Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/841 E. 2018/77 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2015/841
KARAR NO : 2018/77

DAVA – KARŞI DAVA : ALACAK

ASIL DAVA TARİHİ : 14/09/2015
KARŞI DAVA TARİHİ : 18/11/2015
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 14/09/2015 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı şirketin … Mahallesi, …., No: …, …., … adresindeki inşaatında kompozit, güneş kırıcı, dükkan cam ve kapılan, mermerleri, camlar, bina giriş kompozit kaplaması işleri ile …Mahallesi, …. Sokak, No:…, ….adresindeki inşaatında küpeşte, kompozit kaplama, alüminyum doğrama, cam, güneş kırıcı, harf uygulaması işlerini aldığını, yer teslimini müteakip kararlaştırılan süre içinde tüm işlerin eksiksiz olarak yapılarak davalıya teslim edildiğini, ancak davalı tarafından 16/06/2015 tarihinde Noter ihtarnamesi keşide edilerek…deki binadaki işlerin teslim edilmediğini, teslim edilmeyen her gün için ¨1.000 olmak üzere ¨183.000 cezai şart ihtarında bulunduğunu, bu ihtara müvekkilince yine Noter kanalı ile itiraz edildiğini, müvekkilinin davalıya yapmış olduğu işlerin ve bedellerinin Mahkemeler vasıtasıyla tespit ettirildiğini, taraflarınca … şantiyesinde Mahkeme heyeti ile 09/07/2015 tarihinde tespit yaptırıldığını, yine ….şantiyesinde mahkeme heyeti ile 15/07/2015 tarihinde tespit yaptırıldığını, … şantiyesindeki tespite ait raporda müvekkili tarafından yapılan işlerin eksiksiz, ayıpsız ve tam olarak yapılarak teslim edildiğinin bilirkişilerce tespit edildiğini, bu tespitte bilirkişi heyetince dosyaya sunulan raporun karşı tarafa tebliğ edildiğini, raporda müvekkili tarafından davalıya yapılan işlerin bedelinin KDV hariç ¨1.007.186 olarak hesaplandığını, ….şantiyesindeki tespite ait raporda yapılan inceleme neticesinde dava konusu işlerin yapılmış olduğunun açık olarak ifade edildiğini, bu şantiyede yapılan işlerin bilirkişilerce tespit edilen değerinin ¨ 460.052,50 olduğunu, taraflar arasında imzalanan protokolde cezai şart konusunda hangi işin ne zaman bitirileceğinin belirtilmediğini, müvekkilinin yer teslimi sonrasında işleri süresinde teslim ettiğini, davalının 6 ayı aşan zaman sonrası işin teslim edilmemesinden kaynaklı cezai şart talep etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tüm bu açıklamalar doğrultusunda davalının kötü niyetli olduğunun bilirkişi raporları ile de ortaya çıktığını, müvekkilinin davalı tarafa yapmış olduğu tüm işleri faturalandırmış ve ticari defterine işlemiş olduğunu, müvekkilinin … şantiyesinden ¨1.067.653,38 , ….şantiyesinden ¨ 371.564,30 olmak üzere toplam ¨1.439.217,68 alacağı bulunmakta olduğunu, müvekkilinin alacağının tahsilini teminat amacıyla davalı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini neticeten davanın kabulü ile … şantiyesinde yapılan işlerin karşılığı olarak ¨1.067.653,38 ve ….şantiyesinde yapılan işlerin karşılığı olarak ¨371.564,30 olmak üzere toplamda ¨1.439.217,68 alacağın temerrüt tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile tahsiline ve davalı şirket hakkında teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA- KARŞI DAVA:
Davalı tarafından Mahkememize sunulan 18/11/2015 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde, Müvekkiline ait…. ve …’de bulunan inşaatlardaki muhtelif işlerin 2014 yılı Ekim ayında teslim edilmesi konusunda tarafların anlaştığını, davacının yüklenici olarak yapması gereken işlerin bu tarihte teslim edilmemiş olup, 02/12/2014 tarihinde davacı ile protokol yapılarak işlerin 12/12/2014 tarihine kadar tamamlanarak teslimi hususunda davacının taahhüt verdiğini, fakat davacının protokol hükümlerine de uymayarak yapması gereken işleri müvekkiline teslim etmemiş ve müvekkilini zarara uğratmış olduğunu, davacının konu olan işlerin teslim edildiği iddiasının doğru olmadığını, davacının teslimle ilgili bir belgeyi dosyaya sunamadığını, davacının kendi edimini yerine getirmediği için müvekkilinin de ödemezlik defi hakkını kullanmakta kendi edimini/borcunu yerine getirmemekte olduğunu, kaldı ki müvekkili tarafından davacıya iki seferde toplam ¨150.686,71 ödeme yapıldığını, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, müvekkilinin iyiniyetli hareket ettiğini, davacının yapmış olduğu işlerin eksik ve hatalı olduğunun taraflarınca yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğini, bilirkişi raporunda davacının yaptığı eksik ve hatalı işlerin ayrıntılı olarak belirtildiğini, raporda fen ve teknik şartnamelere uygun olarak onarım ve montaj yapılması halinde tespit tarihi itibariyle KDV dahil ¨157.530 harcamaya ihtiyaç duyulacağının tespit edildiğini, davacının 02/12/2014 tarihinde yapılan protokolde 12/12/2014 tarihinden sonraki geciktiği her gün için ¨1.000,00 cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, davacının dava dilekçesinde protokolü kabul etmekte olduğunu, taraflarınca davacıya gönderilen 16/06/2015 tarihli Noter ihtarnamesinde şu an itibariyle ¨183.000 tutarlı cezai şart ödenmesi gerektiği belirtildiğini, aynca protokol ile yüklenicinin anlaşma gereği yapmayı taahhüt ettiği işleri yapmamış olması nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararları, kazanç kayıplarını müvekkiline ödemeyi kabul ettiğini, davacının gecikmesi nedeniyle inşaatları zamanında bitiremeyen müvekkilinin bu nedenle büyük maddi zarara uğradığını, inşaatlarda mermer işlerinin davacı tarafından değil başka firma tarafından yapıldığını, imzalanan protokolde de mermer işlerinin geçmemekte olduğunu, davacı tarafından davaya dayanak alınan bilirkişi raporlarında fıyatların rayicin çok üstünde alındığını, raporlarda davacının eksik ve hatalı işlerine ilişkin açıklama yapılmadığını, raporların dikkate alınmaması gerektiğini, olayımızda ihtiyati tedbir kararı gerektiren bir durumun olmadığını belirtmişler ve de karşı dava yönünden ise; davacı ile yapılan 02/12/2014 tarihli protokolde işlerin 12/12/2014 tarihinden sonraki geciktiği her gün için davacının müvekkiline ¨1.000 cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, yapılan protokol konusunda bir ihtilaf bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde protokolü kabul ettiğini, davacı tarafından işlerin şu ana kadar müvekkiline teslim edilmediğinden protokol gereği ¨336.000’nin davacıdan tahsil edilmesini talep ettiklerini, aynca imzalanan protokol gereği davacımn yapmayı taahhüt ettiği işleri yapmamış olması nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararları ve kazanç kayıplannı davacının ödemesi gerektiğini, davacının işlerin yapımı esnasında iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğine uygun davranmadığından…Genel Müdürlüğü tarafından ¨ 6.720 idari para cezası kesilmiş olduğunu, bu bedelin müvekkili tarafından ödendiğini, açıklanan nedenlerle şimdilik (¨183.000 + ¨6.720 ) ¨189.720 ‘nin davacıdan tahsil edilmesini,sonuç olarak davacı-karşı davalı … tarafından açılan davanın reddine Karar verilmesini , kendileri tarafından açılan karşı davanın da kabulüne karar verilmesini yargılama gideri ile vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Karşı dava ise,eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve işin süresinde bitirilmemesi ile ilgili uğranılan zararların tahsili ile İş Kurumu’na ödenen idari para cezasının tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler Yrd. Doç. Dr. ….., ….. ve …….tarafından mahkememize sunulan 20/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda:Dava konusunun,
Asıl dava yönünden davacı/karşı davalının davalı/karşı davacı ile akdedilmiş sözleşmeye istinaden yüklenilmiş olan işlerin karşılığında oluşan alacağının davalı/karşı davacıdan tahsili talebinden ibaret olduğunu,
Karşı dava yönünden davalı/karşı davacının davacı/karşı davalının yüklenmiş olduğu sözleşmeye konu işlerin eksiksiz olarak tesliminin yapılmaması nedeniyle sözleşme uyarınca uygulanan cezai şatın ve davacı/karşı davalının iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğine uygun davranmaması nedeniyle …Kurumu tarafından kesilen idari para cezasının davacı/karşı davalıdan tahsili talebinden ibaret olduğunu, davacının, 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre, davacının davalıdan dava tarihi (14/09/2015) itibariyle ¨ 1.439.219,14 alacaklı olduğunu, davalının, 2014 ve 2015 yıllan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre, davacının davalıdan dava tarihi (14/09/2015) itibariyle herhangi borç veya alacağının olmadığını, taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde taraflar arasındaki ihtilaf konusun davacının düzenlemiş olduğu 01/06/2015 tarihli 47901 no.lu ¨1.067.653,38 tutarlı ve 01/06/2015 tarihli 47902 no.lu ¨371.564,30 tutarlı faturaların davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığını, davacı/karşı davalının…. şantiyesi ile ilgili davalıdan talep edebileceği tutarın ¨976.970,42 + KDV(%18)= ¨1.152.825,09 olduğunu, davacı/karşı davalının ….şantiyesi ile ilgili davalıdan talep edebileceği tutarın ¨310.595,00 + KDV(%18)= ¨366.502,10 olduğunu, davacı/karşı davalının dava tarihi itibariyle asıl alacağının teknik heyetlerince (¨1.152.825,09 +¨ 366.502,10) ceman ¨1.519.327,19 olduğunun hesap edildiğini, davacı/karşı davalının Beyoğlu 1. Noterliği vasıtasıyla 16/06/2015 tarih, …. yevmiye numarası ile gönderilen ihtarname ile davalı/karşı davacıyı ¨1.439.217,68 yönünden 12/07/2015 tarihi itibariyle temerrüde düşürdüğünü, asıl dava yönünden özetle: davacı/karşı davalının dava tarihi itibariyle davalı/karşı davacıdan teknik heyetçe ¨ 1.519.327,19 alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, buna karşın davacı/karşı davalının ticari defterlerine göre ¨ 1.439.217,68 alacaklı olduğunu, (davacının dava talebi ¨1.439.217,68 ), karşı dava yönünden; davalı/karşı davacının davacı/karşı davalıdan talepte bulunabileceği toplam tutarın: ¨176.000,00 gecikme cezası ve ¨6.720,00 idari para ceza bedeli olmak üzere ¨ 182.720,00 kadar olabileceğini bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişiler Yrd. Doç. Dr. …. ….. ve …. tarafından mahkememize sunulan 08/08/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda: yapılan tespit , inceleme ve değerlendirmeler neticesinde , sunulan kök rapordaki görüş ve kanaatlerin aynı şekilde korunması gerekeceğini, mahkeme tarafından gecikme cezasının 16/06/2015 ihtarname tarihine kadar değil, eksik ayıpların bulunduğu gözlenen 10/07/2015 tarihine kadar hesaplanmnası gerekeceği kararına varılması durmunda, karşı davada davalı/karşı davacının talepte bulunabileceği toplam tutarın ¨ 206.702,00 kadar olabileceği görüş ve kanatine varıldığını bildirdikleri görülmüştür.
Yanlar arasında anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.
Eksik iş ise sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade eder. Eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmamaktadır. Eksik işler yönünden TBK’nın 474 ve 477. maddesindeki hükümler uygulanmaz.
