Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/948 E. 2020/747 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/948 Esas
KARAR NO : 2020/747

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2015
KARAR TARİHİ : 13/11/2020
K. YAZIM TARİHİ : 13/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …Teks. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Vekili 15/10/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki 20/02/2015 tarihli satış kontratı gereğince, davalı şirketin bir kısım malzemelerin tedarik ve satışı işini üstlendiğini, ifa yeri olarak müvekkili şirketin adresi olan İstanbul’un belirlendiğini, ancak “…” ve “….” adlı parça- ların çatlak olduğunun tespit edildiğini ve bu tespitin Kontrol Makinesi’nde yapılan kontrollerde teyit edildiğini, bunun üzerine davacı şirket yetkilisinin de durumu gördüğünü ve çatlak parçalardan nu- mune aldığını,yine müvekkili şirket tarafından sipariş verilen ve davalı şirket tarafından tedarik edilen 8,00 ve 10,00 mm … sac plakaların 8,00 mm’likten 2 plak ve 10,00 mm likten 4 adedinin pla- ka yüzeylerindeki yüzey bozukluğu nedeniyle kullanılamaz durumda olduğunu ve davalı şirket tara- fından iade alınmasının talep edildiğini, bunun üzerine bütün parçaların 3. firma olan … tara- fından tek tek seçildiğini, çatlak parçaların ayrıldığını, çatlak parçaların … serisinden 945 , … serisinden 809 adet olarak tespit edildiğini ve ilgili şirkete iade edileceğinin bildirildiğini, bu ürünlerin halin …. şirketinin …/…. adresinde bulunduğunu,ayıplı ve kusurlu imalat ile ilgili bugüne kadar davalı şirket ile yapılan yazışmalara ” test incelemeler yapılıyor “, “rapor bekleniyor ” şeklinde geçiştirici mahiyette cevaplar verildiğini, müvekkili şirketin tedarikçisi olan … ‘ın ise kendi müşterisinin bandırımı durdurmamak için başka firmadan temin yoluna gittiğini , ayıplı ve kusurlu imalat nedeniyle müvekkili şirketin maruz kaldığı zararın karşılanması hususunda Büyükçekmece …. Noterliği’nin 03/09/2015 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide ve tebliğ olunduğunu, davalının talebi kabul etmediği yönünde cevap verdiğini beyanla Büyük- çekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Diş sayılı dosyası üzerinden yapılan hasar tespitine göre 6.478,59 TL ayıplı ve kusurlu iş bedeli+ 3.816,00 TL işçilikten ibaret toplam 10.834,59 TL taz- minatın 03/09/2015 gününden (ihtarname tarihinden) itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte dava- lıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 09/11/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Diş sayılı dosyası üzerinden aldırılan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini iti- razlarına ilişkin karar verilmeden işbu davanın açılmasının hukuka aykırı olduğunu, delil tespit dos- yasında hatalı ve eksik bilirkişi ataması yapıldığını, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin müvekkil fir- maya ait olduğunun ispatlanamadığını,ayrıca ayıp bildirimlerinin süresinde yapılmadığını taraflar ara- sındaki sözleşmede ürünlerin toleranslarının Euro-Norm toleranslarına göre belirleneceğinin karar- laştırıldığını ,bilirkişi raporunda hatalı olduğu iddia edilen ayıpların da üretim kaynaklı olduğunun belirtildiğini beyanla davanın reddini , en az doktora seviyesinde metalürji ve malzeme mühendisi, makine mühendisi ve bir hukukçudan oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını savunduğu,
Dava ,ticari satımdan kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin olup satılan ürünün ayıplı olduğu iddiasına dayanmaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf ,dava konusu malların taraflar arasındaki tedarik ve satış sözleş- mesine uygun olarak teslim edilip edilmediği, ayıplı veya kusurlu olup olmadığı, ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığı, davacı tarafın söz konusu ayıp nedeni ile tazmini gereken maddi zararının ne olduğu ve bu zararı tazminini talep edip edemeyeceği, davalının tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır.
Delil listeleri, taraflar arasındaki 20/02/2015 tarihli satış sözleşmesi , çatlak parçalara ilişkin resimler , mailler, saç plakalar ile ilgili resimler,Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İŞ sayılı dosyası , Büyükçekmece … Noterliği’nin 03/09/2015 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesi ,Bursa …. Noterliği’nin 09/09/2015 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi, Ticaret Sicili kayıtları celp edilmiştir.
Büyükçekmece … AHM’nin … Diş sayılı dosyasının tetkikinde; davacı …Teks. İnş. San. ve Tic Ltd Şti vekilince , davalı … Çelik Servis San. Tic.aş aleyhine dava konusu ürünlerle ilgili ayıplı ve kusurlu imalat yönünden delil tespiti talebinde bulunulduğu, makine mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 13/07/2015 tarihli raporda “15 mm siyah sactan kesilmiş … ve … formundaki sacların toplam ağırlığının 1549,56 kg ,parasal değerinin 2.556,77 TL ,üretim zamanının 10 iş günü,8 mm sacın toplam ağırlığının 679.104 kg- parasal değerinin 1.120,52 TL ,10 mm sacın toplam ağırlığının 1697,76 kg -parasal değerinin 2.801,30 TL, 88 mm ve 10 mm saçların üretim za- manının 3 iş günü olduğu”nun belirtildiği, raporun taraflara usulen tebliğ edildiği,aleyhe delil tespiti yapılan davalı firma vekilinin “bilirkişinin imalat kusurundan bahsetmesine rağmen ihtilaf konusu ürün- lerin müvekkili tarafından teslim edilmiş ürünler olup olmadığının belli olmadığını, süresinde ayıp ihbarı ya- pılmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre ürünlerdeki toleransın Euro-norm toleranslarına göre belir- lenmesi gerektiğini”beyanla öncelikle dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini, metalurji ve mal- zeme mühendisi , makine mühendisi ve hukukçudan oluşan bilirkişiden yeni rapor alınmasını is- tediği, mahkemece delil tespitine ilişkin raporun esas mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen 29/03/2016 tarihli ara karar gereğince 06/05/2016 tarihinde, Mahkeme Heyeti ile birlikte, Metalürji Uzmanı Bilirkişi …, Makine Mühendisi …’dan oluşan bilirkişi heyeti vasıtasıyla davacı …. Teks. İnş. San. Ve Tic Ltd Şti’ne ait … Mahallesi, …. Caddesi, No:… …. adresinde bulunan keşif mahallinde, dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen ürünler incelenmiştir.
Hukukçu Bilirkişi ….’un katılım yolu dahil olduğu 08/12/2016 tarihli raporun tek- nik değerlendirme bölümünde
“Dava dosyası üzerinde yapmış olduğumuz incelemede, ayıplı olduğu iddia edilen malzemelerin “…” kod numarası ile kodlanmış Euronorm karşılığı olarak … kod numaralı yüksek mukavemet ve yüksek akma dayanımına sahip karbon çeliği olduğu, davalı firma ile davacı arasındaki malzemelerin si- pariş sürecindeki yazışmalardan ve sipariş formlarından anlaşılmaktadır.
Ayıplı olduğu iddia edilen malzemeler üzerinde yapılan görsel inceleme neticesinde, makinelerde işlen- mek üzere kesimleri yapılmış ve makinelerde, talep edilmiş olan ölçülere göre talaşlı imalat yöntemleri kulla- nılarak hazırlanmış parçalar üzerinde 4 temel husus dikkatimizi çekmiş bulunmaktadır. Bu temel hususlar şu şekilde maddelenmiştir;
1) Henüz nihai ürün haline getirilmemiş hammadde halinde bulunan platina levhalar üzerinde gözle fark edilen ve elle hissedilen dalgalanmalar,
2) Kesimi yapılmış malzemelerin kesit yüzeyleri üzerinde yer yer pitting olarak tabir edebileceğimiz boşluklar,
3) Kesimi yapılmış malzemelerin kesit yüzeyleri üzerinde yer yer bulunan lokal, süreksiz çatlak kümeleri,
4) Kesimi yapılmış malzemelerin kesit yüzeyleri üzerinde bir kenardan diğer kenara kadar gözle görülebilen doğrusal çizgi şeklinde izler.
Görsel tespitini yapmış olduğumuz bu hususların sebepleri şu şekilde açıklanabilir;
1) Genel olarak, yassı mamul olan sac platinalar üzerindeki dalgalanmalar, malzemenin ön safhası olan billet (kütük çelik) malzemeye yassı haldeki son şeklini veren yufkaç adı verilen hadde merdane sırasındaki işleyişte, merdanenin silindirik bütünlüğünün çevresel yüzeyde lokal olarak kaybolmasından, ya da sac haline gelmek üzere merdaneler arasından geçmekte olan ön mamul(Kütük çelik) un üzerine cüruf benzeri yabancı malzemeler yapışmasından meydana gelir. Diğer bir deyişle, toleranslar dahilinde kusursuz olarak tasar- lanmış, silindirik merdanelerin silindirik boyutta şekil bütünlüğünü kaybetmesi ya da nihai ürün haline gelecek olan yassı mamulun üzerine, düzgün akış esnasında şekilsel bütünlük ve standardizasyonuna engel olacak cüruf benzeri yabancı, istenmeyen parçacıkların yapışması neticesinde yassı mamul olarak çıkan nihai ürün “platina sac” üzerindeki dalgalanmalar meydana gelebilir. Her halükarda meydana gelen bu şekilsel bozukluk isten- meyen bir durumdur ve sıcak haddeleme hatası olarak anılır.
2) Malzeme kesit yüzeylerinde bulunan pitting olarak tabir edilen boşlukların meydana gelmesi, yassı mamulün üretimi için hazırlanan kütük çelik malzemenin dökümü esnasında meydana gelen bir durum olup, oluşma sebebi döküm kalitesiyle alakalı olup, döküm esnasında malzeme içerisinde gazların hapsolması, uygun sıcaklıkta dökümün yapılamaması gibi nedenlerden kaynaklanır. Yapı çelikleri için istenmeyen ve sakınılması gereken bir durumdur.
3)Malzeme kesit yüzeyinde rastlanan çatlak kümeleri, yassı mamulün üretimi esnasında, termo mekanik olarak işlem gören kütük çeliğin, işlem esnasında iç yapısında mekanik ve termal gerilmeler neticesinde oluşur. Bu durumun meydana gelmesinde, hadde sıralaması esnasında hadde kademeleri ve olması gereken malzeme sıcaklığının senkro- nizasyon bozukluğu etkendir. İç gerilmelerin imalat esnasında homojenlik göstermemesi ve termal-mekanik senkronizasyon bozukluğu, uygun sıcaklıkta kalamayan kesitlerde plastik deformasyon kabiliyetinin azalması şeklinde kendini gösterir ve kılcal çatlak kümeleri oluşmasına neden olur.
4)Malzeme kesit yüzeyi üzerinde kesit boyunca doğrusal çizgi oluşumu, yassı mamulün üretimi es- nasında mamule yassılığını veren hadde sıralaması içerisinde belli bölgelerde, alt ve üst yufkaçlarm silindirik çap farkı ve buna benzer etkenlerden dolayı farklı hızlarda çalışmasından dolayı friksiyon meydana gelmesi sebebiyle oluşabilir.
Tespit etmiş olduğumuz tüm bu hususlar, salt malzeme üretimleri esnasında istenmeyen durumlar olup, yapı elemanları, makine elemanları olarak işlendikleri takdirde kullanım durumlarına göre sakınca doğu- rabilirler. Parçalar halinde kesilerek, kullanılacakları yerler için, kaynak veya bağlantı elemanları olan cıvata veya perçin ile monte edildikleri takdirde;
1) Kaynaklı imalatta, malzeme kesitlerinde meydana gelen termal gerilmeler neticesinde, çatlakların büyümesi, dinamik veya statik yükler altında bu çatlakların malzemede kırılma veya kopmalara sebebiyet ver- mesi durumu ortaya çıkabilir.
2) Bağlantı elemanları ile yapılacak olan montajlarda ise yine statik veya dinamik yükler altında çatlaklar ya da boşlukların büyümesi ve iç kırılma ve çatlamaların artarak nihayetinde parça bütünlüğünü sona erdirebilecek problemler yaratması olasıdır.
Tüm bu tespit ve tespitlerin açıklamaları neticesinde parçaların kullanım alanlarında riskli sonuçlar meydana gelebileceği göz önüne alınması gereken bir durumdur.
Ancak bu tespitlerin görsel olarak yapılması ve sonuçlarının ortaya koyulması tek başına yeterli değildir. Malzemelerin, Euronorm mekanik standart değerleri bağlamında teste tabi tutulması en belirleyici unsurdur. Zira Euronorm Çelik standartları, ölçüsel ve görsel değil, malzemelerin sahip oldukları kimyasal kompozisyon yüzdeleri ve mekanik değerleri bağlamında, yani bir diğer deyişle, üretim alanları için talep edilen değerleri karşılaması, yani kullanım yerine tam teslim şartlarını karşılaması anlamında önem kazan- maktadır.” denilmiştir.

Sonuçta :
“1. Dava konusu ürünlerin Euronorm standartlarına uygunluğunu tespit etmek açısından, teknik bir üniversite bünyesinde tahribatlı ve tahribatsız muayene testlerinin yapılması gerektiği,
2. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir ticari satım sözleşmesinden kaynaklandığı,
3. Satım sözleşmesine konu malzemelerdeki ayıbın ortaya çıkarılabilmesinin Euronorm standartlarına uygun bir kontrol ile mümkün olduğu ve davacı tacirin faaliyet alanına göre Euronorm standartlarına göre yapılacak bir muayenenin olağan muayene sınırlarını aştığı sonucuna ulaşılırsa, artık bir gizli ayıbın bulun- duğu, ancak malzemelerdeki ayıbın ortaya çıkarılması için Euronorm standartlarının gerekmediği ve olağan bir muayenenin yeterli olduğu yönünde kanaate ulaşılırsa, TTK anlamında bir açık ayıbın söz konusu olacağı ve ihbar külfetinin de buna göre işletilmesi gerektiği,
4. ….’m üründe fark ettiği ayıpların, bir muayeneye gerek kalmadan gözle görülebilen ayıplardan olduğu, burada davacı firmanın, basiretli bir tacir olarak davalıdan tedarik ettiği ürünleri muayene ettikten sonra işleme sokması ve yine işlemden sonra müşterisine teslim etmeden önce de gerekli kontrolleri yapmış olması gerektiği, davacı firmanın ise ürünleri müşteriye teslim etmeden önce gerekli kalite kontrol süreçlerini işlettiğine ilişkin kayıtların dosyada bulunmadığı, bu durumda davacı firmanın üzerine düşen muayene yükümlülüğünü yerine getirmediği kanaatine ulaşılabileceği; fakat teknik bilirkişiler tarafından Euronorm standartlarına uygun bir tespit yapılmadan görüş ve kanaat bildirmenin doğru ve yeterli olmayacağı, bu nedenle, dava konusu olayda malzemelerdeki ayıbın niteliği kesin olarak tespit edilmeden TTK’da bulunan muayene ve ihbar sürelerine göre bir inceleme yapılamayacağı” görüş ve kanaati bildirilmiştir.

Mahkememizce bilirkişi olarak atanan … Metalurji ve Malzeme Müh. Öğr. Üyesi Doç. Dr. … tarafından Euronorm standartmarına göre yapılan inceleme sonucu ibraz olunan 20/06/2019 tarihli raporda :
“Yapılan kimyasal analiz ve mekanik test sonucları … standardında … çeliği için verilen değerleri sağlamaktadır. Bu nedenle, dava konusu malzemenin metalurjik kalitesi olarak Avrupa Normlarına uygun olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan incelemelerde mamul yüzeyindeki dalgalanmanın yüzeye bulaşmış ve kurumuş bir tabaka oldu- ğu, bir yüzey kusuru olmadığı, temizlemek suretiyle çıktığı,ürün niteliklerini tanımlayan standartlarda bu konuda bir kriter bulunmadığı, gözle görülen bu durum için davacı tarafın 8 mm’lik iki plaka ve 10 mm’lik dört plakala olmak üzere toplam 6 plaka için açık ayıp şikayetinde bulunduğu, ekonomik olarak plakanın de- ğerinde bir zarara sebep olmayan bu durumun ürünün geri alınması veya değiştirilmesi noktasında hukuki yönden değerlendirilmesi gerektiği,
Kesitteki çatlak kümeleri ve çukurcukların ise yarı mamul levha içerisinde bulunmadığı daha sonradan davacı tarafından yapılan alev kesme sonucunda oluşan yanma oluklarından kalan izler olduğu,
Dava konusu malulün kesitindeki çizgilerin ürün mikroyapısındaki perlit bantlaşması olduğu ve bu sebeple çatlak gibi görüldüğü, çizgilerin çatlak olmadığı, bantlaşmış metalurjik yapı için malzeme standart- larında bir tanımlama bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede bantlaşma konusunda bir hüküm bulun- madığı gibi bantlaşmanın gizli ayıp sayılmayacağı” belirtilmiştir.
Euronorm standartları yönünden düzenlenen rapor da gözetilerek , tarafların itirazlarını giderici mahiyette ek rapor düzenlenmek üzere dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Metalürji ve Malzeme Y. Mühendisi …., Makine Mühendisi … ve …. Ü. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. … tarafından düzenlenen ve dos- yadaki delillere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 09/07/2020 tarihli raporda :
” Teknik bakımdan yapılan incelemeler neticesinde, yapılan test sonuçlarının standartlar dahilinde kalması hasebiyle, dava konusu ürünlerin gizli ayıplı sayılamayacağı,
Davacıın ayıba karşı tekeffül hükümlerine başvurabilmesi için TTK ‘de öngörülen sürelerde muayene ve ihbar külfetini yerine getirmiş olması gerektiği, buna göre somut olay incelendiğinde, davacının Şubat 2015 ‘de ürünleri davacıdan teslim aldıktan sonra TTK 23/c md ‘ne göre 8 gün içinde yapılması gereken olağan muayeneyi yapmadığı ,ürünleri 08/04/2015 ve 28/04/2015 tarihlerinde dava dışı müşterisi …’a teslim ettikten sonra .. tarafından yapılan muayene sırasında ayıbın ortaya çıktığı dikkate alındığında , dava- cının muayene külfetini yerine getirmediği, dolayısıyla süresinde ayıp ihbarında bulunduğundan bahsedi- lemeyeceği, ayıba karşı tekeffül hükümlerinin işletilemeyeceği ” tespit edilmiştir.
Ürünlerin davacıya Şubat 2015 tarihinde teslim edildiği ve davacının 8 gün içinde muayene ve ihbar yükümlülüğüne uymadığı, dava dışı müşteri …’a tesliminden (08/04/2015 tarihinden) sonrasına ilişkin e-maillerin davacı yönünden yasal süre içinde yapılmış ayıp ihbarı olarak kabul edilemeyeceği , BK 223 ve TTK 23 md gereğince, davacının ürünleri mevcut haliyle kabul etmiş sayılacağı, ayıp nedeniyle davalının sorumluluğuna başvuramayacağı sonucuna varılmakla davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve peşin alınan 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 185,03 TL harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına,
Bakiye 130,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunan 1.000,00 TL bilirkişi ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anla- şılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahke- memize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/11/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır