Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1107 E. 2019/712 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1107 Esas
KARAR NO : 2019/712

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2015
KARAR TARİHİ : 03/07/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile davalı arasında davalı şirket tarafından üretilen tüm ürünlerin sözleşmede belirtilen şartlarda davalı şirketin belirlediği bölge ve sınırlarda satmayı kabul ve taahhüt ettiğine ilişkin sözleşme bulunduğunu, davalı şirketin Türkiye satış müdürü ürünlerin % 45 iskonto ile geleceğini, ilk parti çekilen ürünlerde % 45 artı % 10 iskonto uygulanacağını, imzalı bayi formu ile müvekkili şirkete bildirdiğini, davalı şirket tarafından ürünler ilk etapta % 45 artı % 10 iskonto, sonraki ürünler % 45, bazı ürünler % 15 iskonto ile müvekkiline gönderildiğini, ilk etapta Ankara’da kullanılacak bütçenin davalı şirketin kontrolünde Ankara yöneticisi tarafından kullanılacağını, bütçe kullanımından kaynaklanan fiyat farkı ve hizmet bedeli faturalarının davalı şirkete dönüş olarak kesilmesi gerektiğinin müvekkili şirkete bildirildiğini ancak zaman içinde bütçe olarak kullanılmak üzere bedelsiz ürünlerin müvekkili şirkete gönderildiğini, bedelsiz ürünlerin bütçenin çok altında kaldığını, bütçeyi karşılayamadığını, davalı şirketin Ankara yöneticisi olan şahsın müvekkili şirketin satış yaptığı firmalara giriş bedeli, fiyat farkı, raf ve reyon bedeli gibi adlarda bedelsiz ürünler fiyat farkı ve hizmet bedeli faturaları kestirerek bazı müşterilerin satın alma görevlilerine elden para vererek bütçe dağıttığının ortaya çıktığını, davalı şirketin Ankara yöneticisi olan şahsın bütçe yetkisini kötüye kullanarak müvekkili şirketin müşterilen nezdinde itibarını zedelediğini, bu şartlar altında ticari ilişkinin sürdürülemeyeceğini davalı şirkete bildirerek şirketin deposundaki malların iade alınmasını % 45’lik kâr marjını da istemediklerini, % 15 kârı kabul edeceklerini talep ettiklerini, davalı şirket yetkililerinin Ankara’ya gelerek Ankara yöneticisinin hatalı olduğunu kabul ettiklerini, davalı şirketin yönlendirdiği kamyonla iki parti ürünleri sevk irsaliyesi ile birlikte davalı şirkete gönderildiğini, faturaların iade edildiğini, müvekkilinin iade edilen ürünlerin bedeli ve faturası kesilmemiş olan 59.859,17 TL tutarındaki bütçe alacağını alamadığını, bu nedenle alacaklarına karşılık 50.000 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevabında, davacının dayanağı olan distribütörlük sözleşmesinin müvekkili şirket yetkilileri tarafından imzalanmadığını, sözleşmedeki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, bayi bilgi formu başlıklı belge altındaki imzanın ….ye ait olup şirket yetkilisi olmadığını, sevk irsaliyesinde imzası bulunan ….’ın şirket çalışanı olmadığını, bu nedenle bağlayıcılığının bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, müvekkili şirketin davacıya fatura karşılığında baharat ürünleri satış ve teslimini gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin hiçbir kişiye ve şirkete distribütörlük vermediğini, davacı şirketin müvekkili şirkete ürün iadesi yapmak istediğini belirtiğini, davacı şirketin % 45 iskonto ile aldığı ürünleri % 15 iskonto ile iade etmeye çalıştığını, müvekkili şirketin iskontolarına aykırı olarak iade faturası kesildiğini, davacı tarafından iade edildiği belirtilen ürünlerin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, davacı tarafından iddiaları kabul etmediğini, Ankara’da satışlar için satış müdürü tayin edildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından taraflar arasında distribütörlük sözleşmesi imzalandığını iddia edilmiş olup davalının sözleşmedeki imzaya itiraz etmiş olup sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkililerine ait olup olmadığı konusunda inceleme yapılmasına karar verilmiş davacıya sözleşme aslını ibraz etmek üzere verilen kesin süre içerisinde davacı vekilinin 20/07/2018 tarihli dilekçesinde sözleşme aslına ulaşılamadığı, davalının sözleşmedeki imza yetkilisi …’nin ıslak imza atmış olduğu 20/01/2010 tarihli bayi bilgi formu aslı ibraz edilmiş olmakla taraflar arasında bayilik sözleşmesi bulunduğu ispat edilememiştir.
Davacı tarafından ibraz edilen 20/01/2010 tarihli … logolu bayi bilgi formu başlıklı belge üzerinde davalı şirketin kaşesinin bulunmadığı, belgenin alt kısmında el yazısı ile “….Ankara bölge bayimizdir. Bölgede harcanan bütçe … firmasının kontrolündedir” yazılarak …. tarafından imzalanmış olduğu, ….’nin davalı şirket yetkilisi olmadığı, davalının bu çalışana sözleşme imzalama yetkisi verdiğine dair belgenin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve davacının alacağının tespiti konusunda davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek ticari defterler üzerinde yapılan incelemede 07/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından düzenlenen tüm faturaların % 45 iskonto ile düzenlenmediği, davacının yevmiye defterinin açılış tasdikinin yaptırıldığı ancak kapanış tasdikinin süresinde yaptırılmadığı, defteri kebir tasdik ettirilmediği, davacı ile davalı arasında 2010 yılından devam eden ticari ilişki neticesinde davacı tarafından düzenlenen 20/03/2012 tarihli 52.612,24 TL ve 20/03/2012 tarihli 67.368 TL tutarındaki faturaların düzenlenmiş olduğu, toplamda davacının davalıdan 118.444,10 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterleri üzeride yapılan incelemede defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı HMK 222. maddesi gereğince sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının düzenlediği faturaların davalının ticari defterlerinde mevcut olmadığı, davalı tarafından davacı tarafa mal satışlarında düzenlemiş olduğu faturalarda farklı iskonto uygulandığı tespit edilmiştir,
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan davacının davalı adına düzenlediği 15/03/2012 ve 10/03/2012 tarihli irsaliyesi faturalardan kaynaklandığı, irsaliyeli faturalar ile bu faturalara istinaden davacının davalı adına tanzim ettiği sevk irsaliyeleri incelendiğinde uyuşmazlık konusu irsaliyeli faturaların her ikisinde de teslim alan imzasının bulunmadığı, bu hali ile fatura içeriğinin davalıya teslim edildiğinin ispatlanamadığı, sevk irsaliyelerinin teslim alan kısmında yer alan isim ve plakaların bulunduğu, bunların taşıyıcıya ait bilgi olabileceği ancak bu sevk irsaliyelerinde de imzaların bulunmadığı anlaşıldığından davacı iadeye ilişkin kesmiş olduğu fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edilip edilmediği, davalı adına teslime ilişkin sevk irsaliyelerinde imzanın bulunmadığı, teslim olgusu tanıkla ispat edilemeyeceği göz önüne alınarak bu faturaların alacağı ispatlamaya yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı faturası kesilmemiş 59.859,17 TL tutarındaki bütçe alacaklarının alamadıkları hususunu belirtmiş ise de söz konusu bütçe alacağının somut olarak nereden kaynaklandığına ilişkin belge ibraz edilmediği, bilgi ve belge bulunmadığından söz konusu alacağın varlığı da ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40 TL ilam harcından peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 809,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.850 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2019

Katip …

Hakim …