Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/801 E. 2018/1378 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/801
KARAR NO : 2018/1378

DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/06/2014
KARAR TARİHİ : 27/12/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 17/06/2014 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ;Müvekkili …’nun devir almış olduğu …. Alışveriş Merkezi ile ilgili olarak yıllar içinde yapmış olduğu harcamalar ve nakit olarak ödediği meblağlar doğrultusunda; …. …… Limited Şirketi, ….. ve ….. ‘ten resmi kayıt ve defterlerde de işli ve kayıtlı olmak üzere alacaklarının doğduğunu, borçluların ve firmanın bu doğrultuda yapılan harcama ve ödemelerle ilgili olarak …’ya oluşan borçlarından kaynaklanan bedellerin bir kısmını borçlarına mahsuben ödemek için …..’den olan alacaklarını …’ya temlik ettiklerini, müvekkiline borçlu dava dışı üçüncü kişilerin, davalıdan olan alacaklarını müvekkiline temlik ederek, müvekkiline olan borçlarının bir kısmını bu şekilde sona erdirmek istediklerini,bu doğrultuda müvekkili …’ya, …. …… Tic. Ltd. Şti. ve …..’in birlikte temlik ettikleri 17/04/2014 tarihli temlik sözleşmesi ile 436.500,00 USD bedelli temliknameden doğan alacağı olarak belirtilmişse de …. ….. İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından mütesesilsil kefil sıfatı ile davalıların borcunun şimdilik 144.500,00 USD ve ¨2.000,00’lik alacağı ödendiğinden bu tutarın; yine …’ya ….. tarafından temlik edilen 09/04/2014 tarihli temlik sözleşmesi ile 102.133,00 USD bedelli temliknameden doğan alacağı, yine …’ya ….. tarafından temlik edilen 09/04/2014 tarihli temlik sözleşmesi ile 65.000,00 USD bedelli temliknameden doğan alacağını, bu üç temliknameden doğan toplam alacağın; 311.633,00 USD ve ¨2.000,00 olup davalının bu ödemeler nedeniyle dava dışı müvekkiline alacağını temlik eden üçüncü kişilere karşı borçlu olduğunun sabit ve açık olduğunu, bu temlik işlemlerinden davalıların Beyoğlu ….. Noterliği’nin 27/05/2014 tarih ve …. yevmiye nolu ve 11/06/2014 tarih ile …. nolu ihtarnamesi ile, yine davalı şirketlerin yetkilisi …..’in ise Beyoğlu …. Noterliğinin … yevmiye ve 28/04/2014 tarihli ihtarnamesi ile haberdar edildiğini, davalılar vekilinin bu ihtarnamelere 09/06/2014 tarihli ihtarname ile cevap verdiğini, davalılar vekilinin bu cevabında …..’den yapıldığını iddia etse de bu hususun tamamen gerçek dışı olduğunu, sadece temliklerden haberdar edilmesi için davalı şirketler yerine tebliğ muhatabı olarak şirket yetkilisi gösterildiğini, temlikname içerikleri incelendiğinde …..’in adının dahi geçmediğini, borçlu şirketlerden olan alacakların müvekkiline temlik edildiğinin açıkça görüldüğünü, davalılar vekilinin keşide ettiği ihtarnamedeki tüm beyanların asılsız olduğunu, dava dışı temlik edenlerden …. ….. İnş. Tic. Ltd. Şti’nin 10/04/2014 tarihli davalılar ile …. Kiralama A.Ş arasında akdedilen protokole, ….. ile birlikte müteselsil kefil sıfatı ile katılmış olup, 144.500,00 USD ve ¨ 2.000,00 ‘yi müteselsil kefil sıfatı ile, hakkında herhangi bir takibat yapılmaması, büyük maddi ve manevi zararlara uğramamak için davalılarının leasing borcuna ilişkin bu tutarı ödediğini, 144.500,00 USD ve ¨ 2.000,00 ‘den ibaret alacağını müvekkiline temlik eden …. ….. İnş. Tic. Ltd. Şti. ‘nin davalıların akdettiği leasing sözleşmesine ilişkin protokole müteselsil kefil sıfatı ile katılmasından dolayı ödemek zorunda kaldıkları tutarlar neticesinde davalılara karşı alacaklı faktöring kuruluşunun leasing sözleşmesinden dolayı sahip olduğu haklara sahip olduğunun, alacaklıya halef olduğunun açık olduğunu, zira temlik eden dava dışı …. ….. İnş. Tic. Ltd. Şti’nin ödediği borç tutarlarının muaccel olduğunu, borç tutarları muaccel olduğu ve müteselsil kefil sıfatı ile borçlu oldukları için, icra takibatına uğramamak, daha büyük maddi ve manevi zararlarla karşılaşmamak için muaccel olan bu borç tutarlarını ödediklerini, bu nedenle Borçlar Kanunu 596. maddesi hükmü gereğince temlik eden dava dışı …. ….. İnş. Tic. Ltd. Şti’nin ödedikleri tutarları davalılardan talep edebileceklerinin açık olduğunu, dava dışı ….. ile yine …..’in çalışanı olan ve onun adına hareket eden …..’in yine davalılarının ….Kiralama A.Ş’ye olan borçlarından bir kısmını ödediklerini, davalı borçlu şirketler tarafından leasing borçlarına ilişkin taksitler zamanında ödenmediği için, temlik eden dava dışı ….. ile ….. tarafından, müvekkili … hakkında ipotek borçlusu sıfatı ile herhangi bir takibat yapılmaması, büyük maddi ve manevi zararlara uğramaması için davalıların leasing borçlarına ilişkin taksitler ödendiğini, dava dışı üçüncü kişilerin müvekkili … adına davalıların leasing borçlarına ilişkin yapmış oldukları ödemeler sonucunda, ödeme nispetinde alacağın müvekkili …’ya geçtiğini, 4721 sayılı Medeni Kanunun 884. Maddesi gereğince dava dışı ….. ile ….. tarafından müvekkili … adına yapılan ve müvekkilinin ipotekli taşınmazlarının icra takibatına maruz kalmaması amacını taşıyan toplam ¨167.133,00 nispetinde alacağın müvekkiline geçtiğini, bu alacağın muaccel olup, müvekkili tarafından talep ve dava edilebileceğinin aşikar olduğunu, diğer temlik eden ….. ile ….. tarafından yapılan ödemelerin ise, aslında müvekkili … adına yapıldığını ve müvekkilinin maliki olduğu davalıların leasing borcuna teminat olarak ipotek altına alınan taşınmazların paraya çevrilmesine engel olmak amacıyla yapıldığı için MK 884 maddesi uyarınca ödeme nispetinde alacak hakkının müvekkiline geçtiğinin aşikar olduğunu, ancak temlik eden ….. ve ….. tarafından yapılan ödemelerin MK 884 maddesi kapsamında kabul edilemeyeceği düşünülse dahi; ….. ve ….. tarafından yapılan ödemelerin vekaletsiz iş görme hükümleri doğrultusunda talep edilebileceğinin aşikar olduğunu, müvekkili belirtilen alacakları noterde düzenlenen yazılı temlik sözleşmeleri ile temlik aldıktan sonra, söz konusu temlik işlemlerinden borçluyu haberdar ettiğini, hangi alacağı hangi tarihte hangi temlik sözleşmesi ile temlik aldığını 28/04/2014 tarihli ihtarname ile davalıya bildirdiğini ve çok uzun zaman önce muaccel olan borçları, temlik sözleşmeleri kapsamında yeni alacaklı olarak ihtarnamede belirtilen banka hesabına ödemesi için 7 günlük süre verdiğini, söz konusu ihtarnamenin sehven davalı şirketin sahibine 14/05/2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen müvekkilinin alacağının ödenmediğini, bu nedenlerle, varlığı ve talep edilebilirliği aşikar olan, dava dışı üçüncü kişiler tarafından müvekkile temlik edilen var ve muhtemel olan 603.633,00 USD’ den diğer haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 311.633,00 USD ve ¨ 2.000,00 ‘nin temlik işlemlerinin bildirilmesi ve ödeme yapılmasına ilişkin davalı şirketlerin yöneticisine keşide edilen ihtarnamede yer alan 7 günlük ödeme süresinin hitam tarihi olan 21/05/2014 tarihinden itibaren taraflar tacir olduğu ve ticari işe ilişkin olduğu için TTK hükümleri uyarınca ticari faizi ile davalılardan adlarına yapılan ödeme tutarları doğrultusunda tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılardan …. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından düzenlenen 28/08/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle:Müvekkili …. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davacı arasında ticari bir ilişki olmadığını, davacının müvekkilinin hesabına ödendiğini iddia ettiği paraların istirdadını istemekte olduğunu, dava dilekçesinden, kimin, kim için, kime, ne kadar ve ne yolla ödeme yaptığının anlaşılamadığını, davacının, müvekkili adına para ödediğini iddia eden 3. şahısların halefi olduğu iddiasında olduğunu, bu kişilerin ise; davacının ortağı ve müdürü olduğu ……. Ltd. Şti., bu şirketin diğer müdürü ve ortağı olan ….. ve …..’e ait şirketlerde muhasebe elemanı olarak çalışan ….. olduğunu, ayrı kişiler olmalarına rağmen tüm gerçek şahısların işlemlerinin gerçekte …. Ltd. Şti. hesabında olduğunu, bu şirketle şahısların hesaplarının birbirine karıştığını, müvekkili müdürü olan ….. tarafından yapılan ödemelerin de bu nedenle davacı ve ona temlik iddiasında bulunan kişileri …. Ltd. Şti. nedeniyle ilgilendirmekte olduğunu, müvekkili şirket tarafından kredi ve finansal kiralama şirketlerine ödenmesi gereken borç taksitlerinin 2008 yılında yapılan bir anlaşma ile davacı tarafından üstlenildiğini, yani 3. şahısların müvekkili adına ödediklerini iddia ettikleri borçların 2008 yılında ….. ile davacı … arasında yapılmış olan sözleşme gereğince zaten davacının ödemeyi üstlendiği borçlar olduğunu, davacının sözleşme ile ödemeyi üstlendiği bu borçları doğrudan ödemediğini, müvekkili şirket müdürü ….. tarafından kendisine satılan ama parası halen ödenmeyen dükkanların gelirleri ile yapılmış olması gereken ödeme parasını ikinci kez tahsil etmeye çalışmakta olduğunu, davacının sözleşme ile ödemeyi üstlendiği borç tutarının 550.000,00 USD olduğunu, bunun karşılığında davacıya Antalya, …. Turizm yolu üzerinde bulunan …… Merkezinde bulunan dükkanların temlik edildiğini, temlik işleminin müvekkili şirket yöneticisi ….. tarafından yapıldığını, bu sözleşmenin davacıya bir edim yüklediği, müvekkili şirketin borcunu üstlenme karşılığında üstlenilen taşınmaz temliki şirket hisse devri edimi yerine getirildiğini, ama davacının hem yaptığı sözleşme gereğince ödemesi gereken borçları ödemediğini hem de üçüncü şahıslar adına ödendiği ileri sürülen paralar için dava açtığını, temlik edenlerin sahip olmadıkları bir halefiyet hakkını davacıya devretmelerinin mümkün olmadığını, davacının talep etmeye hakkı olmayan bir alacağa halefiyet iddia ettiğinden davasının reddedilmesi gerektiğini, müvekkili …… ve Tic. Ltd. Şti’den sonuç kısmında istenen 311.633 USD ve ¨ 2.000,00’nin ne kadarından sorumlu olduğunun belli olmadığını, eğer müvekkili bu paranın tamamından sorumlu tutuluyorsa diğer davalıdan ne istendiğinin anlaşılmadığını, temlik edenlerin kefalet ilişkisi nedeniyle ödeme yaptıkları iddiasının asılsız olduğunu, temlik edenlerin ödeme yaptıklarını iddia ettikleri tarihte müvekkili şirket lehine kefaletleri olmadığını, müvekkili şirket temlik edenlerden kendisine kefil olmalarını istemediğini, kefalet ilişkisinin 2014 yılında yapılan borç yapılandırması öncesinde olmadığından geçmişe ilişkin taleplerin kefalet kapsamında talep edilmesinin mümkün olmadığını, temlik edenlerin ödeme yaptıklarını iddia ettikleri tarihte kefalet sorumlulukları olmadığından baskı altında ödeme yaptıkları savunmasının da asılsız olduğunu, davacının ….. ve ….. tarafından yapılan ödemelerin aslında davacı … adına yapıldığını iddia ettiğini, öyleyse yapılan ödemelerde ….. ve ….’in bir hakkı olmaması, bankaya da işlem sırasında bu durumu bildirmeleri gerektiğini, davacının iddialarının kendi içinde çelişki taşımakta olduğunu, müvekkili şirket müdürü …..’in davacıya 2008 yılında maliki olduğu 38 adet bağımsız bölüm ve temlik eden …. Alışveriş Merk. Yön. Ltd. Şti. ‘ne ait hisselerini devrettiğini, davacı tarafından ödendiği ileri sürülen sözleşme konusu borcun dayanağı tüm malvarlığı da bu tarihten sonra davacıya bırakıldığını, davacının kendisine borcun ödenmesi karşılığında bırakılan bu malları dilediği gibi kullandığını, tasarruf ettiğini, müvekkili şirket müdürü …..’in temlik eden şirket …. Alış Veriş Merkezi Yön. Ltd. Şti. lehine çekler düzenlediğini, bu çekleri, müvekkilinin ortak olduğu dönemde şirket borçları için tanzim edilerek 3. şahıslara devredildiğini, bu çek tutarlarının şirket hisselerinin ve taşınmaz, bölümlerinin temlikinden sonra 2009 yılı içinde tanzim tarihlerinde ödendiğini, bu nedenlerle, davacı temlik edenlerin dahi talep etmeye hakları olmayan bir alacağı isteyemeyeceğinden davasının reddini, davacıya 2008 yılında tüm kredi borcu gayrimenkul temliki ve şirket hissesi devri yoluyla ödenmiş olduğundan davanın reddini, ödeme tarihlerinde temlik edenlerin kefalet ilişkisinin olmaması nedeniyle davanın reddini, müvekkili şirket hakkındaki davanın ve dayanaklarının ayrılarak müvekkilden ne istendiğinin açıklanmasını, ödeme dayanağı finansal kiralama sözleşmesindeki tüm malların davacı ve temlik edenler tarafından kullanılmakta ve elinde bulunmakta olduğundan sözleşme tutarınca takas ve mahsup taleplerinin kabulü ile davanın reddini, müvekkili şirket hesabına yönetici ….. tarafından yapılan ödemelerin mahsubu ile davanın reddini, müvekkili şirketten ne kadar para istendiğinin ayrıştırılmamış, teselsül olmadığı halde birlikte talepte bulunulmuş olması nedeniyle dava dilekçesinin reddini, tüm masraf ve ücreti vekâletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili tarafından düzenlenen 28/08/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili … ile davacı arasında doğrudan bir borç alacak ilişkisi olmadığını, davacının müvekkilinin hesabına ödendiğini iddia ettiği paraların istirdadını istemekte olduğunu, dava dilekçesinden , kimin , kim için , kime , ne kadar ve ne yolla ödem yaptığının anlaşılamadığını, davacının müvekkili adna para ödediğini iddia eden 3. şahısların halefi olduğu iddiasında olduğunu, 3. şahısların alacak hak ve dava etmeleri için uymaları gereken dava sürelerinin geçtiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin adresinin Antalya sınırları içerisinde olduğunu, müvekkili açısından yetkili mahkemenin Antalya mahkemeleri olduğunu, davanın ayrılarak yetkisizlik kararı verilmesini, temlik edenlerin kefalet ilişkisi nedeniyle ödeme yaptıkları iddiasının asılsız olduğunu, temlik edenlerin ödeme yaptıklarını iddia ettikleri tarihte müvekkili şirket lehine kefaletleri olmadığını, müvekkili şirket temlik edenlerden kendisine kefil olmalarını istemediğini, kefalet ilişkisinin 2014 yılında yapılan borç yapılandırması öncesinde olmadığından geçmişe ilişkin taleplerin kefalet kapsamında talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının ödeme yaptığını iddia ettiği finansal kiralama sözleşmesine konu tüm malların davacının elinde olduğunu, şirket hisselerini ve taşınmaz bölümlerini müvekkili şirket müdürü …..’den satın aldığı 22/09/2008 tarihinden bu yana kendisi tarafından kullanıldığı ve tasarruf edildiğini, müvekkili şirket müdürü …..’in temlik eden şirket …. … Ltd. Şti. kredi borcunu ödemek için hisselerini devretmesinden sonraki tarihlerde ¨123.000,00 + 34.000,00 Euro ödeme yaptığını, müvekkili şirket müdürü tarafından temlik eden şirketine elektrik borçlarının ödenmesi için 14/05/2009 tarihinde ¨15.000,00 + ¨ 1.000,00 ödendiğini , bunun da mahsubunu talep ettiklerini, bu nedenlerle, yetki itirazlarının kabulü ile müvekkili şirket hakkındaki davanın ayrılarak Antalya Mahkemelerine gönderilmesini, davacı temlik edenlerin dahi talep etmeye hakları olmayan bir alacağı isteyemeyeceğinden davasının reddini, ödeme yapıldığı iddia edilen tarihlerde kefalet ilişkisinin olmaması nedeniyle kefalet nedeniyle rücu gerekçeli davanın reddini, müvekkili şirket hakkındaki davanın ve dayanaklarının ayrılarak müvekkilden ne istendiğinin açıklanmasına, ödeme dayanağı finansal kiralama sözleşmesindeki tüm malların davacı ve temlik edenler tarafından kullanılmakta ve elinde bulunmakta olduğundan sözleşme tutarınca takas ve mahsup taleplerinin kabulü ile davanın reddini, müvekkiline ne miktar için dava açıldığı açıklanmamış olduğundan dava dilekçesinin reddini, tüm masraf ve ücreti vekâletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler Prof. Dr. …… , Yrd. Doç.Dr. … ve … tarafından düzenlenen 17/05/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda;Davacının üçüncü kişilerin davalı şirket adına yapmış oldukları ödemelere dayanmasına ve alacağın temliki hükümlerine göre talepte bulunmasını, davalının ise bu ödemelerin davacı tarafından 22/09/2008 tarihli sözleşme ile üstlenildiğini savunmasına göre iddia ve savunmalar doğrultusunda bir kısım belgelerin ve delillerin ibrazının gerektiğini, bu kapsamda davacının talep ettiği üçüncü kişiler tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin makbuzların sunulması gerektiğini, 09/06/2008 tarih, ……, …. yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmelerinin ve varsa davacının iddiasına göre ipotek senedinin ibrazının gerektiğini, 10/04/2014 tarihli protokolün konusunu oluşturan …, …., ….., …. numaralı ödeme planlarının ve yine varsa bu ödemelere ilişkin makbuzların ibrazının gerektiğini, ancak iş bu belgelerin ibrazı halinde bilirkişi heyetlerince alacak talebi hakkında değerlendirmede bulunulabileceğini, aksi halde dosyanın mevcut durumuna göre MK. md. 6 ve HMK hükümleri dairesinde iddiasını ispatla yükümlü davacının iddiasını ispat edemediğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler Prof. Dr….. , Yrd. Doç.Dr. … ve … tarafından düzenlenen 18/12/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı yanın yapmış olduğu ödemeler ve davacıya temlikte bulunan üçüncü kişilerce yapılan ödemeler toplanarak 22/09/2008 tarihli sözleşme uyarınca yapılması gereken ödemeler tespit ve bu tutardan mahsup edilmekle davacının alacaklı olduğu tutarın (veya alacaklı olup olmadığının) tespit edilmesi gerektiğini, ancak bu inceleme tetkik ve hesapların kurul heyet üyeleri tarafından yapılamadığı görüldüğünden konusunda uzman bankacılık ve leasing uzmanı bilirkişinin heyete ilave edilerek; bilirkişinin dosyaya sunulu belgelerden , leasing sözleşmelerinden kaynaklanan ancak davalıdan başka davacı yanca (ve davacıya temlik edenlerce) yapılan toplam ödeme miktarını tespit etmesi ve ikinci olarak 22/09/2008 tarihli sözleşme uyarınca yapılan ödemeleri de tespit edip toplam ödeme miktarından çıkararak arada fark var ise bunu hesaplamak ve varsa böylelikle davacının alacak miktarını (yahut alacaklı olup olmadığını) tespit etmesi gerektiğini, aksi halde davacının ( ve davacıya temlikte bulunanların ) yapmış olduğu ödemelerin 22/09/2008 tarihli hisse devir anlaşması kapsamında olup davacının davalıdan talepte bulunamayacağını bildirmişlerdir.
Davacı dava dilekçesinde özetle, dava dışı üçüncü kişilerin …. ….. İnş. Tic. Ltd. Şti. ve …..’in ve …..’in borçluların ….Kiralama A.Ş. ile akdettiği 09.06.2008 tarih ve …, …. yevmiye numaralı sözleşmelerine göre ödemiş oldukları borçlar sebebiyle tarafına temlik edilen alacakların ödenmesini talep etmiştir. Davacı dava dışı …. ….. İnş. Tic. Ltd. Şti.’nin 10.04.2014 tarihli protokole göre müteselsil kefil sıfatıyla ödeme yaptığını ileri sürmüştür. Davacı ….. ve ….. tarafından yapılan ödemelerin makbuzlarında 3. kişilerin isimlerinin yazdığını, ancak leasing borcuna ilişkin davacı …’nun ipotek borçlusu olduğunu, ….. ve ….. tarafından yapılan ödemelerin … adına yapıldığını, MK md.884 kapsamında alacağın davacıya geçtiğini, bu kabul edilmese bile vekaletsiz iş görme hükümleri kapsamında alacağın talep edilebileceğini iddia etmiştir.
Bilirkişiler Prof. Dr….. , Yrd. Doç.Dr. …,… ve … tarafından düzenlenen 31/10/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda;Dosyaya ibraz edilen deliller doğrultusunda ….. tarafından 65.000-USD; ….. tarafından 79.241-USD davacı … tarafından 137.475-USD meblağ ödendiği ve leasing sözleşmeleri uyarınca bu kapsamda davalılar lehine toplamda 281.716 USD ödeme yapıldığını,davacı tarafın 22/09/2008 tarihli protokole konu leasing sözleşmesinin farklı olduğu ve ödemelerinin yapıldığına İlişkin iddiasını ispatlar nitelikte dosyada herhangi bir delile rastlanmadığını, bu suretle davacının 22/09/2008 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borcundan bahsi geçen lehe ödemelerin mahsubu halinde davacının alacaklı olmadığınn ,bildirdikleri görülmüştür.
Davacı, dava dışı üçüncü kişilerin …. ….. İnş. Tic. Ltd. Şti., …..’in ve …..’in borçluların ….Kiralama A.Ş. ile akdettiği 09/06/2008 tarih ve …. yevmiye numaralı sözleşmelerine göre ödemiş oldukları borçlar sebebiyle tarafına temlik edilen alacakların ödenmesini talep etmiştir. Davacı dava dışı …. ….. İnş. Tic. Ltd. Şti.’nin 10/04/2014 tarihli protokole göre müteselsil kefil sıfatıyla ödeme yaptığını ileri sürmüştür. Davacı ….. ve ….. tarafından yapılan ödemelerin makbuzlarında 3. kişilerin isimlerinin yazdığını, ancak leasing borcuna ilişkin davacı …’nun ipotek borçlusu olduğunu, ….. ve ….. tarafından yapılan ödemelerin … adına yapıldığını, MK md.884 kapsamında alacağın davacıya geçtiğini, bu kabul edilmese bile vekaletsiz iş görme hükümleri kapsamında alacağın talep edilebileceğini iddia etmiştir.
