Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/365 E. 2019/496 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/365 Esas
KARAR NO : 2019/496

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2015
KARAR TARİHİ : 26/04/2019
K.YAZIM TARİHİ : 08/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; 27/10/2014 tarihinde saat 16.30 sıralarında müvekkili ….’ın ….Mahallesindeki işyerinden çıkıp yaya vaziyette evine gitmekte iken, karşıdan karşıya geçtiği sırada, davalılardan ….’in sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın çarpması sonucu ağır şakilde yaralandığını , kazaya sebe- biyet veren araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğini, yaralı vaziyette yere düşmüş olan müvekkilinin minibüsten inen yolcular tarafından hastaneye götürüldüğünü, olayın vuku bulduğu okul önünde hızını ayarlamayan davalı taraf sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, müvekkilinin mevcut yaralanması nedeniyle çeşitli sağlık kuruluşlarında çok kapsamlı tedavi gördüğünü, ameliyat olduğunu, alınan randevular kapsamında kontrollerinin yapıldığını, 70 gün kadar evde yatmak zorunda kaldığını, ayağa kalkamadığını, bacaklarındaki platinler nedeniyle ihtiyaçlarını tek başına karşılaya- madığını, davalı taraf sürücüsünün ilk hastane masrafı olarak 4.000,00 TL tutarında ödeme yaptığını, diğer tüm ameliyat,ilaç, yol ,refakatçi vs masraflarının davacı tarafından karşılandığını, ….’ın evli ve çocuklu olduğunu, kaza öncesinde ” ….Tekstil ” isimli işyerinde fason düğme işi yapan davacının mevcut yaralanması nedeniyle çalışamadığını, müşterilerinin de kendisini tanıması nede- niyle kaza sonrasında yeni iş alımı ve takibinin yapılamadığını, çocuklarından …..’in öğrenci olduğunu, dava konusu kaza ve buna bağlı yaralanma nedeniyle kazazede …. ‘ın çok acı çektiğini, ihtiyaçlarını kendisinin gideremediğini, başkalarının yardımına muhtaç olduğunu, çocuk- larının bakım ve gözetim görevini yerine getiremediğini, eşi Havva’nın ve çocukları ….. ile ….’ın da yaşanan olay nedeniyle maddi ve manevi olarak çok yıprandıklarını ,kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketince teminat altına alındığını, davalı araç maliki, sürücüsü ve trafik si- gortacısı durumundaki davalıların davacıların maddi ve manevi zararlarının tazmini ile sorumlu olduklarını beyanla hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ;
Davacı …. için 5.000,00 TL işgöremezlik + 2.000,00 Tl işgücü kaybı+ 3.000,00 TL tedavi giderinden ibarat 10.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ,
Davacı …. için 50.000,00 TL + Havva için 30.000,00 TL + …. ve ….. için 20.000,00’er TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …. ile ….’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini,
….plakalı araç üzerine dava sonuna kadar ihtiyati tedbir tesisini,
Yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı….Sigorta vekili cevap dilekçesinde; ….plakalı aracın 03/02/2014- 03/02/2015 vadeli ZMMS poliçesi gereğince müvekkili şirket tarafından teminat altına alındığını, davacının zararını ve illiyet bağını ispat etmesi halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu , 25/02/2011 tarihinde RG’de yayın- lanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarih 6111 sayılı yasanın 59 md ile 2918 sy KTK’nun değişen 98.md gereğince acil sağlık ve tedavi hizmetlerinden SGK sorumlu olduğundan tedavi giderlerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı …. vekili duruşmadaki beyanlarında özetle; olayın akışına göre talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu,maddi tazminat yönünden bir diyeceklerinin olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı …. duruşmadaki beyanlarında; kazaya karışan aracı satmak üzere galeriye bıraktığı zaman periyodunda olayın gerçekleştiğini, Emniyet Müdürlüğü’nce aranması üzerine olaydan haberdar olduğunu, bildiğini kdarıyla ağır bir kaza olmadığını, manevi tazminatı fazla bulduğunu,maddi tazminata bir diyeceğinin olmadığını söylemiştir.

