Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/565 E. 2018/742 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/565 Esas
KARAR NO : 2018/742

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2015
KARAR TARİHİ : 29/06/2018
K. YAZIM TARİHİ : 11/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davalıya siparişi üzerine 24/02/2012 tarih 6. Nolu 48.776,33 Euro, 25/06/2012 tarih 22. Nolu 36.095,43 Euro, 03/10/2012 tarih 31. Nolu 37.006,42 euro, 31/01/2013 tarih, 6 nolu 36.255,71 Euro, 29/07/2013 tarih, 25 nolu 8.573,79 Euro, 04/11/2013 tarih 38 nolu, 41.497,51 Euro, 18/12/2013 tarih, 43 nolu, 13.366,68 Euro ve 18/02/2014 tarih 3 nolu 8.225,71 Euro faturalar karşılığında hammadde sattığını, faturaya bağlı ve vadesi gelmiş 218.474,57 Euro’luk alacağın ödendiğini, ancak 11.313,01 Euroluk kısmının ödenmediğini, söz konusu alacağın tahsili hususunda Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı/borçlu hakkında takibe girişildiğini, haksız itiraz üzerne takibin durduğunu beyanla itirazın iptalini ayrıca % 20 oranından az olmamak üzere icra-inkar tazminatı takdirini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacının sattığı ürünlerin bir kısmının ayıplı ve bozuk çıktığını, bu hususun hemen e-posta yoluyla bildirildiğini, davacının ayıp ve bozuk olan bu malzemeyi geri alacağını bildirmesine rağmen iadeyi ger- çekleştirmediğini, müvekkilinin ise sağlam ürünlerin bedelini ödediğini ve ayıplı ürünlerin bedelini ödemediğini, bu arada iade alınmayan ayıp ve bozuk ürünlerin muhafazası için müvekkili tarafından ayrıca depo bedeli ödendiğini, davacı tarafça satılan ayıplı ürünler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığını, yapılan takibin haksız, itirazın yerinde olduğunu beyanla davanın reddini savunmuş, bilahare ibraz ettiği 05/04/2016 tarihli cevap dilekçesinin ıslahına ilişkin dilekçe ile taraflar arasındaki distribütörlük anlaşmasının tarafların rıza ile sona erdiğini, anlaşma gereğince malların nakliye firması ile davacıya gönderildiğini, ancak davacının daha sonra bu malları almaktan sebepsiz yere vazgeçtiğini ve dava konusu alacağın tahsili için takibe giriştiğini beyan etmiştir.
Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup takip ve dava konusu alacak ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.

Celp olunan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı /alacaklı … – …. tarafından davalı/borçlu … aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 31.669,02 TL (asıl) alacağın tahsili talebiyle 15/04/2018 tarihinde genel haciz yoluyla icra takibine girişildiği, ödeme emrini 21/04/2015 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 24/04/2015 tarihinde (süresi içinde) ibraz ettiği dilekçe ile ”takip alacaklının gönderdiği malların ayıplı çıktığını, ayıp ihbarı yapıldığını, ancak aylardır iade almadıklarını, bu nedenle kira ödemek zorunda kaldıklarını, depo kirası ve uğradıkları zararı ayrıca talep edeceklerini, alacaklı görünen tarafa müvekkilinin her hangi bir borcunun bulunmadığı”nı beyanla alacağın tamamına açıkça itiraz ettikleri, İcra Müdürlüğü’nce İİK 66 md gereğince takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticaret sicili kayıtları celp edilmiş, dava va takip konusu alacağın varlığı ve miktarı- nın tespiti hususunda bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Dava ve takip konusu borcun yasal dayanağını oluşturan fatura, cari hesap ekstresi , tarafların ihtilaf konusu döneme ait ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde SMMM …. tara- fından yapılan incelemesi sonucu düzenlenen , gerekçesi ile delillere ve yargısal denetime uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 21/05/2018 tarihli raporda ;
”Davalının defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede 13/04/2015 icra takibi tarihinde davacıya 11.313,01 Euro (32.026,00 TL) borçlu olduğu, davalının davacıdan aldığı malların ayıplı olduğuna ve malların davacıya iade edildiğine dair geçerli bir belge sunmadığı, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 31.699,02 TL asıl alacak üzerinden, ödemenin yapılacağı tarihe kadar hesaplanacak avans faizi ile birlikte devam etmesi gerektiği ” belirtilmiştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda ; davacının takip tarihi itibariyle, takip /ve dava konusu cari hesap nedeniyle davalıdan kur farkları hariç 11.313,01 Euro, kur farkları ile birlikte 32.026,00 TL alacaklı olduğu, davacının talebinin 31.699,02 TL ile sınırlı olduğu, takip öncesi işlemiş faize dair talep bulunmadığı, takip sonrasına ilişkin faiz türü ve faiz oranı yönünden talepte fazlalık ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafın likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği takip anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 31.699,02 TL lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince …. Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 10,50 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine ,

2- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 2.165,36 TL karar ve ilam har- cından peşin alınan 382,85 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 158,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.624,01 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3- a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 27,70 TL başvurma harcı + 382,85 TL peşin nispi harç + 4,10 TL vekalet harcından ibaret ) 414,65 TL harç ile ( 700,00 TL bilirkişi ücreti + 239,00 posta/ tebligat/müzekkereden ibaret ) 939,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av…. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.800,28 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2018

Katip …

Hakim …