Davalılar ise, davacının 3.kişiler tarafından ödediğini iddia ettiği borçların 2008 yılında ….. ile … arasında yapılan sözleşme gereği davacının ödemeyi üstlendiği borçlar olduğunu, davacının sözleşme gereği ödenmesi gereken tutarları ödemediği gibi dava açtığını, taraflarının şirket hisse devri ve taşınmaz devirlerini gerçekleştirdiğini, 3.kişilerin halef olmadıkları hakkı davacıya devretmelerinin mümkün olmadığını, temlik edenlerin ödeme yaptıkları tarihte müvekkili şirket lehine kefaleti olmadığını, davacının müvekkili için hangi paraları, ne sebeple ödediğini niçin hakkı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacının elinde kalan malların bedelini ödemediğinden mahsup edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dava dışı temlik eden …..’in Beyoğlu ……. Noterliği ….. yevmiye numaralı 09/04/2014 tasdik tarihli temlik sözleşmesi ile davalı şirketlerin ….’e olan kredi borçlarının ödenmesi sebebiyle doğmuş bulunan 65.000-USD’yi davacıya temlik ettiği anlaşılmıştır.Sözleşme ekinde 08/07/2011-30/11/2011 tarihleri arasında 7 adet ödeme bilgisine yer verilmektedir.
Dava dışı temlik eden …..’in Beyoğlu …… Noterliği …… yevmiye numaralı 09/04/2014 tasdik tarihli temlik sözleşmesi ile davalı şirketlerin ….’e olan kredi borçlarının ödenmesi sebebiyle doğmuş bulunan 102.133 USD’yi davacıya temlik ettiğianlaşılmıştır.Sözleşme ekinde 27/01/2012-31/10/2013 tarihleri arasında …… Deri hesabına yatırılan 19 adet ve 30/04/2012-31/10/2013 tarihleri arasında …… Yönetim hesabına yatırılan 16 adet ödeme bilgisine yer verilmektedir.
Dava dışı temlik eden ….. ve …. Ltd. Şti’nin Beyoğlu ….. Noterliği’nin …… yevmiye numaralı 17/04/2014 tasdik tarihli temlik sözleşmesi ile ….’e olan kredi borçlarının ödenmesi sebebiyle doğmuş bulunan 436.500 USD’yi davacıya temlik ettiği anlaşılmıştır. Sözleşme ekinde 10/04/2014 tarihli protokole yer verilmiştir.
10/04/2014 tarihli protokol ile …. Ltd. Şti. ve ….., …… Deri ve …… Yönetim’in 09/06/2008 tarih, …, ….. yevmiye numaralı fınansal kiralama sözleşmelerinden kaynaklanan 88.000 USD+56.500USD + ¨2.000,00 vadesi geçmiş borçlarını ödemeyi kabul etmiş, bu sözleşmelerden doğmuş ve doğacak borçlar için müşterek müteselsil kefil olmayı kabul etmiştir.
Davacı … ile ….. arasında akdedilen 22/09/2008 tarihli sözleşme uyarınca, davacı …, tarafından yapılacak …. Ltd. Şti. %50 hissesi ve bir kısım taşınmaz devirleri karşılığında 8.500.000 USD ödemeyi kabul etmiştir.İş bu sözleşmeye göre davacı …… Deri Ltd. Ştî.’ne ait ….’e var olan borcun tamamı 550.000 USD’yi ödemeyi üstlenmiştir. Bununla beraber davacı, …. şirketinin …… Bankası’ 1.010,651 Euro, ….’e 1.973.792 Euro, ….’e 172.642 USD borcu olmak üzere var olan şirket borçlarının %50 kısmını ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.
Antalya …… Noterliği’nin 25/09/2008 tarihli hisse devir sözleşmesi ile …..’in …. Ltd. Şti.’de bulunan 2000 adet hissesini, …’ya devrettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada davacı taraf alacağın temliki hükümlerine göre talepte bulunmuş, davalı ise söz konusu alacağın 2008 tarihli sözleşme ile davacı tarafından borçlanıldığını savunmuştur. Bu kapsamda, davacının talep ettiği alacağın iş bu 22/09/2008 tarihli sözleşme ile üstlendiği borçlara ilişkin olması halinde, alacaklı ve borçlu sıfatları davacı …’da birleşmiş olacak, TBK. md.135 (818 sayılı eBK md.116) uyarınca alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi sebebiyle borç sona erecektir.
Bununla beraber alacağın temliki, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 183-194. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Alacağın temliki ile alacak hakkı bunu devralan 3. kişiye geçer. Böylece devralan daha önce temlik edene ait olan alacak hakkını kesin olarak iktisap eder; bunun üzerinde “tasarruf etme” yetkisini kazanır. Temlik eden alacaklının da bu aşamadan sonra artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından) bu alacağa dayalı olarak herhangi bir hukuki işlem yapması mümkün değildir. Bu durumda temlik işlemi ile temlik eden, borç ilişkisinden çıkar ve onun yerine alacaklı sıfatıyla alacağı devralan 3. kişi geçer. Alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme… gibi) hukuki işlemler bu 3. kişi tarafından yapılır.
Davacı, ödeme yapan ….. ve …. Ltd. Şti.’nin leasing borcunun müşterek ve müteselsil kefili olduğuna dayanmaktadır. Kefil eda ettiği şey nispetinde alacaklının haklarında, ona halef olur ( eBK. md. 496, 6098 s. TBK. md. 596/1 ). Genel kredi sözleşmesini “müşterek ve müteselsil kefil” sıfatıyla imzalayan, borcun bakiyesini alacaklıya ödediğinde, ödediği tutar oranında alacaklının haklarında, ona halef olacaktır.
Temlik eden ….. tarafından 2011 yılında toplam 65.000- USD; ……. tarafından 2011, 2012, 2013 yıllarında toplam 79.241- USD,davacı … tarafından 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında toplam 137.475-USD meblağ bakiye ödendiği anlaşılmaktadır. Bu halde davacı … ve temlik edenler tarafından davalı şirketler lehine toplamda 281.716 USD ödeme yapıldığı bilirkişi kurulu tarafından tespit edilmiştir.
Bu aşamada davacı tarafça 22/09/2008 tarihli sözleşme uyarınca yapılacak ödemelerin, temlik konusu leasing sözleşmelerinden olmadığı ileri sürülmüşse de, dosya içerisinde davalıların taraf olduğu ve davacı tarafından ödemesi yapılan başka bir leasing sözleşmesine de rastlanmamış,davacı tarafından 22/09/2008 tarihli protokole göre herhangi bir ödeme belgesi sunulmamıştır.Bu halde ,alacaklı ve borçlu sıfatlarının davacıda birleşmesi dikkate alınarak, davalı şirketler lehine yapılan toplam ödeme miktarı davacının 22/09/2008 tarihli protokolden kaynaklanan borcundan mahsup edilmesi gereklidir.
22/09/2008 tarihli sözleşmenin satış bedeli başlıklı maddesine göre, taraflar sözleşme konusu olan iki maddede sayılı gayrimenkul ve şirket hisseleri için satış bedeli olarak 8.500.000- $ tutarda anlaşmışlardır. Bu tutardan …… Deri San ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait ….’e varolan borçların ve şirketin borçlarının (…. borçları 550.000USD, 1.973,792 €, 172.642 USD;…… bank 2.525.900 -USD kredi borcu ; ….. bankası kredi borcu 1.010,651€) %50 kısmının mahsup edilmesi ve alıcı tarafından ödenmesi kararlaştırılmıştır. Netice olarak dosyada mübrez evraklar doğrultusunda davacı ve temlik edenler tarafından yapılan ve hesaplanan ödemeler (281.716 USD) iş bu borç tutarından mahsup edildiğinde davacının alacağının kalmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken ¨ 35,90 karar ve ilam harcının peşin yatırılan ¨ 11.423,05 harçtan mahsubu ile fazla alınan ¨ 11.387,15 harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalıların kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨40.705,78 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
5-Davalılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşinde davalılara İADESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨485,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.27/12/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP …..