Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1159 E. 2021/962 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1159 Esas
KARAR NO : 2021/962

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/12/2016
KARAR TARİHİ : 25/10/2021
K. YAZIM TARİHİ : 05/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili sigorta şirketine … nolu İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi ile sigortalı …. Adi Ortaklığına ait …. Şantiye deposundaki elektrik malzemelerinin 18/07/2014 tarihinde davalı güvenlik şirketinin sorumluluğu altında iken çalındığını, davalı şirketin hizmet kusuru ile meydana gelen hırsızlık olayı sonucu oluşan zararın eksper marifeti ile tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından … nolu sigorta poliçesi kapsamında 08/01/2015 tarihinde 23.301,84 TL ödediklerini, işbu alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya üzerinden takibe girişildiğini ,davalı borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla davalı/ borçlunun her iki icra dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/ inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; dava konusu uyuşmazlığın sözleşme gereği ifa edilmemesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, müvekkilinin husumet sıfatının bulunmadığı, dava konusu zararın oluşumunda müvekkilinin aksi bir kusurunun bulunmadığını iddia olunan zararın ipspata muhtaç olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dos- yasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine dava konusu poliçe bedelinden kaynaklanan 23.301,00 TL AA + 241,31 TL işlemiş faizden ibaret toplam 23.542,31 TL tutarındaki alacağın tahsili talebiyle 27/11/2015 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini tebellüğ eden borçlunun süresi içinde ibraz ettikleri dilekçe ile, alacaklı görünen tarafa borçlarının bulunmadığını” beyanla asıl borca, faize, açıkça itiraz ettiği” İİK 66 md gereğince icra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği alacaklı vekilinin 29/12/2016 tarihinde mahkememize müracaatla hak düşürücü süre içinde iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı taraf arasındaki uyuşmazlık; davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait inşaat şantiyesinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde davacı tarafından sigortalısına ödeme yapılması nedeniyle hırsızlık olayı sonucu oluşan gerçek zararın miktarı ve olayın meydana geldiği alanın davalı güvenlik şirketinin koruma sorumluluğu kapsamında olup olmadığı, davalı şirketin olayda kusuru bulunup bulunmadığı ve davacı şirketin sigortalısına ödediği bedeli davalıya rücu edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Güvenlik Uzmanı … ve Elektrik Mühendisi … tarafından keşif ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve itibara layık bulunan rapora göre ;
”Davalı … KORUMA GÜVENLİK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ. nin %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, davacının sigortaladığı … Adi Ortaklığı’nın %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, takibe konu tazminat hesaplamasında; İskonto oranlarının piyasa rayiçlerine uygun hatta maksimum değer olarak kabul edilebilir olduğu, dosya kapsamına sunulan faturalar ve hakediş raporlarına giren kablo birim fiyatlarından daha uygun davacı talebi bulunduğu tespit edilmiş olup muafiyet uygulandıktan sonra kalan ve eksper tarafından hesap edilen takibe konu 23.301,00 TL. hasar tazminatının (asıl alacak) piyasa rayiçlerine uygun olarak hesaplandığı” hususu belirtilmiştir.
Davalı tarafça hırsızlık olayının ana iş verenin deposundan değil alt iş verinin deposunda meydana geldiği, ana işverenin alt iş verenlere devrettiği depolarda güvenliğin alt iş veren tarafından sağlanması gerektiği olay yerinde güvenlik personeli bulunmadığı ve kamera sistemi kurulmadığı ve bedelin yüksek tespit edildiği belirtilmiştir.
Davalı ile imzalanan özel güvenlik hizmet sözleşmesinde şantiyedeki tüm giriş ve çıkışların kontrol ve denetimleri, çevre güvenliği, araçların giriş çıkış kontrollerinden bahsedilmesi, nöbet hizmetleri talimatında bağlı bulunulan kurumun hırsızlığa karşı korunmasından bahsedilmesi, güvenlik hizmeti kapsamında mal güvenliğinin de bulunması ve davalı ile şantiyenin korunmasına yönelik genel bir sözleşme yapıldığı anlaşıldığından davalı güvenlik şirketinin şantiye alanında gerçekleşen hırsızlık olayı nedeniyle davacının sigortaladığı şantiyeyi yaptıran ortaklığa karşı sorumlu olduğu ve çalınan malın bu ortaklığın sigortası tarafından karşılanması nedeniyle davacının ortaklığın halefi olduğu ve davalının davacıya karşı sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulu belgeler üzerinde bilirkişi tarafından yapılan incelemede davalı şirkette planlama, koordinasyon ve denetim eksikliği tespit edilmesi, davacının sigortalısı ortaklığın da şantiye alanına yetecek boyutta güvenlik personeli istihdam edilecek şekilde sözleşme imzalamaması, yeterli denetim yapmaması, giriş kapılarının yeterince muhkem hale getirilmemesi ve kamera sisteminin yetersiz oluşu gözetilerek davalının kusurunun %60 olarak ve davacının sigortalısının da %40 olarak tespit edilmesi ve sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin çalınan malların piyasa rayiç bedeline uygun olduğunun tespit edilmesi karşısında tekniğine uygun düzenlenen rapora itibarla davalı şirketin sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin kusuru yani %60 oranında sorumlu olduğu kabul edilmiş buna göre hüküm kurulmuş ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazının 13.980,6‬0 TL alacak yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
Alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkâr tazminatının reddine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 955,01 TL karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 284,33 TL peşin/nispi harç+ icra veznesine yatırılan 117,71 TL peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 552,97 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı + 284,33 TL peşin nispi harç + 4,30 TL vekalet harcı+ 384,90 TL keşif harcından ibaret toplam 702,73 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 738,05 TL ATGV yol gideri/posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 2.338,05‬ TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.379,44 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. Mad- desine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başla- malarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır