Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/576 E. 2018/393 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/576
KARAR NO : 2018/393

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 21/01/2014
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 21/01/2014 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ;Müvekkili şirket ile …. Ltd. Şti. arasında 16/11/2012 başlangıç tarihli … numaralı Ticari Paket Sigorta Poliçesi akdedildiğini, işbu poliçe ile sigortalının İkitelli, … Mahallesi,…., … Bulvarı …. Cadde, No:… Başakşehir/İstanbul adresinde bulunan fabrikası sigorta teminatı altına alındığını, müvekkili şirkete sigortalı bulunan firma işyerinin bahçesinde bulunan direk tipi elektrik trafosu arıza yaptığını, elektrik enerjisi davalı İkitelli … tarafından kesildiğini ve bu nedenle 23/05/2013 günü işyerinde üretimin durduğunu, bu nedenle sigortalı şirketçe, davalılardan …. Ltd. Şti.’ nden 23/05/2013 tarih ve …. numaralı faturaya istinaden direk tipi elektrik trafosu satın alındığını, trafonun montajı ve testlerinin de davalı ….. Ltd. Şti. yetkililerince yapıldığını, işbu trafonun İmalatçısı (yapımcısı) ise diğer davalı …. Ltd. Şti olduğunu, trafonun montajının, 24/05/2013 gecesinin sonuna doğru tamamlandığını, akabinde davalılardan …. Başkanlığı’ nca trafoya enerji verildikten hemen sonra elektrik trafosunda şiddetli bir patlama meydana geldiğini, patlamanın etkisiyle trafodan çıkan arklar ve trafo yağlarının yanarak akmasıyla depodaki akrilik elyaflar tutuştuğunu ve yangın aşırı hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve yayıldığını, yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesi ve yoğun çabaları sonucunda 25/05/2013 günü öğle saatlerinde söndürülebildiğini, yangın nedeniyle, giriş katla birlikte dört kat olan bina ile depo olmak üzere, işyerinin tamamı ağır surette hasar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini, bunun yanı sıra; İşyerindeki makinelerin ve tesisatın tamamı, demirbaşın tamamı, emtianın tamamı yanmış ve kullanılamaz hale geldiğini, sigortalı işyeri binası, demirbaşı, makine, tesisat ve emtiasının yanı sıra, işyerine komşu bulunan …Ltd. şti., …firması, … Ltd. Şti. işyerleri ile ….’ e ait olan binada da hasar meydana geldiğini, davalıların zararın oluşumunda müteselsilen sorumlu olduklarından, zararı da müştereken ve müteselsilen tazminle yükümlü olduklarını, davalı … Ltd. Şti. trafoyu müvekkili şirket sigortalısına satan ve montajını yapan olması nedeniyle zararı tazminle sorumlu olduğunu, davalılardan… Başkanlığı da hasarı tazminle yükümlü olduğunu, bu nedenlerle, ¨ 8.510.429,40 tazminatın, sigortalıya ödenen ¨ 529,032,00 (280.000-USD karalığı) yönünden ödeme tarihi olan 07/06/2013 tarihinden itibaren, sigortalıya ödenen ¨ 4.307,60 (2.234-USD karşılığı) yönünden ödeme tarihi olan 26/07/2013 tarihinden itibaren, sigortalıya ödenen ¨ 105.811,90 (54.876-USD karşılığı) yönünden ödeme tarihi olan 26/07/2013 tarihinden itibaren, sigortalıya ödenen ¨ 2.470.024,20 (1.281.000-USD. karşılığı) yönünden ödeme tarihi olan 26/07/2013 tarihinden itibaren, sigortalıya ödenen ¨ 2.061.363,63 (1.069.061,11-USD karşılığı) yönünden ödeme tarihi olan 26/07/2013 tarihinden itibaren, sigortalıya ödenen ¨ 3.037.500,00 (1.500.000-USD karşılığı) yönünden ödeme tarihi olan 13/09/2013 tarihinden itibaren, sigortalıya ödenen ¨218.548,13 (107,925-USD karşılığı) yönünden ödeme tarihi olan 13/09/2013 tarihinden itibaren, ….. A.Ş.’ ne Ödenen ¨38.753,39 yönünden ödeme tarihi olan 12/08/2013 tarihinden itibaren, … Ltd. Şti.’ne ödenen ¨30.895,00 yönünden ödeme tarihi olan 14/08/2013 tarihinden itibaren,… Ltd. Şti’ne ödenen ¨3.456,55 yönünden ödeme tarihi olan 26/09/2013 tarihinden itibaren, … A.Ş.’ ne ödenen ¨10.737,00 yönünden ödeme tarihi olan 13/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Ltd. Şti. vekilinin mahkememize sunduğu 19/02/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde; Davacı …A.Ş. tarafından müvekkili aleyhinde ….Ltd.Şti’. ne ait fabrika binasının yanmasından kaynaklı olarak adı geçen şirkete ödemiş olduğu sigorta bedelinin tahsili talebi ile dava açıldığını, açılmış bulunan dava mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin bu davada herşeyden önce taraf sıfatının olmadığını, çünkü davacının davasının dayanağı …Ltd.Şti.’nin müvekkilinden direk tipi elektrik trafosu aldığını ve bu trafonun montajının müvekkili şirket tarafından yapıldığı iddiası olduğunu, ancak bu iddianın doğru olmadığını, bahse konu elektrik trafosu …. Ltd. Şti. tarafından müvekkilinden talep edildiğini ancak müvekkilinin trafo satışı ve montajı yapmadığını şirkete bildirmesi üzerine ilgili şirket ile müvekkili arasındaki geçmişe dayalı ticari ilişkiden kaynaklı olarak ….Ltd. Şti.’nin müvekkilinden trafoyu temin etmesini istemesi üzerine müvekkilinin bu trafonun satış ve montaj işini yapan ….Ltd.Şti. ile temasa geçerek talep edilen trafonun getirilmesini sağladığını, ilgili trafo …. Ltd. Şti. tarafından ….Ltd. Şti.’ne teslim edilerek yine aynı şirket tarafından montajı yapıldığını, bu konu hem …Ltd. Şti.’nin hem de davacı….Sigorta A.Ş.’nin bilgisi dahilinde olduğunu, zaten konu ile ilgili olarak Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığının …. Sor. Numaralı dosyasında da …Ltd.Şti. yetkilileri hakkında şüpheli sıfatı ile tahkikat yapıldığını, belirtilen soruşturma dosyası davacının delil listesinde mevcut olduğunu , müvekkilin ilgili trafo ile alakalı olarak fatura tanzim etme sebebi malın satıcısı olması değil yukarıda da değinildiği gibi …. Ltd. Şti. ile aralarında olan geçmişe dayalı ticari ilişki olduğunu, bu sebeplerle huzurdaki davanın müvekkili şirkete değil …. Ltd. Şti.’ne yöneltilmesi gerektiğini, davanın reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İkitelli….Müteşebbis Heyeti yönetim Kurulu Başkanlığı vekilinin mahkememize sunduğu 04/03/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde;… Ltd. Şti.’nin mülkiyeti, işletme ve bakımı tamamen kendilerine ait olan direk tipi bir trafo ve yüksek gerilim enerji nakil hattıyla, başkanlıklarına ait yüksek gerilim hatlarına bağlantı yaparak yüksek gerilim hattından enerji alan bir abone olduğunu, bu nedenle yüksek gerilim bağlantı noktasından itibaren tesisin işletme, bakım ve sorumluluğu tamamen …Ltd. Şti’ne ait olduğunu, dolayısıyla başkanlıklarının bu tesiste işletme ve bakım sorumluluğunun bulunmadığını, bu abonelerinin müstakil trafolu olması nedeniyle; trafo, direk, pano ve tüm kabloların arıza işletme bakım sorumluluğu tamamen tesis sahibine ait olduğunu, müvekkilinin bölgesinde yüksek gerilimden beslenen tüm müstakil trafolu abonelere 15/03/2010 tarihinde bu konudaki yasa ve uygulamalardan doğan hukuki sorumlulukların firma sahibine ait olacağına dair yazılı olarak da uyarıldıklarını, ilgili firma tesisin işletme bakımları kendi mülkiyetlerinde olması nedeniyle trafolarını değiştirirken doğal olarak başkanlıklarına haber verilmediğini, olay ile ilgili olarak; 22/05/2013 tarihinde aynı enerji nakil hattından beslenen abonelerden gelen elektrik kesintisi olduğuna dair telefon ihbarları üzerine saat;17:20 ‘den itibaren ekiplerinin arıza tespiti için çalışmalar yaptığını nihayet 03:50‘de arıza kaynağının … Ltd. Şti. tesislerinden geldiğini tespit ederek bu firmanın yüksek gerilim hattını … ye ait mevcut yüksek gerilim hattından ayırarak enerjinin kesildiği ancak tesislerden gelen arızanın tespit edilerek tesislerindeki arıza giderilerek haber verilmesinden sonra tesislere yüksek gerilimden tekrar enerji verilebileceği ikaz edildiğini, arıza, işletme ve bakım sorumluluğu tamamen ….Ltd. Şti. firmasında olan bu tesise tekrar elektrik verilmesi ile ilgili 24/05/2013 tarihinde isteklice yapılan müracaat üzerine açma–kapama bedeli yatırtılarak ekiplerin gerekli kontrolleri neticesinde 24/05/2013 tarih ve saat; 23:05‘de elektrik verildiğini, elektrik verildikten sonra ekiplerinin olay mahallinden ayrılmayarak bekledikleirni, fabrika tesislerinin çalıştığını görerek herhangi bir problem veya elektrik kaynaklı herhangi bir arızanın olmadığı anlaşıldığından, işletmeye döndüklerini, yangın ihbarı üzerine tesis mahalline giden ekiplerin tesiste yangın olduğunu görerek can ve mal emniyetinin sağlanması amacıyla tekrar enerji vermeyerek bir müddet bekledikten sonra diğer abonelerin mağdur olmamaları için yanan tesisin hatlarını ayırarak mevzuatlara uygun olarak ana hatta enerji verildiğini, yüksek gerilim hatlarından beslenen, mülkiyeti tamamen kendilerine ait olan müstakil trafolu abone gruplarında diğer dağıtım şirketlerinde de yapılan uygulamalarda olduğu üzere görev alanları abone tesisinin yüksek gerilim hatlarına bağlantı noktasında biter, tesis sahibi sadece tesisinde bir arıza çıktığı veya tesisin bakımını yapacağı zaman enerjini kesilmesi için ve tüm işlemlerini bitirildikten sonra tesisin tekrar enerjisinin verilmesi için müracaat ettiklerini, genel uygulamanın bu şekilde yapıldığını, dolayısıyla bu haklı nedenlerden dolayı müvekkilinin dava konusu olayda bir kusuru bulunmadığını, davanın reddini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Ltd. Şti. vekilinin mahkememize sunduğu 11/03/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde ; Davacı sigorta şirketi müşterisi olan ….. Ltd. Şti.’nin fabrika binası, emtialarını ve diğer hususlarda 16/11/2012 başlangıç tarihli … numaralı ticari paket sigorta poliçesi ile sigorta kapsamına aldığını, sigortalı kapsamında bulunan …. Ltd. Şti ‘nin …. Bölgesi … Bulvarı …. Cadde No:…’daki fabrika binasındaki direk tipi trafonun arıza yapması sebebi ile 23/05/2013 tarihinde işyerinde enerji kesilerek üretim durdurulduğunu, bunun üzerine sigortalı şirketçe ,diğer davalı …. Şti’den 23/05/2013 tarih ve … numaralı faturaya istinaden hermelip direk tipi elektrik trafosu satın aldığını ve bu firmaya da montajını yaptırdığını, trafoya diğer davalı ….Başkanlığı’nın enerji vermesinden belli bir süre sonra trafodan kaynaklandığı iddia edilen yangının çıkması ile sigortalı şirkete ait fabrika ve emtialar ile komşu işyerleri maddi zarar gördüğünü , davacı şirketin bu zararları karşılayarak davalılara rücü etme talebi ile dava açtığını, müvekkili şirketin , sigortalı şirkete monte edilen 400 K.WA , 30 KV gücünde hermetip direk tipi trafonun imalatçısı olduğunu, bu trafoyu müvekkili şirket davacının sigortalı şirketine satmadığını, müvekkili şirket iş bu trafoyu dava dışı …. Ltd.