Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/986 E. 2018/1211 K. 23.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/986 Esas
KARAR NO : 2018/1211

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 23/11/2018
K.YAZIM TARİHİ : 29/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle;davalı şirket ile müvekkil şirket arasında imzalanan 28/09/2010 tarihli ve 3 yıl süreli akaryakıt satış ve bayilik sözleşmesi gere- ğince dava dışı ….I adına tapuda kayıtlı …. ili,…. ilçesi, …. Mahallesi, …. Mevkii, …. Pafta,… parsel noıu taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunda davalının Bayi İşletmeci olarak tayin edildiğini, davalı tarafın taşınmazı işletmeci olarak kullan- masının dayanağı olan bayilik ve işletmecilik sözleşmesinin davalı tarafça tek taraflı ve haksız olarak 05/01/2012 tarihli ihtarname ile feshedildiğini , davalı şirketin taşınmazı tahliye etmediği gibi ayni hak sahibi olan müvekkiline de teslim etmediğini, bununla birlikte bir başka akaryakıt dağıtım firması ile yeni bayilik anlaşması yaparak istasyonu bir başka marka adı altında işletmeye devam ettiğini, müvekkilinin zarar görmesine sebebiyet verdiğini, söz konusu istasyon üzerindeki kullanımını bayilik sözleşmesinin akdedilmesi ile sağlayan davalının, sözleşmenin sona ermesi ile her türlü kullanım hakkını ortadan kaldırdığını ve taşınmazda haksız işgalci konumuna düştüğünü,gerek mevcut kanun hükümlerine göre gerekse taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ve taahhütnameler gereğince intifa hakkını 28/09/2013 tarihine kadar müvekkili şirkete ait taşınmazda davalı tarafın işgalci olduğunun ve taşınmazı kullanabilmesi için hiçbir-hukuki dayanağı olmadığının açıkça görüldüğünü, davalı Bayinin, Asgari Mal Alım Taahütnamesi ve Cezai Şart başlıklı taahhütnamesi ile “bayilik sözleşmesinin her ne sebep ve suretle olursa olsun sona ermesi halinde işletmeciliğinin sona ermesi ile istasyon ve tesisleri derhal tahliye ederek müvekkil şirkete teslim edeceğini, bu yükümlülüğün yerine getirilmeyerek fuzuli işgale devam ettiği takdirde fesih tarihinden itibaren tahliye tarihine kadar geçen her gün için ödeme tarihindeki TCMB döviz efektif satış kuru üzerinden 200-USD karşılığı Türk Lirası cezai şartı hiçbir itirazda bulunmaksızın, herhangi bir mahkeme kararı veya ihtara gerek kalmaksızın, derhal ve defaten müvekkile ödeyeceğini kabul ve taahhüt” ettiğini,mahkemece belirlenecek olan ecrimisil tazminatı miktarının, müvekkili şirketin bu haksız işgal sebebi ile mahrum kaldığı kar gözönüne alınarak hesap- lanması gerektiğini, müvekkil şirketin mahrum kaldığı kar oranının yaklaşık 240.000,00 TL civarında olduğunu, müvekkili şirketin davalının haksız işgali sebebi ile uğradığı zararın sadece yoksun kalınan kira getirisi değil; söz konusu istasyon kendisine teslim edilseydi istasyonu kendi adına işleterek satacağı akaryakıt ürünlerinden sağlayacağı getiriyi de kapsadığını beyanla – fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla- davalının intifa hakkı müvekkili şirkete ait olan taşınmazdaki haksız işgali nedeni ile müvekkili şirketin uğradığı kar mahrumiyeti oranının hesaplanarak bu oran üzerinden ecri- misil tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle;davanın … İli …. İlçesi …. mevkii … parsel sayılı taşınmazın sözde haksız işgali sebebiyle ecrimisil talebine ilişkin olduğunu, dayanak olarak 28/09./2010 tarihli intifa hakkı şerhinin gösteril- diğini, davaya konu taşınmazın bulunduğu yer ( …) ve müvekkilinin bulunduğu (….) adresi itibariyle mahkememizin yetkili olmadığını ,ayrıca Ticaret Mahkemelerinin değil Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, aynı alacak için davacının Bakırköy …Asliye Tica- ret Mahkemesi’nin …. sayılı ve bu dosya ile birleşen Bakırköy….