Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/461 E. 2020/469 K. 04.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/461 Esas
KARAR NO : 2020/469

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2015
KARAR TARİHİ : 04/09/2020
K. YAZIM TARİHİ : 17/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle;davacı ile …… Gay, Yatırım İnş. A.Ş. ve Ortakları Adi Ortaklığı arasında yapılan anlaşma gereğince, müvekkili şirket tarafından ” ….. İLçesi, ….. Köyü, …… Mevki, …… pafta …… parsel sayılı taşınmaz içinde bulunan …… Projesindeki mutfak ve banyo tezgahlarında ……. menşeeli dupont mon- telli marka akrilik malzeme ve uygulaması yapıldığını, yapılan iş bedeli olarak davacının düzenlediği 31/01/2015 tarih 430.349,46 TL bedelli faturanın düzenlediğini, söz konusu faturanın 308.897,56 TL’lik kısmının ödediğini, bakiye 121.451,90 TL’lik kısmının ödenmemesi nedeniyle adi ortaklardan biri olan davalı aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra -inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı tarafça takip ve dava konusu alacağın temelini oluşturan sözleşmenin dosyaya sunulmadığını, sözleşmede müvek- kilinin yüklenici davacının ise alt iş veren olduğunu, davalının yüklendiği işleri eksik ve kusurlu ifa etmesi nedeniyle tüm projenin geciktiğini, uygulanan cezai şartın mahsubundan sonra gereken öde- menin yapıldığını, başkaca borcunun bulunmadığını, takibin haksız ,itirazın iptali talebiyle açılan iş bu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 md ne dayalı olup eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.

Dava konusu uyuşmazlık; alt yüklenici durumundaki davacının takip konusu iş bedeli nede- niyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarı ile icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Celp olunan Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasının tetkikin- de; davacı /alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 121.451,90 alacağın tahsili talebiyle 13/03/2015 tarihinde genel haciz yoluyla icra takibine girişildiği, ödeme emrini 19/03/2015 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 23/03/2015 tarihinde -süresi içinde- ibraz ettiği dilekçe ile ” takip alacaklısına borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğü’nce İİK 66 md gereğince takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.

Dosya içinde yer alan delillere göre ;
Davalı şirket 19/08/2010 tarihinde dava dışı ” …… Tekstil Turizm İnşaat Nakliyat ve Dış Ticaret Ltd. Şti.” ile “…… Gayrimenkul Yatırım İnşaat A.Ş. ve Ortakları Adi Ortaklığı” ismi altında % 50′ şer paylı adi ortaklığı kurmuştur.
Davacı şirket ile “…… Gayrimenkul Yatırım İnşaat A.Ş. ve Ortakları Adi Ortaklığı” ara- sında 20/02/2014 tarihinde ….. Projesi daire, mutfak ve banyo tezgahlarında …… men- şeili ….,.. marka malzeme kullanılarak imalat ve montaj yapımı konusunda birim fiyat esasına dayalı toplam 153.700 USD+KDV bedelli bir sözleşme imzalanmıştır.
Bu sözleşmeden önce aynı taraflar arasında yangına dayanıklı çelik boyama işleri için 19/06/2013 tarihli, dava konusu sözleşmeden sonra ise 03/04/2014 tarihli balkon tavanları, merdiven kovaları boya işi için sözleşme imzalanmıştır.
Davalı şirket Bakırköy ….. Noterliği vasıtasıyla keşide ettiği 18/112014 tarihli ihtarname ile bir açıklama yapmaksızın “sözleşme kapsamındaki işlerin ihtarnamenin ulaştığı tarihten itibaren 7 gün içinde bitirilmesi, aksi halde sözleşmede yazısı cezaî şartların uygulanacağı ve teminatların paraya çevrileceği, ayrıca uğranılan maddi ve manevi zararlar için yargı yoluna gidileceği” hususunu bildirmiş, ihtarname 19/11/2014 tarihinde davacı şirkete tebliğ edilmiştir.
Davacı şirketin SGK yüklendiği “yangına dayanıklı boyama işleri taşeronluğunun 31/8/2014 tarihinde sona ermesi üzerine bu tarih itibariyle işçi çalıştırılmayacağını” bildirmiş, ayrıca davacı vekili 27/10/2017 tarihli dilekçesi ile “her üç sözleşme kapsamındaki işler için tek bir işyeri dosyası açıldığı”na dair açıklamada bulunmuştur.
Davacı şirket 27/02/2015 tarihinde Ankara ……. Noterliği vasıtasıyla keşide ettiği ve davalı şir- ketin de içinde bulunduğu adi ortaklığa gönderdiği ihtarname ile “Akrilik Mutfak Tezgahları işi için imzalanan sözleşme ile üstlenilen işlerin tamamlandığını, yapılan hakkedişlere ilişkin 31/01/2015 tarihli faturanın kesildiği, ancak sözleşme uyarınca ödenmeyen 121.000,00 TL alacağın ödenmediğini, ödemenin 1 hafta içinde ödeme yapılması gerektiğini, aksi halde yasal yollara başvurulacağını ” bil- dirmiştir, ancak ihtarnamenin davalı şirkete hangi tarihte ulaştığı anlaşılamamıştır.
Taraf şirket çalışanları arasında 22/07/2014 tarihinde gerçekleşen mail yazışmasında ……. evler Proje müdürü ……. “Cumartesi akşamına kadar montaj ve silim dahil işin bitmesi”ni son kez hatırlattığı, bunun üzerine davacı şirketten ….. . isimli kişinin “projedeki mutfak tezgahlarının – yerleri hazır olmayan daireler dışındaki işlerin- bitirileceğini ve kendileri dışında işlerin mutfak tezgahları, banyo dolap imalatçıları ile paralel yürütüldüğünü, ölçülerde ortaya çıkan aksaklıklar adına kalan tezgahlan bayram öncesi göndermeye çalışacaklarını, montajın bayram sonuna (28/Temmuz/2014 de başlayan ……. kasıt edilen) sarkabileceğini… işin sonuna gelinen bu dönemde işin aceleye getirilmemesini ve bundan ötürü kendileri açısından geri dönüşü zor olan ve çeşitli zararlara işveren için de zaman kaybına uğranılamamasını istediklerini ” belirtmiştir.
Bu tarihten önce 3/Haziran/2014 tarihli bir mailde proje müdürü ……. mutfak evyelerinin boşluk ölçülerini ve ocak boşluk ölçülerini, ön kısımdan içeri çekme ölçülerini doğrulayıp imalata başlanabileceğini, sonraki mutfakların tamamında mimari projedeki gibi 10 cm boşluk bırakılması gerektiğini davacı şirket çalışanı ……. ye bildirmiştir.

Mayıs 2014 ayı içinde yapılan bir diğer mail yazışmasında …… davacı şirketten misafir WC tezgahlarında verilen ölçüsü hatalı olan dairelerin numaralarının bildirilmesini, ölçülerde revize yapılmasını istemiştir. Aynı kişi 8 Mayıs 2014 tarihli mailinde imalat ölçülerinin alınması ile ilgili yapılan toplantıda alınan kararları hatırlatmak amacıyla açıklamalar yaptıktan sonra banyo akrilik tezgah imalat ölçülerinin alınması için 13 Mayıs günü şantiyeye gelineceği, herşeyin hazır olduğu hususundan bahsetmiştir.
Proje müdürü …… 30.Mayıs.2014 tarihli e-mailinde mutfaklarla ilgili ölçüleri bildirmiş, işle ilgili diğer talimatları vermiş, davacı şirket adına ……. ‘ye gönderilen 03/06/2014 tarihli e-mailde ise revize edilmiş mutfak tezgahı projeleri gönderilerek onay vermesi istenmiştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesi niteliğinde alt yüklenicilik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Davacı alt yüklenici, her üç sözleşme ile yüklendiği işleri sözleşmelerde belirlenen tarihte ve sözleşmeye uygun şekilde tamamlayıp teslim ettiğini ve buna bağlı olarak işin bedelini almaya hak ettiğini ispatlaması gerekmektedir.
Taraflar arasında her ne kadar üç ayrı değişik iş için üç ayrı sözleşme imzalanmış ise de uyuşmazlık “…… Gayrimenkul Yatınm İnşaat A.Ş. ve Ortaklan Adi Ortaklığı” arasında 20/02/ 2014 tarihinde …… Projesi daire, mutfak ve banyo tezgahlarında …. menşeili …… marka malzeme kullanılarak imalat ve montaj yapımı sözleşmesinden doğmuştur.
Sözleşmeye göre işin bitim tarihi 30/04/2014 olarak belirlenmiştir, (m,7) İşin bu tarihte bitmediği taraf çalışanları arasında gerçekleşen e-mail yazışmalarından ve davacı vekilince sunulan iş bitim yazısından açıkça anlaşılmaktadır.
Yine aynı mail yazışmalarından ve iş bitim yazısından dava konusu sözleşme ile ilgili işlerin Ağustos 2014 ayı itibariyle tamamlandığı anlaşılmaktadır
Davacı vekilince dosyaya sunulan teslim tutanaklarını davalı şirket ve adi ortaklık adına yetkili kişiler imzalamışlar ise de tutanaklara bir tarih konulmamıştır
Davalı şirket, davacıya işin teslim edilmesi gereken tarihten çok sonra 18/11/2014 tarihinde işin bitirilmesi ve teslim ile ilgili uyarı göndermiştir.
Açıklanan maddi delillere göre; davacı alt yüklenicinin yüklendiği işi Ağustos 2014 sonu itibariyle eylemli olarak işveren konumundaki adi ortaklığa teslim ettiği, aradan 4 ay geçtikten sonra ise işin kalan bedeli ile ilgili 15/01/2015 tarihli faturayı düzenlediği, yapılan bilirkişi incelemesi sonunda söz konusu faturanın teslim alınıp davalı şirket ticari defter kayıtlarına işlendiği anlaşılmıştır.
İşin sözleşmede yazılı koşullara uyulmaksızın dahi olsa eylemli olarak iş sahibine tesiım edil- mesi üzerine TBK.m.474 iş sahibine ”…işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz eserin gözden geçirilmesi ve ayıplan var ise bunu uygun bir süre içnde yükleniciye bildirmesi,, ” zorun- luluğunu getirmiş bulunmaktadır. Aynı maddede “tarafların da eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucunun bir rapor ile belirlenmesini isteme hakkı…” bulunduğu bildirilmiştir.
Dava dosyasında işin açıklanan şekilde eylemli olarak tesliminden sonra işte olduğu iddia edilen ayıpların tespit edilip davacı alt yükleniciye bildirildiğine ilişkin bir kanıt bulunmamaktadır.
Yine teslim sonrası ortaya çıkan gizli ayıpların da belirlenip TBK.m.477 ye uygun bir tespit ve ihtarın yapıldığı da davalı vekilince ileri sürülmemiştir.
Bu durumda dava konusu işlerin davalı iş sahibi adi ortaklığı oluşturan şirket tarafından kabul edildiği ve davacı alt yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulduğu sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan, dava konusu sözleşmenin 20. Maddesinde yer alan gecikme halinde uygulana- cak günlük gecikme cezası TBK.m.179/2 de yazılı türde bir tür “ifaya ekli cezai şart” olarak nite- lendirilse bile, işin teslimi sırasında davalı iş sahibi tarafından itirazi kayıt ileri sürülmeden işin kabul edildiği, davalı iş sahibinin bu tür cezai şart alacağını isteme hakkını yitirdiği tespit edilmiştir.
Davacı alt yüklenici tarafından düzenlenen ve dava konusu alacağın dayanağını oluşturan 31/01/2015 tarihli 430.349,46 TL bedelli fatura davalı ticari defterlerine kaydedilmiş, süresi İçinde iade edilmemiştir.
Dosya içinde yer alan adi ortaklık sözleşmesinde adi ortaklık borçları ile ilgili özel bir düzen- lemeye yer verilmemiştir. Ancak TBK,m.638/3 gereğince adi ortaklardan biri olan davalı şirketin adi ortaklık borçlarından müteselsilen sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Netice itibariyle 31/01/2015 tarihli 430.349,46 TL tutarındaki fatura bedelinden davalı tarafça yapılan ödemenin mahsubu sonucu bakiye 121.451,90 TL alacağın davalı taraftan talep edilebileceği, takip konusu alacak miktarında fazlalık ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davalının bu miktardaki likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 121.451,90 TL lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 8.296,37 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 1.466,84 TL peşin/nispi harç ve icra veznesine yatırılan 607,26 TL harcın mah- subu sonucu bakiye 6.222,27 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı + 1.466,84 TL peşin nispi harç + 4,10 TL vekalet harcı + 314,00 TL keşif harcından ibaret toplam 1.812,64 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (4.900,00 TL bilirkişi ücreti + 500,00 TL araç gideri + 1.566,30 TL tebligat/müzekkere ve postadan ibaret) 6.966,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 15.487,93 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanun’un geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır