Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/454 E. 2018/1395 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/454Esas
KARAR NO : 2018/1395

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 28/12/2018
K.YAZIM TARİHİ : 17/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 22.04.2013 tarihli mahkememizin ….Esas sırası kayıtlı ve 23/08/2017 tarihli Bakırköy …… ATM …. Esas sırasına kayıtlı birleşen dava dilekçelerinde özetle; davalı ile müvekkili arasında imzalanan 18/09/2010 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi gereğince ,davalı tarafın ,intifa hakkı ile buna dayalı her türlü kullanım ve yararlanma hakkı müvekkili şirkete ait taşın- maz üzerindeki istasyonda işletmeci olarak faaliyet gösterdiğini,davalının bu taşınmazı kullanması- nın yasal dayanağını oluşturan Bayilik Sözleşmesi’nin davalı tarafın Bilecik Noterliği aracılığıyla keşide ettiği 05/01/2012 tarih ve 234 yevmiye sayılı ihtarname ile tek taraflı olarak feshedilmesi nede- niyle davalının taşınmaz üzerinde işletmecilik hakkının sona erdiğini, ancak taşınmazın 21/01/2011 tarih ve …. yevmiye sayılı intifa resmi senedi gereğince beş yıl süre ile intifa hakkına sahip olan davacıya teslim edilmediğini, üstelik kurumsal kimlikleri sökmek suretiyle zarar verildiğini, davalının başka bir dağıtım şirketi ile yaptığı anlaşma kapsamında şirket markası altında istasyonda haksız kazanç elde ettiğini, haksız uygulama nedeniyle müvekkili şirketin kurumsal markasına zarar verildiğini, davalı tarafın 18/09/2010 tarihli taahhütname ile “bayilik sözleşmesinin her ne sebep ve suretle olursa olsun sona ermesi halinde işletmeciliğinin de sona ereceğini ve istasyon ve tesisleri derhal tahliye ederek şirkete teslim edeceğini, bu yükümlülüğü yerine getirmediği takdirde sözleş- menin fesih tarihinden itibaren tahliye tarihine kadar her geçen gün için 200 USD cezai şart ödeyeceğini” taahhüt ettiğini, aynı zamanda bayilik sözleşmesinin fesih başlıklı 12. Md’ de de bu hususun düzenlendiğini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin uğradığı bayilik sözleşmesi ve ayrılmaz parçası niteliğindeki Asgari Mal Alım Taahhütnamesi ve Cezai Şart hükümlerinden doğan tüm zararların karşılanması ve müvekkili şirketin intifa hakkından kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesinin sağlanması amacıyla davalı tarafa 13/03/2013 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılmadığı gibi taşınmazın da teslim edilmediğini, haksız işgale son verilmesi amacıyla…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile müdahalenin meni davasının ikame edildiğini, bu davanın derdest olduğunu, intifanın 21/01/2016 tarihinde sona ereceğini beyanla haksız kullanım nedeniyle, ….Esas sayılı ana davada , fesih tarihi olan 09/01/2012 tarihinden dava tarihi olan 22/04/2013 tarihine dek geçen 469 gün için toplam (93.800 USD’nin TL karşılığı olan) 168.614,88 TL , birleşen Bakırköy …. ATM’nin …. Esas sayılı dosyasında ise 22/04/2013- 21/01/2016 tarihleri arasındaki dönem için 2.000,00 TL cezai şart tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 15/05/2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkilinin akaryakıt taleplerinin zamanında karşılanmaması nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, şirketin tazminat isteme hakkı olmadığını, taraflar arasında devam eden Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında tüm delillerinin mevcut olduğunu, davacı şirketin mü- vekkili şirket ile yaptığı sözleşmeye ek 31/08/2010 tarihli ek ön sözleşmede belirtilen yükümlülük- leri yerine getirmediğini, ön sözleşmenin 4. Maddesinin 2 ve 3. Maddesinde belirtilen davacı şirketin taahhüdü olan “istasyonun intifası tesis edildikten sonra bayi 25.000 Litre kırsal motorin fatura karşılığı imar bedeli olarak verilecektir.” yükümlülüğünü yerine getirmeyip sadece 12.500 litre kırsal motorini davalı şirket verdiğini, gerisini vermediğini, davacının sözleşmeye en baştan uymadığını, müvekkilinin tüm bayilik sözleşmesine uyduğunu hiçbir kusuru olmadığını, taleplerin davalı taarfça zamanında yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin fesih edildiğini, müvekkilinin satacak mal bulamadığını, satış yapamadığını, müşterilere yok demek zorunda kaldığını, davalının iflas ettiği ve zor durumda olduğu şeklinde algılandığını, ticari itibarının zedelendiğini, mecburen haklı nedenlerle sözleşmeyi fesih ettiğini, intifa hakkının da sona erdiğini, bu hususun ….dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin mal alamaması nedeniyle satış kârından mahrum kaldığını, akdi ihlal edenin davacı taraf olduğunu, istenilen cezai şartın davalı şirketin mahvına sebep olacak derecede ağır ve yüksek olduğunu beyanla davanın reddini savunmuş, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava, cezai şart talebine ilişkin olup davacı, iş bu davada taraflar arasındaki bayilik sözleş- mesinin sona ermesine rağmen, davalının dava konusu taşınmazı kendisine teslim etmediğini, fuzuli işgalci olduğunu ,sözleşmenin ilgili hükmünün ihlal edildiğini iddia etmektedir.
Celp olunan 21/01/2011 tarih ve … yevmiye nolu intifa senedinden ; dava dışı ….- bay’ın maliki olduğu…. , Kelahlat mevkinde kain …. ada …. parsel nolu taşınmazı üzerinde 2.000,00 TL bedel ile davacı …Ş. lehine 5 yıl süreliğine intifa hakkı tesis edildiği,
18/09/2010 tarihli (intifalı) Bayilik Sözleşmesi’nin tetkikinde , davacının intifa hakkına sahip olduğu …. ili,…. ilçesi , …. mevkinde kain …. ada…. parsel nolu ” …. Cad. …. sitesi … /…. ” adresindeki taşınmaz üzerine kurulu akaryakıt istasyonunun 4 yıl süreyle davalı tarafça işletilmesi hususunda anlaşmaya varıldığı,
Davalı bayinin Bilecik Noterliği aracılığıyla keşide ettiği 05/01/2012 tarih ve…. yevmiye sayılı ihtarname ile” son 4 aydır talep edilen akaryakıt ürünlerinin gecikmeli olarak aldıkları, bazen de hiç alamadıkları, ihtar edilen tedarikçi firmanın son bir aydır akaryakıt taleplerini karşılama- dığı, bu hususun Körfez…. Noterliği aracılıyla 30/12/2011 tarihi itibariyle tespit edildiğini, halen akaryakıt alamadıklarını, sözleşmeyi feshetmeden başka bir tedarikçiden mal alamadıklarını, yapı- lan görüşmelerden sıkışıklığın giderileceğine dair garanti alınamadığını, istasyonunda akaryakıt bu- lunmamasının kendilerini ticari ve manevi açıdan zarara uğrattığını “beyanla sözleşmeyi haklı ne- denlerle feshettiklerini” bildirdiği,
Davacının ise Bakırköy …. Noterliği vasıtasıyla gönderdiği …. yevmiye 13/03/2013 ta- rihli ihtarname ile “sözleşme gereği yapılan yatırımlara ve malzeme tedarikine rağmen …. Petrol Tic. Ltd.Şti’nin tarafından ,taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 02/01/2012 tarihinde sü- resinden önce tek taraflı olarak feshedildiğini, ancak intifa hakkı davacıya ait olan binanın henüz boşaltılmadığı, fesih tarihi olan 02/01/2012 tarihinden itibaren her gün için 200,00 USD cezai artın işlemeye devam ettiği, asgari alım taahhütlerine uyulmadığı” gerekçesiyle “sözleşmenin feshinden kaynaklanan tüm zarar ve ziyanın karşılanması , anlaşma koşulları ile bayilik sorumluluklarının 10 gün içinde yerine getirilmesi” hususunun talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yargılamaya konu iş bu davada, her ne kadar davacı tarafça akaryakıt ürünü tedarik edilmemesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, cezai şart koşullarının oluşmadığını savunmuş ise de ; davacı ile davalı arasındaki akdi ilişki 18/09/2010 tarihli 5 yıl süreli “Bayilik Sözleşmesi”nin imzalanması ile başlamış ve sözleşmenin 12/e nolu maddesinde “iş bu sözleşmenin her ne sebep ve suretle olursa olsun sona ermesi halinde bayinin (davalının) söz konusu yerlerle ilgili işletmeciliğinin de sona ereceği, bayinin sözleşmenin feshini müteakiben herhangi bir mahkeme kararı gerekmeksizin istasyon ve tesisleri derhal tahliye ederek şirkete teslim edeceğini kabul ve taahhüt ettiği, tahliyenin gecikmesi halinde bayi her geçen gün için şirkete uğrayacağı zarar ve ziyanı ödeyeceği “hükmüne yer verilmiştir.
Taraflar arasında ayrıca imzalanan bayilik sözleşmesinin eki niteliğindeki 18/09/2010 tarihli “Asgari Mal Alım Taahhütnamesi ve Cezai Şart” başlıklı taahhütnamenin 3’üncü paragrafında da davalı/bayinin “… bayilik sözleşmesinin her ne sebep ve suretle olursa olsun sona ermesi halinde işlet- meciliği sona ereceğinden, istasyon ve tesisleri derhal tahliye ederek şirkete teslim edeceği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyerek fuzuli işgale devam ettiği takdirde, sözleşmenin fesih tarihinden itibaren tahliye tarihine kadar geçen her gün için ödeme tarihindeki TCMB döviz efektif satıskurru üzerinden 200 USD karşılığı TL cezai şartı hiçbir itirazda bulunmaksızın herhangi bir mahkeme ka- rarı veya ihtara gerek kalmaksızın derhal ve defaten şirkete ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiği ” görülmüştür.
Davalı/bayinin bayilik sözleşmesini 03/01/2012 tarihli ihtarname ile feshi neticesi bayilik söz- leşmesinin sona erdiği ,davalının bu istasyonda bulunmasının yasal nedeninin ortadan kalktığı,bu aşamada davalı/bayinin yukarıda açıklanan sözleşme ve taahhütname hükümleri gereğince akaryakıt istasyonunu derhal davacıya teslim etme yükümlülüğü altına girdiği, ancak dosya içeriğinden davalı/ bayinin bu yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşıldığından sözleşmenin feshedildiği tarihten dava tarihine kadar, günlük 200 USD üzerinden işlemiş cezai şart ödeme borcu altına girdiği sonucuna varılmıştır.
Sözleşmenin feshedilmiş olması davalı/bayinin cezai şart ödeme borcu altına girmesine mani engel teşkil etmeyecektir.Zira işbu cezai şart, sözleşmenin feshedilmek suretiyle ya da başka bir surette sona ermesi halinde davalı/bayi nezdinde doğacak olan akaryakıt istasyonunu davacıya teslim etme (iade etme) borcunun davalı/bayi tarafından yerine getirilmemesinin (bu borcun ihlal edil- mesinin) müeyyidesi olarak kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin davalı tarafından haklı sebeple ya da haksız olarak feshedilmiş olmasının da davalının cezai şart borcuna bir etkisi yoktur. Yukarıda açıklanan sözleşme ve taahhütname hüküm- lerinde açıkça, sözleşmenin hangi sebeple olursa olsun sona ermesi halinde davalı/bayinin akaryakıt istasyonunu davacıya teslim etme borcu altına gireceği kararlaştırılmıştır.
Davalı her ne kadar davacının söz konusu cezai şartı talep etmesinin “dürüstlük kuralına aykırılık” teşkil edeceğini savunmuş ise de , bayilik sözleşmes bizzat davalı/bayi tarafından feshedil- diğinden davalı ,sözleşme ve taahhütname hükümlerine istinaden akaryakıt istasyonunu davacıya iade etme borcu altına gireceğini ve iade etmediği takdirde de cezai şart ödeme borcu altına gireceğini bile- bilecek durumda olduğundan ceza işarta ilişkin talebin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça keşide ve tebliğ olunan 03/01/2012 tarihli ihtarname gereğince feshi suretiyle sözleşmenin sona ermesi ve davalının sözleşme konusu akaryakıt istasyonunu davacıya teslim etmemesi nedeniyle ;
-….Esas davaya konu 09/01/2012 -22/04/2013 dönemine ilişkin 469 gün için cezai şart alacağı toplam 93.800,00 USD ,TCMB kur karşılığı ise ( 93.800 USD x 1.8075TL=) 169.543,50 TL olarak hesaplanmış olup davacının talebi 168.614,88 TL’dir.
-…. Esas nolu birleşen dava konu 22/04/2013 tarihinden intifa hakkınınn bittiği 21/ 01/2016 tarihine kadar 1003 gün için toplam 200.600,00 USD ,TCMB kur karşılığı (200.600,00 USD x 3.5071=) 703.524,26 TL ) olarak hesaplanmış olup davacının talebi 2.000,00 TL’dir.
TTK 22 md (eski TTk 24. Md) de “tacir sıfatını haiz borçlunun … aşırı ücret veya cezai şart kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteye- meyeceği ” hükmüne yer verilmiş ise de , Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, somut olaydaki cezai şartın ödenmesi cezai şart borçlusunun ekonomik açıdan mahvına (iflasına) yol açacaksa, uygun bir indirim yapılması gereği işaret edilmiştir.
Davalının ticari defter ve kayıtları, vergi kayıtları,mali tabloları vs ile dosya üzerinde SMMM …., Akaryakıt Uzmanı …. ve Prof. Dr. ..tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 28/05/2018 tarihli raporda ;”davacının asıl ve birleşen davadaki cezai şart taleplerinin 2014 yılında öz varlığının % 73’ünü yitiren ve 2014 yılı sonrasına ilişkin Kurumlar Vergisi Tahakkuk dökümlerinde özvarlığı artırıcı vergiye tabi olavak matrah/kar mevcut olmamakla davalı şirketin ”ekonomik mahvına” sebebiyet vereceği” bildirilmiş olmakla TBK 182/son md gere- ğince cezai şart oranında takdiren % 73 oranında indirim yapılmış, % 27 oranında cezai şart uygu- laması yapılmıştır.
Neticeten ….Esas sayılı ana davada 168.614,88 TL x % 27 = 45.526,05 TL, birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Esas sayılı dosyasında 2.000,00 x % 27 = 540,00 TL cezai şart hesaplandığı ,fazla talebin yerinde olmadığı ve davacının faiz talebinin bulunmadığı gözetilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-MAHKEMEMİZİN ….ESAS SAYILI DOSYASI ÜZERİNDEN AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davacının intifa hakkına sahip olduğu taşınmazın davalı tarafça fuzuli işgali nedeniyle takdir ve tespit olunan 09/02/2012-22/04/2013 dönemine ilişkin 45.526,05 TL cezai şartın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

a.)Harçlar:
Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 3.109,89 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 2.879,55 TL peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 230,34 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

b.)Yargılama Gideri/Avanslar:
Davacı tarafından sarf olunan (4.300,00 TL bilirkişi ücreti +1.045,55 TL posta/tebligat/ mü- zekkere/ talimattan ibaret ) 5.345,55 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.443,30 TL’si ile ( 24,30 TL başvuru harcı + 2.879,55 TL peşin nispi harç + 3,75 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 2.907,60 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan 740,00 TL bilirkişi ücreti + 205,00 TL tebligat/talimattan ibaret 945,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 689,85 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek dava- lıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

c.)Vekalet Ücreti:
Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürür- lükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.357,87 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 12.597,11 TL vekalet ücretinin da- vacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine ,

2- BİRLEŞEN BAKIRKÖY …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN …. ESAS SAYILI DOSYASI ÜZERİNDEN AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davacının intifa hakkına sahip olduğu taşınmazın davalı tarafça fuzuli işgali nedeniyle takdir ve tespit olunan 22/04/2013-21/01/2016 dönemine ilişkin 540,00 TL cezai şartın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

a.)Harçlar:
Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 36,89 TL karar harcından mahkeme veznesine yatı- rılan 34,16 TL peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 2.73 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

b.)Yargılama Gideri/ Avanslar:
Davacı tarafından sarf olunan posta ve tebligattan ibaret müzekkere/ talimattan ibaret 28,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 7.56 TL’si ile ( 31,40 TL başvuru harcı + 34,16 TL pe- şin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 70,16 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

c.)Vekalet Ücreti:
Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürür- lükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 540,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 1.460,00 TL vekalet ücretinin dava- cıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilin yüzüne davalının yokluğunda karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .28/12/2018

Katip …

Hakim …