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyaları üzerinden dava açtığını, bu davaların halen derdest olduğunu 28/09/ 2010 tarihli intifa şerhinin üzerinden 5 yıl geçtiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı firmanın kendilerine karşı Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas ve Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…. Esas sayılı davalarında ileri sürülen talepleri sekteye uğratmak ve bu davaların seyrini değiştirmek amacıyla mevcut davayı açtıklarını, davacının taleplerinin yegane daya- nağını teşkil eden 28/09/2012 tarihli taahhütname ve tapu kaydında gözüken intifa hakkının bayilik sözleşmesine bağlı olarak verildiğini,bu bayilik sözleşmesinin 05/01/2012 tarihinde müvekkili tara- fından sözleşmenin imkansız hale gelmesi nedeniyle feshedildiğini, ortada haksız bir işgal ve intifa ecrimisil alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi sonucu haksız işgal nedeniyle ecri misil talebine ilişkindir.
Tarafların tacir olduğu ,davanın ticari nitelik arz ettiği, uyuşmazlığın çözümünün mahkeme- mizin görev alanında kaldığı gözetilerek görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Haksız işgal tazminatı talebi ile ilgili davada uygulanacak HMK 16 md gereğince haksız işgalin vukubulduğu ve davalının yerleşim yerinin bulunduğu … adresi itibariyle Söğüt Mahkemeleri’nde dava açılabileceği gibi aynı kanun hükmü gereğince zarar gören davacının yerleşim yeri itibariyle yetkili Bakırköy Mahkemeleri’nde de dava açılmasının mümkün olduğu, davacının mahkememizde dava ikamesi yoluna giderek yetkili mahkeme konusundaki yasal seçim hakkını kullandığı anlaşılmakla hukuki dayanaktan yoksun yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Derdestlik itirazına konu Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının celp ile tetkikinde ;
Davacı -birleşen davanın davalısı … Ltd. Vekilinin 16/04/2013 tarihli dava dilekçesin- de, müvekkili ile davalı arasında imzalanan bayilik sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davalı firmaya 20.000,00 TL bedelli teminat mektubu verdiğini, davalının sözleşme gereği yerine getirmesi gereken ikmal yükümlü- lüğünü yerine getirememesi nedeniyle müvekkilinin davalı ile olan sözleşmesini haklı olarak feshettiğini, davalının müvekkilinden hiçbir alacağı bulunmamasına rağmen müvekkiline ait teminat mektubunu haksız olarak nakte çevirdiğini ileri sürerek teminat mektubu bedelinin nakte çevrildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği,
Davalı-birleşen davanın davacısı davacı …… A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde , davacının bayilik sözleşmesini haksız bir şekilde süresinden evvel feshettiğini, müvekkilinin akaryakıt ikmal edemediği iddiasının tamamen asılsız olduğunu, müvekkilinin davacıdan; davacının alım taahhütünü ihlal etmesi ve davacıya teslim edilen ariyetlerin iade edilmemesi nedeniyle alacaklı olduğu gibi ayrıca kar mahrumiyeti tazminatı ile intifa hakkı bulunan taşınmazın müvekkiline teslim edilmemesi nedeniyle cezai şart alacağı bulunduğunu savunarak davanın reddini istediği,
Birleşen davada davacı … A.Ş. vekilinin, müvekkili ile davalı şirket arasında bulunan bayilik sözleşmesinin davalının tek taraflı ve haksız feshi ile sona erdiğini, davalının işlettiği istasyonun kurulu bulunduğu taşınmaz üzerinde müvekkili lehine tesis edilmiş, 3 yıllık intifa hakkı bulun- duğunu, taşınmazın kullanma hakkı müvekkiline ait olmasına rağmen davalının istasyonu haksız olarak işgal ettiğini, davalının vermiş olduğu taahhütnameye göre bayilik sözleşmesinin her ne sebeple olursa olsun feshedilmesi halinde istasyonun müvekkiline teslim edilmediği her gün için 200 dolar cezai şart ödemeyi kabul ettiğini belirterek, dava tarihi itibariyle işlemiş toplam 164.927,50 TL’lik ecrimisil cezai şart tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği,
Birleşen davada davalı vekilinin, müvekkilinin bayilik sözleşmesini haklı olarak feshettiğini, karşı tara- fın cezai şart talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini istediği,
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kural olarak davacı-birleşen davalının davalı-birleşen davacının mal tedarikinde temerrüte düştüğünü yazılı delille ispet etmesi gerekse de dosyaya sunulan dava dışı 3. kişilere ait noter ve mahkeme tespit tutanaklarından ihtilafın sadece dava tarafları arasında yaşanmadığı ve davalı-birleşen davacının dağıtım yükümlülüğünü yerine getire- mediğinin ülke çapında bilinen bir durum olduğunu gösterdiği, bu durumun davalı-birleşen davacı açısından temerrüdü ve feshin haklılığını ispatladığı, davalı-birleşen davacının ürün teslim etme yükümlü- lüğünü yerine getirememesine rağmen intifa hakkından doğan ve bayilik sözleşmesi ile hüküm altına alınan cezai şart talebinin dürüstlük kuralına uygun düşmeyeceği ve hakkın kötüye kullanılması teşkil edeceği, davacının teminat mektubunun iadesi talebinin haklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen dava yönünden; asgari mal alım taahhütnamesi ve cezai şart başlıklı 28/09/2010 tarihli davacı imzasını taşıyan matbu beyanda sözleşmenin her ne sebeple sona ermesi halinde istasyon ve tesisin derhal teslim edileceği, aksi halde beher gün için 200 USD cezai şart ödeneceği hükmünün sözleşmenin haklı nedenle feshinde dahi davacı-birleşen davada davalının davalı-birleşen davada davacı dağıtım şirketine cezai şart ödemekle yükümlü tutulmasının ahlaka aykırı bir düzenleme olduğu ve TBK’nın 27. maddesine aykırılık oluşturduğu için geçersiz olduğu, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği anlaşıldığından davacının cezai şart yükümlülüğünün doğmayacağı gerek- çesiyle birleşen davanın reddine karar verildiği,
Hükmün davalı-birleşen davacı vekili tarafından temyiz edildiği,
Yargıtay …. HD’nce yapılan temyiz incelemesi sonucunda tesis olunan … Esas, …. Karar nolu 12/09/2017 tarihli ilamda ;
“Davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyizi, davacının taraflar arasındaki bayilik sözleşmesini feshetmekte haklı olmadığı ve bayilik sözleşmesi ile intifa hakkına ilişkin sözleşmenin farklı hüküm ve sonuçlarının bulunmasına rağmen bu hususların gözetilmediği yönlerine ilişkindir.
Taraflar arasında iki tarafa yükümlülükler yükleyen bayilik sözleşmesinin davacı tarafça kendisine mal verilmediği iddiasıyla feshedildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davalı, peşin satış yaptığı için davacının ödeme yapmaması nedeniyle kendisine mal teslim edilmediğini kaldı ki, davacı tarafça bu konuda herhangi bir ihtar da çekilmediğini bu nedenle feshin haksız olduğunu savunmuştur. Davalının sözleşmeden kaynaklanan ürün verme yükümlülüğünü yerine getirmediği yönündeki iddia karşısında davacının davalıya bu konuda ihtar çekip uygun süre vermesi gerekirken ihtar çekilmeksizin sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilmesinin haksız olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça başka bayilerin ihtar çekip delil tespiti yaptırdıkları ileri sürülüp ihtar çekilmesinin fayda vermeyeceği iddiasında bulunulmuş ise de dava dışı bayilerle davalı arasında yaşanan uyuşmazlıkların bu davada davacının ihtar yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağının kabulü gerekir. Mahkemece bu hususların gözetilmemesi isabetsizdir.
