Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1092 E. 2018/790 K. 06.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1092 Esas
KARAR NO : 2018/790

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2016
KARAR TARİHİ : 06/07/2018
K. YAZIM TARİHİ : 24/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirkete ait …. plaka sayılı aracın …. nolu kasko poliçesi gereğince davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığını, söz konusu aracın , 02.11.2016 tarihinde şirket yetkilisinin ağabeyi …’in sevk ve idaresinde Sahil Yolu Bakırköy istikametinden Sirkeci istikametinde seyir halinde iken, yol yapım çalışmaları sebebiyle yol kenarında bulunan bir taşa çarptığını ve … tara- fından olaya ilişkin kaza mahallini tahmini gösteren bir tutanak düzenlendiğini, müvekkili şirket yetkilisi araçtaki hasarı 03.11.2015 tarihinde davalı sigorta şirketine ihbar ettiğini,ancak davalı sigorta şirketince hasar durumunun şüpheli bulunduğunu ve müfettiş gönderilerek tam olarak kazanın nerede gerçekleştiği hususunun sorulduğunu, kaza anında aracı süren….’in sigorta müfettişine ” İstanbul’da yaşamadığını, kaza yaptığı civarda yol çalışmasının devam etmesi sebebiyle kazadan sonra değişiklikler yapılmış olduğunu, bu sebeple de kaza yerini tam olarak söyleyemeyeceğini” beyan ettitğini, müfettişin ısrarları üzerine de kaza mahalli olarak o anda tahmini bir yer söylediğini, sigortalı aracın tamirat için sigorta şirketinin anlaşmalı servisi olan ….A.Ş.’ye bı- rakıldığını, ….yetkilisinin aracın tamirini yaptıktan sonra sigortanın hasar bedelini ödemeyi reddettiğini beyanla ederek tamir bedelinin ödenmesini istediğini,müvekkilim tamirat bedeli olan 8.530,53 TL.’yi servise ödeyerek aracını teslim aldığını, müvekkilinin sigorta şirketini aradığında kaza zabtı/beyan ile hasarın uyumsuz olduğu, yani o hasarın o yerde yapılmadığının tespit edilmesi sebebiyle hasar bedelinin ödenmediğinin söylendiğini ve hasar dosyasına ilişkin bilgisayar ekran görüntüsünün müvekkiline gönderildiğini, bu evrakta hasarın ödenmesine ilişkin red sebebinin ” Zabıt/beyan hasarla uyumsuz” olarak belirtildiğini, müvekkili şirketin aracının kaza tarihinde 40.200 kilometrede olduğunu ve araçta hasara neden olan kazanın, tek taraflı olarak çarpma neticesinde mey- dana geldiğini, kaza anında aracı kullanan ….davalı Sigorta eksperine; uzun bir süreden beri İstanbul’da bulunmadığını ve sahil yolunda devam eden yol yapım çalışmaları sebebiyle yolun şeklinin değişmesi sebebiyle kaza mahallini net olarak hatırlayamadığını beyan ettiğini, davalı şirketin soyut beyanlarla hasar bedelini ödemekten kaçındığını ve sigorta ilişkisinden kaynaklanan yükümlü- lüklerine uymadığını beyanla davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle 8.530,53 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacıya ait …. plakalı, … marka, 2014 model araç …. no.lu Kasko Ge- nişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile 25.07.2015 – 25.07.2016 tarihleri arasında müvekkili şirket tara- fından sigortalandığını, …. plakalı aracın, 01.11.2015 Pazar günü meydana gelen trafik kazasında hasarlandığından bahisle müvekkil şirkete yapılan hasar ihbarı üzerine müvekkil şirket nez- dinde …. no.lu hasar dosyası açıldığını, bu dosya üzerinden yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda, sigortalı araçta meydana gelen hasarların iddia olunan kaza sonucu meydana gelmediğinin sigortalı aracın farklı yer ve farklı zamanda- kuvvetle muhtemel münhasıran sigortalı araç sürücü- sünün almış olduğu alkolün etkisi ile ya da ehliyetsiz sürücü kullanımında -meydana gelen ve kasko sigorta teminatı kapsamı dışında olan kaza sonucu oluşan hasarını, sigorta teminatı kapsamında gerçekleşmiş gibi sigorta şirketine ihbar etiğinin tespit olunduğunu, davacı sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesine dair beyan yükümlüğünü kasten ihlal ettiğini ,bu nedenle TTK’nun 1439/2 ve 1445/5.maddeleri uyarınca hasar tazmin talebinin reddedildiğini, dava konusu olaydan ötürü müvekkili şirketin hasarı tazmin yükümlülüğü bulunmamasına karşın bir an için müvekkil şirketin sorumlu olduğunun varsayılması halinde talep olunan tazminat miktarının fahiş olduğunu, Kasko Sigortası Genel Şartları uyarınca, bu tür sigortalarda asıl amaç sigortalının uğradığı “gerçek zararın” tazmin edilmesi olacağından gerçek zararın denetime elverişli bir şekilde tespitinin gerektiğini, yine davayı kabul anlamında olmamak kaydı ile davacı yanın, dava dilekçesinde talep ettiği tazminat miktarına temerrüd tarihinden itibaren avans faiz talebinde bulunduğunu, ancak sigorta bedelinin muaccel hale gelebilmesi için usulünce TTK’nun 1446 maddesi uyarınca usulüne uygun ve doğru ihbarda bulunulması, ihbarın ardından hasar miktarının sigorta şirketi tarafından hesaplanması gerektiğini, KTKSG 3.3.4.1. maddesi uyarınca Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 iş günü içinde Genel ve Özel Şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorunda olduğunu, tazminat ödeme borcunun her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olacağını, davacı yanın bir an için tazminat talebinde haklı olduğu kabul edilse dahi dava konusu kazanın gerçekte nasıl meydana geldiğine, kaza yerine ve tarihine ilişkin doğru ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmakla müvekkil şirketin temer- rüdünün oluşmadığını, söz konusu davada sigortalı araçta meydana gelen hasarın sigorta teminatı dışında olması ve bu nedenle müvekkili şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığından bahisle davanın reddini savunduğu neticede davanın reddini savunmuştur.
Dava, sigortalı tarafından kasko poliçesine dayalı olarak hasar bedelinin tazmini talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın davacının, davalı tarafça sigortalanan aracında dava konusu olay tarihinde bir hasarın meydana gelip gelmediği, davalının bu hasar nedeniyle tazminat sorumluluğunun doğup doğmadığı, sigorta poliçesi kapsamında tazmini gereken gerçek hasar miktarının ne olduğu, davalının temerrüdünün oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiş, taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda davet edilmiş olmalarına rağmen bu yönde talep ve başvuruda bulunmadıklarından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davanın dayanağını oluşturan hasar dosyası, ödeme belgeleri, araç kayıtları vs deliller celp edilmiş, dava konusu uyuşmazlığın çözümü hususunda bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
21/03/2018 tarihli celsede davacı tarafa takdir olunan 1.400,00 TL bilirkişi ücreti ile 56,00 TL tebligat giderinden ibaret toplam 1.456,00 TL’yi 2 haftalık kesin süre içinde mahkeme veznesine depo etmeleri gerektiği, aksi takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları hususunun bildirildiği ve huzurda bulunan davacı vekiline yasal ihtaratın yapıldığı, buna rağmen belirlenen süre içinde delil avansının yatırılmadığı ve davacı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre yapılan değerlendirme sonucunda davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın Reddine,

2-Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 145,69 TL harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 109,79 TL harcın karar kesinleş- tiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan. gereğince red olunan dava değerine göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/07/2018

Katip …

Hakim …