Şti.’ne 23/05/2013 tarih ve … sıra numaralı fatura karşılığı satıp , ayıpsız ve tam çalışır şekilde teslim ettiğini, trafoyu satın alan …. Ltd.Şti.’de bu trafoyu diğer davalı ….Ltd.Şti.’ne fatura karşılığı satıp teslim ettiğini, müvekkilinin trafoyu imal ettikten sonra alıcıya ayıpsız ve tam çalışır şekilde teslim etme şartları ve buna bağlı imalatçı olarak sorumluluğunun sınırlı olduğunu , müvekkili şirketin imal ettiği trafoyu bu prosödür içerisinde tselim yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve teslim sırasında yapabileceği başka hiç bir teknik ve hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin bu yangın sebebi ile oluşan maddi zarardan sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin , söz konusu trafoyu alıcı firma olan …. Ltd.Şti.’ne prosedüre göre aypısız ve tam çalışır şekilde teslim ettiğini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, Ticari Paket Sigorta Poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarara sebep olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi Prof. Dr. …., Prof. Dr. …., Prof. Dr…, Prof. Dr. …., …, …., … , …, …. tarafından düzenlenen 03/05/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda;Teknik değerlendirmede, dosya içeriğinde bulunan belgelerin ve video görüntülerinin incelenmesi sonucunda yangının trafo ve …. kaynaklı olmadığını, fabrikanın başka bir yerinde oluşmuş bir tutuşmanın gelişerek büyümesi sonucunda oluştuğu kanaatine varıldığını, söz konusu tespit uyarınca göre, zarar, sigortalının sorumluluğundaki sebeplerden kaynaklandığı cihetle, davalıların meydana gelen zarardan sorumluluğu bulunmadığını, dolayısıyla sigortacının, yaptığı ödeme için kanuni halefiyet esasına göre davalılara rücu etmesinin mümkün olmadığını bildirdikleri görümüştür.
Bilirkişi Prof. Dr. …., Prof. Dr. …., Prof. Dr…, Prof. Dr. …., …, …., … , …, …. tarafından düzenlenen 03/11/2017 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Yangın başka bir yerden başka bir nedenle değil trafo patlaması ile başladığını, kök rapordaki bu husus düzeltildiğini, olaydan yaklaşık 54 saat önce meydana gelen trafo arızası, birinci trafo patlaması şeklinde gerçekleştiğini, muhtemelen patlama anında trafo altında yanıcı malzeme bulunmadığı için zarar sadece trafonun hasarı ile sınırlı kaldığını,dava konusu ikinci trafo patlaması sonucu yangının maydana gelmesi ve fabrikaya sirayeti, trafonun altında ve yakınında bulunan yanıcı ve kolay tutuşan elyaf türü malzemelerin tutuşması ile oluşmuş ve fabrikanın tamamının yanmasına sebep olduğunu, önceki Trafonun olaydan yaklaşık iki gün önce tesiste bulunan elektrik aksamının kısa devre yapması sonucunda aşırı yükten patladığı ekspertiz incelemesi sonucuna göre tespit edildiğini, bu inceleme ve tespit dava konusu yangın olayı yaşandıktan sonra yaptırıldığını, sonraki trafo, önceki trafo ile aynı 400 K.VA gücünde seçildiğinden ve önceki trafonun patlamasına sebep olan uygunsuzluklar devam ettiğinden sonraki trafoyu da patlattığını, dava konusu trafo patlamasında imalat veya montaj hatası düşünülmediğini bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 01/08/2017 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda; Davaya konu yangına ilişkin olay anı ve gelişimine ait kamera kayıtları incelendiğinde; Yangın anının 23:30:56 itibariyle davalı şirket tarafından bakımı yapılan ve elektrik beslemesi ile hizmete alınan Trafonun patlaması neticesinde yere düşen yanar şeklinde trafo parçalarının fabrikaya ait malzemelerin alev alması neticesinde başladığı ve saniyeler içerisinde yayılarak büyüdüğünü, öncesinde oluşan ve kamera kadrajına göre sol taraftan gelen sis yada duman şeklindeki görüntünün sebebine ilişkin herhangi bir tespitin yer almasının mümkün olamayacağına karşın, eğer bu duman görüntüsüne sebebiyet veren unsurun bir yangın kaynaklı söz konusu olması halinde öncelikle yine orada o an bulunmakta olan davalı şirket çalışanlarının ayrılma anına kadarki süreçte fark etmelerinin yüksek olasılık dahilinde olduğunu, ayrıca yine görüntü içeriklerinden yapılan incelemede hem karşı işletme çalışanları hem de fabrika etrafında gelip geçmekte olan vatandaşlar tarafından dikkat çekecek bir yangın olayının trafonun patlama anı olan sürece kadar oluşmadığını ve trafonun patlama anı olan 23:30:56 zamanına kadar geçen süreçte de hayatın olağan akışında seyir ettiği tespit edildiğini ve anlaşıldığını bildirdiği görülmüştür.
24/05/2013 tarihinde saat 23.00 sıralarında…Bölgesi, … Bulvarı, …. Cadde Başakşehir, İstanbul adresinde…firmasının faaliyet gösterdiği alanda yangın çıkmıştır. Olay yerindeki işletmenin; zemin üzeri 2 kat ve çekme kattan oluşan yaklaşık 2800 m² fabrika binası ile bahçesinde bulunan 1000 m²’lik tek katlı mamul deposu olmak üzere toplam 3800 m² lik kapalı alana sahip iplik mamul ve yarı mamul üreten fabrika olduğu; kısa zamanda gelişen ve büyüyen yangın çevrede bulunan işyerlerine de hasar vermiştir. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından güçlükle kontrol altına alınan yangın ertesi günün erken saatlerine kadar devam etmiştir.
Yangında…. firması en çok hasarı görmüş, fabrikada bulunan her türlü makine, bina, malzeme vs ve hatta …. sistemi bile yanarak kullanılamaz duruma gelmiştir.
Sigortacının rücu hakkı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) düzenlenmiştir.
TTK.m.1472’e göre,”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Sigortacının rücu hakkı, zarar sigortalarında geçerli olan halefiyet ilkesinden kaynaklanır. Halefîyet ilkesine göre sigortacı ödediği tazminat dolayısıyla sigortalının haklarına sahip olur ve üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya dava açabilir. Bu ilkenin bir sonucu olarak sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kişinin yerine geçer, onun halefi olur. Böylece, zarara neden olan kişilere karşı sigorta ettirenin açabileceği tüm davaları sigortacı açar ve meydana gelen zararın tazminine ilişkin talep haklarını kullanır. Ancak, sigortacı, zararın tamamını karşılamamışsa sigortalının ödenmeyen kısma ilişkin talep hakları sona ermez (TTK.m.1472/2). Bu durumda sigortacı, tazmin ettiği zarar ölçüsünde sigortalının halefi olur ve zarardan sorumlu olan kişilere karşı rücu hakkını kullanır.
Sigortacının rücu hakkı kanundan doğan bir hak olmakla birlikte, sigortacının, sigortalının yerine geçerek zarardan sorumlu olan kişilere rücu edebilmesi için zararın sigorta teminatı kapsamında olması, zarar görenin dava hakkının mevcut olması ve sigorta tazminatının ödenmiş olması şartları aranmaktadır.
Sigortacının rücu hakkı, ödediği tazminat ölçüsünde ve gerçek zarar miktarını aşmamak kaydıyla geçerlilik taşır. Sigorta şirketi, sözleşmede öngörülen muafiyetler çerçevesinde sigortalısına zarar miktarının bir kısmını ödemişse, ödediği tutarın dışında zarar sorumlusuna rücu edemez. Ayrıca, sigortacının gerçek zararı aşan tazminat talepleri de haksız olduğundan istenemez. (Mustafa Çeker; Sigortacının Rücu Hakkı, Legal Hukuk Dergisi, Yıl:4 S.48, s.3707-3718, Omağ, M.K.; Türk Hukukunda Sigortacının Kanuni Halefiyeti, İstanbul 1983, Arseven, H.; Sigorta Hukuku, İstanbul 1987, Bozer, A.; Sigorta Hukuku, Ankara 1981)
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya döndüğümüzde;davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigorta ettiren ….Ltd. Şti arasında 16/11/2012 başlangıç tarihli Ticari Paket Sigorta Poliçesi akdedildiği görülmektedir.Söz konusu sigorta sigorta sözleşmesine binaen gerçekleşen zarar için sigorta ettirene ödeme yapıldığı dosyadan anlaşılmaktadır (10/08/2013 tarihli Güneş Sigorta ödemesine ilişkin düzenlenen “ibraname). Yaptığı ödeme ile kanuni halef sıfatını kazanan sigortacının bu hakkını kullanabilmesi için zarardan sorumlu tutulacak üçüncü kişinin varlığı şarttır. Dava konusu uyuşmazlıkta, zarardan sorumlu tutulabilmesi halinde sigortacı davacı tarafından davalılara rücu edilebilecektir. Bu sebeple, davalıların meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
Mahkememizce tekniğine uygun olup yargısal denetime elverişli olan ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu tarafından yapılan teknik değerlendirmede “…Yangının başka bir yerden başka bir nedenle değil trafo patlaması ile başladığını,olaydan yaklaşık 54 saat önce meydana gelen trafo anzası, birinci trafo patlaması şeklinde gerçekleştiğini,muhtemelen patlama anında trafo altında yanıcı malzeme bulunmadığı için zararın sadece trafonun hasarı ile sınırlı kaldığı,önceki trafonun olaydan yaklaşık iki gün önce tesiste bulunan elektrik akşamının kısa devre yapması sonucunda aşırı yükten patladığının ekspertiz incelemesi sonucuna göre tespit edildiğini,bu inceleme ve tespitin dava konusu yangın olayı yaşandıktan sonra yaptırıldığını,sonraki trafo, önceki trafo ile aynı 400 KVA gücünde seçildiğinden ve önceki trafonun patlamasına sebep olan uygunsuzluklar devam ettiğinden sonraki trafoyu da patlattığını,dava konusu trafo patlamasında imalat veya montaj hatasının bulunmadığı..” tespitleri karşısında davalıların sözleşmeye aykırılık veya haksız fiil esaslarına göre sorumluluğunu doğuracak herhangi bir fiilinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.Söz konusu tespitlere göre, zarar, sigortalının sorumluluğundaki sebeplerden kaynaklandığı cihetle, sigortacının, yaptığı ödeme için kanuni halefiyet esasına göre davalılara rücu etmesi mümkün bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken ¨35,90 peşin harcın davacı tarafından yatırılan ¨145.336,90 harçtan mahsubu ile fazla alınan ¨ 145.301,00 harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı …. tarafından yapılan 3 adet tebligat + posta gideri ¨26,00 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı ….Sanayi tarafından yapılan 3 adet tebligat + posta gideri ¨24,00 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
7-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨150.304,29 ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨831,50 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
9-Davalı … tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde bu davalıya VERİLMESİNE,
10-Davalı …. Sanayi tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde bu davalıya VERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı …. ve….San. vekillerinin yüzlerine karşı , davalı …. elektrik vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.05/04/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP …