Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/589 E. 2019/541 K. 03.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/589 Esas
KARAR NO : 2019/541

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Nedeniyle Maddi Ve Manevi Tazminat )
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 03/05/2019
G.K.YZM TARİHİ : 09/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Nedeniyle Maddi Ve Manevi Tazminat ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile maddi tazminat taleplerine ilişkin açıklamalarını içerir 26/09/2014 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin 25/04/2013 tarihinde işine gitmek için davalı- lardan …’ın maliki, …’ın sürücüsü, … Sigorta A.Ş.’nın trafik sigortacısı olduğu araca bindiğini, Büyükçekçekmece durağına geldiğinde araçtan inmek için davalı sürücüyü ikaz etti- ğini, sürücünün durağa yaklaştığında durur gibi yapıtğını “acele edin” diyerek davacının inmesini is- tediğini, henüz araçtan inmeden minibüsün harekete geçmesi nedeniyle dengesini kaybeden davacı- nın yüz üstü düşerek yaralandığını, davacının ilk müdahale için götürüldüğü Esenyurt Devlet Has- tanesi’nde belinin kırıldığının anlaşılması üzerine Bakırköy Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini, tedavisinin halen devam ettiğini, sakat kalma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu, olayla ilgili olarak araç sürücüsü hakkında Büyükçekmece CBS’nın … nolu dosyası üzerinden soruş- turma açıldığını, dava konusu kazadan önce sigortalı olarak bir işte çalışan davacının mevcut yarala- nması nedeniyle çalışma gücünü kaybettiğini, kazanç kaybının oluştuğunu, ekonomik geleceğinin sarsıldığını,tedavi gideri sarf etmek zorunda kaldığını ,maddi ve manevi çöküntüye girdiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107 md gereğince şimdilik 200,00 TL tedavi gideri + 200,00 TL kazanç kaybı + 300,00 TL çalışma gücünün yitirilmesi zararı + 300,00 TL ekonomik geleceğin sarsılması zararından ibaret 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile …’tan müteselsilen ve müştereken tahsilini, takdir olunacak tazminatlara kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş. (eski ünvanı …. Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan …. plakalı aracın …. nolu 03/04/2013-29/03/2014 vadeli ZMMS poliçesi gere- ğince müvekkili şirket tarafından teminat altına alındığını, davacının zararını ve illiyet bağını ispat etmesi halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu , 25/02/2011 tarihinde RG’de yayınlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarih 6111 sayılı yasanın 59 md ile 2918 sy KTK’nun değişen 98.md gereğince acil sağlık ve tedavi hizmet- lerinden SGK sorumlu olduğundan tedavi giderlerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; olay tarihinde davacının müvekkilerinin malik ve sürücüsü olduğu araç ile yolculuk ettiğini, her ne kadar dava dilekçesinde olay tarihi olarak 25/04/2013 günü gösterilmiş ise de , dava konusu olayın 20/04/2013 günü saat 11.26 civarında meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkili araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, minibüs yolcu indirmek üzere durağa yaklaştığında,araç henüz durmadan davacının -tamamen kendi inisiyatifi ile- dolmuştan inmek istediğini ve kazanın bu sırada meydana geldiğini, olay sonrasında sürücü …’ın davacının yanına gidip hastaneye götürmeyi ,yardım etmeyi teklif ettiğini, davacının iyi olduğunu söyleyip yardım etklifini reddetmesi üzerine olay yerinden ayrılıdğını, olayın ardından davacının kendiliğinden hastaneye gidip tedavi sürecisin başlattığını, olay hakkında Büyükçekmece CBS tarafından 2013/20166 nolu soruşturma evrakında da kaza tutanağı, olay yeri inceleme tutanağı veya olaya dain polis tarafından alınmış her hangi bir başvuru bulunmadığının görüleceğini, davacının olay nedeniyle şikayetçi olmadığı gibi yardım talebini de kendisinin reddettiğini, davacının açtığı iş bu davada müvekkili araç sürücüsünün kusurunu, zararının varlığını ve miktarını, uygun illiyet bağının varlığını ispat ile yükümlü olduğunu, davacının taleplerinin yasal dayanaktan yoksun ve afaki olduğunu beyanla her iki müvekkili yönünden davanın reddini savunmuştur.
Dava ; motorlu taşıt işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma (cis- mani zarar) nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tazminat talebini BK 49 , 54 ve 56. Md de düzenlenen haksız fiil hükümlerine ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 md’ne dayandırmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “İşleten Ve Araç İşleticisinin Bağlı Olduğu Teşeb- büs Sahibinin Hukuki Sorumluluğu “başlıklı 85.maddesinde aynen : “(Değişik birinci fıkra: 17/10/ 1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” denilmiştir.
Dava konusu 20/04/2013 tarihli kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Haksız Fiilden Doğan Borç ilişkilerin düzenleyen ikinci kısmında ;
49.maddede ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
54.maddede ” Bedensel zararlar ;1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar”dır.
“Manevi Tazminat” başlıklı 56. madde de “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zede- lenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” denilmiştir.
Kazaya karışan araç kaydı,poliçe örneği, SGK kayıtları, davacının tedavisine ilişkin hastane kayıtları, olay anını gösterir kamera görüntüleri, ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası celp edilmiş, tarafların sosyal ekonomik durumları araştırılmıştır.
Olayla ilgili olarak müşteki …’ü taksirle yaraladığından bahisle sanık sürücü … hakkında Büyükçekmece CBS’nca yürütülen soruşturma sonunda Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi’nde …. Esas sayılı kamu davası açılmıştır. Mahkemece yapılan yar- gılama sırasında Trafik Bilirkişisi …’dan aldırılan 03/06/2016 tarihli rapora itibar edilerek kazanın oluşumunda sanık sürücünün asli derecede % 85 oranında, müşteki yolcu …ün tali derecede (% 15) oranında kusurlu olduğu kabul edilerek sanığın eylemine uyan taksirle yaralama suçundan TCK 89/1 ,89/2-b, 62/1, 52/2 md gereğince mahkumiyetine karar verildiği, sanık vekilinin talebi üzerine dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında Trafik Bilirkişisi Emekli Emniyet Müdürü …’dan aldırılan 28/10/2016 tarihli raporda ise “kazanın oluşumunda davalı taraf sürücüsü …’ın asli derecede % 80 oranında, davacı yolcu …’ün tali derecede (% 20) oranında kusurlu olduğu” belirtilmiştir.
Her ne kadar ceza mahkemesine ve mahkememizin dosyasına sunulan ve özeti yapılan kusur raporlarında neticeten davalı taraf sürücüsünün asli kusurlu, davacının tali kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, raporlarda tespit edilen kusur oranlarının dosyaya ibraz edilen kamera görüntüleri ve olayın oluş şekli ile uyuşmaması nedeniyle mevcut çelişki giderilmek üzere bu kez ATK’den rapor aldırıl- masına karar verilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden aldırılan ve dosyaya sunulan 23/07/2018 tarih … sayılı rapora göre ;
“Dava konusu kaza 20/04/2013 günü saat 12:00 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idare- sindeki…. plaka sayılı minibüsü ile kapısı açık vaziyette ,kaza mahalli olan …. önündeki durağa gelerek yavaşlayıp durağa yanaştığı ve araç içerisinde bulunan davacı yolcu … ‘ün hareket halindeki araçtan inmeye çalıştığı esnada dengesinin kaybederek yere düşmesi şeklinde, gündüz vakti , … önündeki durakta meydana gelmiştir.
Kaza anı görüntü CD’si incelendiğinde minibüsün durak önüne kapısı açık vaziyette yavaşladığı ve yol- cunun da araç hareket halinde iken inmeye çalıştığı ve dengesini kaybederek yere düştüğü görülmüştür.
Tanzim edilen 03/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda ” davalı sürücü …’ın asli decede % 85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ün tali, %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu” , 28/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda “davalı sürücü … ‘ın asli derecede %80 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ün tali, % 20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu” belirtilmiş ise de , tüm dosya kapsamı,dava dilekçeleri, Ceza Mahkemesinin gerek- çeli kararı ve içerikleri iddianame, kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları, kaza anı görüntü CD’si, tüm beyanlar incelendiğinde kazanın raporun “OLAY”kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği, kaza anı görüntü CD ‘si ve yolcunun ifadesi dikkate alındığında yolcununda durağa gelmeden araç hareket halinde iken araçtan inmesi ve araç sürücününün kapısı açık vaziyette durağa yanaşması ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporlarının kusur oranı yönüyle isabetsiz olduğu,
Mevcut bulgulara göre ;
A)Davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki minibüsü ile aracının kapısını kapalı vaziyette durağa gelip durup kapısını açarak yolcularını bu şekilde indirmesi gerekirken bu hususa riayet emediği yolcular açısından tehlike ortamı oluşturacak şekilde kapısı açık vaziyette durağa yanaşıp yolcunun hareket halindeki araçtan indiği esnada dengesini kaybederek yere düşmesi ile neticelenen kazada eşdeğer (% 50) kusurlu olduğu” tespit edilmiş, olay anını gösterir kamera görüntülerine ,oluşa ve yargısal denetime uyun bu- lunmakla söz konusu kusur raporu hükme esas alınmış, kusur oranı % 50-% 50 şeklinde kabul edilmiştir.
B)Davacı yolcu …’ün kapısı açık olarak durağa yanaşan aracın durmasını bekleyip gü- venli bir şekilde araçtan inmesi gerekirken bu hususa riayet etmeyip araç hareket halinde iken kendi can gü- venliğini tehlikeye düşürecek şekilde inmeye çalıştığı esnada emniyetli bir şekilde tutunmayıp dengesini kay- bederek yere düşmesi ile neticelenen kazada eşdeğer (%50) kusurlu olduğu” tespit edilmiş olmakla olay anını gösterir kamera görüntülerine ve Yargısal denetime elverişli bulunan söz konusu rapor hükme esas alınmış, kusur oranı (% 50-%50) olarak kabul edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nca düzenlenen 08/04/2015 tarihli ….sayı ve … karar nolu raporda ” da- vacı …’ün 20/04/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası nedeniyle 11/10/ 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranının Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup-1 kabul olunduğu, E cetveline göre meslekte kazanma gücünü % 43,2 oranında kaybetmiş sayılacağı iyileşme (iş göremezlik) süresinin 20/04/2013 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir.
Davacı …’ün dava konusu maddi zararının tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere dosya Aktüeryal Hesap Uzmanı Y. Müh. …’ ve Ortopedi ve Travmatoloji – SUT- Tedavi Giderleri Uzmanı Op. Dr. …’ a tevdi edilmiştir. Düzenlenen 04/03/2019 tarihli raporda ” davacı …’ün tespit edilen % 43,2 oranındaki maluliyet (meslekte kazanma gücünde azalma ) oranı, %100 malul sayıldığı 9 aylık geçici iş göremezlik süresi ve % 50 kusur durumuna göre ; talep edebileceği nihai ve gerçek geçici iş göremezlik zararının 3.662,60 TL ,sürekli iş göremezlik zararının 78.446,92 TL, tedavi giderinin 625,00 TL olduğu” tespit edilmiştir.
Davacılar vekili 21/05/2015 tarihli aktüerya raporu doğrultusunda ibraz ettiği, harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 200,00 TL tedavi gideri+ 7.296,00 TL geçici iş göremezlik zararı + 4.202,50 TL işlemiş dönem maluliyet zararı ve 51.109,08 TL işleyecek dönem maluliyet zararı olmak üzere toplam 62.807,58 TL’ye artırmıştır.
Ancak ıslah talebine dayanak yapılan 21/05/2015 tarihli rapor henüz kusur raporları düzenlenmeden önce davalı taraf sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu varsayımı ile hazırlandığından,ayrıca dosyadaki delillere, yürürlükteki mevzuat hükümlerine ve yargısal denetime uygun olmadığından itibara layık bulunmamıştır.
Olayın oluş şekline ve dosyadaki delillere uygun bulunan 04/03/2019 tarihli aktüerye raporu duourlutusunda davacının talebi ile sınırlı olarak re’sen yapılan hesaplama sonucu; davacının talep edebileceği maddi tazminat 200,00 TL tedavi gideri + 3.662,60 TL geçici işgöremezlik + 51.109,08 TL ekonomik geleceğinden sarsılmasından kaynaklanan zarara ilişkin toplam 54.971,68 TL olarak hesaplanmıştır.
Davalı sigorta şirketinin cevabi yazılarında dava konusu maddi zarar ile ilgili olarak davacının dava tarihinden önce başvurusunun bulunduğu ancak gerekli belgeler ibraz edilmediğinden ödeme yapılmadığı, sigorta şirketinin iş bu davadan önce temerrüde düşürülmediği anlaşılmıştır.
SGK’nın cevabi yazısında da, davacıya dava konusu tazminat talepleriyle ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiş olmakla aktüerya bilirkişi tarafından hesaplanan ve mahkemece belirlenen tazminat tutarında indirim yapılmamıştır.
Toplanan delillere, dosyadaki bilgi ve belgeler ile davacı talebine göre; davacının aktüerya bilirkişi tarafından tespiti yapılan 54.971,68 TL tutarındaki maddi tazminatın ödenmesi ile ilgili olarak araç maliki , sürücüsü ve trafik sigortacısı durumundaki davalıların ödenmesinden müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının manevi tazminat talebi ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede ise ;dosyaya ibraz edilen tedavi evrakları, tıbbi belgeler ve ATK raporundan, davacının konusu kaza sonucu yara- lanmasına bağlı olarak uzunca bir dönem tedavi gördüğü, yakınlarının yardımına ve ilgisine muhtaç kaldığı,kendisinin ve evinin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiği, yaşanan süreçten doğrudan ve olumsuz şekilde etkilendiği, fiziki bütünlüğü ile ruhsal sağlığının bozulduğu tartışmasızdır.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas, …. karar nolu 22/11/2018 tarihli ilamında; ”…. manevi tazminat zarara uğrayan da manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşımaktadır. Buna göre manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasında amaç edilmemiştir. Zarar görenin zengin- leşmemesi, tazminat sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” denilmektedir.
Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince ; somut olayın özelliğine zararın ağırlığına ve davacı taraf üzerindeki etkisine, kusur durumuna, sosyal ekonomik duruma göre talep edilen manevi tazminat tutarının fazla olduğu değerlendirilmekle davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat talebinin (20.000,00 TL itibariyle) kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacı tarafından davalılar …, … ve (…) …. Sigorta Şti aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulüne,
Davacının 20/04/2013 tarihinde vuku bulan kazaya bağlı yaralanması nedeniyle 3.662,60 TL geçici iş göremezlik + 51.109,08 TL sürekli iş gücü kaybı + 200,00 TL tedavi giderinden ibaret toplam 54.971,68 TL maddi tazminatın müteselsilen ve müştereken …, … ve (….) …. Sigorta Şti’nden tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlandırılmasına,
Hüküm altına alınan maddi tazminat tutarına davalılar A …, … yönünden kazanan vuku bulduğu 20/04/2013 gününden , (…) …. Sigorta Şti yönünden dava tarihi olan 10/12/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ,

