Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1116 E. 2018/1308 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1116 Esas
KARAR NO : 2018/1308

DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2016
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
K. YAZIM TARİHİ : 02/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasında …. Mahallesindeki davalı şirkete ait imarlı arazi üzerine kat karşılığı okul inşaası yapılması ve inşa olunacak yapının kiraya verilmesi konusunda Emlak Komisyonu Sözleşmesi bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından düzenlenen fatura ve cari hesap alacağının ödenmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takibe girişildiğini, davalının haksız itirazı nedeni ile takibin durduğunu beyanla, itirazın iptalini, davalı tara- fın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkil şirket ile da- vacı arasında imzalanmış bir Emlak Komisyon Sözleşmesinin mevcut olmadığını, bu sözleşmeye istinaden düzenlendiği iddia edilen ancak kimin adına düzenlendiği belli olmayan 06/06/2016 tarih ve 277.300,00 TL tutarındaki faturanın müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkil şirketin ticari ka- yıtlarında davacı adına açılmış herhangi bir kayıt bulunmadığını, takibe vaki itirazların haklı ve ye- rinde iş bu davanın ise yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın reddini savunmuş, ayrıca müvekkili lehine %20 oranında az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar/kötü niyet tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetki- kinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine ödenmeyen 277.300,00 TL A.A. + 9.600,00 TL işlemiş faizden ibaret 286.300,00TL alacağın tahsili talebiyle 25/08/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, borçlunun 29/08/2016 tarihinde ödeme emrini tebellüğ ettiği, (süresi içinde) 01/09/2016 tarihinde borçlu vekilinin ibraz ettiği dilekçe ile ” müvekkilinin alacaklı görünen şirkete her hangi bir borcunun bulunmadığını, kimin adına düzenlendiği belli olmayan faturanın tebliğ edilmediğini, müvekkilinin bahsi geçen taşınmaz ile ilgisinin bulunmadığını,sözleşmenin ibrazının gerektiğini ” beyanla asıl alacağa ,istenilen faize ,faiz oranına ve her türlü ferilerine açıkça itiraz ettiği” İİK 66 md gereğince icra müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, davacı vekilinin 19/12/2016 tarihinde mahkememize müracaatla hak düşürücü süre içinde iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında Emlak Komisyonculuğu’na ilişkin ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, davacı tarafın takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu fatura bedeli nede- niyle davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, tahsili gereken asıl alacak tutarının,temerrüt tarihinin, uygulanması gereken faiz oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Kural olarak alacağın varlığı ve miktarına ilişkin ispat yükü davacı tarafa düşmektedir.
Takip ve dava konusu alacağın dayanağı olan sözleşmeler, faturalar, ticaret sicili kayıtları,tapu kayıtları,taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi SMMM …. tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 18/07/2018 tarihli rapor ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelere göre ,
Davalı adına düzenlenen 10/06/2016 tarih ve 590.000,00 TL, 10/06/2016 tarih ve 277.300,00 TL toplam 867.300,00 TL tutarındaki faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi (25/08/2016)itibariyle davalıdan 867.300,00 TL alacaklı olduğu,
Davacı tarafından düzenlenen 2 adet ve toplamda 867.300,00 TL tutarındaki faturanın davalıya ait ticari defterlerde kayıtlı olmadığı,
Davacının takip konusu yaptığı 277.300,00 TL bedelli 06/06/2016 tarihli (ticari defterdeki tarihi 10/06/2016) faturanın tetkikinde; ‘ alıcı’ kısmında …., …. İnşaat ve …. İnşaat Yapı’nın yazılı olduğu, içeriğinde, “… Mah….’ün sahibi olduğu… İn- şaat’a ait arazinin üzerine okul binası inşa edilip ….Şirketi’ne ve … ku- rumlanna kiraya verilmesi için emlak danışmanlığı yapılmıştır. Yıllık kiranın %12 olan 300.000,00 TL + KDV’nin 65.000,00 TL’sini …. kendi şirketlerinden ….Şirketi’nden alacaklı olduğunu beyan ederek …. Şirketi 300.000,00 TL + KDV ‘nin KDV içinde dahil….adına banka havalesiyle 65.000,00 TL’sini ödemiştir. Geriye kalan 235.000,00 TL + KDV için bu fatura düzenlenmiştir” denildiği, fatura bedelinin 235.000,00 TL + 42.300,00 TL (KDV) olmak üzere toplam 277.300,00 TL olduğu ,
Her ne kadar davacı vekili dava konusu faturaların davalıya tebliğ edildiğini beyan ve iddia etmiş ise , söz konusu faturalar ile bu fatura tutarlarının ödenmesine ilişkin davalı tarafa tebliğ edilmiş ihtarname vs herhangi bir belge sunulmadığı,
Davacı tarafından dosyaya sunulan 05/05/2015 tarihli Emlak Kiralama ve Komisyon Sözleş- mesinin ‘kiralayan’ kısmında ‘….Kurumlan ve …Şirketi7nin, ‘kiraya veren’ kısmında ‘…. ve …I’ isimlerinin yazılı olduğu, sözleşmenin 1. md.de “Kiraya veren sahibi bulunduğu yukarıda kayıtlı emlağı (yıllık brüt stopaj hariç/dahil) 185.000 TL + KDV’den kiraya vermeyi kabul etmiştir” denildiği ve buna göre yıllık kira bedelinin 185.000+ KDV olarak kararlaştırıldığı, sözleşmede komisyon bedelinin yıllık brüt tutar üzerinden %12+ KDV olarak belirtildiği, sözleşmenin kiralayan olarak ….Turizm adına…., kiralayan olarak …Kurumlan adına …. ve … … tarafından imzalandığı, kiralayan kıs- mında kaşenin bulunmadığı, kiraya veren kısmında davalının unvanının yazdığı kaşenin olduğu,
Küçükçekmece Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü tarafından 11/04/2018 tarihli cevap yazı ekin- de gönderilen tapu kaydında, dava konusu komisyon hizmeti verildiği iddia edilen …. ada … parsele ait taşınmazın mülkiyetinin 24/01/2013 tarihli İfraz işlemiyle ….’ye geçtiği, 07/03/2017 tarihinde ise … tarafından …A.Ş.’ye satıldığı ve mevcut durumda da malikinin … A.Ş. olduğu ,ticaret sicili kayıtlarına göre ….Gayri- menkul şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı’nın …olduğu ,
Davacının takibe konu ettiği fatura içeriği incelendiğinde ;bir yıllık kira bedelinin %12’si olarak 300.000,00 TL tutarının ifade edildiği , davacı tarafından davalı adına düzenlenen kira komisyonu faturasına göre bir yıllık kira bedelinin %12’si 300.000,00 TL ise bu durumda yıllık kira bedelinin tamamının (300.000×100/12=2.500.000,00) 2.500.000,00 TL tutarında olduğu, ancak davacı tara- fından dosyaya sunulan Emlak Kiralama ve Komisyon sözleşmesinde yıllık kira bedelinin 185.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı ,sözleşmede belirlenen tutar (185.000 TL) esas alındığında ise, davacı tara- fından davalı adına düzenlenebilecek komisyon faturası tutarının (185.000×12/100=22.200) 22.200,00 TL olmasının gerekeceği,
Davalı vekilinin dava konusu faturalara dayanak sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığını beyan ettiği ayrıca “Tehdit ,Hakaret,Nitelikli Dolandırıcılık ve Evrakta Sahtecilik” suçlarından yapılan soruşturma sırasında ifadesine başvurulan …ı’nın 01/11/2016 tarihli savcılık ifadesinde davalı adına sözleşmelere kendisinin imza attığını ikrar ettiği tespit edilmiştir.
Gelinen bu aşamada ;davacı tarafın dava dilekçesinde deliller kısmında yemin deliline dayan- dığı görülmekle HMK 225 md gereğince bu hususta hatırlatma yapılarak yemin deliline dayanıp dayanmayacaklarına dair beyanda bulunmak üzere süre verilmiştir.
Davacı tarafça hazırlanan ve dosyaya ibraz olunan yemin metni davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı şirket temsilcisi İlyas Özkök yemin için çağrıldığı 18/12/2018 tarihli duruşmaya katılarak davacı tarafın teklifi doğrultusunda ” davacı … .Ltd.Şti. ile davalı şirketimiz arasında ….Mahallesi’ndeki şirketimize ait imarlı arazinin okul yapması veya kat karşılığı veya yapılacak yapının satışı ve okul firmalarına kiraya verilmesi için emlak komisyon sözleşmesinin yapılmadığına ve davacı şirketin bu emlak komisyon sözleşmesinin bedeli ile ilgili düzenlemiş olduğu fatura alacağının bulunmadığına dair yemin ederim ” şeklinde yeminini eda etmiştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre ,davacının dava konusu alacağının yasal delillerle ispatlanamadığı sonucuna varılmakla davanın reddine karar verilmiş,aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
Yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatı takdirine yer olmadığına,
2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 35,90 TL karar ilam harcının peşin alınan 3.468,04 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 3.432,14 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,,
3-Davacılar tarafından sarf olunan toplam yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunan 42,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine dair,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine red olunan dava değerine göre yürür- lükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince takdir olunan 23.164,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı vekili ve davalı şirket temsilcisinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/12/2018Katip …

Hakim …