nm vefatı nedeniyle geride desteğinden yoksun kalan eşi… için 9.900,00 TL ve kızı…. için 100,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00TL destekten yoksun kalma tazmi- natının 04/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde,dava dilekçesinde bahsi geçen 04/08/2015 tarihinde kazaya karıştığı belirtilen …. plakalı aracın müvekkili şirkete 24/11/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 91356128 nolu ve …. plakalı aracın müvekkili şirkete 01/06/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu ZMMS poliçesiyle sigortalı olduğunu, söz konusu poliçelerde teminat limitinin kişi başı 290.000,00 TL olduğunu, sigortacının üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedensel zararlardan, poliçede belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminatla sorumlu tutulabileceğini, kusur durumunun tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerek- tiğini, müteveffanın dini nikâhlı eşiyle arasında destek ilişkisi bulunup bulunmadığının davacı tara- fından ispat edilmesi gerektiğini,davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespit edilmesi- nin gerektiğini,davacılardan….’nın kaza tarihinde 24 yaşında olduğunu, müteveffanın desteğinden gerçekten yoksun kalıp kalmadığının belirlenmesi gerektiğini, destekten yoksun kalın- dığına kanaat getirilmesi halinde hesaplamada genel şartların dikkate alınmasını ve TRH 2010 tablo- suna göre teknik faiz oranı %1,8 olmak üzere hesaplama yapılmasını talep ettiklerini,hesap raporunda, müteveffanın geliri olarak esas alınacak gelirin vergilendirilmiş gelir olması gerektiğini, davada aleyh- lerine hüküm kurulması halinde faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini, başvuruya konu uyuşmazlığın tamamen haksız fiilden kaynaklandığını, haksız fiilden kaynaklanan taleplerde yasal faizin uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava, motorlu taşıt işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle trafik sigortacısı durumundaki davalı şirketin sorumluluğuna dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Dava konusu olay ile ilgili Küçükçekmece … Asliye Ceza mahkemesi’nde görülen ….Esas sayılı kamu davası dosyası, bu dosya üzerinden aldırılan kusur raporu, araç kayıtları, SGK ka- yıtları, hasar dosyası, murisin gelir durumuna ilişkin bilgi ve belgeler, nüfus kayıtları, veraset ilamı vs belgeler celp edilmiş, İstanbul Bahçeşehir Ispartakule gişelerinde 04/08/2015 tarihinde, …’in sürücüsü olduğu … plakalı araçla ….’in sürücüsü olduğu …. plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında aynı yönde seyir halindeki … plakalı aracın sürücüsü (…. doğumlu) ….’nın vefat ettiği anlaşılmıştır.
Küçükçekmece …Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde, dava konusu olay ile ilgili olarak araç sürücüleri … ile Yaşar Güner hakkında taksirle ….’nın ölümüne sebebiyet verdiklerinden bahisle kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sırasında İTÜ Karayolları ve Trafik Öğretim Elemanları Öğr. Gör. Dr. Yük. Müh . … Yard. Doç. Dr. Yük. Müh…ve Dr. Yük. Müh. ….tarafından düzenlenen 16/05/2017 tarihli rapor ile “sürücü …’in asli kusurlu , diğer sürücü ….’in tali kusurlu olduğu, müteveffa ….’nın kusursuz olduğu”nun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Ceza mahkemesince aldırılan söz edilen bu bilirkişi raporunda kusur oranlarının yer almaması üzerine mahkememizce dosyanın yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi ile % oranı üzerinden kusur oranlarının tespiti istenmiş, 13/03/2018 tarihli raporda” kazanın oluşumunda …’in % 75 ve ….’in ise % 25 oranında kusurlu olduğu” belirtilmiştir.
Celp edilen nüfus kaydı ve SED araştırma sonuçlarına göre kazada vefat eden …. davacılardan ….’nin babası,….’in ise dini nikahlı eşi olup kaza tarihinde 72 yaşındadır.
Dini nikâhlı eş… , ….doğumlu olup eşini kaybettiği 04/08/2015 tarihinde 53 yıl 3 ay 21 günlük olduğundan 53 yaşında kabul edilmiştir. PMF-1931 yaşam tablosuna göre kalan yaşam süresi 20 yıl ise de, eşinin yaşam süresiyle sınırlı olarak toplam destekten yoksunluk süresi (8) yıldır.
Yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre; resmi nikâhı olmayan kadın veya erkeğin de müteveffa durumundaki desteğin ölüm tarihinden kendi evliliklerine kadarki süre için destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanacakları, bunun için resmi bir evlilik bağının veya mirasçılık ilişkinin şart ol- madığı, destek ile düzenli ve eylemli bir birliktelik ve destek ihtiyacının bulunmasının yeterli olduğu öngörülmüştür.
Bu bağlamda nikâhsız birlikteliğin yalnızca tanık beyanlarıyla değil somut birtakım delillerle (nikâhsız eş adına ve müteveffayla birlikte yaşadıkları adresle ilişkilendirilmiş (elektrik, su, doğalgaz, internet, telefon vs abonelik faturaları, ikametgâh kayıtları, resmi yazışmalar vs) deliller ile ispatı gerekmektedir.
Dosyada mübrez Esenyurt İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen davacı …in 01/11/2015 tarihinde yapılan 26.Dönem Milletvekilliği Genel Seçimi’nde sandık Kurulu Başkanı olarak görevlendirildiğine dair yazı ve seçmen bilgi kâğıdı ile 24/10/2014 tarihli …. dekontunda ve müteveffa adına kayıtlı …. faturasında ‘Bahçeşehir …Kısım ….Bulvan No:… D:…. Başakşehir / İstanbul’ adresinin yer aldığı görülmüştür. Şu halde, davacı… ile müteveffanın aynı konutta yaşadıklan ve dolayısıyla aralannda eylemli ve düzenli bir birliktelik olduğu hususlarının kabulü gerekmektedir.
Bununla birlikte, dul kalan eşin evlenme olasılığı da değerlendirilmeli ve hesaplanacak tazmi- nattan düşülmelidir. AYİM (Askeri Yüksek İdare Mahkemesi) tablosuna göre 51-55 yaş arasındaki kadınların evlenme olasılığı % 1’dir. Ancak belirtilen bu oran çocuksuz eşler için olup 18 yaşından küçük her çocuk için % 5 indirim yapılmaktadır. Buna göre davacı…’in evlenme olasılığı yoktur.
Kız…. ise … doğumlu olup babasını kaybettiği 04/08/2015 tarihinde 23 yıl 10 ay 28 günlük olduğundan 24 yaşında kabul edilmiştir. Kız çocuklar için genel kural (22) yaşına kadar babasının desteğini alacağı yönündedir. Ancak, kız çocuğunun evlenmediği saptanırsa destekten yoksunluk süresi 22 yaş ile sınırlandırılamaz. Yargıtay emsal uygulamalarında, hak sahibi kız çocuklarının destekten yararlanma sürelerinin evlenmelerinin üstün olasılık dâhilinde bulunduğu yaşa göre belirlenmesi gerektiğini, fakat Gerçeğin Varsayımlara Üstünlüğü İlkesi kapsamında somut olayda kız çocuğunun halen evlenmediğinin saptanması durumunda; destekten yararlanma süresinin 22 yaşın ikmalinden daha uzun süreyi kapsayacak yaşa göre belirlenmemesini usul ve yasaya aykırı kabul ederek bozma nedeni yapmıştır. Dava açılırken davacı….’nın üniversite öğrencisi olduğuna dair belge sunulmuş, UYAP ortamından temin edilen nüfus kaydından halen evlenmediği ve bekar olduğu anlaşılmıştır.
Müteveffa ….’nın Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalıştığı bildirilmiş ve Vergi Dairesinden gelen cevabi yazıda müteveffanın 2014 yılında 75.088,15 TL hasılat ile 12.889,53 TL kar elde ettiği bildirilmiştir.
Bir kişinin aylık kazancı hesaplanırken eline geçen net ücretin ne olduğuna bakılmaktadır. Nitekim asgari ücret üzerinden hesaplama yapılırken de brütten değil netten hesaplama yapılacaktır. Şu halde, 2014 yılı için müteveffa ortalama aylık net 1.074,13TL gelir elde etmiştir. 2015 yılına ait bilgi olmadığından 2014 yılı verileri tazminat hesabına esas alınmıştır. Net asgari ücret 01/01/2014- 30/06/2014 tarihleri arasında 765,67 TL ve 01/01/2014-31/12/2014 tarihleri arasında ise 810,70 TL’dir. Şu halde müteveffanın asgari ücretten daha fazla gelir elde ettiğini kabul etmek gerekmiştir. Tazminata esas kazanç bu durumda bilinen en son dönemdeki gelire net asgari ücretin oranlamasıyla belirlenir. Bu bağlamda tazminata esas kazanç; 1.074,13 / 810,70 = 1,3249 katsayı hesabıyla tespit edilmiştir.
Müteveffa her ne kadar pasif dönem içerisinde yer alsa da, vergi dairesinden gelen yazıya göre hala aktif olarak çalıştığından kaza tarihinden bilinen dönem olarak kabul ettiğimiz 2018 yılı sonuna kadar elde edeceği toplam kazanç 74.990,25 TL olarak tespit edilmiştir. Müteveffanın kaza tarihinde 72 yaşında olmasına rağmen fiilen çalışmaya devam ettiği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak fazlasıyla beden gücüyle çalışmasının gerekmediği, ekseriyetle masa başında çalışabileceği gibi hu- suslar nazara alındığında ve tazminat hesaplamasında belirlenebilir dönem hesabı yapmanın daha sağlıklı sonuçlar verdiği gerçeği karşısında kazadan itibaren en fazla 3 yıl daha çalışabileceği sonu- cuna ulaşılmıştır.
Sonuç itibariyle;kabul edilen esaslar doğrultusunda aktüerya bilirkişisi Av. … tarafından yapılan inceleme sonucu, davacıların destekten yoksun kalma nedeniyle talep edilebilecekleri maddi zararları dini nikahlı eşi … yönünden 67.675,68 TL ve kızı …. yönünden 14.998,05 TL olarak tespit edilmiştir.
SGK ‘nun cevabi yazısından , davacı ….’ye 01/09/ 2015 tarihinde 922,54 TL ölüm aylığı bağlandığı tazminat adı altında her hangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiş ise , yasal olarak ölüm aylığı ve ölüm sigortasından bağlanan gelirler tazminattan indirilemeyeceğinden aktüerya bilirkişisi tarafından hesaplanan tazminattan indirime gidilmemiştir.
Dava konusu kazaya karışan her iki aracın trafik sigorta poliçelerinin davalı sigorta şirketince yapıldığı, davalı tarafa sigortalı araç sürücülerinin toplam % 100 kusur durumuna göre davalı sigorta şirketinin dava konusu destek zararının tazmininden tam sorumlu olduğu, davacıların tazminat taleplerini ibraz ettikleri 05/11/2018 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak dini nikahlı eşi … yönünden 67.675,68 TL ve kızı …. yönünden 14.998,05 TL tazminatın davalıdan tahsilini istedikleri anlaşılmakla subüta eren davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının ZMMS sigortacısı olduğu … ve …. plakalı araçların karıştığı 04/08/2015 tarihli trafik kazası sonucu ….’nın yaşamını yitirmesi ve davacıların deste- ğinden yoksun kalması nedeniyle davacı …. için 67.675,68 TL ve davacı…. için 14.998,05 TL olmak üzere takdir ve tespit olunan toplam 82.673,73 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacılara ödenmesine ,
Hüküm altına alınan tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 5.647,44 TL karar ve ilam harcından peşin alınan (34,16 TL peşin harç+ 248,20 TL ıslah harcından ibaret toplam ) 282,36 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 5.365,08 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına ,
3-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine AAÜT gereğince takdir olunan 9.363,90 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacılara ödenmesine,
4- a.)Davacı tarafından sarf olunan ( 29,20 TL başvurma harcı + 34,16 TL peşin harç + 4,30 TL vekalet harcı + 248,20 TL ıslah harcından ibaret ) 315,86 TL harç ile ( 900,00 TL bilirkişi ücreti + 328,65 TL posta/ tebligat/müzekkereden ibaret ) 1.228,65 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacılara ödenmesine,
b.)Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine dair,

Davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanunun geçici 2. Mad- desine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2018
Katip ….

Hakim ….