Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/812 E. 2018/836 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/812 Esas
KARAR NO : 2018/836

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/09/2015
KARAR TARİHİ : 18/07/2018
K. YAZIM TARİHİ : 07/08/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin kurulması sonrasında bu kooperatif ortaklığına kabul edildiğini, davalı tarafından Çatalca İlçesi, …. Ada, …. Parselde ortaklara konut yaptırıldığını, müvekkili tarafından davalı tarafça talep edi- len tüm hususlara uyulduğunu, birtakım ödemeler yapıldığını ve 2012 yılına kadar ortaklığın devam ettiğini, müvekkilince davalıya 20.000,00 USD, 15.000,00 TL, 100.000,00 TL, 10.000,00 TL ve bir kısım daha ödeme yapıldığını, ancak davalı tarafça talep edilen 200.000,00 TL’nin ödenememesi üzerine davalıya gönderdiği 04/07/2012 tarihli Bakırköy …. . Noterliği’nin …. yevmiye nolu ihtar- namesi ile ödediği paranın iadesi ve ortaklıktan çıkarılması talebinde bulunduğunu, davalının ihtar- nameyi 09/07/2012 tarihinde tebellüğ ettiğini, ancak bugüne kadar bir girişimde bulunmadığını, müvekkilinin bu hak ve alacaklarını alamaması üzerine madden ve manen sarsıldığım, zamanla koo- peratif arazisi üzerinde yapılan konutlar neticesinde değerine değer katan kooperatifçe müvekkilinin haklarının hiçbir şekilde ödenmemiş olduğunu, hatta müvekkilinin haklarının başka kişilere devredildiğini, müvekkili ortağın ayrıldığı yılda hazırlanan bilançonun müvekkilinin ihtarını müteakip yapılan olağan genel kurulda onaylanmış ve 1 aylık süre zarfında bozma davasının açılmamış olması neticesinde kesinleştiğini, müvekkilince mevduat, bilanço ile çıkacak artı değer ve ortağın yaptığı imalat bedelinin de talep edilmesinin elzem olduğunu, kooperatife ait taşınmazın değerine bakıldığında ciddi bir değeri olan iş bu aktifin müvekkiline tekabül eden değerinin hakkaniyete uygun şekilde tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasının gerektiğini, müvekkiline düşen konutun kooperatife kalmış olması hasebi ile kooperatifin yaptığı imalat dışında müvekkilince yapılan tüm imalatın da müvekkilinin haklarına eklenmesi gerektiğini, sonuç olarak sermaye + bilanço üzerinden yapılacak hesaplamaya göre ortaya çıkan artı değerin müvekkili ortağın yatırdığı değerin altında çıkmış ise müvekkilinin ödediği miktar + ferdi münasebet öncesi ayrılmış ise yapmış olduğu imalatın değerinin müvekkiline ödenmesi gerekirken davalı tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını beyanla neticeten fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin kooperatiften çıkma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/10/2015 tarihli cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; talebin belirsiz alacak davası olarak ileri sürülemeyeceğini, dava konusu alacağın muaccel hale gel- mediğini, Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesine göre kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşürecek ödemelerin genel kurulca 3 yılı aşmamak üzere geciktirilebileceğini, davacının talep ettiği miktarın gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin kayıtlarında davacının ayrıldığı yılda hesaplanan toplam öde- melerinin yasal kesintiler yapılmadan 112.523,75 TL + 20.000 USD olarak görüldüğünü, müvek- kilinin sorumlu olduğu tutarın ise davacı adına yapılan masraf, ödemeler ve yasal kesintilerin hesap- lanmasının ardından belirlenecek olan rakam olduğunu, davacının çıkma tarihinden itibaren faiz talep edemeyeceğini, davacının hak ve alacaklarının başkalarına devredilmemiş olduğunu beyanla haksız, dayanaksız, usul ve yasaya aykırı davanın reddini savunmuştur.
Dava, kooperatif üyeliğinden çıkma/çıkarılma nedeniyle alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Dava konusu itilaf; davacının kooperatif üyeliğinden çıkma nedeniyle davalı kooperatiften alacaklı olup olmadığı (alacağın varlığı), muaccel hale gelmiş alacak miktarının ne olduğu, davalının sorumluluğunun doğup doğmadığı hususunda toplanmaktadır.
Taraflarca delil olarak dayanılan tapu kayıtları, ihtarnameler, kooperatif hazırun cetveli, firma sicil bilgileri vs belgeler celp edilmiştir.
Çatalca Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü tarafından gönderilen 11.01.2016 kayıt tarihli yazının ekinde yer alan tapu kayıtlarının tetkikinde; İstanbul İli, …. İlçesi,… Mahallesi, … Mevkii, …. Ada, …. Parselde bulunan 30 adet Bodrum Kat, Zemin Kat, 1. Normal Kat, Çatı Piyesli Villa nitelikli bağımsız bölümlerden; 8, 9, 17, 25, 26 ve 29 nolu bağımsız bölümlerin davalı kooperatif adına kayıtlı olduğu, diğer bağımsız bölümlerin dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu ve bağımsız bölümlerin arasında davacı adına kayıtlı bir bağımsız bölüm bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce verilen keşif ara kararı gereğince; 04.07.2017 tarihinde İstanbul İli, …. İlçesi,… , …. Mevkii, …. Ada, …. Parselde yer alan dava konusu …. Sitesinde yerinde bilirkişiler Harita Mühendisi … ve İnşaat Mühendisi … yapılan incelemelerde; sitede 30 adet tripleks villanın yer aldığı, sitenin girişinde bulunan güvenlik kulübesinin ve site etrafında bulunan çevre duvarlarının tamamlandığı, site güvenliğin oluşturulduğu, beton kaplama taşları ile kaplı site içi yolların ve kaldırımların tamamlandığı, yine site bahçe peyzajının yapıldığı, site ortak alanında yer alan sosyal tesislerin yarım vaziyette bulunduğu, sitede bulunan bazı villaların kooperatif üyelerine teslim edildiği şekliyle içlerinin kaba inşaat olarak bulunduğu ve bazı villaların ise sahipleri tarafından içleri dekore edilerek kullanılmaya başlandığı, sitede bulunan villalarda oturumun yaklaşık olarak % 50 oranında olduğu tespit edilmiştir. Keşif esnasında satılık ilanı bulunan bir villanın fiyat araştırmasında, dekorasyonu tamamlanmış söz konusu villanın satış tutarının 575.000 USD olarak talep edilmekte olduğu görülmüştür.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17. Maddesinde kooperatiften çıkan ve çıkarılan ortaklarla hesaplaşmanın nasıl yapılacağı düzenlenmiş ve aynen;
” Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortaklatın kendilerinin yahut mirasçılanmn kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu haklann nelerden ibaret bulunduğu ana sözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, ana sözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurul üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür.” denilmiştir.
Ana Sözleşmeye Göre Ortaklığı Sona Erenlerle Hesaplaşma başlıklı 15. maddede ise aynen ” Devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir. Ancak ortaklığı sona erenlerin yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın 21 ‘inci madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal geri verilir. Ayrılan ortaklar kooperatifin yedek akçeleri üzerinde bir hak iddia edemezler. Ortaklığı sona erenlerin alacak ve haklan, bunları isteyebilecekleri günden itibaren beş yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.” denilmiştir.
Kooperatife ait kayıtların Mali Müşavir ….. tarafından tetkiki sonucu;
a-) 28/11/2010 tarih ve 2010/10 numaralı karar ile davacı …’in üyeliğinin sona ermesine karar verildiği, fakat bu kararı takip eden 25/06/2011 tarihinde yapılmış olan 2010 yılının GK.kararında çıkma ile ilgili bir karar olmadığı, Genel Kurulu’na sunulmuş olan bilançosu dikkate alındığında 31/12/2010 tarihine kadar yapılmış olan Genel Giderlerin 417.487,04 TL, Genel Kurul Kararında ve hazirun cetvelindeki üye sayısının 23, her üyeye isabet eden genel gider hissesinin 417.487,04/23 = 18.151,61 TL olduğu, davacı …’in ödemelerinden indirildiğinde; 123.500,00 – 18.151,61 = 105.348,39 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
b. ) Davacının, Bakırköy … Noteri’nin 04.07.2012 tarihinde … sayılı üyelikten ayrılma ihtarnamesi, 06/07/2013 tarihinde yapılmış olan 2012 yılının Genel Kuruluna sunulmuş ve tasdik edilmiş olan bilanço dikkate alındığında; 31/12/2012 tarihine kadar yapılmış olan Genel Giderlerin 436.702,82 TL olduğu, Genel Kurul Kararında ve hazirun cetvelindeki üye sayısı 26, her üyeye isabet eden genel gider hissesinin ise; 436.702,82 / 26 = 16.796,00 TL olduğu davacı …’ in öde- melerinden indirildiğinde; 123.500,00- 16.796,27 = 106.703,73 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
c.)Hesap edilen 106.703,73 TL. alacağın 1163 sayılı Yasa’nın 15 ve 17. Maddesi hükümleri gereğince 06/08/2013 tarihinde muaccel olduğu, davacının, davalı kooperatiften ayrıldığı 2012 hesap yılı bilançosuna göre davacının payına düşen 2012 hesap yılı gider miktarı düşüldükten sonra alacak tutarının muacceliyet tarihi olan 06/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsilini talep edebileceği,
d.)Davalı Kooperatifin 2012 yılı bilançosunun tetkikinde Hazır Değer (Kullanabilen Banka hesabı ) olarak 40.000,00 TL.mevcut olduğu, Duran Varlıkları (Arazi ve Arsa(Bina, Demirbaş) hesaplarında 618.997,97 TL. değer olduğu, Bu değerden 388.434,05 TL, bu yıla kadar ayrılmış amortisman düşüldükten sonra 230.563,92 TL. Net varlık bulunduğu,
Teknik bilirkişilerin yerinde tespit ettikleri 8, 9, 17, 25, 26 ve 29 nolu bağımsız bölümlerin davalı kooperatif adınaa kayıtlı olduğu ve bir villanın satış tutarının 575.000 USD olduğu hususu dikkate alındığında, davalı kooperatifin varlık durumunun iyi olduğu, üye giriş tarihinde yapıldığı beyan olunan 20.000,00 USD’lik ödeme ile ilgili incelemede herhangi bir belge ve kaydın bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin ibraz ettiği 02/02/2018 tarihli dilekçe ile 106.703,73 TL alacak ile davalı tarafça ikrar edilen 20.000,00 USD’lik bedelin 25/07/2011 tarihinden, bunun yerinde görülmemesi halinde 06/08/2013 tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği ve ıslah harcını yatırdığı, yapılan yargılama sonucu davalı taraftan 106.703,73 TL alacağının bulunduğu ve bu alacağın muaccel olduğu 06/08/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edilebileceği, 20.000,00 TL’lik alacak ile ilgili davalı yanın ikrarının söz konusu olmadığı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Dava konusu 106.703,73 TL’nin muacceliyet tarihi olan 06/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2-Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 7.288,93 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 170,78 TL peşin harç ile 2.662,00 TL ıslah harcının mahsubu sonucu bakiye 4.456,15 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükteki Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 11.286,30 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükteki Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 6.853,42 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,

4- a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 2.100,00 TL bilirkişi ücreti + 250,00 TL keşif yol ücreti + 226,65 TL tebligat,müzekkere ve postadan ibaret) 2.576,65 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.649,05 TL’si ile davacı tarafından yatırılan ( 27,70 TL başvuru harcı + 170,78 TL peşin nispi harç + 4,10 TL vekalet harcı + 221,80 TL keşif harcı + 2.662,00 TL ıslah harcından ibaret) 3.086,38 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-)Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurul- masına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili Av. … , davalı vekili Av… ‘ın yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 18/07/2018

Katip …

Hakim …