Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1003 E. 2018/804 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1003 Esas
KARAR NO : 2018/804

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 15/11/2016
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
K.YAZIM TARİHİ : 27/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili ile davalılardan … .. AŞ arasında iş yeri (ticari ) elektrik abonelik sözleşmesi bulunduğunu, davalı …’nın diğer davalı …. ile imzaladığı Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi gereğin- ce müvekkilinin ihtiyacı olan elektrik enerjisini artık ….’den satın alması gerektiğini, ….’in tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini ve müvekkilinin yeniden …’nın müşte- risi olduğunu, …. tarafından sözleşmenin feshinden hemen sonra davalı … tarafından 05/09/2016 son ödeme tarihli 19.215,60 TL bedelli , 16/09/2016 son ödeme tarihli 3.242,90 TL bedelli,10/10/2016 son ödeme tarihli 10.925,40 TL bedelli olmak üzere toplam 33.383,90 TL tutarında haksız tahakkuk yapıldığını,bu faturaların İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, daha sonra da usulsüz şekilde iş yeri elektriğinin kesildiğini, müvekkilinin üretiminin aksadığını,işlerin durma noktasına geldiğini beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kazanç kaybına ilişkin şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresi (Ümraniye/ İstanbul) itibariyle iş bu davada İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili ol- duğunu, ayrıca, müvekkili şirket ile davacı arasında imzalanan 03/05/2016 tarih ve …. – … nolu abonelik sözleşmesi gereğince müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak elektrik enerjisi tedarik ettiğini, davacının 31/05/2016 tarihinde sözleşmeyi feshetme yönünde ira- desini açıklayan portföyden ayrılma ve sözleşmenin feshi konulu dilekçeyi verdiğini, bu dilekçe üzerine sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili şirketin haksız ve hukuka aykırı bir uy- gulamanın bulunmadığını, davacının …’ya olan borcunu ödememesi nedeniyle elektriğinin kesildiğini, müvekkilinin bundan doğan zarar ile ilgili hukuki sorumluluğunun doğmadığını beyanla davanın reddini savunmuş,yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı ile …. no’lu tesisata ilişkin 02/12/2011 tarihinde abonelik sözleşmesi yapıldığını, davacı tarafın 31.05.2016 tarihinde müvekkili şirket ile ilişkisini keserek 31/05/ 2016- 03/ 07/2016 tarihleri arasında …. Elektrik’in müşterisi olduğunu,ancak davacının 03/07/2016 itibariyle herhangi bir perakende şirketinin müşterisi olmaması sebebiyle hakkında abonesiz kaçak kullanım faturaları tahakkuk ettirildiğini, serbest tüketici olan abonelerin diğer şirketler ile ilişkilerini kestiklerinde kendiliğinden müvekkili şirket ile sözleşmelerinin yenileneceği- ni, normal olarak fatura çıkacağını düşündüklerini,ancak bu durumda müvekkili kurumla söz- leşme yenilenmezse, sözleşmesiz kullanım hükümlerinin devreye girdiğini, nitekim davacı tarafın da fesih işlemi ile birlikte yeniden müvekkilinin müşterisi olduğunu düşündüklerini dava dilekçesinde belirttiklerini,davacıya tahakkuk ettirilen kaçak kullanım bedellerinin ekte sunulan borç kaydından da görüleceği üzere 03/07/2016 tarihinden sonraki dönemlere ait 2016/08 dönemi için 19.215,60-TL ve 3.242,90-TL, 2016/09 dönemi için 10.925,40 TL, 2016/11 dönemi için 13.979,30-TL ve 2016/12 dönemi için 13.841,30 TL olduğunu, müvek- kil şirket tarafından yapılan tahakkuk miktarlarının, tetkik ve tutanakların EPDK mevzuatına uygun olduğunu, davacının aksi yöndeki beyanlarına itibar edile- me- yeceğini,ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu,nitekim davacının da müvekkil şirkete borcu olduğunu kabul ettiğini ve menfi tespit davası açmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, ticari elektrik aboneliği sözleşmesine aykırılık ve elektrik enerjisinin usulsüz kesilmesi nedeniyle kazanç kaybından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Her ne kadar davalı …. ..Şti vekili ” müvekkilinin adres itibariyle İstanbul Ana- dolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu”ndan bahisle yetki itirazında bulunmuş ise de, dava konusu sözleşmenin ifa edileceği davacı şirketin bulunduğu Bağcılar/ İstanbul adresinin mahkememizin adli yargı sınırlarında kaldığı, HMK 10 md gereğince mahke- memizin iş bu davada yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacının iş bu davaya dayanak yaptığı kaçak/usulsüz elek- trik kullanıma ilişkin 05/09/2016 son ödeme tarihli 19.215,60 TL bedelli , 16/09/2016 son ödeme tarihli 3.242,90 TL bedelli, 10/10/2016 son ödeme tarihli 10.925,40 TL bedelli fatu- ra döneminde davacı ve davalılar arasında yürürlükte olan hukuken geçerli bir sözleşmenin bulunup bulunmadığı, davalı tarafça yapılan kaçak/usulsuz tespiti ile düzenlenen faturaların elektrik mevzuatına uygun olup olmadığı, davacının borcunu ödemediğinden bahisle elektrik enerjisinin kesilmesine ilişkin işlemin usulsüz olup olmadığı, bu nedenle davanın zararının doğup doğmadığı, tazmini gereken maddi zarar miktarının ne olduğu, davalıların bu zararın tazmini ile sorumlu olup olmadıkları ile sorumlu oldukları tutarın ne olduğu hususunda toplanmaktadır.
Taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik ve davet edilmiş ise de bu yönde talep ve başvuru olmamıştır.
Tarafların ticaret sicili kayıtları, dava konusu kaçak tüketimine ilişkin tahakkuklar ve dayanakları vs yazılı deliller celp edilmiş, davalı tarafça tahakkuku yapılan faturaların ve elektrik kesme işleminin yürürlükteki elektrik mevzuatına uygunluğunun denetimi,ayrıca kazanç kaybından kaynaklanan zararın tespiti hususunda Elektrik Müh. ve SMMM bilir- kişiler marifetiyle ticari kayıtlar ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir. Ancak verilen kesin süre ve yapılan ihtarata rağmen davacı taraf takdir olunan bilirkişi ücretini yatırmadığından bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda ; iddiasını ispat ile yükümlü olan davacının ispata elverişli yasal ve somut delil ileri süre- memiş olması karşısında davanın reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın REDDİNE ,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 35,90 karar ve ilam harcının peşin alınan 85,39 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 49,49 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan. gereğince red olunan dava değerine göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere Davacı/Vekili Av. …, Davalı CK Vekili Av. …’in yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/07/2018

Katip …

Hakim …