Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/55 E. 2019/185 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/55
KARAR NO : 2019/185

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/07/2014
KARAR TARİHİ : 14/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 18/07/2014 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Davalı …’nın sevk ve idaresindeki ….. plakalı araçla 19/07/2013 tarihinde davacı …’nun eşi ‘nun sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarptığı ve bu kazada davacının eşinin vefat ettiğini, kazada davalı …’nın tam kusurlu olduğunu müteveffanın endüstri mühendisi olduğunu, dava konusu kaza öncesi aylık kazancının yaklaşık ¨10.000,00 olduğunu, vefat etmeden önce…. Tic. Ltd. Şti.’nde %30 oranında ve……. Tic. Ltd. Şti.’nde %10 oranında hissedar olduğunu, ayrıca bu iki şirkette müdürlük yaptığını, davacı …’nun Jeoloji Mühendisi olduğu ve eşinin şirketlerinde aylık net ¨ 1.000,00 maaşla çalıştığını, 2009 yılında evlendiklerini ve 2012 yılında kızları ……’in dünyaya geldiğini, müvekkilinin, bu olay sonucunda telafisi mümkün olmayan kaybının yanında büyük maddi kaybının da bulunduğunu müvekkilin, eşinin vefatı sonrası uğramış olduğu maddi zararların temini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; kazada kullanılamaz hale gelen/değer kaybeden motosiklet için ¨ 1,000,00, yoksun kaldığı destek için ¨1.000,00 ,bireysel emekliliğinin bozdurulması ile ileriye dönük kar kaybı için ¨ 1.000,00, defin giderleri için ¨1.000,00 hastane giderleri için ¨1.000,00, kredi kartı veya kullanılan kredi var ise uğranılan faiz ve sair zararlar için ¨1.000,00 olmak üzere müvekkili için ¨ 6.000,00 müşterek çocuk için ¨1.000,00 maddi tazminata hükmedilmesini , davalı yanın, kaza tarihinden sonra, mal kaçırmak amacı ile kazaya sebebiyet veren …… plakalı aracı satış yoluyla bir akrabasına devrettiğini, bu halde söz konusu aracın hala davalıya ait olduğunu, muvazaalı satış yolu ile aracı akrabası adına kaydettirdiğini, davalı …’nın aracının …. tarafından sigortalandığını, bu nedenle müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararlardan ….’nin de sorumlu olduğunu, ayrıca davalı … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın……. soruşturma numaralı dosyası ile yürütüldüğünü, bu nedenlerle davalı …’ya ait …… plakalı aracın veya başka araçların tespiti halinde trafik siciline ihtiyati tedbir konması ve bu hususta tensiben karar verilmesini, müvekkilinin dava ve yargılama giderleri açısından adli yardımdan yararlandırılmasını, davalı adına tespiti halinde adına kayıtlı taşınmazlara ihtiyati tedbir konulması ve bu hususta tensiben karar verilmesini, davacı müvekkili eş …… lehine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ¨ 6.000,00 maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (…. yönünden poliçedeki teminatla sınırlı olmak üzere) davalılardan hükmedilmesini, müteveffanın kızı davacı müvekkili ……….. lehine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ¨ 1.000,00 maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (…. yönünden poliçedeki teminatla sınırlı olmak üzere) davalılardan hükmedilmesini, davacı müvekkili eş ……… lehine ¨ 100.000,00 manevi tazminata, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … …. hükmedilmesini, müteveffanın kızı davacı müvekkili ……….. lehine ¨ 100.000,00 manevi tazminata, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’ya hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Aş. vekilinin 26/08/2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; ….. plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 11/07/2013-11/07/2014 vadeli, ….. no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ceza dosyası ve varsa kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra 19/07/2013 tarihinde meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesinin talep edildiğini, davacının, gerekli önlemleri almayarak zararın doğmasına ve artmasına sebebiyet verdiğini, davayı kabul etmemekte birlikte, tazminata hükmedilmesi durumunda, kask takmama ve motosiklet kullanımına uygun giysi giymeme hususunun değerlendirilerek uygun oranda indirim yapılmasının talep edildiğini, Yargıtay ….. .H.D…… E. – …. K.Sayılı ilamında işletme geliri hususunda gelir elde edenin kişisel katkısının belirlenip, hesaplamanın bu miktar üzerinden yapılması gerektiğine hükmettiğini, dolayısıyla davacının işletmesinin tüm gelirinin değil davacını kişisel emeği ve zihni çalışması ile edindiği gelirin tespit edilerek aktüer hesabında esas alınması | gerektiğini, Yargıtay yerleşik içtihatlarında açıkça belirtildiği üzere her yıl için hesaplanan gelirin önce %10 artırılması daha sonra %10 ıskontoya tabi tutulması gerektiğini, ancak avukat-bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamada gerçek anlamda ıskonto uygulanmadığını, hatalı katsayılar kullanılarak yıllık gelir ve iskontolu gelirin aynı tutarı verdiğini, yıllık ortalama gelir baz alınarak tazminat hesaplandığında tazminatın olması gerekenin çok üzerinde çıktığını, dosyanın aktüer bilirkişiye gönderilirken bu hususlara dikkat edilmesinin ve Yargıtay kararma uygun İskontolu hesaplama yapılmasının talep edildiğini, davacının sosyal ve ekonomik durumlarının ve hangi Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi olduğunun mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, ….Sigortanın davacıların \ dışında, Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının da aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için bu konudaki araştırmaların resen yapılması gerektiğini, dolayısıyla davacıların Sosyal Güvenlik Kuruluşlarından rücuya tabi herhangi bir ödeme alınıp alınmadığının tespitinin talep edildiğini, davayı kabul etmemekle birlikte, temerrüt süresinin, kaza tarihinden itibaren değil, delillerin tümünün müvekkili şirkete tebliğ tarihinden itibaren 8 gün geçmesi ile başlayacağını, zira Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası Genel Şarttan B.2 maddesi gereğince, hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmeyeceğini, ayrıca, Trafik Sigortası Genel Şartları A-3 Teminat Dışı Haller, (m) bendi uyarınca, dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin teminat dışı bırakıldığını, kredi kartı faizi veya bireysel emeklilik programlarından erken çıkışa dair zararların, kaza ile doğrudan illiyeti bulunmayan dolaylı zarar olduğunu, bu nedenle müvekkilinin teminatı dışında bulunması nedeniyle ilgili istemlerin reddinin talep edildiğini , açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur mevcut olmadığından reddini , mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, davacı yanın ibraz ettiği delillerin taraflarına tebliğ edilmesini, celp edilmesi gereken delillerinin toplanmasını, kusur durumu ve zararın tespiti için Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına uygun bilirkişi incelemesi yapılmasını, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddini, sonuç itibarıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 18/08/2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin kusuru olmadığını, kusurun tamamının müteveffaya ait olduğunu olayın oluşu sırasında müvekkilinin aracında bulunan ve tek görgü tanığı olan ve kaza akabinde de tanık olarak …beyanında kazanın tamamen müteveffanın kusuru ile meydana geldiğinin belirtildiğini, Bakırköy …… .Asliye Ceza Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası ile