Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1000 E. 2018/959 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1000 Esas
KARAR NO : 2018/959

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2016
KARAR TARİHİ : 19/09/2018
K.YAZIM TARİHİ : 04/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ankastre mutfak ürünleri üretimi satışı ve pazarlaması alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin davalıya satmış olduğu ankastre ürünlerle ilgili olarak 2010 yılından beri ticari ilişkinin bulunduğunu, 03.02.2011 tarihinde Konsinye Mal Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre mal teslimi yapıldığını, satışına ilişkin düzenlenen faturaların karşılığının ödenmediğini, bu nedenle Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından yapılan takibe borçlunun itiraz ettiğini, sözleşme gereğince satışı yapılan malların davalıya teslim edildiğini, haksız ve kötü niyetli yapılan itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevabında, davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığını, taraflar arasında 2011 yılında ticari ilişki başlamasına dair anlaşma yapılmış ise de, davacının müvekkiline istediği ürünleri göndermediğini, hiç bir ürün teslim etmediğini, bu nedenle ticari ilişkinin kurulamadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı, taraflar arasındaki Konsinye Mal Satış Sözleşmesine dayanmış olup, sözleşme incelendiğinde konsinye veren tarafın davacı, konsinye alan tarafın davalı olarak gösterildiği, sözleşmeni konusu olarak mülkiyet devri yapılmaksızın malın alıcı adayı durumundaki kimseye verilmesi veya gönderilmesi olduğu, malın konsinye alan tarafından satılması halinde konsinye verene “Konsinye Malın Satış Amaçlı İadesi” ibareli sevk irsaliyesi ile bildirileceği, alış satış faturaları arasındaki farkın konsinyenin komisyonu olarak kabul edileceği benimsenmiştir.
Taraflar arasındaki Konsinye Sözleşmesi gereğince, davacı bir kısım ürünleri davalı şirketin inşa etmekte olduğu inşaatın örnek dairesine 3. Şahıs olan …. Ltd Şti tarafından montajının da yapılmış olduğu ve ürünleri bu şekilde teslim ettiğini beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve dava konusu olan faturaların değerlendirilmesi yönünden yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, TTK’nın hükümlerine göre sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, takip tarihi itibariyle davacının 9.311,38 TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalıya ait 2014-2015 yıllarına ilişkin defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu, davacı ile ilgili cari hesap kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı taraflar arasındaki sözleşmeye ve faturalara dayanmıştır, fatura sözleşmenin yerine getirilmesi ile ilgili olup, bizatihi faturanın düzenlenmesi davacının sözleşmedeki edimini yerine getirdiğini ispatlamaz, davacının fatura içeriğindeki malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerekir, davacı tarafından sevk irsaliyesi düzenlenmediği faturaya konu olan ürünlerin davalıya teslim edildiği ispat edilememiştir, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede belirtilen nitelikli bir kanıtın davacı tarafça ortaya konulamadığı, davacının yemin deliline dayanmış olması sebebiyle yemin teklifi hatırlatıldığında yemin teklifinde bulunmayacağını beyan etmesi nedeniyle mevcut delillere göre, davacının ispat yükünü yerine getiremediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 636 TL harcın, peşin alınan 113,46 TL harçtan mahsubu ile bakiye 522,54 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.180,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2018

Katip …

Hakim …