Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/52 E. 2019/510 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2015/52 Esas
KARAR NO : 2019/510

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/01/2015
KARAR TARİHİ : 30/04/2019
K.YAZIM TARİHİ : 30/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının vekil aracılığıyla sunduğu 29/06/2010 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında uzun bir süre devam ticari ilişki bulunduğu, bu doğrultuda üretimini yaptığı ürünleri davalıya sattığı, aradaki ilişkinin iki ayrı cari hesap üzerinden yürütüldüğü, buna göre satın alınan ürün bedellerinin ödenmesi konusunda mutabık kalındığı, ilişki bu şeklide devam ederken davalının bu ticari ilişkinin dışına çıkarak bir kısım faturalar tanzim ettiği, şifahen bildirildiği halde gelişme olmayınca bu faturaların noter ihtarı ile iade edildiği, bu ihtarnamelerde kabul edilmeyen faturaların dökümlerinin yapıldığı, üstelik borçlu oldukları tutarın davalı tarafça vadelerinde ödenmediği belirtilerek davalının ticari ilişkinin dışına çıkarak tanzim ettiği ve iade edilen faturalar nedeniyle ve satılan ürünlere ilişkin davalının ödemediği faturalar nedeniyle munzam zararlara ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalının ödemediği 103.961,92-TL lik alacağın temerrüdden itibaren işleyecek yasal avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kendilerinin kestiği faturalara davacının yasal sürede itiraz etmediği ve fatura içeriklerinin kesinleştiği, aradaki cari ilişkinin doğru olduğu, kendilerinin kestiği faturaların anlaşma şartlarına uygun düzenlendiği, davacı nezdindeki alacak ve borç kalemlerinin cari hesap ilişkisine göre mahsubunun zaten yapıldığı, aradaki ilişkinin 10/09/2003 tarihli satın alma anlaşması ve 01/06/2006 tarihli ticari şartlar anlaşması doğrultusunda yürüdüğü, bu anlaşmaya göre kendilerinin ticari defter ve kayıtlarının ve bilgisayar dökümlerinin delil olarak esas alınacağının kararlaştırıldığı ve ticari şartlar anlaşması, iş birliği anlaşması, insert anlaşmaları gibi anlaşmalar çerçevesinde açılış katkı payı, reklam katkı apyı adı altındaki ödemelerin cari hesaptan takasla mahsubunun kabul ve taahhüt edildiği, yine aynı anlaşmanın 11/5 maddesinin bunu düzenlediği, bu şartlara göre kendi kestikleri faturalardan dolayı davacının ileri sürdüğü alacak bedelinden daha fazla alacaklarının bulunduğu, mahsup yapıldığında 363,92-TL alacaklı göründükleri belirtilerek herhangi bir borçlarının olmadığından dolayı davanın öncelikle zaman aşımı ve aradaki anlaşma uyarınca takas ve mahsup hakları gözetilerek usulden, olmadığı takdirde esastan davanın reddini istedikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizin …. Esas … Karar sayılı kararı ile toplanan deliller taraf ticari defterlerinin karşılaştırılması sonucu iadeye konu faturaların satın alma anlaşması içeriğine uygun olduğu, önceden de bu tip faturaların davacı tarafça kabul gördüğü, bahsedildiği gibi fesih mailinin usule uygun bir fesih bildirimi niteliğini taşamadığı ayrıca bu tarihin dahi fatura tarihlerinden sonraya ilişkin olduğu, davacının gönderdiği mutabakat mektubunun davacı iddiası gibi karşı tarafça kabul görmediği, takas ve mahsubun sözleşme kapsamına uygun olduğu gözetilerek davanın sabit olmadığından reddine karar verilmişir.
Davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay …. HD …. Esas … Karar sayılı 25.06.2014 tarihli ilamı ile; davacının kök ve ek rapora yönelik itirazlarını değerlendiren yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak davalı tarafça düzenlenen ve davacı tarafça iade olunan 15 adet faturanın bu faturaların düzenlenme sebebine ilişkin davalının ticari defter ve belgelerindeki dayanak kayıtları birlikte ve 10.09.2003 tarihli satın alma sözleşmesi ve eki ticari şartlar anlaşması çerçevesinde değerlendirilerek bir sonuca varılması gerekirken kendi içinde çelişkili rapora itibar edilerek hüküm kurulmasının doğru görülmediği, davacının 28.03.2008 tarihli elektronik posta çıktısı ve 20.04.2008 tarihli ihtarnamesi ile (davalıya 14.04.2008 tarihinde tebliğ edildi) davacının kozmetik ve deterjan departmanlarındaki ticari ilişkiyi sona erdirdiği ve bu ilişkiden doğan cari hesap alacağının tahsilini talep ettiği anlaşıldığına göre de mahkemenin ve hükme esas alınan kök rapordaki sözleşmenin TTK’nın 20/3. md. gereği usulüne uygun bir fesih ihtarnamesi ile feshedilmediği yönündeki kabulü de isabetsizdir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde dava konusunun davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki sebebi ile oluşan cari hesap alacağının tahsiline ilişkin olduğu uyuşmazlığın insert, açılış bedeli ….. , Kuruluş Yıldönümü adı altında kesilen 15 adet faturadan davacının hangi fatura bedellerini talep edebileceği noktasında toplandığı ; taraf ticari defter ve belgeleri ile dosya kapsamında bilirkişi heyetince yapılan inceleme neticesi bilirkişi heyetinin 28.06.2017 tarihli kök raporunda; davacı ve davalı yanın ticari defterlerinin kendi lehlerine delil olabilme niteliğinin bulunduğu, davacı yan ticari defterlerine göre 102,447,21-TL alacaklı, davalı yan defterlerine göre ise 363,92-TL davalının alacaklı olduğu uyuşmazlığın ise davalı defterlerine kayıtlı olmayan 15 faturadan kaynaklandığı bu 15 adet fatura ve taraflar arasındaki satınalma anlaşması birlikte değerlendirilerek yapılan incelemede 31.01.2008 tarih… no’lu …. açıklamalı 4096,96-TL tutarlı, 31.01.2008 tarih …. no’lu …. açıklamalı 6.145,44-TL tutarlı faturaların fiyat farkı faturası olarak uygulanması nedeni ile taraflar arasındaki sözleşmenin 5.4 ve 5.8 maddesi kapsamına girmediği 31.07. 2007 tarih insert bedeli açıklamalı 21.078,33-TL tutarlı, 29.02.2008 tarih İnsert açıklamalı 8.112,89-TL tutarlı 30.04.2008 tarihli kuruluş yıl dönümü açıklamalı 2.358,82-TL tutarlı iki ayrı faturanın da belgelendirilmediği bu sebeple toplam 6 adet faturanın geçerli sayılamayacağı kalan 9 ayrı faturanın ise geçerli sayılması ve davacının davalıdan toplam 43.855,12-TL alacaklı olduğu kanaatini bildirir rapor tanzim etmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişi heyetine sevkedilmiş, bilirkişice davacı tarafından 28.03.2008 tarihli elektronik posta çıktısı ve 20.04.2008 tarihli ihtarnamenin taraflar arasında ki sözleşmeyi feshettiğinin kabulü halinde raporda geçerli kabul edilen 9.081,46 -TL tutarlı faturanın da geçersiz olacağı bu sebeple davacının davalıdan 52.096,58-TL alacaklı olacağı kanaatini bildirir 10.09.2018 tarihli ek rapor tanzim edilmiştir.
Elde edilen deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında ki ticari ilişkinin iki ayrı cari hesap üzerinden yürüdüğü, davacının dava tarihi itibari ile 103.961,92-TL alacak istemli olarak huzurdaki davayı açtığı davalı tarafından ise ihtilafa konu 15 adet faturanın davacının cari alacağına mahsup edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlığın toplandığı yapılan inceleme neticesinde her iki tarafın ticari defterlerinin kendi lehlerine delil olabilecek nitelikte usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defterlerine göre 102,447,21-TL alacaklı olduğu bu alacağın toplam tutarı 102.743,35-TL tutarında ki 15 adet faturanın davacı defterlerine kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, bu sebeple bu faturaların taraflar arasında ki satınalma anlaşması ve geçerli bir feshin varlığı tartışılarak ayrı ayrı irdelenmesi gerektiği bu kapsamda 31.07.2007 tarih insert bedeli açıklamalı 21.078,33-TL tutarlı, 29.02.2008 tarih İnsert açıklamalı 8.112,89-TL tutarlı 30.04.2008 tarihli kuruluş yıl dönümü açıklamalı 2.358,82-TL tutarlı iki ayrı fatura olmak üzere toplam 4 adet faturanın belgelendirilemediği, taraflar arasında ki satınalma anlaşmasının 5.4-5.8 maddesi kapsamında değerlendirilemeyecek olan …. açıklamalı 2 adet faturanın ise denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının cari hesabından düşülmesinin mümkün olmadığı, yine 30.04.2008 tarihli …. no’lu ınsert açıklamalı 9.081,46-TL tutarlı faturanında Yargıtay bozma ilamında da vurgulandığı üzere davacının 28.03.2008 tarihli elektronik posta çıktısı ve 20.04.2008 tarihli ihtarnamesi ile taraflar arasında ki sözleşmenin feshinden sonra düzenlendiği anlaşıldığından davacının davalıdan ticari defterlerine göre 102.447,21-TL alacaklı olduğu bu alacaktan davalı tarafından düzenlenen ve geçerli olduğu kabul edilen 49.510,63-TL düşüldükten sonra 52.936,58-TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 52.936,58 TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlada işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin davacı talebinin reddine,
2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 3.616,10-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.543,85-TL peşin harcının mahsubu sonucu bakiye 2.072,25-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-a.) Davacı tarafından sarf olunan bilirkişi ücreti, posta/tebligat/ müzekkereden ibaret toplam 5195,60-TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.550,00 TL’si ile ( 17,15 TL başvuru harcı + 1543,85 TL peşin nispi harç +2,75 TL vekalet harcı + 119,00-TL temyiz yoluna başvurma harcı+ 24,30 TL temyiz karar harcından ibaret ) toplam 1707,05 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.)Davalı tarafından sarf olunan 38,25-TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 19,47-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,
4- a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 6.173,02 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red edilen dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.962,79 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/04/2019

Katip …

Hakim ….