Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/814 E. 2020/722 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/814
KARAR NO : 2020/722

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 27/06/2014

Birleşen Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin
2015/1151 Esas sayılı dosyası yönünden

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015

Birleşen Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin
2015/1150 Esas sayılı dosyası yönünden

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 30/10/2020

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Kayyım Atanması), Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması), Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
ASIL DAVADA;
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 12/09/2014 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nun eşi ve diğer müvekkiller … ile …….’ın babası olan muris ……. ‘nun 25.02.2014 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın oğlu …’nda bulunduğunu, murisin ……. Organizasyon Ltd. Şti. ‘nin %33 hissesine sahip ortaklarından olduğunu, bahse konu şirketlerin muris dahil olmak üzere dört ortak ile birlikte kurulduğunu ve sermaye dağılımının;
¨ 1.600.000,00 sermaye ile kurulan …’nin
……. :¨533.000,00
… :¨533.000,00
… :¨267.000,00
Mehsup ……:¨267.000,00 şeklinde sermaye dağılım ile kurulduğunu,
¨600.000,00 sermaye ile kurulan … ‘nin;
……. :¨200.000,00
… :¨200.000,00
Mehsup …… :¨100.000,00
… :¨100.000,00 şeklinde sermaye dağılımı ile kurulduğunu,
Söz konusu şirketlerin ortağı olan …….’nun vefatıyla murisin hisselerinin müvekkillere intikal ettiğini, işbu hareketin yönetiminin, sermaye artırımı ve denetim hakkının kullanılmasında diğer ortaklarla menfaat çatışmalarının başladığını tarafça işbu şirketlerin ……. ‘da kayıtlı bilgilerinin araştırılmasının yapıldığı şirketler üzerinde ve ortaklarında takdiyat bulunduğu yönünde bilgiye ulaşıldığını, zira şirketlerin mali kayıtları incelendiğinde müteveffanın ölümünden itibaren ortakların şirketlere ilişkin zararlandıncı işlemler yaptıklarının görüldüğünü 25.02.2014 tarihinden itibaren şirketlerinin sermayesinin taşıtlarda azaltmaya gidildiğini ve müşteri kayıplarının vuku bulduğunu ayrıca şirket ortaklarının kendilerine menfaat sağlamak amacıyla yukarıda belirtilen şirketlerde çalışan mali müşavirler üzerinden paravan şirketler kurulduğunu, hala işbu paravan şirketler üzerinden ticari faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiklerini, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde müvekkillerin muristen intikal eden işbu şirketlerin hisselerinin müvekkillerin menfaati doğrultusunda sağlıklı şekilde idare edilmesi gerekmekte olduğundan ve diğer ortaklarla müvekkili arasında menfaat çatışmaları söz konusu olduğundan ivedi olarak şirket hisselerinin idaresi ve şirketlerin denetimi için kayyım atanmasının gerektiğini, neticeten; müvekkillere intikal eden şirket hisselerinin idaresi ve yönetimi için bahse konu şirketlere ivedi olarak kayyım atanmasına, murisin hisse payı kadar şirket malvarlığına tedbir konulmasına ve diğer ortakların şirketler üzerindeki tasarruf yetkilerinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

ASIL DAVADA SAVUNMA;
Davalı vekilinin 23.07.2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; …….’nun varisleri olarak müvekkili şirketlere dava açanların herhalde müvekkili şirketlerin kuruluşundan bu yana tüm kararlarında, keşide edilen çeklerde murislerinin imzasının bulunduğunu, kendisinden habersiz şirketlerde kuş bile uçmadığını ve genel koordinatör olarak şirketleri yönettiğinin bilmiyor oldukları, hatta kanser tedavisi görürken bile şirketleri yönetmeye devam ettiğini, şubat 2014 tarihinde yapılan ……. İlaçları San. ve Tic. A.Ş. ve Irmak Tanıtım hizmetleri ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmeleri de kendisinin imzaladığını imza tarihlerinin sırasıyla 10.02.2014 ve 24.02.2014 şeklinde olduğunu, davacı tarafın iddialarının mesnetsiz ve gerçeğe aykırı olduğu muris ………. ölümünden sonra hiçbir sermaye artırımı teşebbüsü olmadığı gibi; denetim yönünden ise davacıların avukatının bile bir çok kereler şirketleri ziyaret edip kendisine istediği bilgi ve belgeler ile şirketin genel durumu hakkında genel bilgi verildiğini, bu gelişlerinde yapılan görüşmelerde davacı avukatının temsil ettiği murisin mirasçılarının şirketlerdeki haklarını korumak bakımından şirketlere kendi adlarına hareket edecek maaşlı eleman atayacaklarını ifade ettiğini, gene davacı avukatının çok geniş çevresinin olduğunu, şirketleri paralı sermaye çevrelerine pazarlayabileceğini söylediğini, bunun üzerine uygun bir fiyat olursa böyle bir şeyin olabileceğinin kendisine ifade edildiğini, hatta murisin mirasçılarının şirket hisselerini almak isterlerse bu konunun da görüşülebileceğinin kendisine söylendiğini, ancak bir anlaşma ortamının doğmadığını, zira onlar hisselerinin ödenerek şirketler ile bağlarının kesilmesinden yana olduğu ve zikrettikleri rakamların şirketlerin değerinin çok çok üstünde uçuk rakamlar olduğunu, buradan istediklerini alamayınca şirketlerin elini-ayağını bağlayarak kilitlemek ve böylece müvekkili şirketlerin istedikleri noktaya getirmek istediğini, davacı avukatının ilk kez mart ayının ortalarında şirkete geldiğini ve kendisine istediği her türlü bilgi ve evrakın verildiğini, bu süre zarfında bir çok nahoş şeylerin yaşandığını, müvekkili şirketlere, ortaklarına adeta aba altından sopa gösterildiğini ve meselenin diledikleri gibi halledilmeye çalışıldığı, olmayınca da işbu davanın açıldığını, murisin hissesinde takyidat olduğunu, davacı … ile olan boşanma davasından ötürü oluşan nafaka alacağı için davacı vekili Av. … adına şirkete 2 kez hacze gelindiğini ve karar defterine de işlendiğini, hal böyle iken sanki kötü yönetim sonucu şirketlere takyidat konulduğu iması vermeye çalıştıklarını, bu takyidatların davacı … ile muris arasındaki boşanma davası sonucu murisin hissesine konulduğunu, söz konusu araçların şirket kararı ile satılmış olduğunu ve paralarının cebe indirilmediğini, müvekkili firmaların …… bank veya …… ‘den kullandığı KMH kredilerinin olduğunu, satılan 2 tır ve dorsenin bedellerinin (¨342.000,00) 2 defada ….. KMH kredi hesabına geldiğini ve bedellerin şirketin kredi borcundan düşüldüğünü, müşteri kayıpları konusundaki iddiaların gerçek dışı olduğunu, aksine daha yeni müşteri kazanıldığını, bununla birlikte 25.02.2014 tarihinden sonra müvekkili şirketle çalışmayı bırakan tek bir firma olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde müvekkillerin çatıştığı şirketlerin paravan olduğunu iddia ederek yalan – yanlış bazı tasniflerde bulunarak mahkemeye sunduğunu, bu nedenlerle yerinde olmayan davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin dahi karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin
2015/1150 Esas sayılı dosyası yönünden

BİRLEŞEN DAVADA;
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 15/12/2015 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili …’nun eşi ve diğer müvekkiller … ile …….’ın babası olan muris ……. ‘nun 25.02.2014 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın oğlu …’nda bulunduğunu, murisin ….. Organizasyon Ltd. Şti. ‘nin %33 hissesine sahip ortaklarından olduğunu, bahse konu şirketlerin muris dahil olmak üzere dört ortak ile birlikte kurulduğunu ve sermaye dağılımının;
1.600.000,00 sermaye ile kurulan …’nin
……. :¨533.000,00
… :¨533.000,00
… :¨267.000,00
Mehsup …… :¨267.000,00 şeklinde sermaye dağılım ile kurulduğunu,
¨600.000,00 sermaye ile kurulan … ‘nin;
……. :¨200.000,00
… :¨200.000,00
Mehsup ……. :¨100.000,00
… :¨100.000,00 şeklinde sermaye dağılımı ile kurulduğunu,
İş bu şirket …… ve …… Şirketlerinin kurucu ortaklarından … ‘ın aile üyelerinden kurulduğunu,
Bahse konu şirketin adı …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim şirketi olduğunu, iş bu şirket konum olarak miras şirketlerinin karşı dükkanın da ticari faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, miras şirketlerinin pravan şirketler aracılığıyla usulsüz borçlandırılması sonucu ortakların elde ettiği kazançlar iş bu şirkete aktarıldığını ,bahse konu şirketin adı …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim şirketi olduğunu, İstanbul Ticaret Odası’na ……. sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, iş bu şirket adresi olarak muvazaalı olarak şişli ilçesi gösterildiğini, yapılan araştırma doğrultusunda asıl faaliyet sürdüğü adresin İkitelli ilçesinde olduğunun ortaya çıktığını ve bu adres miras şirketleri olan …… ve ……Şirketlerinin çapraz konumunda yer aldığını, söz konusu mali hesaplarının araştırılmasının zaruri olduğunu, davalı müdür, gizli ortağı olduğu ve ailesi üzerine kurduğu …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim şirketi ile TTK.M. 396 uyarınca rekabet yasağını açıkça ihlal ettiğini, davalının ihtar olunan şirketlerin genel kurulundan izin almaksızın aynı konuda faaliyet gösteren üstelik de davalı şirketle ticari ilişkide bulunmalı her haliyle 6102 sayılı TTK’nun 626. Maddesinde yer alan Rekabet Yasağı hükmüne aykırı olduğunu, bu durumda TTK ve BK hükümleri gereğince başkaca şirketler ile yapılmış olan tüm ticari alışverişlerin ihbar olunan şirketin hesabına yapılmış olduğunu kabul edilmesi ve bu şirketlere aktarılan tüm nakit akışlarının tespiti ile şirketin zararı davalıların malvarlıkları ile tazmin edilmesi gerektiğini, davalı ihbar olunan şirket müdürünün ailesi üzerine kurulmuş olan …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim şirketi’nin tüm kazancının ihbar olunan şirketlere aktırılması gerektiğini, aksi takdirde ;somut olayda müvekkillerin azınlık pay sahibi olduğu şirketin içinin boşaltılmasına göz yumulacağını, müdürler ise şirket işleyişi içinde yönetim ve temsil yetkisine sahip olduklarından şirketin her türlü ticari sırrını, amaca ulaşmada kullanacağı atılımları bilmekte olan kimseler olduğunu, dolayısıyla şirket müdürünün ve ya müdür sıfatı taşıyan ortakların aynı faaliyet konusunda başka bir şirketle iş yürütmesi, şirket çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunması ticari hayatın olağan akışına aykırı olacağını, somut olaylarında azınlık pay sahibi müvekkillerinin davalı müdüre olan güvenlerinin sarsıldığını, kendi şirket hisselerinin zilyetliğini başkaca şirket kuran ve o şirketin fiili hakimiyetine sahip olup kayden ismi olmayan davalının müdürlük görevinden azline karar verilmesini , davalı müdürün cezai sorumluluğunun doğduğunu, sonuç olarak davanın kabulüne, davalı müdürn üçüncü kişi adına yapılan işlemlerden doğan menfaatin ortaklığa bırakılmasını, aksi takdirde , …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim Şirketi ile yaptığı işlemin ortaklık adına yapılmış sayılmasına , davalının özen ve bağlılık yükümlülüğünün ihlal etmesinden ve rekabet yasağının ihlalinden dolayı müdürlükten aziline, davalının mal varlığına ihtiyati haciz konulmasını, ihbar olunan şirketin müvekkillerin hisse oranında malvarlığına tedbir şerhi konulmasını, aksi takdirde şirketin aktifinde mal varlığının kalmayacağını, davalı şirketin usulsüzce paravan şirketlere borçlandırıldığını ve mal varlığında eksiltmeye gidildiği aleni olduğundan davalı şirketlerin ortaklarının tasarruflarına ilişkin kısıtlamaya gidilmesini, ihbar olunan şirket …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim Şirketi’nin tüm malvarlığına aktif ve pasfleri ile birlikte ihtiyati tedbir konulmasını, ihbar olunan şirketlere müvekkillerinin telafisi güç durumlara sokulmaması için ivedi olarak kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA;
Davalı vekilinin 26.01.2016 tarihli cevap dilekçesinde dilekçesinde özetle; Davacılar muris …….’nun varisleri olmakla birlikte miras hukuku açısından elbirliği mülkiyet gereği birlikte hareket etmek zorunda olduğunu, murisin mirasçıları arasında davacılar dışında ,…… da bulunduğunu, ve ilgili mirasçı iş bu davaya iştirak etmeyerek , elbirliği mülkiyet gereği zorunlu dava arkadaşlığı greken iş bu davanın taraf sıfatının noksanlığını oluşturduğunu, iş bu davayı müvekiller tarafına ikame etmeye çalışan davacıların , murisi ……. ‘nun vefatıyla mirasçılık sıfatını kazanmaları tek başına dava açmaları için yeterli olmadığını, gerek miras hukuku gerekse ticaret hukuku çerçevesinde davacıların henüz ihbar olunan şirketlerin fiilen ortağı olmadığını, tasarruf yetkisine sahip olmamaları nedeniyle HMK madde 50 gereğince taraf sıfatı yokluğunda ve bu noksanlık HMK 114 gereği dava şartı olduğundan iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, davalı müvekkilinin …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim Şirketi ile hiçbir bağının bulunmadığını, ihbar olunan şirketlerle bu şirketin iş alanlarının da farklı olduğunu ….. İlaç Sanayi üzerineyken , …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim Şirketi, Genel Depo ve Antrepo üzerine faaliyet gösterdiğini, davacılar mesnetsiz iddiaları ile haksız menfaatler elde etmeye çalıştığını, ilgili şirketin müvekkili davalı ile hiç bir ilgili olmayıp , davalı müvekkilin iş bu şirketin gizli ortağı olduğu iddiasının asılsız olduğunu, davalı müvekkilinin rekabet yasağını ihlal etmediğini, ihbar olunan şirketlerin iş alanlarının farklı olduğunu , …… Organizasyon ve Tanıtım Ltd. İle ……Tanıtım Lojistik Ltd. Şirketleri İlaç Sanayi üzerineyken , ilgili şirket …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim Şirketi, Genel Depo ve Antrepo üzerine faaliyet gösterdiğini, ilgili şirketlerin aynı soy isimde olması karşı tarafın asılsız iddialarına mesnet oluşturabilecek bir iddia olmadığını, zorlama bir şekilde kanun kapsamına yanıltıcı beyanlarla sokulmaya çalışarak , kanunu dolayarak müvekkili ile ihbar olunan şirketler rahatsız edilmeye çalışıldığını, ticari hayata engel olunup , çalışma hürriyeti kısıtlandığını, davacıların açıkça kötü niyetli olduğunu, davanın esastan reddi gerektiğini, davacının rekabet yasağına aykırılık oluşturan vakıaların haksız fiil oluşturduğuna ilişkin iddiasını borçlar kanunun ilgili maddeleri gereğince ispatlamak zorunda olduğunu, bu nedenlerle usule ilişkin itirazları doğrultusunda karar verilmesini, tüm tedbir taleplerinin reddini, yapılacak yargılama sonucunda haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

Birleşen Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin
2015/1151 Esas sayılı dosyası yönünden
BİRLEŞEN DAVADA
İDDİA;
Davacılar vekilinin 15.12.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkili …’nun eşi ve diğer müvekkili … ile …….’ın babaları olan ……. 25.02.2014 tarihinde vefat ettiğini, mütevvaffa ile müvekkili …’nun müşterek oğulları … 06.01.2003 doğumlu olup, küçüğün velayetinin müvekkili eş …’nda bulunduğunu müvekkilerinin murisi olan ……. … ve …… Tanıtım Organizasyon Depolama Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketleri’nin %3 hissesine sahip ortaklarından olduğunu,
…… şirketi İstanbul Ticaret Odası’na ……. sicil numarası ile ……Şirketi ise …… sicil numaralı ile kayıtlı olduğunu,
Bahse konu şirketler muris dahil olmak üzere dört ortak ile birlikte kurulduğunu, sermaye dağılımının ¨ 1.600.000,00 sermaye ile kurulan …’nin
……. :¨533.000,00
… :¨533.000,00
… :¨267.000,00
Mehsup ……. :¨267.000,00 şeklinde sermaye dağılım ile kurulduğunu,
¨600.000,00 sermaye ile kurulan … ‘nin;
……. :¨200.000,00
… :¨200.000,00
Mehsup ……. :¨100.000,00
… :¨100.000,00 şeklinde sermaye dağılımı ile kurulduğunu, müvekkillerinin kayyım kurumuna başvurmaları gerektirecek somut veriler mevcut olduğunu, iş bu şirketlerin İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı bilgilerinin araştırılması yapıldığını, şirketler üzerinde ve ortaklarında takyidat bulunduğu yönünde bilgiye ulaşıldığını, zira şirketlerin mali kayıtları incelendiğine müteveffanın ölümünden itibaren ortakların şirketlere ilişkin zararlandırıcı işlemler yaptıkları görüldüğünü, 25.02.2014 tarihinden itibaren şirketlerin sermayesi taşıtlarda azaltmaya gidildiğini ve müşteri kayıplarının vuku bulduğunu, ayrıca şirket ortakları kendilerine menfaat sağlamak amacıyla şirketlerde çalışan müşavirler üzerinden paravan şirketler kurulduğunu, hala iş bu paravan şirketler üzerinden ticari faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiklerini, yapılan ve somut delillere dayalı harici gözlem ve tespitlere göre iş bu miras şirketleri, davalı müdürler tarafından zararlandırıcı işlemlerle karşı karşıya kaldıklarını ve bu durumda menfaatinin ağır zedelenen tarafın maalesef , muris …….’nun mirasçıları olan müvekkilinin olduğunu, murisin malvarlığına ilişkin İstanbul …… Sulh Hukuk Mahkemesinin ……. tereke dosyasınada ihbar olunan şirketlerin vekili tarafından paravan şirkete borçlandıkları beyan edildiğini, ihbar olunan şirketlerin vekilince müvekkillerine davetname gönderildiğini, iş bu davetname ile murisin şirketlerin kullanıldığı kredilerde şahsi kefaleti bulunduğu bu durumda müvekillerin ödemesi gerektiğine dair beyanının mevcut olduğunu, müdürlerin paravan şirketler vasıtasıyla şirketin içi boşaltıldığını, kendi uhdelerine üstüörtülü para aktarımı yapıldığını, İstanbul Ticaret Odasına kayıltı paravan şirket adresleri aynı olduğunu, yapılan adres araştırmalarında davalı şirket çalışanları sorumlu kişiler olarak tanındığını, davalı miras şirketlerinin diavital şirketine çek aracılığıyla borçlandırıldığının anlaşıldığını, paravan şirket diavital adına çek lahtarı……. olduğunu, …… Teksil Kutulama ve Ambalajlama Pazarlama San. Ltd. Şti. ‘de paravan şirket olarak kurulduğunu, davalı yönetim kurulu üyelerinin şirketi kasti işlem ve eylemleri ile zarara uğrattıkları uzman bilirkişilerin tanzim ettikleri raporlar ile sabit olduğunu, sermayesinin korunması ilkesi ihlal edildiğini, bu nedenlerle ihbar edilen şirketlere denetim kayyımı atanmasını, şirkete verilen zararlar sabit olduğundan davalı müdürlerin malvarlıklarına ihtiyati tedbir veyahut ihtiyati haciz konulmasını, ihbar edilen şirketler ile isimleri yazılı paravan şirketler olduklarının tespiti ile şirketlerin zarara uğratıldıklarını bedelin tespiti için uzman bilirkişiler marifetiyle incelemede geriye dönük 5 yıla ilişkin inceleme yapılmasını, hukuka aykırı yapılan giderler olduğunun tespiti ile davalıların sorumlu tutulmalarını, davalı müdürlerin şirketi uğrattıkları zararların miktarının belirlenmesine ve şirkete tazmin edilmesini, davalı Müdür …’ın aile üyeleri üzerine kurmuş oldukları …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim Şirketinin kayıtlarının celbini ve davalının müdürlükten azlini, ihbar olunan şirketlerden …… bank (IBAN;TR…….), …… kredi (IBAN: TR……), …… Şirketi …… bank (IBAN:TR……), …… kredi (IBAN: TR……) hesaplarına ilişkin:2010-2011‘2012-2013-2014 ve 2015 yıllarına ilişkin ayrıntılı hesap özetlerinin dosyaya celbini ,paravan şirketlerden …… İlaç ile yapılan ticari alışverişteki zarar miktarının belirlenebilmesini, …… depolama ile yapılan ticari alışverişteki zarar miktarının belirlenebilmesini, ihbar olunan şirketlerin Şoförü ……. paravan şirketlerinin lehtarı olarak gözüktüğünün tespitinin yapılmasını, şirketin fınansal durumunun tespitinin yapılması için hesap ve finans konularında uzman bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmasını ve rapor tazmin edilmesini, davalıların suça konu işlem ve eylemlerinden davalıların müdür görevinden azline ve yönetim yetkilerinin kaldırılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
SAVUNMA;
Davalılar vekilinin 07.01.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacıların müvekkillerine ve ihbar olunan şirketlere karşı birden fazla dava açarak çalışma hürriyetini sınırlamaya ve dolayısıyla haksız menfaatler elde etmeye çalışmakta olduklarını, davalı müvekkillerin, murisin bizzat vefatına kadar müdür olarak çalıştığı döneme ve sonrasında ihbar olunan şirketler bünyesinde hiçbir zarar verici eylemi olmadığını, nitekim Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinde …… Esas sayısıyla görülen …… davası ile yine Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinde …… Esas sayısıyla görülen Denetim Kayyımı Atanması istemli yine Bakırköy…… Asliye Ticaret Mahkemesi ……. Esas sayılı ile Müdürün Azli ve son olarak Bakırköy …….Asliye Ticaret …….. Esas sayısı ile Genel Kurulun İptali davaları derdest olup henüz hükme bağlanmadığını, davacılar dilekçesinde “…… Sağlık Ürünleri Sanayi ve Dış Tic. Ltd., …… İlaç ve Medikal Dış Tic, Ltd. Şti., …… Lojistik Dış Tic. Ltd. Şti., ……. Sağlık ürünleri İlaç ve Kozmetik Dış Tic, Ltd. Şti., …… Ürünleri İlaç ve Kozmetik Dış Tic. Ltd. ŞtL, ……. Dizayn Tic, Şti., ……. Medikal ve Kozmetik Dış Tic. Ltd, Şti,, ……. ve Kozmetik Dış Tic. Ltd, Şti., …… Tekstil Kutulama ve Ambalajlama Pazarlama Sanayi ve Tic. Ltd. Şti” şirketlerinin paravan şirket olduğu iddiasında bulunduğunu fakat çelişkili bir ifade ile işbu şirketlerin 2008 yılında kurulmuş olduklarını beyan ettikleri, çelişkiye değer kısım ise şudur; muris ……. 25.02.2014 tarihinde vefat ettiğini, işbu vefat tarihine kadar davalı müdürlerin ortağı olduğu şirketlerde hem ortak hem de müdür sıfatına haiz olarak fiilen her gün şirkete gelip çalıştığını, murisin türlü işlemde, bilgi ve onayı bulunduğunu, nitekim vefata değin her şeyden haberdar olup, hatta hastayken bile şirketin her türlü işlemine icazet ve onay verip imza altına alan murisin, davacı mirasçıların, ihbar olunan davalı şirketin ve müdürlerinin yaptığı işlemlerin hukuka aykırı işlemlerden oluştuğunu iddia etmesinin mantıklı izahı olmadığını, iddia edildiğinin aksine paravan şirketler söz konusu olmayıp, mesnetten yoksun iddiaları kabul etmenin asla mümkün olmadığını, davacıların dilekçesinde, paravan şirketlerin 2008, sonrasında ise 2009 senelerinde kurulduğu iddia edilmiş ve çelişkili ifadelere yenisi eklendiğini, nitekim muris ……. az önce bahis olunduğu üzere, şirketlerin genel koordinatörlüğünü yapan, her türlü işlem için izin, icazet veren ve dahi bunları bilfiil kendi imzası altına alan bir şirket ortağıydı ve müdürü olduğunu, murisin izni olmaksızın işlem yapılması mümkün olmadığını, bu şirketlerin paravan şirketler kesinlikle olmadığını, ortakların soy isimleri, yakınlık dereceleri ve görevleri başlı başına bu iddiayı ispatlar nitelikte olamayacağını, Küçükçekmece ….. Sulh Mahkemesi’nin değişik iş dosyasından alınan rapor yok hükmünde olduğunu, davacılar dilekçesinde, davalı müvekkillerin ihbar olunan şirketleri kasti işlem ve eylemlerle zarara uğrattıklarını ve bu durumların Küçükçekmece …. Sulh Mahkemesi’nde görülen …… Değişik İş dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi ile sabi dendiğini öne sürdüğünü, lakın ilgili mahkemedeki bilirkişi raporu usulsüz bir şekilde düzenlendiğini, asla hukuka uygun olmamakla birlikte kabul edilmesi de mümkün olmadığını, müvekkilin müdürlerden …’ın diğer aile üyelerine ait olan …… Depolama Taşıma ve Lojistik Anonim Şirketi’nin konumu itibariyle ihbar olunan şirketlerle paravan şirketlerin elde ettikleri kazançların ilgili iş bu şirkete aktarıldığı iddia edildiğini, aynı bölgede olmuş olmaları hiçbir somut delil ve kanıt niteliği taşımadığını, bu şirket dava dışı olması gerektiğini, esasa konu edilemeyeceğini, bu nedenle davanın esastan reddi talebinde bulunmuştur.
Davadan feragat,davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.Davadan feragat,davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı veya mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur.Somut olayda,davacılar vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince,asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVADA;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince ¨54,40 karar ve ilam harcının 1/3’üne tekabül eden ¨18,13’nin peşin yatırılan ¨25,20 peşin harçtan mahsubuna, fazla yatan ¨7,07 ‘nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacılardan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
5-Mahkememizce atanan denetim kayyımının yetkisine SON VERİLMESİNE,bu hususta İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere YAZILMASINA,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨185,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

Birleşen Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin
2015/1150 Esas sayılı dosyası yönünden
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince ¨54,40 karar ve ilam harcının 1/3’üne tekabül eden ¨18,13’nin peşin yatırılan ¨170,78 peşin harçtan mahsubuna, fazla yatan ¨152,65 ‘nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨255,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

Birleşen Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin
2015/1151 Esas sayılı dosyası yönünden

1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince ¨54,40 karar ve ilam harcının 1/3’üne tekabül eden ¨18,13’nin peşin yatırılan ¨170,78 peşin harçtan mahsubuna, fazla yatan ¨152,65 ‘nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨255,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 30/10/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip ……
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.