Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/976 E. 2021/865 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/976
KARAR NO : 2021/865

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile 06/03/2010 günü saat 11:30 sıralarında …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobil ile … Hastanesinin 100 metre ilerisinde karşıdan karşıya geçmek isteyen davacıya çarpması sonucu davacının ağır yaralandığını, davacının kaza sonucu sakat kaldığını, kaza sonrası davacının ayağına platin takıldığını, kaza ile ilgili ceza yargılamasının devam ettiğini, … plaka sayılı aracın … Sigorta Anonim Şirketinin … poliçe numarası ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının bulunduğunu, kazada …’ın kusurlu olduğunu, maddi zararın karşılanması için davalı … Sigorta A.ŞGenel Müdürlüğü’ne başvurduklarını, fakat şirket tarafından zararın giderilmediğini, davacının ciddi oranda bir maluliyetinin bulunduğunu, beyanla 7.000 TL maddi 25.000 TL manevi olmak üzere toplam 32.000 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davaya konu 06/03/2010 tarihli kazanın üzerinden 2 yıl geçtikten sonra bu davanın açıldığını, davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, davacının talebinin iş görmezlik tazminatı ve tedavi giderlerini olduğunu, 6111 Sayılı Yasanın geçici 1.maddesi gereği davalı şirketin değil Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, kaza sonucu 3. kişilerin malul olması durumunda sigortacının sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle yükümlü olduğunu, tazminatın ödenebilmesi için uzman bilirkişilerce davacının maluliyet oranının hesaplanması gerektiğini, davacının maluliyetine ilişkin herhangi bir tıbbi rapor sunmadığını, bu nedenle davalı şirket tarafından hasar talebinin reddedildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.02.2014 tarihli görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
08/03/2019 tarihli ATK raporunda; … oğlu 18/04/1995 doğumlu … 06/03/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle; 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a.1)A %5 %E cetveline göre %3,3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 06/03/2010 tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmelik çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığının tespit edilmiştir.
06/01/2021 tarihli ATK raporunda Sürücü …’ın, kusursuz, Davacı yaya …’nın, %100 (yüzde yüz) oranda kusurlu olduğunun tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 06/11/2019 tarihli Bilirkişi … tarafından dosyaya sunulan raporda 06.03.2010 tarihli trafik kazasında yaralanarak %3,3 oranında beden gücü kaybına uğrayan ve geçici tam iş göremezlik süresi 9 ay olan davacı ….’nın güç kaybı tazminatının araç sürücüsünün %10 kusuruna göre, 1. İhtimal yasal asgari ücretlerin aktif-pasif ayrımı yapılmaksızın indirimsiz net tutarlar Üzerinden Geçici tam iş göremezlik yönünden 483,17 TL, Sürekli kısmi iş göremezlik yönünden 3.209,67 TL TOPLAM 3.692,84 TL 2. İhtimal aktif yaşam süresi için AGİ’nin dahil edildiği pasif yaşam süresi için indirimsiz net tutarları üzerinden Geçici tam iş göremezlik yönünden 483,17 TL Sürekli kısmi iş göremezlik yönünden 3.477,75 TL TOPLAM 3.960,92 TL olarak hesaplandığı, 3. İhtimal Davacının %100 kusurlu olduğu kabul edildiğinde, davalının herhangi bir tazminat sorumluluğu söz konusu olmayacağı yönünde rapor düzenlenmiştir.
Açılan dava haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat davası olarak nitelendirilmiştir.
Haksız fiilin TBK çerçevesinde yapılan tanımına göre haksız fiilden bahsedebilmek için 5 unsurun bulunması gerekmektedir. Bunlar; fiil, zarar, illiyet bağı, zarar, kusur ve hukuka aykırılıktır.
Kusur, hukuk düzenin hoş görmediği, kınadığı davranış biçimi olarak tanımlanabilir. Haksız fiil sorumluluğu esas itibariyle kusur sorumluluğu olduğu için haksız fiilden dolayı sorumlu olabilmek için kusurun bulunması şarttır. Bir kimsenin kusurlu sayılabilmesi için ilk olarak davranışının aynı şartlar içinde bulunan makul, dürüst ve orta zekâlı üçüncü kişinin davranışından sapmış olması gerekmektedir. İkinci olarak da bu davranışın zarar veren kişiye isnat edilebilmesi gerekmektedir. Kusur kasıt ya da ihmal şeklinde ortaya çıkabilir. Kast, kişinin söz konusu hukuka aykırı davranışını bilerek ve isteyerek yapmasıdır. İhmal ise, kişinin zararlı sonucu istememesine rağmen bunun gerçekleşmemesi için gerekli dikkat ve özeni göstermemesidir. Ağır ihmalde herkesin gösterebileceği dikkat ve özen gösterilmemişken; hafif ihmalde ise tedbirli ve dikkatli kimselerin gösterebilecekleri dikkat ve özen gösterilmemiştir. Haksız fiilin meydana gelmesi bakımından kusurun derecesi önemli değildir. Ancak kusurun ağırlığı ya da hafifliği tazminatın belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Kusuru ispat yükümlülüğü, haksız fiil sorumluluğunda zarar görene düşer. Nitekim TBK. m. 50/I’e göre “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır”. Ancak bazı istisnai durumlarda zarar veren hakkında kusur karinesi mevcut olabilir. Bu takdirde, kusuru ispat yükümlülüğü ters döner ve zarar veren kusursuz olduğunu ispat etmek durumunda kalır.
Tarafların iddiaları, gelen yazı cevapları, aldırılan adli tıp raporu, trafik bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın … plaka aracın karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı yaya ….’na çarpması sonucu meydana gelen kaza nedeni ile oluşan maddi ve manevi tazminat talebinden ibaret olduğu, dava konusu kazaya ilişkin kusur oranının tespiti için mahkememizce bilirkişi incelemesi ile ceza dosyasında alınan kusur raporlarındaki çelişki nedeni ile dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, aldırılan 06/01/2021 tarihli raporunda tespit edilmiş olduğu üzere davaya konu edilen kazanın oluşumunda davacının %100 kusurlu olduğu, Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasında aldırılan 26.09.2014 tarihli raporda da davacının tam kusurlu olduğu, tespit edilmiş olup bu dosyada … bakımından beraat kararı verildiği ve 25.12.2017 tarihinde kararın kesinleştiği, mahkememiz dosyasında alınan ATK raporu ile ceza dosyasında alınana raporun uyumlu olduğu anlaşılmakla davacının kazada %100 kusurlu olaması nedeni ile açılan iş bu davanın reddine karar verip aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 95,05 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 35,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”