Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1086 E. 2021/1057 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1086 Esas
KARAR NO : 2021/1057

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
K. YAZIM TARİHİ : 03/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; … (… ) … bayiis olarak faaliyet gösteren …Sanayi ve Tic. LTD.Şti’ne ait Akaryakıt istasyonunun müvekili şirket tarafından akaryakıt paket poliçesi ile teminat altına alındığını, 06/12/2014 tarihinde istasyona akaryakıt nakli yapan …. isimli şirketin … plakalı tanker sürücüsü …. tara- fından yanlışlıkla 1 nolu motorin ekstra yakıt tankına 95 oktan benzin dolumu yapıldığını, 6.021 litre 95 oktan benzinin 3.659 litrelik kısmının 1 numaralı tahkta bulunan 10.418 litre motorin ektra tankına boşaltılması nedeniyle toplam 14.077 litre yakıtın karışık ürün haline geldiğini, hasar ihbarı sonucu yapılan ekspertiz çalışması sonucu tespit olunan 35.382,56 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ve TTK 1472 md gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, … plakalı aracın maliki … ile araç sürücü ….’in muvcat hasarın rücuen tazmininden haksız fil ilkeleri gereğince sorumlu olduklarını, rücu talebiyle yapılan başvurunun sonuçsuz kalması nedeniyle davalılar aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … üzerinden takibe girişildiğini ,davalı borçlu- ların haksız itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla davalı/ borçlunun her iki icra dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/ inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri cevapdilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; benzin boşaltım işleminin davalı … tarafından dava dışı …Sanayi ve Tic. Ltd. Şti yetkilisi(şirket müdürü) …’nın nezaretinde gerçekleştirildiğini, adı geçen şirket müdürünce tankın kapağınını açıldığını veonun talebi üzerine tankerden benzin boşaltmaya başlandığını,yaptığı yanlışlığın farkına varan …’nın “eyvah benzini yanlış tanka boşaltıyoruz” diyerek ….’i uyardığını, istasyondaki yer altı tankına benzin dolumu işinde müvekkillerine yüklenecek kusur bulunmadığını, düzenlenen tutankta imzası bulunan dava dışı … yetkilisi ve sahibi …’ün tankerden yer altı tankına benzin boşaltma işlemi sırasında istasyonda bulunmadığını, daha sonra sigortadan para alabilme için istasyona gelip tutanağı düzenlediğini ve olayın telaşı ve istasyon sahibinin zarara uğramaması kaygısıyla hareket eden müvekkillerine de imzalattığını, esasen özgül ağırlıkları farklı olduğundan yakıt tankındaki benzin ve motorinin de birbirine karışmasının mümkün olmadığını, kaçak yakıt olaylarının denetimi ile ilgili düzenleme gereğince bu karışımın …. izmit dolum tesislerine iadesinin gerektiğini, rücu talebinin dayanağını oluşturan poliçe le dava konusu olaydan sadece 24 saat öncesinde tazim edilmiş olmasının de ödemeyi şaibeli hale getirdiğini müvekkilleri yönünden rücuen tazminat sorumluluğunun doğmadığını, yapılan takibin yersiz itirazlarının haklı ve isabeti olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 vd md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar/kötü niyet tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetki- kinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlular aleyhine TTK 1472 md gereğince davacı tarafça teminat altına alınan akaryakıt istasyonundaki akaryakıt tankına yanlış dolum yapılmasınden kaynak- lanan hasar bedelinin rücuen tazmini istemiyle 31.978,00 TL AA +3.404,56 TL işlemiş faizden ibaret toplam 35.382,56 TL tutarındaki alacak için 08/12/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 18/12/2016 ve 21/12/2016 tarihinde tebellüğ eden borçluların vekilleri vasıtasıyla süresi içinde ayrı ayrı ibraz ettikleri dilekçeler ile , alacaklı görünen tarafa borçlarının bulunmadığını”beyanla asıl borca, faize, açıkça itiraz ettiği” İİK 66 md gereğince icra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği alacaklı vekilinin 08/12/2016 tarihinde mahkememize müracaatla hak düşürücü süre içinde iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı tarafın, sigortalısına ait akayakıt istasyonuna yanlış akaryakıt dolumu yapılmasından kaynaklanan hasar bedeli nedeniyle davalı taraftan rücuen tazmini gereken alacağının bulunup bulunmadığı,davalıladın söz konusu hasar bedeli nedeniyle tazmunat sorumluluklarının doğup doğmadığı, tahsili gereken asıl alacak tutarının, temerrüt tarihinin, uygulanması gereken faiz oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkâr ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Akaryakıt Emtia Kusur ve Zarar Uzmanı … ve Taşıma-Lojistik Uzmanı Dr. … tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapora göre ;
”Dosyada sunulu sigorta poliçesi sadece 1.sayfası olduğu, diğer 17 sayfanın dosyaya sunulmadığı, bu nedenle “tanka yanlış akaryakıt dolumu” teminatının kontrol edilemediği, davacının sigortalısına ödemesinin sabit olmadığı, alınan temlik beyanının altında yazan banka hesabına sigorta tazminatı ödemesine bağlı olduğu, ödeme ve poliçe şartları sabit olursa, davacının ispatayacağı tazminat ödemesi bakımından; TTK m.1472 ve TBK m.183 gereği, ödemesi miktarı ile sınırlı olarak sigortalısına halef olabileceği, davalı müteveffa ve mirasçılarına işbu dava konusu sigorta hasarı için rücuen tazmin talebi yöneltilemeyeceği, zira 2.davalının söz konusu akaryakıt tanker şoförlüğü yapmaya yetkin olmadığı halde sigortasız ve kayıt dışı çalıştırıldığı, bu çalıştırmanın sonuç ve sorumluluklarının farkında olmadığının değerlendirildiği, davalı ve sigortalının ortak kusuru ile zarara sebebiyet verdiğinin değerlendirildiği, eşit ortak kusur kabulü ve değerlendirmesi halinde 1. davalının 15.989,45 TL tazminattan rücuen sorumlu tutulabileceği, davacının lehine hükmedilecek tazminata takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep edebileceği” hususu belirtilmiştir.
Akaryakıt tankının kilitli olması, akaryakıt şirketi yetkililerinin boşaltıma izin vermesi, şirket yetkililerinin boşaltımdan önce boşaltılacak yakıtın cinsini kontrol yükümlülüğünün olması, tanık beyanında da şirket yetkilisinin tankı gösterdiğini beyan etmesi karşısında tüm sorumluluğun dava dışı sigortalı şirket yetkililerinde olduğu kabul edilmiş ve davalılara kusur izafe edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN REDDİNE ,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 604,25 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına , bakiye 544,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ve mirasçılar lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.307,38 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı ve mirasçılara ödenmesine dair,

Davacı vekili ile mirasçılar vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2021

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır