Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/389 E. 2018/429 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/389 Esas
KARAR NO : 2018/429

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2015
KARAR TARİHİ : 10/04/2018
K. YAZIM TARİHİ : 04/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı banka vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili ban- kanın …. Şubesi müşterisi olan davalı …. A.Ş. ne kredi kullandırıldığını, diğer davalılar …. ve …’ın da bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine Kadıköy … Noterliği’nce düzenlenen 18/12/2014 tarih …. yevmiye nolu hesap kat ihtarı ve borcun ödenmesi talebini içerir ihtarnamenin tebliğ edildiğini, ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine davalı/borçlular hakkında Bakırköy …. İcra Müdrlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davalıların 19/01/2015 tarihli dilekçe ile toplam borcun 1.370.674,03 TL lik kısmı ile teminat mektubu depo talebinden kaynaklanan 80.997,11 TL lik kısmının kabul edildiğini, banka alacağının kabul edilen kısım itibariyle kesinleştiğini, ancak davalı borçluların 39.400,00 TL lik gayrinakit alacak depo talebine itiraz ettiklerini , müvekkili bankanın ödemekle yükümlü olduğu çek garanti bedeli turalarının (21/Ocak/2015 Tarih 29243 Sayılı RG ‘de Yayınlanan ” Çek Defterleri- nin Baskı Şekline, Bankaların Hamiline Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar İle Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağının Bildirilmesine ve Duyurulmasına İlişkin Tebliğe Göre ) 700,00 TL ‘den 1.200,00 TL ‘ye artırıldığını, bu nedenle borçluların Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 39.400,00 TL üzerinden talep edilen depo bedeline itirazlarının 42.500,00 TL ipta- line, davalıların % 20 oranından az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ile mahkumiyetini ,yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … A.Ş, …., …, … vekilince ibraz edilen 21/05/2015 tarihli cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle, davacı bankanın iade edilmemiş çeklerin garanti bedeli olarak 39.400,00 TL’yi takip ve ödeme emirlerine dahil etmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını , bu miktar alacak kalemi itibariyle kısmi itirazlarının haklı ve yerinde olduğunu, takip tarihi itibariyle bankanın iade edilmemiş çeklerden dolayı her hangi bir ödemesinin bulunmadığını ,ödeme yapmadan çek garanti bedellerini talep etmesinin haksız zenginleşmeye sebebiyet vereceğini ,yapılan itiraz 39.400,00 TL ye ilişkin olmasına rağmen 42.500,00 TL üzerinden itirazın iptalinin istenmesinin hatalı olduğunu, itiraz edilen alacak yönünden riskin gerçekleşmediğini,müvekkillerinin kefaleti ile ilgili “eşin rızası” unsu- runun bulunmadığını,likit bir alacağın söz konusu olmadığını, icra-inkar tazminatı talep edileme- yeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan …, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava; İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup takip ve dava konu alacak iade edilmemiş çeklerin garanti bedelinden kaynaklanmaktadır. Takip konusu kısmi itiraza konu alacak 39.400,00 TL tutarında iken davaya konu tutar 42.500,00 TL ‘dir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın , takip tarihi itibariyle ,davacının iade edilmemiş çeklerin garanti bedelinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, tahsili gereken alacak tutarının ne olduğu hususunda toplandığı tespit edilmiş, 29/01/2016 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında taraflar dava konusu üzerinde sulh ve arabuluculuk yoluna başvurmadıklarından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı …Bankası tarafından davalı/ borçlular …. A.Ş, …, …. ,… ve … aleyhine,
A-) …., …, …. DEK- Sabit Faizli krediden ve teminat komisyonundan kaynaklanan nakit alacaklar nedeniyle , 1.340.103,91 TL Asıl alacak + 28.423,60 TL Hesap kat tarihinden takip tarihine kadar yıllık % 36,36 oranında işlemiş yasal faiz + 1.421,18 TL Faizin % 5 gider vergisi + 722,88 TL Noter masrafından ibaret toplam 1.370.671,57 TL
B-) … sayılı esnek ticari hesaptan kaynaklanan nakit alacaklar nedeniyle 2,42 TL asıl alacak + 0.042 TL Hesap kat tarihinden takip tarihine kadar yıllık % 30,24 oranında işlemiş yasal faiz+ 0.0021 TL faizin % 5 gider vergisinden ibaret toplam 2.46 TL,
C-) Çek garanti bedelinden kaynaklanan gayrinakdi alacaklar nedeniyle 39.400,00 TL (deposu talep edilen 36 adet çek garanti bedeli)
D-) Meri bulunan teminat mektubundan kaynaklanan gayrinakdi alacaklar kalemine ilişkin 80.997,11 TL alacağın tahsili talebiyle 08/01/2015 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 12/01/2015 tarihinde tebellüğ eden borçlular vekilinin 19/01/2015 tarihinde (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” müvekkili tarafından kısmen veya tamamen karşılıksız çek keşide edilmediği gibiçek düzenleme yasağı da bulunmadığını, depo talebinin 5941 sayılı yasaya aykırı olduğunu” beyanla dosyasından gönderilen ödeme emrinin 3/c bendindeki 39.400,00 TL nun depo edilmesi talebine itiraz edildiği ,itiraz edilen kısım itibariyle takibin durdurulduğu, itiraz edilmeyen kısım itirabiyle takip kesinleştiğinden haciz işlemlerinin gerçekleştirildiği , itiraz dilekçesinin 21/04/2015 tarihinde alacaklı tarafa tebliğ edildiği, 21/05/2015 tarihinde de kısmi itirazın iptali istemli iş bu davanın ikame olunduğu anlaşılmıştır.
Dosya ibraz olunan sözleşmenin tetkikinden ; davacı bankanın …. şubesi ile davalı /asıl borçlu … Aş arasında, 27/07/2012 tarihinde 3.600,000,00 TL limitli GENEL KREDİ VE TEMİNAT SÖZLEŞMESİ imzalandığı, davalılar … ve …. söz konusu sözleşmeyi müşterek/müteselsil kefil olarak imzaladıkları görülmekle doğan tüm borçlardan 3 600.000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları tespit edilmiştir.

Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “YETKİLİ MAHKEMELER,YASAL İKAMET- GAHLAR VE DELİLLER” başlıklı 13.2 ./c maddesi” MÜŞTERİ ve MÜTESELSİL KEFİLLER, BANKA ile arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda BANKA’nın defter, kayıt ve belgeleri ile bilgisayar bilgisayar kayıtlarının/ çıktılarının, microfilm, ve mıkrofişlerinin ve BANKA” ya göndereceği faks talimat metinlerinin, H.U.M.K.’ nun 193. maddesi gereği münhasır delil olacağını ve bunlara karşı her türlü İtiraz hakkından peşinen feragat ettiğini ve BANKA’ nın bu kayıtların kat’i ve münhasır delil teşkil edeceğini, dava halinde BANKA defterlerinin usulüne uygun tutulduğu husu- sunda yemin teklif hakkından feragat ettiğini kabul ve beyan eder” hükmünü içermektedir.
Sözleşmenin ” Kredinin Müteselsil Kefalet Karşılığı Kullandırıl-ması ve Müteselsil Kefillerin Sorumluluğu” başlıklı 10.9 maddesinde;”MÜTESELSİL KEFİLLER; BANKA’nın merkez ve tüm şubelerinde MÜŞTERİ lehine açılmış veya açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerinden, mevzuattan kaynaklanan çek garanti tutarlarından (Çek Kanunu uyarınca BANKA’nm ödemekle yükümlü olduğu yasal ödeme tutarlarından) ve gerek yalnız olarak, gerekse diğer kişilerle birlikte asaleten veya müteselsil kefil sıfatıyla, krediler sebebiyle doğmuş ve doğacak bütün borçlarından, BANKA’ya karşı, aşağıda her bir MÜTESELSİL KEFİL‘in el yazısı ile belirtmiş oldukları kefalet limitlerine kadar; limit arttıranı halinde ise ilgili limit arttırım sayfalarında yazılı tutarlar dahil olmak üzere hesaplanacak toplam tutara kadar, müteselsil kefil sıfatıyla İmza tarihinden itibaren 10 yıl süreli olarak sorumlu olduklarını, sorumlu oldukları azami miktarı ve kefalet tarihlerini kendi el yazılarıyla belirtmek suretiyle ve imzalarıyla, TBK’nun İlgili hükümlerine uygun olarak aşağıda kabul etmişlerdir. MÜTESELSİL KEFİLLER, BANKA’ca açılan kredilerden dolayı BANKA’nm riskini karşılamak üzere MÜŞTERİ tarafından verilecek ipotekler İle diğer ayni ve şahsi teminatların gerektirdiği bütün vergi, resim ve harçlar İle dava ve takip giderleri ve avukatlık ücretinin vesair masrafların da kefaletleri kapsamında olduğunu kabul, beyan ederler.
MÜTESELSİL KEFİLLER, kefalet limitinin, anaparadan başka ayrıca akdi faizlerini, komisyonlarını, gider vergilerini ve her türlü masraflarını, vekalet ücretlerini, temerrüt faizlerini de TBK’nm 589. maddesinde belirtilen sürelerle sınırlı olmaksızın kapsadığını kabul ve beyan ederler. Akdi faiz ve temerrüt faizinin hesaplanma usulü, ilgili sözleşme maddelerinde kayıtlıdır.
MÜTESELSİL KEFİLLER, kefaletlerine dayalı olarak açılan kredilerin, BANKA tarafından, ayrıca MÜTE- SELSİL KEFİLLER’in rızasını almaya gerek olmaksızın ve kefalet limiti içerisinde kalmak koşuluyla revolving (dönü- şümlü) olarak kullandınlabileceğini kabul ve beyan ederler.” denilmektedir.
Takip ve dava konusu sözleşmenin 27/07/2012 tarihinde yeni TBK yürürlüğe girdikten sonra anılan yasaya bağlı olarak imzalanmış olduğu görülmektedir,
TBK’nun MADDE 583 md de ise,” Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazdı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.Kefalet sözleşmesinde son- radan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” denildiği gözetildiğinde taraflar arasındaki sözleşmede kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğu, sözleşmenin yasaya uygun olarak düzenlendiği, yine 27/07/2012 tarihli sözleşmenin ekinde bulunan ve sözleşme tarihinden önce 26/07/2012 tarihinde imzalanan ” Bilgilendirme Formu”unda “iki nüsha olan İşbu sözleşmenin bir nüshasini ve ekindeki sözleşmeyi incelemek ve menfaatlerimize aykırı olabilecek maddeleri öğrenmek amacıyla 26/07/2012 tarihinde bankadan teslim aldik…”dedikleri, ayrıca kendi el yazıları ile imzalayıp ,iş bu sözleşme şartlarında mutabık kaldıklarını bildirdikleri görülmekle, iş bu sözleşme içeriğinin TBK’nun 20-27 md gereğince karşılıklı müzakere edildiği sonucuna varılmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Eşin Rızası” MADDE 584 maddesinde “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli Ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.” denilmiş ve 27/07/2012 tarihli sözleşmede eş muvafakatnamelerinin bulunmadığı görülmüş ise de 584/3 md’de davalıların ticari faaliyetleri ile ilgili olarak şirket lehine verdikleri kefalet için eşin rızasının aranmayacağı değerlendirilmiştir.
Temerrüt faizi ile ilgili talebe gelince ;taraflar arasında imzalanan sözleşmenin TEMERRÜT başlıklı 11. maddesinde ‘İşbu sözleşmeden doğan borçlarını gününde ödemediği ya da yukarıda ya da bu sözleşmede belirtilen şekilde temerrüde düştüğü takdirde; belli vadeli borçlarda bu vade tarihinden, hesap kapatma ihbarı ile muaccel hale gelen borçlarda hesabın kapatıldığı tarihten itibaren bunları BANKA’ ya bu sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için, BANKA’ nın mevzuat gereğince tespit ettiği kredi faiz oranlarından temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %50 sinin ilavesi suretiyle bulunacak ofan oran üzerinden temerrüt faizi ve onun gider vergisi ve fon kesintisi tle birlikte ödemeyi kabul eder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Davacı bankanın ise ,kredi kartarına uygulanan %24.24 akdi faiz oranına %50 ilave ederek %36.36 oranında temerrüt faizi talep ettiği görülmüş olup talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin TEMERRÜT başlıklı 47.sayfasının son paragrafı” MÜŞTERİ ve MÜTESELSİL KEFİLLER,…. sürmeksizin, değişiklik tarihinden itibaren ödeyeceğini; taksitlerden her hangi birinin vadesinde ödenmemesi veya vadesinde eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi halinde, ayrıca herhangi bir İhbar ya da ihtara gerek olmaksızın bakiye alacağın tamamının muaccel olacağını ve bu tutan derhal ödeyeceklerini, ödemedikleri takdirde söz konusu tutara, bu maddeye göre temerrüt faizi iletileceğini ve BANKA’nın kendilerinin vadesi gelmiş olsun olmasın diğer kredilerinin de tamamını veya bir kısmım kapayarak, gayrinakit kredilerin ise depo edilmesini talep ederek yasal takibe geçmeye yetkili olduğunu peşinen kabul ve beyan ederler “hükmünü içerdiğinden davacı bankanın gayrinakit kredi alacağı yönünden davalı asıl borçlu ve müteselsil kefillerden – depo talebinde bulunabileceği sonucuna varılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden bankanın …. şubesi tarafından davalı asıl kredi borçlusuna sözleşmeye dayanarak … USD ve … TL,… EUR nolu hesaplara,
Hesap Numarası Çek Başlangıç Seri no Çek bitiş seri no Yaprak adedi
… … … 25ADET
… … … 25 ADET
… … …. 25 ADET
…. …. …. 25 ADET
…. …. … 25 ADET
…. …. …. 25 ADET
…. … …. 25 ADET
olmak üzere toplam 7 adet çek karnesi teslim edildiği banka kayıtlarında görülmektedir. Kaldı ki davalılar tarafından çek telimininn gerçekleşmediği yönünde bir itiraz da ileri sürülmemiştir.
Davacı banka davalılardan … nolu 36 adet çek ile ilgili depo talebinde bulunmaktadır.
TCMB’nın verilerine göre 5941 sayılı Kanun uyarınca muhatap bankanın ibraz eden düzenleyici dışında hamile süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için ödeme yapmakla yükümlü olduğu tutarlar:
Düzenleme RG Tarih ve Numarası Yürürlük Tarihi Sorumluluk Tutarı
Tebliğ 23 Ocak 2013-28537 25 Ocak 2013 1.045.00 TL
Tebliğ 21 Ocak 2014-28889 27 Ocak 2014 1.120,00 TL
Tebliğ 21 Ocak 2015-29243 26 Ocak 2015 1.200.00 TL
Tebliğ 23 Ocak 2016-29602 25 Ocak 2016 1.290.00 TL
Tebliğ 20 Ocak 2017-29954 27 Ocak 2017 1.410.00 TL şeklindedir.

Takip tarihi 08/01/2015 olup takip öncesi 2014 yılı için her bir çek karnesi sorumluluk bedeli 1.120.00 TL olup 36 adet çek karnesi için sözleşme şartlarına göre davalı asil borçludan ve kefillerden de 36 x1.120.00 TL=40.320.00 TL çek depo talebinde bulunabileceği tespit edilmiştir.
Ancak davacı bankanın sözleşmenin kendisine tanıdığı bu bloke talep hakkını kullanırken MK 2.maddesinde belirtilen iyi niyet kurallarına uygun hareket etmesi gereklidir. Zira bir hakkın başkasına zarar verilmek üzere kullanılması fiilini, kanun himaye etmemektedir.
Bu açıdan bakıldığında, davacı bankanın nakit bloke isteminde haklı sayılabilmesi için çek karne bedelinin risk unsurunun yükseldiğini ispat mükellefiyeti vardır. Riskin yükselmeye başla- masının ilk işareti de, keşide edilen çeklerin karşılıksız çıkması, hesapların kat edilmesidir ki somut olayda gerçekleşmiştir.
Sorumlu olunan borç gayrinakdi olup, bankaca ödeme yapılana kadar faiz talep edilemeyeceği, ancak davalının belirlenen meblağları faiz getirmeyen bir hesapta bloke etmesi gerektiği,çeklerin garanti edilen bedellerinin banka tarafından ödenmesi halinde ise bankanın ödemiş olduğu bu meb- lağları ödemiş olduğu tarihten itibaren, davalıdan anapara ve temerrüt faizi ile birlikte talep hakkının oluşacağı değerlendirilmiştir.
Davalılar vekili tarafından itiraz dilekçesinde; “takip tarihi itibariyle, iade edilmemiş çeklerden dolayı davacı bankanın herhangi bir ödemesi bulunmadığını,davacı bankanın ödeme yapmadan çek garanti bedellerini talep etmesinin haksız zenginleşmesine yol açacağını” beyanla kısmi itirazda bulunmuş ise de, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 03/03/2005 tarih 2004/9172 Esas, 2005/2222 Karar nolu ilamında “Karşılıksız çekte bankanın sorumlu olduğu miktarın ibraz sırasında istenmemiş olması sonradan istenmesine engel değildir.” aynı dairenin 2011/8581 Esas, 2012/2178 Karar nolu ilamında “Banka 3167 sayılı kanun uyarınca ödemek zorunda olduğu asgari tutarı ödemesi halinde ödediği meblağın tahsili için borçlu aleyhine takip yapabilin banka sözleşmede hüküm bulunması nedeniyle ödeme yapmamasına rağmen ödemekle yükümlü olduğu kısmın depo edilmesini talep edebilir, ancak bu durumda davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemez. Mahkemece takip tarihi itibariyle banka tarafından ödenen ve ödenmeyen miktar tespit edilip sadece ödenen meblağ yönünden banka lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir.” denilmektedir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere, bilirkişi …un- dosyadaki delil- lere yargısal denetime ve mevzuata uygunluğu nedeniyle – itibara layık bulunan raporuna göre yapılan yargılama sonunda ; davacı bankanın takip tarihi itibarı ile davalı borçlu ve kefillerden davalı borçlu ve kefillerden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 40.320,00 TL çek depo talebinde bulunabileceği , ancak davacının icra takibinde 39.400.00 TL çek bedeli talebinde bulunduğu, Yargıtay … HD’nin … Esas, …. Karar nolu 30/11/2011 tarihli kararında da vurgulandığı üzere uyuş- mazlığın takip dosyasında belirtilen çek bedeli ile sınırlı olarak çözümlemesinin gerektiği, takibe konu edilmeyen kısım ile ilgili talepte bulunulamayacağı, talebiyle bağlı olan davacının 39.400,00 TL lik çek bedeli yönünden giriştiği takipte ve % 36.36 temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 oranında BSMV talebinde fazlalık olmadığı, ancak kısmi itiraza konu 39.400,00 TL’yi aşan kısım dışında kalan (42.500,00 TL -30.400,00 = 3.100,00 TL’lik) kısma ilişkin fazla talebin talebin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçluların Bakırköy…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu Gayri Nakit Alacağa ilişkin 39.400,00 TL’ lik borca vaki kısmi itirazlarının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Davalıların mütemerrit olduğu gözetilerek davacının 39.400,00 tutarındaki asıl alaca- ğının tamamı tahsil edilinceye kadar takip tarihinden itibaren yıllık % 36,36 oranınında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 oranında gider vergisi uygulanmasına,
Likit alacağa haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçluların hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra-inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin davacı talebinin reddine ,
2-Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 2.691,41 TL karar harcından mahkememiz vez- nesine yatırılan 726,48 TL peşin harcın sonucu bakiye 1.964,93 TL karar harcının müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3- Davacı tarafından sarf olunan (1.200,00 TL bilirkişi ücreti +398,10 TL posta/tebligat/ mü- zekkereden ibaret ) 1.598,10 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.470,25 TL’si ile (27,70 TL başvuru harcı + 726,48 TL nispi/peşin harç + 4.10 TL vekalet harcından ibaret toplam) 758,28 TL harcın müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan 18,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 0,36 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalılara ödenmesine, bakiye kısmın kendi üzerlerinde bırakılmasına, Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,
4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 4.684,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine ,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı ,davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/04/2018

Katip …

Hakim ..