2-Davacı tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan manevi taz- minat davasının kısmen kabulüne, davacı için takdir olunan 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına kazanan vuku bulduğu 20/04/2013 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine ,
Fazlaya ilişkin talebin reddine ,

3-HARÇLAR: Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 5.121,89 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 912,50 TL nispi harç ile 1.060,00 TL ıslah harcının mahsubu sonucu bakiye 3.121,34 TL harcın tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,

4-YARGILAMA GİDERİ/DELİL-GİDER AVANSI:
a.) Davacının sarf ettiği 2.300,00 TL bilirkişi ücreti + 1.530,60 TL ATK rapor ücreti +654,60 TL posta giderinden ibaret toplam 4.485,20 TL yargılama giderinin kabul- red oranına göre 3.005,62 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalılar davalılar … ve … tarafından sarf olunan 437,50 TL yargıla- ma giderinin red -kabul oranına göre 144,54 TL’sinin davacı taraftan tahsil edilerek adı geçen davalılara ödenmesine, bakiye kısmın kendileri üzerinde bırakılmasına
… Sigorta A.Ş. tarafından sarf olunan 50,00 TL yargılama giderinin red -kabul oranına göre 16,50 TL’sinin davacı taraftan tahsil edilerek adı geçen davalıya ödenmesine, bakiye kısmın kendileri üzerinde bırakılmasına
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

5- VEKALET ÜCRETİ:
a.)Maddi tazminat talebi yönünden;
Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine; hüküm altına alınan dava değerine göre yürür- lükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 6.396,88 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara ödenmesine,

b.)Manevi tazminat yönünden;
Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT’nin 10/1 md gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve … red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT’nin 10/2 md gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalılara ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere Davacı Vekili Av. …. , Davalı … ve … Vekili Av. ….’un yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/05/2019

Katip …

Hakim …