Dava ; motorlu taşıt işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma (cismani zarar) nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tazminat talebini BK 49 , 54 ve 56. Md de düzenlenen haksız fiil hükümlerine ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 md’ne dayandırmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “İşleten Ve Araç İşleticisinin Bağlı Olduğu Teşebbüs Sahibinin Hukuki Sorumluluğu ” başlıklı 85.maddesinde aynen : “(Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” denilmiştir.
Dava konusu 27/10/2014 tarihli kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Haksız Fiilden Doğan Borç ilişkilerin düzenleyen ikinci kısmında ;
49.maddede ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
54.maddede ” Bedensel zararlar ;1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar”dır,
“Manevi Tazminat” başlıklı 56. madde de “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zede- lenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” denilmiştir.
Olayla ilgili olarak Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlenmemiş, mahalli kolluk tarafından şüpheli ve müşteki ifadeleri alınmış, sanık sürücünün ifadesi kazadan 46 gün sonra tespit edilmekle alkol raporu aldırılmamış, sürücü belgesi temin edilmemiştir.
Kazaya karışan araç kaydı,poliçe örneği, davacıların sigorta şirketine başvuru evrakı, SGK kayıtları, davacının tedavisine ilişkin hastane kayıtları celp edilmiş, tarafarın sosyal ekonomik durumları araştırılmış, davacı tarafça isimleri bildirilen tanıklar mahkememizce bizzat dinlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında Trafik Başpolisi ….. ….tarafından düzenlenen 21/10/2016 tarihli raporda ; kazanın oluşumunda ….plakalı otomobil sürücüsü ….’in % 100 kusurlu olduğu, müşteki Yaya ….’ın atfı kabil kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Olayla ilgili olarak müşteki ….’ın şikayeti üzerine sanık sürücü …. hakkında Bakırköy ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin….Esas sayılı dosyası üzerinden açılan kamu davası sırasında mahkemece verilen ara karar gereğince Trafik Polisi ….tarafından düzenlenen raporda ”kazanın oluşumunda sürücü ….’in asli kusurlu, müşteki yaya ….’ın ise tali kusurlu olduğu” belirtilmiş ise de, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden aldırılan 01/12/2017 tarih ….sayılı raporda ve mahkememizce aynı dareden aldırılan 15/03/2018 tarih …. sayılı raporda dava konusu kazada ” müşteki yaya ….’ın olay mahallinde kavşak başını kullanarak karşıdan karşıya geçmek için kaplamaya girduğu ve geçisini tamamlamak üzere olduğu sırada meydana gelen olayda atfı kabil kusurunun bulunmadığı, sanık sürücü ….’in ise idaresindeki otomobil ile seyri sıra- sındaki, olay mahalli kavşağa geldiğinde ,mahal şartlarını dikkate alarak sola dönüşü esnasında yeterli ve gerekli kontrolleri yapması, kavşak başını kullanarak karşıya geçen veya geçmek üzere olan yayaların varlığını ve bu yayalara ilk geçiş hakkını vermesi gerektiğini dikkate alarak kontrollü bir şekilde dönüşünü geniş bir şekilde gerçekleştirmesi gerekirken ,gerekli dikkat ve özeni göster- memesi , hareket alanını yeterince kontrol etmemesi ve müyteki yayaya karşı zamanında uyarıp etkin fren ve direksiyon tedbiri almayarak kavşak başından yolun karşısına geçmek üzere sağ yan taraftan kaplamaya giren ve geçisini tamamlamak üzere olan yayayı zamanında fark etmeyip tedbirsizce çarpması netecisende sebebiyet verdiği olayda ,dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle tamamen kusurlu olduğu” belirtilmiş olmakla söz konusu raporlarda belirtilen ve birbirini teyit eden kusur oranı (%100-%0) hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu’nca düzenlenen 25/07/2016 tarihli …… sayı ve …. karar nolu raporda ” davacı …. ….’ın 27/10/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası nedeniyle 11/10/ 2008 tarih ve …. sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranının Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup-1 kabul olunduğu, E cetveline göre meslekte kazanma gücünü % 25,2 oranında kaybetmiş sayılacağı iyileşme (iş göremezlik) süresinin 27/10/2014 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir.
Davacı ….’ın dava konusu maddi zararının tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere dosya Aktüeryal Hesap Uzmanı Y. Müh. …..’a tevdi edilmiştir. Düzenlenen 24/01/2019 tarihli raporda ” davacı ….’ın tespit edilen maluliyet oranı (% 25,2) ve davalı taraf sürücüsünün % 100 oranındaki kusur durumuna göre talep edebileceği nihai ve gerçek geçici iş göremezlik zararının 8.624,22 TL +sürekli iş göremezlik zararının 77.816,68 TL olduğu” tespit edilmiştir.
Davacılar vekili ibraz ettiği 05/02/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile davacı ….’ın maddi tazminat talebini 8.624,22 TL geçici işgöremezlik + 77.816,68 TL sürekli iş göremezlik +3.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 96.440,90 TL’ye arttırmış, harcı ikmal etmiş, dava dilekçesinde her bir davacı yönünden ayrıntılı şekilde yazılı manevi tazminatın aynen hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketinin cevabi yazılarında dava konusu maddi zarar ile ilgili olarak davacının dava tarihinden önce başvurusunun bulunduğu ancak gerekli belgeler ibraz edilmediğinden ödeme yapılmadığı, sigorta şirketinin işbu davadan önce temerrüde düşürülmediği anlaşılmıştır.
SGK’nın cevabi yazısında da davacıya dava konusu tazminat talepleriyle ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiş olmakla aktüerya bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat tutarında indirim yapılmamıştır.
Toplanan delillere, dosyadaki bilgi ve belgeler ile davacı talebine göre; davacının aktüerya bilirkişi tarafından tespiti yapılan 8.624,22 TL geçici iş göremezlik + 77.816,68 TL sürekli iş göremezlik zararının karşılığı toplam 86.440,90 TL yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile söz konusu tazminat tutarının araç sürücüsü …., araç maliki …. ve trafik sigortacısı durumundaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ispatlanamayan fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas, … karar nolu 22/11/2018 tarihli ilamında; ”…. manevi tazminat zarara uğrayan da manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşımaktadır. Buna göre manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasında amaç edilmemiştir. Zarar görenin zengin- leşmemesi, tazminat sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” denilmektedir.
Yine Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas, …karar nolu 14/11/2018 tarihli ilamında; ” …. bir kişinin cismani zarara uğraması/ ölmesi sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca, çocukları ve kardeşleri gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylemler nedeniyle ruhsal bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa onların da manevi tazminat isteyebilecekleri ”vurgulanmış, şartların varlığı halinde yansıyan zararın hüküm altına alınabileceği belirtilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen belgeler ile toplanan deliller, özellikle dinlenen tanıkların yeminli beyanlarına göre davacı …. dava konusu kaza sonucu yaralanmasına bağlı olarak uzunca bir dönem tedavi görmüş, yatağa bağlı ve yakınlarının yardımına ve ilgisine muhtaç kalmıştır. Bu süre içinde işlettiği ”….Tekstil ” isimli iş yerinde işler aksamış, çalışamadığı için gelir kaybına uğramış, iş yerinde maaşını alamayan personel işten çıkmış, çekleri dönmüş, evinin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiştir. Ailenin babasının mevcut hali nedeniyle eşi …. ile birisi öğrenci olan çocukları …. ve …..’ın da yaşanan süreçten doğrudan ve olumsuz şekilde etkilen- dikleri, maddi ve manevi olarak çöküntü hissettikleri, ruhsal sağlıklarının/ bütünlüklerinin bozulduğu tartışmasızdır.
Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince yapılan değerlendirme çerçevesinde somut olayın özelliğine zararın ağırlığına ve taraflar üzerindeki etkisine, kusur durumuna, sosyal ekonomik duruma göre talep edilen manevi tazminat tutarının fazla olduğu değerlendirilmekle davalılar …. ve …. aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacı …. tarafından davalılar …., …. ve ….Sigorta Şti aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne,
-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ;8.624,22 TL geçici iş göremezlik + 77.816,68 TL sürekli iş gücü kaybından ibaret toplam 86.440,90 TL maddi tazminatın müteselsilen ve müştereken …., …. ve ….Sigorta Şti’nden tahsil edilerek davacı ….’a ödenmesine,
-Sigorta şirketinin sorumluluğuunn poliçe limiti ile sınırlandırılmasına,
-Hüküm altına alınan maddi tazminat tutarına davalılar …. ve …. yönünden kazanan vuku bulduğu 27/10/2014 gününden , ….Sigorta Şti yönünden dava tarihi olan 15/04/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2-Davacılar …., …. , …. …. ve ….. tarafından davalılar …., ve …. aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne,
-Davacılardan …. için 25.000,00 TL,….için 10.000,00 TL , …. için 7.000,00 TL ve ….. için 7.000,00 TL olmak üzere toplam 49.000,00 TL manevi tazminatın …., ve ….’den tahsil edilerek adı geçen davacılara ödenmesine,
-Hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına kazanan vuku bulduğu 27/10/2014 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine ,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

3-HARÇLAR: Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 9.251,91 TL karar ve ilam harcınından peşin alınan 2.255,98 TL nispi harç ile 327,00 TL tamamlama harcının mahsubu sonucu bakiye 6.668,93 TL harcın tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,

4-YARGILAMA GİDERİ/DELİL-GİDER AVANSI:
a.) Davacının sarf ettiği 1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 1.029,00 TL ATK rapor ücreti + 569,55 TL posta giderinden ibaret toplam 2.598,55 TL yargılama giderinin kabul- red oranına göre 1.637,37 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalılar tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

5- VEKALET ÜCRETİ:
a.)Maddi tazminat talebi yönünden;
-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı …. lehine; hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 9.665,27 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek davacı ….’a ödenmesine,
– Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar ….Sigorta Şti ve …. lehine Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.720,00 TL vekalet ücretinin davacı ….’dan tahsil edilerek adı geçen davalılara ödenmesine,

b.)Manevi tazminat yönünden;
Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar …., …., …. ve ….. lehine; hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT’nin 10/1 md gereğince takdir olunan 5.740,00 TL vekalet ücretinin davalılar …. ve ….’den tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı …. lehine; red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT’nin 10/2 md gereğince takdir olunan 5.740,00 TL vekalet ücretinin davacılar …., …., …. ve …..’dan tahsil edilerek adı geçen davalıya ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere Davacılar/Vekili Av. ….. , Davalı …. Vekili Av. …., DAVALI ….’ın yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2019

Katip ….

Hakim ….