Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/779 E. 2018/434 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/779 Esas
KARAR NO : 2018/434

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
K.YAZIM TARİHİ : 04/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının müvekkili şirkette yazılı iş sözleşmesi ile 08/08/2011 tarihinde işe başladığını, 01/01/2012 tarihinden itibaren aynı işverene ait İzmir satış ofisinde aynı görevini iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 13/02/2013 tarihine kadar Antalya bölgesinde çalıştığını, 13/02/2013 tarihinde davalı tarafın iş akdini kendi rızasıyla hiç bir sebep göstermeksizin istifa ederek görevinden ayrıldığını, taraflar arasında 01/06/2012 tarihinde rekabet yasağı ve sır saklanması sözleşmesi imzalanmış olup, bu sözleşme gereğince davalının kendi isteğiyle işten ayrılması halinde işçinin 6 ay süre ile Akdeniz bölgesi sınırları dahilinde aynı sektörde faaliyet gösteremeyeceğini kabul etmiş olup, davalının akdin sona ermesinden sonra sadakat borcunu ihlal ederek, müvekkili şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren …A.Ş bölgesinde Antalya satış sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, müvekkili şirketten edindiği ticari sırları rakip firma ile paylaşarak, müvekkil şirketteki çalışması sırasında sunduğu bilgileri rakip şirkete ifşa ederek daha iyi öneri ve teklifler ile müvekkili şirket bayilerine sunduğu, aynı zamanda haksız rekabet sağlayarak kendisi için menfaat oluşturma amacı taşıdığını, bu nedenle aralarındaki sözleşme gereğince 25.000 TL cezai şartın 13/02/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevabında, taraflar arasındaki sözleşme içeriğindeki hükümlerin işe kabul edilmenin ön şartı olarak müvekkili önüne sunulduğunu, aksi takdirde işe alınmayacağını bildirildiği, bu konuda müvekkilinin iradesinin sakatlandığını, rekabet etmeme sözleşmesi eski işverenin korunmasını amaçladığından işverenin korunmaya değer bir menfaatinin bulunması gerektiğini, somut olayda davacı iş yerinde görev yapan davalının ne tür bir ticari sırra vakıf olduğu ve bu bilgilerin kullanılmasının iş verene önemli bir zarar verebilecek nitelikte olması gerektiğini, bu konuda araştırma yapılması gerektiğini, müvekkilinin görev alanının İstanbul Büyük Şehir Belediyesi sınırları içinde olarak belirlendiğini, müvekkilinin şimdiki iş yerinde proje satış sorumlusu olduğu muhatap ticari kitlenin sadece oteller ve şalt ve akıllı otomasyon sistemleri projeleri pazarladığını, davacının ise bu tip ürününün dahi olmadığını, iştigal konularının ve pozisyonlarının muhatap kitlelerin tamamen farklı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava haksız rekabet nedeniyle cezai şart bedelinin tahsiline ilişkindir.
Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, defterlerin TTK hükümlerine uygun olarak tutulduğu, davacı şirkete ait 2011, 2012, 2013, 2014 yılları müşteri portföyünün incelenmesinde, davalının çalıştığı İzmir satış ofisinde Ege, Akdeniz satış sorumlusu olduğu döneme ilişkin önceki ve sonraki yıl satış rakamlarına göre portföy zararı hesabı net olarak yapılmasının mümkün olmadığını, davacı şirketin 2011,2012,2013, kurumlar vergisi beyannamesi ile dava dışı … firması 2011, 2012, 2013 kurumlar vergisi satış rakamlarının incelenmesinde, davalının davacı şirket İzmir büro satış sorumlusu olarak göreve başladığı 01/01/2012 tarihi ile görevden ayrıldığı, 31/12/2012 döneminde %142.22 oranında artış gösterdiği, davacı iş yerinden ayrıldığı tarihe kadarki 2013 yılı dönemi içerisinde satış rakamlarında %20.55 gibi bir oranda düşüş olduğu, davalının …. firmasına işe girmesi neticesinde …. firmasının 2011, 2012, 2013 İzmir bölge müşteri portföyleri satış rakamlarının davacı şirketten %116 fazla olduğu, davalının dava dışı firmaya davacıdan müşteri portföyü kazandırıp kazandırmadığı, davalının davacı şirketten edindiği ticari sırları rakip … firması ile paylaşarak sonrasında davacı şirkette çalıştığı süreçte sunduğu bilgileri rakip şirkete ifşa ederek daha iyi öneri ve teklifler ile, davacı şirket bayilerine sunarak haksız rekabet olgusuna sebebiyet verdiği hususunda mali açıdan net tespit yapmak mümkün olmadığı, sektörel olarak yapılan incelemede davacı firma sadece anahtar, priz ve aksesuarlarının üretim ve satışını yaparken … firmasının davacı firmaya göre üretim ve satışını yaptığı elektrik malzeme çeşidinin daha çok olduğundan ürün yelpazesinin daha geniş olup, elektrik piyasasında bilinirliğin ve satmış olduğu malzemenin bulunurluğu daha fazladır. Davalı davacı firmada çalışırken tasarım, üretim, imalat görevi olmadığından, davalının davacının üretmiş olduğu ürünleri tasarım, proje, imalat bilgilerine vakıf olamayacağı, bulunduğu pozisyon itibariyle T.B.K. ‘nın 444/2 maddesi kapsamında kaldığı, uyuşmazlık konusu olayda iş akdinin 6098 sayılı B.K.’nın yürürlüğe girmesinden öncesine ilişkin olması sebebiyle B.K. 348/2 maddesindeki hüküm uygulanacak olup, iş sahibine yanı davacıya hisse olunabilecek derecede bir zarara sebebiyet verebilecek durumda olması haksız rekabet için yeterli olup, davalının ödemekle yükümlü olacağı cezai tutarın aylık 2.500 TL’den 25.000 TL olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda davacı ile davalı arasında rekabet yasağını düzenleyen sözleşme hükümleri ile, rekabet yasağına atıf yapan hükümler değerlendirildiğinde, rekabet sözleşmesinde rekabet yasağı süresinin 6 ay ve rekabet mahalli olarak Ege bölgesi belirlenmiş ise de davalının çalışma hayatındaki müttesebatı, tecrübesi ve uzmanlık alanına göre rekabet yasağı sözleşmesinde yer lan, yer ve süre sınırlamasının onun iktisadi geleceğinin tehlikeye atacak mahiyette hakkaniyete aykırı bir sınırlama teşkil etmediği, davacı şirketin satış sorumlusu konumunda olan davalının, davacı şirketin müşteri çevresi hakkında bilgi edindiği ve bu bilgilerin kullanımının davacı şirket aleyhine zarar doğurabilecek nitelikte olduğu göz önüne alınarak, davalının iş sözleşmesini haklı nedenle fesih ettiğine ilişkin delil bulunmadığı anlaşılmakla, haksız rekabetin oluştuğu kanaatine varılmış, davalının aylık kazancı ile belirlenen cezai şart miktarının aşırı olduğu, iş sözleşmesinin ilk kurulması sırasında iş bulma kaygısıyla işverence sunulan her şartı kabul etme durumunda kalan işçinin konumu, sosyo ekonomik durumu göz önüne alındığında mahkememizce cezai şart miktarının brüt maaşının 3 katı uygulanması gerektiği kanaatine varılarak 7.500 TL haksız rekabet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddine,
2-7.500 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 512,32 TL harcın, peşin alınan 24,30 TL başvurma harcı, 426,95 TL nispi harç olmak üzere toplam 451,25 TL’den mahsubu ile bakiye 61,07 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.180,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.180,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 24,30 TL başvurma harcı, 426,95 TL nispi harç, 2.400 TL bilirkişi ücreti, 267 TL tebligat müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.118,25 TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında, 997,84 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalının yapmış olduğu 179,50 TL tebligat müzekkere masrafının kabul ve red oranı göz önüne alındığında 140,01 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2018

Katip …

Hakim …