açılan kamu davasına esas teşkil eden savcılık dosyasında da beyanının bulunduğunu, haricen edinilen bilgiye göre müteveffanın kazaya karışan ve olay günü kullandığı motoru kullanmaya yönelik ehliyetinin bulunmadığını, davacının yıllardır müteveffanın motor kullandığı ve bu nedenle de çok iyi bir şoför olduğu iddiasının kabul edilmediğini, davacının özellikle manevi tazminata yönelik taleplerinin fahiş olduğunu, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre kabul edilecek tazminat oranlarının tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olması ve sebepsiz zenginleşme aracı olarak görülmemesi gerektiğini beyanla, müvekkilinin olayda kusursuz olduğunu, davacının tüm iddialarının reddi ile tüm masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler ,….. tarafından düzenlenen 18/04/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; tarafların beyanları ve delilleri ışığında, takdirin mahkemenin görev alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle,davacı eş’in 19/07/2013 kaza tarihinde ¨94.533,42’yi talep edebileceğini, davacı evladın 19/07/2013 kaza tarihinde ¨ 35.346,94’yi talep edebileceğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin Yüksek Mahkemenin takdirinde olduğunu dosyada, motosikletin pert-totale ayrılıp satıldığını gösteren bir belgenin olmadığı…… olan bir aracın değer kaybı olmayacağını, gerekli evrakların dosyaya sunulması halinde gerekli tespitlerin yapılacağını, davacı vekilinin, dava öncesi davalı … firmasına başvuruda bulunduğuna dair belge yada açıklama dosyada olmadığını, bu nedenle aşağıdaki faiz hesaplaması kaza tarihi ile dava tarihi arasındaki süre için yapıldığını, istemin ve savunmanın değerlendirilmesi, bu hususların nihai tahlili Yüksek Mahkemenin takdirinde olduğunu sonuç ve kanaatine varıldığını, davacı eş ………’nun faiz dahil talep edebileceğini toplam tutarın ¨95.722,21 , davacı evlat ………..’nun faiz dahil talep edebileceği toplam tutarın ¨ 35.791,44 olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişiler ….. tarafından düzenlenen 16/11/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; 07/04/2016 tarihli bilirkişi kök raporunda yapılan tüm tespit ve hesaplamaların iş bu ek rapor içinde geçerli olduğunu, davalı sigortacıya dava tarihinden önce başvuru bulunduğu belgelenmediğinden dava tarihi itibari ile temerrüde düştüğünün kabul edileceğini, diğer davalının kusur oranında olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davacıların zararından sorumlu olacağını, dava konusu olayın haksız fiileden kaynaklandığını ve davalıların yasal faizi ile sorumlu olacağını , manevi tazminat talebi ile müterafik kusur indiriminin mahkemenin takdirinde olduğunu,bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …… tarafından düzenlenen 22/06/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda;
Dava konusu kazanın oluşumunda önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normuna (Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama, takip mesafesi, şerit İzleme ve değiştirme kural ve yasaklarına KTK 46. 52. Ve 56 md.) karşı en ilkel (basit) dikkat ve özeni göstermeyerek hareket eden ve kazanın hazırlanmasında belirleyici olan, önemli ve birden çok emredici trafik kuralını ihlal ederek ilk tehlikeli davranışta bulunduğu değerlendirilen ….. plakalı otomobil sürücüsü davalı …’nın %100 oranında asli kusurlu olduğunu, işbu kusur oranından diğer davalı …. nezdinde söz konusu araç sigortalı olmasından dolayı teminat miktarıyla sınırlı kalmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, dava konusu kazanın oluşumunda yolun sağ şeridinden seyretmekte iken yandan çarpışmaya maruz kalan … plakalı motosiklet sürücüsü maktul ……..’nun kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında etkisinin olmadığı ve diğer taraf davacının yarattığı ihlali ve aykırılığı öngörmesine ve önlemesine olanak bulunmadığı anlaşıldığından tamamen kusursuz olduğunu yada başka bir ifade ile kaza sırasındaki durumunda kendisine atfı kabil kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından tamamen kusursuz olduğunu yada başka bir ifade ile kaza sırasındaki durumunda kendisine atfı kabil kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığını, bahse konu hasarlı ve ölümlü kazaya karışan … plaka sayılı …. marka ……. tipi beyaz renkli 2012 model motorsiklet cinsindeki araç davacılar tarafından hasarlı hali ile ¨ 29.000,00 bedel ile satıldığını ve işbu neden ile davacıların ¨12.800,00 miktarında zarara uğradıkları beyanı ve olay tarihi serbest piyasa rayiç bedel araştırması göz önünde bulundurularak yapılan inceleme sonucunda, söz konusu aracın hasarsız hali ile olay tarihi serbest piyasa ederinin ortalama ¨ 41.800,00 olduğunu kaza sonrası hasarlı haliyle de değerinin ortalama ¨ 29.000,00 miktarında olduğu dikkate alındığında davacıların hasarlı motorsikletin satışı sebebiyle 12.800,00 miktarında zarara uğradığı ile ilgili beyanlarının uygun olduğunu , davacı hak sahiplerinin destekten yoksunluk sürelerine ve destek paylarına göre ve sürücünün % 100 kusuruna göre maddi tazminat tutarları aşağıdaki tabloda belirtildiği şekilde hesaplanmış olduğunu, hesaplanan tutar poliçenin ¨ 250.000,00 ‘ lik teminat limitini aştığından poliçenin teminat limitine göre oranlandığını ,

Eşi … yönünden
833.417,87
0,224789
187.343,50
Kızı … Yönünden
278.734,04
0,224789
62.656,50

1.112.151,91

250.000,00 TL
19/07/2013 kaza tarihinde ……… Sigorta Şirketi tarafından 11/07/2013-11/07/2014 tarihleri arası düzenlenen ….. nolu Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limitinin ¨250.000,00 olduğunu, yukarda hesaplanan tazminat toplamı limiti aştığından limite göre oranlanmış olduğunu, davalı … Şirketinden limitiyle sınırlı olmak kaydıyla talep edilebileceğini, hesaplanan destek tazminatından sigortacının ödeme limiti tenzili sonrası kalan ¨ 862.151.91 ‘den diğer davalı araç işleteni …’ nın sorumlu olduğunu, davacılar tarafından sigorta şirketine müracaat yapıldığına dair dosyasında bir bilgi ve belge olmadığından, sigorta şirketinin dava tarihi itibarıyla diğer davalı yönünden olay tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün söylenebileceğini, bu konuda hukuki yorumun mahkemenin takdirinde olduğunu, defin giderleri olarak ilgili karar internet kayıtlarından tespit edilmiş olup yaklaşık ¨ 900,00 olarak hesaplandığını, davacıların manevi tazminat taleplerininmahkemenin takdirinde kaldığnı, tarafların masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde kaldığını bildirmişlerdir.

Bilirkişiler Op. Dr. …. ve Y. Müh. …… tarafından düzenlenen 27/06/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı … ……..’nun destekten yoksun kalması nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının ¨ 838.627,72 olduğunu, zararının ¨ 170.744,76 ‘nı davalı … şirketinden bakiye ¨667.882,96 tutarını davalı …’dan talep edebileceğini, davacı … …….. ‘nun destekten yoksun kalma nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının ¨ 250.041,71 olduğunu, zararının ¨50.908,54 ‘nı davalı sigora şirketinden , bakiye ¨ 199.133,17 tutarını davalı … ‘dan talep edebileceğini, davacıların cenaze ve defin gideri nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının ¨2.400,00 olduğunu, temerrüt başlangıç tarihinin davalı … şirketi yönünden 18/07/2014 tarihi , davalı … yönünden ise 19/07/2013 kaza tarihi olduğunu, işleyecek faizin yasal faiz olduğunu bildirmişlerdir.

Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin …… talimat yoluyla aldırılan bilirkişi 30/10/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda;Dava dışı şirketin 2011-2012-2013-2014-2015 yıllarına ait yasal ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini yasal süresi içinde yaptırılmış olduğunu, tasdik ettirilen yasal ticari defterler üzerinde yapılan usul incelemelerinde kayıtların VUK. 215-219 maddesi hükümleri ile Tekdüzen Hesap Planı Genel Tebliğine uygun tutulduğunu ve defterlerin birbirlerini teyit ettikleri görüldüğünü, 6102 sayılı TTK’nunu ve HMUK’nun 222. Maddesi amir hükümlerine göre dava dışı şirketin 2011-2012-2013-2014-2015 yıllarına ait yasal ticari defterleri sahibi lehine delil kudretine haiz olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varıldığını, dava dışı şirket…. Ve Tic. Ltd Şti’nin Ortak/ Müdür ….. ……..’na huzur hakkı veya ücret ödemesi yapmadığı yasal defter ve kayıtlarında görüldüğünü,…. Ve Tic. Ltd Şti’nin 2012-2013 yıllarında kar dağıtımı yapmadığını, gönderilen rakamların kar dağıtımı ile ilgisi olmadığı tespit edildiğini, dava dışı şirket…. Ve Tic. Ltd Şti’nin Ortak/Müdür ….. …….. ‘na şirkete ortak olduğu tarihten, 14/11/2011 -19/07/2013 tarihe kadar yaptığı ödeme tutarının ¨ 71.500,00 olduğunu ,ticari defter ve belge kayıtlarında görüldüğünü, ….. ……..’nun…. Ve Tic. Ltd Şti’ye ortak olduğu günden vefatına kadar 21 ay geçtiğini , şirketten gönderilen veya çekilen rakamların ortalaması alındığında ise ¨ 71.500,00/21Ay=¨ 3.404,76 olduğunu bildirmiştir.
Davacıların murisinin ölümü ile ilgili yürütülen soruşturma sonucu,davalı sürücü …’nın Bakırköy ….. nci Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/12/2014 gün ve ……esas,……. karar sayılı ilamı ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Olayın meydana gelmesinde davalı … şirketi tarafından sigortalanmış olan ….. plakalı aracın davalı sürücüsü …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğundan sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuruna isabet eden tutar davacılar yararına maddi tazminat miktarı olarak dikkate alınacaktır.
Somut olay trafik iş kazası olmadığı gibi müteveffanın ölümünde 3. Şahısların kastı olduğuna dair mahkeme kararı veya resmi belge olmadıkça SGK tarafından bağlanan gelirin rücu edilebilmesi 5510 sayılı yasanın 39. Maddesine göre mümkün görülmemektedir. O halde; hesaplanan maddi zarar tutarından rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini ilk alınan bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1’nci maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine sonra sözü geçen Kanun’un 88/1’nici maddesinde”Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
” denildikten sonra anılan Kanun’un 90’nci maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49/1’nci maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanun’un 61’nci maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü,işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar.Ancak sigorta şirketinin sorumluluğu teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranındadır.
Somut uyuşmazlıkta önem arz eden bir hususta ölenin,ölmeden önce ne kadar gelir elde ettiği hususudur.Davacılar vekili ölenin iki şirketin müdürü olduğunu ve aylık gelirinin ¨3.500,00 olduğunu iddia ettiği,ancak ölenin Vanatek firmasının müdürü olduğu ve bu firma tarafından herhangi bir ücret ödenmesine ilişkin ortaklar kurulu kararının bulunmadığı anlaşılmakla birlikte alınan bilirkişi raporuna göre ölene müdür olduğu dönemde çeşitli ödemelerin yapıldığı görülmektedir.Mahkememizce emsal ücret araştırması yapılmış ancak benzer şirketlere ait müdür ücretleri belirlenememekle birlikte TUİK internet sitesinden elde edilen emsal ücret verilerine göre üst düzey yöneticilerin aylık gelirinin davacı vekili tarafından beyan edilen ücretin çok üstünde olduğu,yine ölene ödenen miktar sonucu bulunan aylık gelir dikkate alındığında bilirkişinin maddi zararın hesabında ölenin gelirinin aylık ¨3.400,92 olarak belirlemesi dosya kapsamına uygun bulunmuştur.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;19/07/2013 günü, saat : 19:40 sıralarında, İstanbul ili, …… ilçesi,Basın Ekspres Yolu Tem istikameti Çobançeşme ayrımında,yerleşim yeri içinde davalı …’nın kullandığı ….. plaka sayılı araç ile müteveffa ….. ……..’nun kullandığı motorsikletin çarpıştığı,olay sonucunda ….. ……..’nun vefat ettiği ve motorsikletinin pert olduğu,meydana gelen kazada araç sürücüsü davalı …’nın %100 oranında kusurlu olduğu,Mahkememizce alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve ceza Mahkemesi’nde alınan rapordaki belirlemeler ile uyumlu olup hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu,Mahkememizce tekniğine uygun olup yargısal denetime elverişli olduğu belirlenen ve hükme esas alınan aktüerya bilirkişisi raporlarına göre,davacı … ……..’nun maddi zararının ¨ 12.800,00 motosikletten kaynaklanan zarar , ¨900,00 cenaze defin gideri ve ¨838.627,72 destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam ¨852.327,72 olduğu, davacı … ……..’nun maddi zararının ise ¨ 250.041,71 olduğu anlaşıldığından davacıların açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile yukarıda belirtilen tazminat miktarlarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ,davalı … şirketine dava tarihinden önce başvuru olmadığından davalı … şirketi için temerrüdün dava tarihi itibariyle,diğer davalı yönünden ise temerrüdün kaza tarihi itibariyle başladığı, temerrüt tarihlerinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücü ile ölen motorsiklet sürücüsünün kusur oranları, kazanın meydana geliş şekli, davacıların ölene yakınlık dereceleri,tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve diğer hususlar gözetildiğinde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü ile ¨50.000,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/07/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline,davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı …’nun açtığı maddi ve manevi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile kısmen KABUL kısmen REDDİNE;
A-)¨ 12.800,00 motosikletten kaynaklanan zarar , ¨900,00 cenaze defin gideri ve ¨838.627,72 destekten yoksun kalma tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 19/07/2013 tarihinden , davalı … şirketinden ise dava tarihi olan 18/07/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE (davalı … şirketinin sorumluluğunun ¨170.744,76 ile sınırlı tutulmasına)
b-) Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
c-)¨50.000,00 manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 19/07/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
d-) Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2- Davacı …’nun açtığı maddi ve manevi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile kısmen KABUL kısmen REDDİNE;
a-)¨ 250.041,71 destekten yoksun kalma tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 19/07/2013 tarihinden , davalı … şirketinden ise dava tarihi olan 18/07/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE (davalı … şirketinin sorumluluğunun ¨50.908,54 ile sınırlı tutulmasına)
b-) ¨50.000,00 manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 19/07/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
c-) Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli ¨82.133,86 karar ve ilam harcından ıslah harcı olarak alınan ¨19.107,19 harcın mahsubu ile bakiye ¨63.026,67 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA, (Davalı … şirketinin ¨56.195,67 ‘den müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
4-Alınması gerekli başvuru harcının dava açılırken alınmadığı anlaşıldığından ¨27,70 başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacılar tarafından ödenen ¨19.107,19 ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Davacılar tarafından yapılan 37 adet tebligat+posta ücreti ¨408,00 , dört bilirkişi inceleme ücreti ¨6.400,00 olmak üzere toplam ¨ 6.808,00 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨6.173,94 ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨57.021,08 ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
8-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨2.817,81 ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
9-Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨10.750,00 ücreti vekaletin davalı …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
10-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨10.750,00 ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
11-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı … ile davacılar vekilinin yüzlerine karşı , davalı … ve davalı … vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 14/02/2019

BAŞKAN …
E-imzalı
ÜYE …
E-imzalı
ÜYE …
E-imzalı
KÂTİP …..
E-imzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”