Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1158 E. 2021/1193 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1158
KARAR NO : 2021/1193

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2016
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne vermiş olduğu 29/12/2016 harçlandırma tarihli dava dilekçesi ile; Müvekkilinin davalıya 08/11/2013 tarihli irsaliye fatura ve 08/11/2013 tarihli …. nolu gümrük beyannamesinde detayları olan küçük ev aletleri sattığını ve teslim ettiğini, müvekkilinin davalıya teslim ettiği muhtelif elektrikli ev aletlerinin tutarlarının 193.629,04 USD olduğunu, söz konusu malların teslim edilmesine rağmen davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, bu sebeplerle söz konusu alacaklarının tespiti ve tahsili amacıyla bu davayı açmalarının zaruri hale geldiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile davalıdan alacakları olan 193.629,04 USD ‘nin tespiti ile alacaklarının dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartıldığı ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler … ile …. tarafından mahkememize sunulan 02/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı yan arasında 2013 yılı öncesinde başlayan ihracata dayalı bir ticari ilişki olduğu, yanlar arasındaki ticari ilişkinin dövizli olarak USD bazında gerçekleştiği, dava konusu edilen 08/11/2013 tarih 193.629,04 USD bedelli faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ticari defterlerinde TL olarak dava tarihinde davacının davalıdan 2.614.553,26 TL alacaklı gözüktüğü, her ne kadar VUK hükümleri gereği ticari defterlere kayıtlar TL olarak işlense de, yanlar arasında USD bazında çalışıldığından, davacının davalıdan USD olarak da alacağı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, bir diğer ifade ile davacı ticari defterlerinde gözüken 2.614.553,26 TL alacağın kur farkından kaynaklı bir alacak bakiyesi mi, yoksa gerçekten USD alacağın TL karşılığımı olduğunun tespitinin gerektiği, ancak; gerek davacı ticari defterlerinde 2013 yılından önceye dayanan bir ticari ilişki bulunmakla birlikte, 2013 yılı açılışında davacının davalıdan ne kadar USD alacaklı olduğunun belirsiz olması, gerek 2013 yılında düzenlenen bir kısım faturaların USD karşılığının ticari defterlerde yazmaması, gerekse her sene sonunda davalıdan ne kadar USD alacaklı olunduğu ve bu USD alacağın TL karşılığını gösterir şekilde kayıtlar tutulmaması nedeniyle, dava tarihinde davacının davalıdan USD olarak alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespit edilemediği, davacının gerçekten USD olarak davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti için bilirkişi heyetine davalıya ait işlemlerin USD karşılığını gösterir şekilde cari hesap ekstresi sunulması gerektiği, talep edilen USD bazındaki cari hesap ekstresinin rapor tarihine kadar sunulmadığı, Derince Gümrük Müdürlüğünden tescilli 08/11/2013 gün ve …. sayılı ihracat beyanname muhteviyatı eşyaların yurt dışı edildiği tespit edilmekle birlikte, ihracat yükünü temsil eden, Taşıma senedi CMR/Konişmento, Yurt dışı alıcının ithalat evrakları, yurt dışı alıcının eşyaları teslim aldığına ilişkin belge, ve de döviz bazındaki ticari kayıtlar mali incelemeye sunulmadığından, konu eşyaların alıcısına teslim edilmediğinin tespitine ilişkin ilgili belgeler bulunmadığından, davacının alacak varlığı hakkında değerleme yapılamadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişiler … ile … tarafından mahkememize sunulan 07/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
Davacı tarafından, 08/11/2013 tarihli …. nolu ihracata konu 193.629,14 USD bedelli faturaya dayalı olarak davalıdan 193.629,14 USD alacaklı olduğu iddia edildiği, davacı ticari defterlerinde dava konusu edilen 193.629,14 USD bedelli faturanın kayıtlı olduğu, ek rapor kapsamında sunulan USD bazında döviz cinsli cari hesap ekstresi ve TL olarak tutulan davacı ticari defter kayıtlarının karşılaştırılmasında, 31/12/2016 tarihinde davacının davalıdan 193.629,00 USD olarak 60698 GÇB bedelini tahsil etmiş gözüktüğü, bir diğer ifade ile davacı ticari defterlerinde dava konusu edilen faturanın bedelinin tahsil edilmiş gözüktüğü yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mülkiyeti devir borcu doğuran tipik sözleşmelerin en başında satış sözleşmesi ya da satım sözleşmesi yer alır. TBK m. 207 satış sözleşmesini bir tarafın satılanın veya satım konusunun mülkiyetini devretmeyi üstlendiği buna karşılık diğer tarafın satış bedelini ya da bir bedel ödediği sözleşme olarak tanımlamıştır.Türk Borçlar Kanunu’nun 207. maddesinde tanımı yapılan satış sözleşmesi hakkında da birtakım açıklamalar yapılmalıdır. Madde aynen;
“Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.
Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.” açıklamalarını içermektedir. Bu madde hükmüne göre; aksi kararlaştırılmadıkça alım-satım ilişkilerinde alıcı ile satıcının edimlerini aynı anda eda etmeleri esastır.
Davacı vekili,davalı yabancı menşeiili şirkete müvekkilinin mal sattığını ve karşılığında fatura düzenlediğini ancak davalının teslim aldığı malların bedelini ödemediğinden bahisle fatura alacağının tahsili amacıyla huzurdaki davayı açmış ise de,davacının aleyhine delil teşkil eden ticari defter ve belgelerinde ,davalı adına düzenlenen fatura karşılığının tahsil edildiği,buna göre davacının,davalıdan bir alacağının kalmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 11.561,47 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 11.502,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 495,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.16/12/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