Birleşen dava yönünden ise, asgari alım taahhütnamesi ve cezai şart başlıklı 28/09/2010 tarihli taahhüt- namede “… bunlarla birlikte bayilik sözleşmesinin her ne sebep ve suretle olursa olsun sona ermesi halinde işletmeciliğimiz sona ereceğinden, istasyon ve tesisleri derhal tahliye ederek Şirket’e teslim edeceğimizi, bu yükümlülüğümüzü yerine getirmeyerek fuzuli işgale devam ettiğimiz taktirde sözleşmenin fesih tarihinden itibaren tahliye tarihine kadar geçen her gün için ödeme tarihindeki TCMB döviz efektif satış kuru üzerinden 200 USD (ikiyüz amerikan doları) karşılığı Türk Lira cezai şartı, hiçbir itirazda bulunmaksızın, herhangi bir mahkeme kararı veya ihtara gerek kalmaksızın derhal ve defaten Şirket’e ödeyeceğimizi, … kabul ve taahhüt ederiz.” hükmü bulunmaktadır. Davacının feshinin haksız olduğu yukarıda açıklanmış olduğundan bu durumda sözleşme davacının haksız feshi nedeniyle sona ermiş olacağından davacı işlettiği akaryakıt istasyonunu intifa hakkı sahibi olan davalıya teslim etmekle yükümlüdür. Aksi takdirde fuzuli şagil durumuna düşer. Mahkemece fuzuli işgal ile ilgili yukarıdaki taahhütname hükmü gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması da diğer bir bozma nedenidir. ” denilerek hükmün bozulmasına karar verildiği,
Dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sırasına kaydedildiği, bozma ilamına uyulup uyulmayacağı hususunda henüz karar verilmediği, yargılamanın derdest , duruşmanın 10/12/2018 gününe erteli olduğu anlaşılmıştır.

Davacı, tarafları arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi sonucu davalının haksız işgalci durumunda olduğundan bahisle ecri misil talepli iş bu davayı mahkememizde ikame etmiş ve davalı tarafça Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosyası işaret edilerek der- destlik itirazında bulunulmuş ise de ; söz konusu her iki davanın taraflarının,dayanağının ,dava sebe- binin aynı , netice-i taleplarının farklı olduğu, davalar arasında derdestlik durumunun oluşmadığı ancak davaların tarafları ,sebebi vs yönünden fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu ,ayrıca …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyası üzerinden verilecek hükmün mahkememizde görülen bu davanın akıbetini doğrudan etkileyececeği anlaşılmakla,usul ekonomisi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi açısından davaların birleştirilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

6100 sayılı HMK’nun 166/2 maddesi gereğince, aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan mahkememizin 2015/986 Esas sayılı dava dosyası ile Bakırköy … Asliye Ticaret ….Esas sayılı dosyasının BİRLEŞTİRİLMESİNE, iş bu dava esasının bu şekilde kapatılmasına,
Yargılamaya daha önce açılan Bakırköy … Asliye Ticaret …. Esas sayılı dosyası üze- rinden devam olunmasına,
Birleştirme kararının ilgili mahkemeye derhal bildirilmesine,
Yargılama gideri,vekalet ücreti ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine dair,

Nihai karar ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere Davacı/Vekili Av. … , Davalı/Vekili Av…’nın yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/11/2018

Katip …

Hakim …