Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1029 E. 2018/754 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1029 Esas
KARAR NO : 2018/754

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2015
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
K.YAZIM TARİHİ : 24/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında özetle :müvekkili ile davalı arasında kumaş satışı ve kumaş boyama hizmeti satışı hususunda ticari ilişki bulunduğunu, müvek- kilinin sunduğu sözleşme konusu ürün ve hizmete karşılık kesilen faturalar nedeniyle davalı tara- fından muhtelif zamanlarda ödeme yapıldığını ve cari hesap şeklinde ticari ilişkinin devam ettiğini, cari hesap bakiyesinin ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının icra takibinden sonra cari hesaptaki borcu ödememek için geriye dönük olarak tek taraflı olarak reklamasyon içerikli 2 adet fatura görderdiğini, ihtarname ile itiraz edilerek faturaların iade edildiğini, müvekkili şirket tarafından satılan kumaşlarla reklamasyon gerektirecek bir neden olmadığı gibi icra takibinden önce yapılmış bir bildirimin de bulunmadığını, davalının icra takibine itiraz etmesine rağmen müvekkili şirkete banka yoluyla 50.000,00 TL. ödeme yaptığını beyanla icra takibinden sonra yapılan ödemenin mahsubu ile kalan 132.739,35 TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamını, davalının itiraz ettiği tüm borç miktarı üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava ettiği,
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle: davacı ile müvekkilinin bir yıldır ticaret yaptıklarını, son ticaretlerinde davacıdan 4.000,60 kg. kumaş satın alındığını, üretime girdikten sonra kumaşların hatalı olduğunun görülmesi üzerine müvekkilinin kesim işini bitirerek davacı şirket yetkilisine durumu bildirdiğini, davacı firma yetkililerinden ….’un gelip kumaşın hatalı olduğunu görüp tespit ettiğini, “fireli şekilde müvekkilin kumaşları işlemesi ve çıkan fireden arta kalan kısmın bedelini davacıya ödenmesi” konusunda sözlü mutabakata varıldığını, müvekkilinin söz konusu kumaşlarla yeniden kesime girdiğini, “4.000,60 kg gelen kumaşın hatalı kısımları çıktıktan sonra geriye 1.500 kg. kumaş kaldığı”nın davacı tarafa bildirildiğini, sonuçta 1.500 kg. kumaş bede- linin ödenmesi konusunda tarafların anlaştığını, müvekkilin davacıya reklamasyon faturası keserek gönderdiğini ve 1.500 kg. kumaş bedeli olan 26.700,00 TL.’nin banka havalesi ile davacıya öden- diğini, 50.000,00 TL.’nin ödenmesi konusunun ise müvekkilinin icra takibinden haberi olmadığı aşamada cari hesap borcu olarak ödendiği ve aralarında borç alacak kalmadığı konusunda anlaş- tıklarını, müvekkilinin icra takibini ödeme yapıldıktan bir gün sonra öğrendiğini beyanla haksız ve dayanaksız davanın reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Dava,İİK 67 md ne dayalı olup ticari satım kapsamında satış bedelinin tahsili hususunda başlatılan takibe vaki itirazın KISMEN iptali ve icra-inkar tazminatı talebinden ibarettir.
Celp olunan Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı /alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine toplam 182.739,35 TL alacağın tahsili amacıyla 10/ 12/2015 tarihinde genel haciz yoluyla icra takibine girişildiği, takip talebi ve ödeme emrinde borcun dayanağını oluşturan faturaların ayrıntılı olarak belirtilmediği davalı/borçlunun (süresi içinde ) 30/10/2015 tarihinde ibraz ettiği dilekçe ile “ekte sunulan hesap ekstresinde görüleceği üzere alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle takibe, asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiği, İcra Müdürlüğü’nce İİK 66 md gereğince takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin 12/11/2015 tarihinde (hak düşürücü süre içinde) 132.739,35 TL’lik dava değeri üzerinden itirazın iptali istemli iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava dosyasında mevcut yazılı beyanlara ve ibraz olunan belgelere göre taraflar arasında kumaş satışı ve boyama hizmetine ilişkin ticari ilişkinin varlığı tartışmasızdır.
Davacının teslim ve ifa olunan mal/ve hizmet karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini iddia etmesi, davalının da davacıdan satın aldığı 4 ton 600 gram kumaşın bir kısmının hatalı olduğunu, söz konusu hatalı ürünler çıkarıldıktan sonra kalan 1,5 ton kumaş bedelinin ödenmesi konusunda taraflar arasında sözlü mutabakat bulunduğunu, bu nedenle reklamasyon faturası gönderildiği ve 1,5 ton kumaş bedeli olan 27.700,00 TL nin davacıya banka yoluyla ödendiğini , icra takibinden haberdar olmadıkları dönemde dava -dilekçesinde belirtilen – 50.000,00 TL nin de nakit olarak ödendiğini ve birbirlerinden alacak verecek kalmadığı hususunda mutabakata vardıklarını iddia etmesi karşısında dava konusu uyuşmazlak dava ve takip konusu faturaya konu mal tesliminin sözleşmeye uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, ürünlerin bir kısmının hatalı olup olmadığı , taraflar arasında hesap mutabakatı bulunup bulunmadığı, davacının takip ve dava konusu faturalar nedeniyle takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının söz konusu alacağı talebe hakkının bulunup bulunmadığı ve takip konusu alacağın 182.739,35 TL ve dava konusu alacağın 132.739,35 TL olarak belirtilmesi karşısında borcun kısmen/veya tamamen ödenip ödenmediği hususunda toplandığı tespit edilmiş, tarafların uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda talep ve başvuruda bulunmadıklarından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Ticaret sicili kayıtları, takip ve dava konusu alacağın dayanağını oluşturan faturalar, iş emri,faturaların teslim listesi vb belgeler celp ve ibraz olunmuştur.
Uyuşmazlık konusunun halli hususunda tarafların ticari defter ve belgeleri ile sözleşmeye konu ürünler ve dosya üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
SMMM H. … ile Tekstil Mühendisi … tarafından hazırlanan 23/11/ 2017 tarihli kök raporda ;
”Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu,
Davacının 2015 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (20/10/2015) itibariyle davacının davalıdan 182.739,35 TL alacaklı olduğu,
Davalının 2015 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davalının ticari defterlerine göre takip tarihi (20/10/2015) itibariyle davalının davacıya 50.000,00 TL borçlu olduğu,
Taraflar arasında (182.739,35 TL – 50.000,00 TL) 132.739,35 TL tutarında cari hesap farklılığının bulunduğu, bu farklılığın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan ancak davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan faturalardan kaynaklı olan kısmının 75.839,90 TL olduğu, davalının ayıplı mal teslim aldığı iddiası ile düzenlemiş olduğu 30/09/2015 tarih ve 56.000,00 TL tutarlı iki adet “reklamasyon” faturalarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu,
Dosyaya mübrez evraklar içerisinde davalı … – … Grup’a ait SGK Hizmet dökümü ve …. beyannameleri bulunmadığından, “…” tarafından teslim alınanlar haricindeki, 12/09/2015 tarih …, …. ve 15/09/2015 tarihli …. no.lu 3 adet toplam 32.059,62 TL tutarındaki faturaların sevk irsaliyelerinde isim ve imzası bulunan “…” ve “…” isimli kişilerin davalı firma çalışanı olup olmadığı tespit edilemediğinden bu faturalarır davacı alacağı dışında bırakıldığı,
Davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan ancak davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 75.839,90 TL tutarındaki faturalara ilişkin; davacının davalıdan 43.779,28 TL tutarında içeriği “…”e teslim edilen 6 faturadan dolayı alacağını ispat ettiği, buna karşılık 12/09/2015 tarih …. , …. ve 15/09/2015 tarihli … nolu 3 adet toplam 32.059,62 TL tutarındaki faturaların ispata muhtaç olduğu,
Davalının “…33 tarafından teslim alınmış davacı faturalarına yapmış olduğu ödeme göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafından düzenlenen “…” tarafından teslim alman sevk irsaliyesi ve bedeli 6 faturanın içeriğinin davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin ispatlamış olduğu,
Dosya mübrez evraklar içerisinde davalı … – … Grup’a ait SGK hizmet dökümü ve ….beyannameleri veyahut KDV-2 beyannamesi bulunmadığından “…” tarafından teslim alınanlar haricindeki, 12/09/2015 tarih …. , …. ve 15/09/2015 tarihli … no.lu 3 adet toplam 32.059,62 TL tutarındaki faturaların sevk irsaliyelerinde isim ve imzası bulunan “…” ve “…” isimli kişilerin davalı firma çalışanı olup olmadığı tespit edilmediğinden 32.059,62 TL tutarındaki faturaların davacı alacağı dışında bırakıldığı,
Davalı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen kumaşların bilirkişi incelemesine sunulmadığı, dosyadaki delillerden davacının davalıya ayıplı kumaş sattığı kanaatine varılamadığı, davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu,
Yapılan teknik incelemede dosyadaki delillerden davacının davalıya ayıplı kumaş sattığı kanaatine varılmadığı,davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, bu nedenle davalının 56.900,00 TL tutarındaki reklamasyon faturalarının dayanağının bulunmadığı ve hesaplama dışı bırakıldığı,
Davacının 182.739,35 TL alacağından ispata muhtaç olan 3 adet toplam 32.059,62 TL tutarındaki davacı faturalarının hesaplama dışı bırakılması neticesinde takip tarihi itibariyle (182.739,35 TL – 32.059,62 TL )davacının davalıdan 150.679,73 TL alacaklı olduğu,
20.10.2015 tarihli icra takibi sonrasından davalı tarafından 23/10/2015 tarihindeki 50.000 TL tutarında davacıya ödeme yapılmış olduğu bu ödemenin davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
Davalının takip sonrasında yapmış olduğu 50.000 TL ödeme sonrasında (davacının yapılan ödemeyi ticari defterlerinde anaparadan mahsup ettiğinden 150.679,73 TL-50.000 TL) davacının davalıdan 100.679,73 TL bakiye alacağının kalmış olduğu” belirtilmiştir.

Davacı vekili söz konusu rapora ilişkin beyan dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan 23/11/2017 tarihli bilirkişi raporu ile müvekkil şirketin takip tarihi itibariyle 182.739,35 TL alacaklı olduğunu, davalının takipten sonra yapmış olduğu 50.000,00 TL ödemeden sonra dava tarihi itibariyle de 132.739,35 TL alacaklı olduğunun açıkça tespit edildiğini, tarafların ticari defterleri arasında 132.739,35 TL tutarında bir farkın olduğunun, bu farkın; davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan ancak davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 75.839,90 TL tutarındaki faturalardan kaynak- landığını, bir diğer farkın ise davalının ayıplı mal teslim aldığı iddiasıyla düzenlenmiş olduğu 30 /09/2015 tarih ve 56.000,00 TL tutarlı ve 16/09/2015 tarih ve 900,00TL tutarlı 2 adet reklamasyon faturalarının davacı ticari defterlerinde yer almamasından kaynaklı olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi raporunda yer alan “dosyaya mübrez evraklar içerisinde davalı … – … Grup’a ait SGK hizmet dökümü ve ….beyannameleri bulunmadığından, … tarafından teslim alınanlar haricindeki 12.09.2015 tarih ve …, … ve15.09.2015 tarihli …. nolu 3 adet toplam 32.059,62 TL tutarındaki faturaların sevk irsaliyelerinde isim ve imzası bulunan “…” ve “…” isimli kişilerin davalı firma çalışanı olup olmadığının tespit edilmediğinden bu taraflar davacı alacağının dışında bırakılmıştır” yönündeki tespit ve belirlemelerine itiraz ettiğini, davalı tarafın dosyaya sunduğu fatura ve irsaliyelerin hiç birine itiraz etmediğini, davalının dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde bir kısım faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı, olmadığının görülmesi üzerine 04.01.2016 havale tarihli dilekçesinde davalının kayıtlarında görünmeyen fatura ve irsaliyelerin kime teslim edildiğinin açık bir şekilde izah edildiğini, davalı taraf, sunduğu fatura ve irsaliyelerdeki isim itiraz etmediğini, dosyaya sunulan 25/07/2016 tarihli bilirkişi raporunda da fatura ve irsaliyelerin davalı adına kime teslim edildiği açıkça tespit edildiğini, davalı tarafından bu tespite hiçbir itirazda bulunmadığını, bilirkişi heyetinin sadece, fatura ve irsaliyelerde teslim imzasının olup olmadığını tespit etmesi gerektiğini, imzanın davalı şirket çalışanına ait olup olmadığı tartışmasına girmesinin davalının yerine geçerek itiraz etmek anlamını taşıyacağım, bu durumun davalının ileri sürmediği bir itirazı dile getirdiğini, teslimat yapılan işçinin sigortalı olup olmadığını sorgulamak gibi ticari hayatta uygulanmasının mümkün olmayan ve davayı uzatan gereksiz araştırmalar silsilesine yol açacağını, bilirkişi heyetinin taraflar arasındaki ticarete ilişkin dosyaya sunulu ve özellikle davalı kayıtlarında da yer alan fatura ve irsaliyeleri incelememiş olduğunu, davalının kayıtlarında yer alan 10/06/2015 tarihli… nolu ve 12/06/2015 tarih ve …. nolu faturaların …’a imzası mukabilinde teslim edildiğinin açıkça görüleceğini, bilirkişilerin sırf önceki rapordan farklı bir rapor ortaya koymak hezeyanıyla davalının … isimli çalışana imzası mukabilinde teslim edilen 15/09/2015 tarih ve …nolu sevk irsaliyesine ait 15/09/2015 tarih ve … nolu 25.773,12 TL faturayı hesaplama dışında bıraktıklarını, … isimli çalışana teslim edilen irsaliyeye ait faturanın …’e teslim edilmiş olduğu gerçeğinin göz ardı edildiğini, …’ nin tüm ticari ilişki boyunca neredeyse fatura ve irsaliyelerinin, tamamını davalı adına teslim alan kişi olduğunu, bu hususun bilirkişiler tarafından da tespit edildiğini, bu itibarla bilirkişilerin, müvekkil şirketin takip tarihi itibariyle 182.739,35 TL olduğu, takipten sonra yapılan 50.000,00 TL’lık ödeme ile dava tarihi itibariyle 132.739,35 TL tutarında olan alacağından, … ve … isimli kişilere yapılan teslimatları ve dolayısıyla 32.059,62 TL tutarındaki bir bedeli hesaplama dışında bırakan tespitlerini kabul etmediklerini ,müvekkil şirketin davalıya kestiği tüm faturalara konu malları davalıya teslim etmiş olduğunu, davalının bu yönde herhangi bir itirazı olmadığını beyanla itirazda bulunmuştur.
Kök raporda belirtilen “Dosya mübrez evraklar içerisinde davalı … – … Grup’a ait SGK hizmet dökümü ve ….beyannameleri veyahut KDV-2 beyannamesi bulunmadığından “…” tarafından teslim alınanlar haricindeki,12.09.015 tarih …,… ve 15.09.2015 tarihli …no.lu 3 adet toplam 32.059,62 TL tutarındaki faturaların sevk irsaliyelerinde isim ve imzası bulunan “…” ve “…” isimli kişilerin davalı firma çalışanı olup olmadığının tespit edilmediğinden 32.059,62 TL tutarındaki faturaları davacı alacağı dışında bırakıldığı” maddesine istinaden davacının kök rapordan sonra davacı tarafından itiraz dilekçesi ekinde tarafımıza sunulan evraklar neticesinde, aşağıdaki şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmıştır.
İtiraz üzerine aldırılan 02/05/2018 tarihli ek raporda ;
12/09/2015 tarih … no’lu satış fat.ile … Grup açıklamalı 5.702,40 tutarlı 5074 nolu irsaliyenin … imzasına ,faturanın … imzasına,
12/09/2015 tarih … no’lu satış fat.ile … Grup açıklamalı 584,10 tutarlı …. nolu irsaliyenin … imzasına, faturanın … imzasına,
15/09/2015 tarih …no’lu satış fat.ile … Grup açıklamalı 25.773,12 tutarlı … nolu irsaliyenin … imzasına, faturanın … imzasına teslim edildiği,
Davacının ispatına muhtaç bırakılan 3 adet toplamda 32.059,62 TL tutarlı faturalara istinaden davacının dosyaya kök rapordan sonra sunmuş olduğu belgeler neticesinde;
15/09/2015 tarihli …no.lu 25.773,12 TL tutarlı faturaları davalı adına …’in teslim almış olduğu, bu itibarla … ’ın davalı şirket adına teslim almaya yetkili olduğunu ispat ettiği, …’ın aldığı ürünlerin 12/09/2015 tarihli ve … no.lu 5.702,40 TL tutarlı ve 12/09/2015 tarihli … no.lu 584,10 TL tutarlı faturaların teslim alanın … olduğu, bu itibarla faturaları teslim alan kişinin davalı şirket adına teslim alındığı, bu itibarla …’ın da davalı şirket adına teslim almaya yetkili kişi olduğu ,
Özetle, davacının ispatına muhtaç bırakılan davacının davalıya düzenlemiş olduğu 3 adet toplamda 32.059,62 TL tutarlı faturaları ve irsaliyelerdeki ürünleri teslim alanların (…, … ve …) olduğu ve bu kişilerin davalı firma adına teslim almaya yetkili kişiler olduğunun davacı tarafından kök rapora itiraz dilekçesi ekindeki belgeler ile ispat edildiği ,
Neticeten, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan (150.679,73 TL + 32.059,62 TL) 182.739,35 TL alacaklı olduğu, davalının takip tarihinden sonra 50.000,00 TL tutarında yapmış olduğu ödemenin davacının anapara alacağından mahsup ettiğinden, takip sonrası davalı ödemesi sonrasında davacının davalıdan 132.739,35 TL bakiye alacağının kaldığı belirtilmiştir.
Davacının cari hesaba dayalı 182.739,35 TL alacağın tahsili tahsili hususunda davalı borçlu/ aleyhine icra takibine giriştiği, davalı/ borçlunun borca itirazı üzerine açılan iş bu davada yapılan yargılama sonunda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 182.739,35 TL alacaklı olduğu, icra takibinden sonra davalı tarafça yapılan 50.000,00 TL ödemenin mahsubundan sonra davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 132.739,35 TL alacaklı olduğu, davalının bu miktardaki likit alacağa vaki itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği tespit edilmekle davanın kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN KABULÜNE,
Davalı/ borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava konusu 132.739,35 TL’lik borca vaki itirazlarının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
Davalının mütemerrit olduğu gözetilerek davacının asıl alacağına 3095 sayılı Kanun’un 4489 sayılı kanun ile değişik 2. Md gereğince ….. Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan yıllık % 10,50 oranı üzerinden basit usulde (3095 sy .md 3) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra-inkar tazminatı ile mahkumiyetine,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 9.067,42 TL karar harcından mahke- memiz veznesine yatırılan 1.353,16 TL peşin nispi harç ile icra veznesine yatırılan 913,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.714,26 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükteki Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 13.369,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

4- a.) Davacı tarafından sarf olunan (2.900,00 TL bilirkişi ücreti +162,40 TL tebligat, müzek- kere ve postadan ibaret) 3.062,40 TL yargılama gideri ile davacı tarafından yatırılan ( 27,70 TL başvuru harcı +1.353,16 TL peşin nispi harç + 4,10 TL vekalet harcından ibaret) 1.384,96 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere Davacı Vekili Av. … ile Davalı Vekili Av. …’nin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2018

Katip …

Hakim …