İş bedelinin tamamının yüklenici tarafından taşerona veya iş sahibince yükleniciye ödenmesi halinde eksik ve kusurların giderim bedeli hüküm altına alınabilir ise de iş bedelinin ödenmemiş olması halinde eksik ve kusurların giderim bedeli değil, varsa fazla ödenen bedelinin iadesine karar verilmelidir.Somut olayda, davalı, dinlenen tanık anlatımına göre ayıp ihbarında bulunduğunu kanıtlanmış olup tespit dosyaları ile sabit olan ayıpların giderim bedelinin iş bedelinden düşülmesi gerekmektedir.
Asıl davada davacı,davalının…. ve …’de bulunan işyerlerinde 02/12/2014 tarihli protokol gereği yerine getirdiği imalat nedeniyle ödenmeyen iş bedelinin tahsili için huzurdaki davayı açmıştır.
Somut uyuşmazlıkta,öncelikle davacının yüklendiği işi yerine getirip getirmediği,yerine getirmiş ise yüklenici tarafından yapılan imalatın kabul edilebilir olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığa konu imalat ile hem davacı hem davalı tarfından yaptırılan tespitler bulunmaktadır.Bu tespitler doğrultusunda Mahkememiz’de bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna göre imalatlarda bulunan ayıplar nedeniyle nefaset kesintisi sonucunda davacının….’daki imalat nedeniyle ¨1.152.825,09, …’deki imalat nedeyle ¨366.502,10 iş bedeli alacağının olduğu tespit edilmiş ise de,taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı alacağının ¨1.439.217,68 olduğu anlaşıldığından bi miktarın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Karşı davada,karşı davacı-davalı vekili dilekçesinde,taraflar arasında mevcut protokol uyarınca davacı-karşı davalının protokolde belirtilen işleri 12/12/2014 tarihine kadar eksiksiz yerine getirmediğinden bahisle gecikilen her gün için ¨1.000,00 cezai şart ödenmesi gerektiğinden bahisle cezai şart alacağının tahsilini talep etmiştir.
Protokole göre cezai şartın istenebilmesi için öncelikle davacının eksik iş yaptığının davalı-karşı davacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir.Taraflar arasında imzalanan protokol incelendiğinde,protokolün 3.maddesinde yapılacak işler genel olarak tanımlanmış ve ayrıntıya yer verilmemiştir.Dava konusu imalatlarda yapılan tespitlerde….’daki imalatta herhangi bir eksik iş tespit edilememiştir….’deki imalatta bir kısım eksiklikler olduğu belirtilmekle birlikte,tespit dosyasındaki bilirkişi raporu dikkatli incelendiğinde,eksik olduğu belirtilen işin sözleşmede yer almadığı,harici olarak yapılan anlaşma uyarınca yüklenici karşı davalı tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı ve tespit isteyen vekilinin beyanı üzerine bilirkişinin bu işi eksik iş olarak belirttiği anlaşılmakta ise de,bu işin davacı-karşı davalı yüklenici tarafından yapılacağına ilişkin protokolde herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi bu işin yüklenici tarafından yapılacağına ilişkin herhangi bir delil de davalı-karşı davacı tarafından dosyaya sunulmamıştır.Buna göre davalı-karşı davacı eksik işe ilişkin iddiasını ispat edememiştir.Kaldıkı işin teslim tarihinden yaklaşık 7 ay sonra eksik iş yapıldığına ilişkin genel bir ihtarname çekilip sonrasında tespit talebinde bulunulması da hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir.Bir an için söz konusu imalatlarda eksik iş yapıldığı kabul edilse dahi her iki imalatta davalı-karşı davacı tarafından kabul edilmiştir.Her ne kadar imalatların kabulüne ilişkin yazılı bir belge bulunmamakla birlikte imalatların fiili olarak davalı-karşı davacı tarafından kabul edildiği,hatta …’deki imalat ile ilgili olarak ayıbın giderilmesi amacıyla başka firmadan teklif dahi alındığı anlaşılmaktadır.Yine aradan geçen uzun bir süre sonra yüklü miktardaki iş bedelini ödemeden eksik iş yapılması nedeniyle imalatların teslim alınmadığının kabulünün gerektiğinin ileri sürülmesi de MK’nın 2.maddesine aykırıdır.Buna göre sözleşmede kararlaştırılan bu cezai şart TBK’nın 131/2 ve 179/2. maddeleri uyarınca ifaya ekli cezai şart olup, davalı-karşı davacı taraf sözleşmeye konu eserleri ihtirazî kayıt koymadan teslim almıştır. Davalı-karşı davacı eserleri ihtirazı kayıt koymadan teslim aldığı anlaşıldığından cezai şart hakkı düşmüştür. Teslimden sonra çekilen ihtarname bu yönden sonuç doğurmayacağından davalı-karşı davacının cezai şarta ilişkin talebinin reddine karar verilmelidir.
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde,imalatların eksik yapılması nedeniyle inşaatların bitirilemediği için ev ve dükkanların satışının yapılamadığı için müvekkili şirketin zarara uğradığını,bu zararın da davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiş ese de;davalı-karşı davacı tarafından eksik iş ve bu işlerin neler olduğu usulünce ispat edilemediğinden ve davalı-karşı davacının uğradığını iddia ettiği zarara ilişkin herhangi bir delil sunmadığı ve bu talebini usulüne uygun deliller ile ispat edemediğinden bu yöne ilişkin talebinin de reddine karar verilmelidir.
Son olarak davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde,müvekkili tarafından İş Kurumu’na ödenen idari para cezasının davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Dava dosyasında bulunan 10/02/2015 tarihli İdari Para Cezası Tebligatı belgesinden; 13/10/2014 tarihinde yapılan teftişte İş Sağlığı ve Yönetmeliği gereği alınması gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle davalıya (15 gün içinde ödenmesi durumunda) ¨6.720,00 ceza kesilmiş olduğu ve davalının …Bankası EFT si ile bu ödemeyi 04/03/2015 tarihinde yaptığı anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici tarafından söz konusu işlerin yürütülmesi aşamasında, yüklenicinin elemanlarının İş Sağlığı ve Yönetmeliği hükümlerine uygun hareket etmesinden davacının sorumlu olacağı ve bu sebeple davalı-karşı davacı tarafından ödendiği anlaşılan ceza tutarını davacı-karşı davalıdan talep edilebileceği anlaşıldığından talep ile bağlı kalınarak ¨4.720,00’nin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVADA;
1-) Davanın KABULÜ ile ¨1.439.217,68’nin temerrüt tarihi olan 13/07/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-)Alınması gerekli ¨98.312,96 karar ve ilam harcından peşin olarak alınan ¨24.578,24 harcın mahsubu ile bakiye ¨73.734,72 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-)Davacı tarafından ödenen ¨27,70 Başvurma Harcı ile ¨24.578,24 peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-) Davacı tarafından yapılan 17 adet tebligat+posta ücreti ¨192,20 , bir bilirkişi inceleme ücreti ¨3.028,00 olmak üzere toplam ¨3.220,20 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-)Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨67.126,53 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-)Davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine İADESİNE,
7-)Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨855,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
KARŞI DAVADA:
1-)Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile ¨ 4.720,00 ‘nin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE,
2-)Karşı davacının,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-)Alınması gerekli ¨322,42 karar ve ilam harcın peşin alınan ¨3.239,94 harçtan mahsubu ile fazla alınan ¨2.917,52 harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacıya İADESİNE,
4-)Davalı-karşı davacı tarafından ödenen ¨27,70 Başvurma Harcı, ¨ 322,42 Peşin harcın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE,
5-)Davalı-karşı davacı tarafından yapılan 1 bilirkişi inceleme ücreti ¨4.472,00 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨111,26 ‘nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı-karşı davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-)Davalı-karşı davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE,
7-)Davacı-karşı davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨17.050,00 ücreti vekaletin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya VERİLMESİNE,
8-)Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı-karşı davalıya İADESİNE,
9-)Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davalı-karşı davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨550,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davalı-karşı davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 01/02/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP ….