Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/419 E. 2018/76 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2014/419
KARAR NO : 2018/76

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 06/09/2012
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 06/09/2012 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili firmanın…Müdürlüğü tarafından ihale edilen, …. ….. Kısım inşaatı …İnşaatı işleri için yapılan ihaleyi kazanarak işin yapımını üstlendiğini, müvekkilinin kazandığı ihaleler sonrasında, bazı işleri yaptırmak üzere alt taşeronlar ile görüşmelere başladığını ve uzun yıllardır çeşitli şantiyelerinde hafriyat işlerinde alt taşeron olarak çalıştırdığı davalı firma ile anlaşmaya vardığını, davalı ile aradaki uzun süreli çalışmaya istinaden, anlaşmanın bir sözleşmeye bağlanmasına ise gerek görülmediğini, müvekkili firma ile çalışmaya başlayan davalı, bu süreçte üstlendiği başka projelerdeki alacaklarını tahsil edemiyor olması nedeni ekonomik sıkıntıya düştüğünü, iş makinelerine yakıt dahi sağlayamaz duruma geldiğini, iş makinelerinin çalışmalarını durdurduğunu, davalının yeniden işe başlaması beklenirken, davalı Üsküdar … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine bir icra takibi başlattığını, bu dosya ile davalı henüz tamamlamadığı işin, yapmadığı hafriyatın tüm bedelini talep ettiğini, davalı firma yetkilileri icra takibi üzerine yapılan görüşmede, bu icra takibini alacaklılarının talebi üzerine başlattıklarını, gerçekte talep edilen bedel kadar alacaklı olmadıklarını beyan ettiğini, davalı ile aradaki güven ilişkisini zedeleyen bu icra takibi üzerine, davalıdan Üsküdar … İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı icra dosyasından feragat etmesi talep edildiğini, feragatten sonra da iş ilişkisinin şartlarının yazılı hale getirilmesi kararlaştırıldığını, 15/02/2012 tarihli protokol tanzim edildiğini,15/02/2012 tarihli protokol uyarınca taraflar arasında ; İşin toplam bedelinin ¨854.226,97 (KDV dahil) olduğunu, bu işe mahsuben 02/11/2011 tarihinde ….bank …. Şubesi’nin ….numaralı, 28/02/2012 vadeli çeki ile, ¨56.046,00 ve 13/01/2012 tarihinde de nakden ¨3.000,00 ödendiğini, davalının önceki işlemlerinden dolayı ¨3.872,35 bakiye borcu bulunduğunu, bu alacakların mahsubundan sonra yüklenicinin cari hesaptan bakiye alacağının ¨791.308,62 olduğunu, ¨791.308,62 bedelin ödenmesi amacı ile ….. Bankası Aş … Şb. ¨ 284.308,62, ¨ 300.000,00 ve ¨207,000,00 bedelli çeklerin teslim edildiğini, davalının kendisine ödenen bu bedellerin karşılığında eksik bırakılan … ve … köprüleri arasındaki tüm hafriyat işlemlerini tamamlaması , taş serilemesi ve alanı grobeten dükülmesine hazır hale getimesi hususlarında anlaşmaya vardıklarını, davalı protokoldeki taahhüdüne rağmen işi yapmamakta ısrarcı olduğunu, bu nedenle Büyükçemece … Sulh Hukuk Mahkmemesinin ….D.iş sayılı dosyası ile inşaat alınanda tespit yaptırıldığını yapılan tespite davalının 15/02/2012 tarihli protokol ile tamalamayı taahhüt ettiği hafriyat işlerini tamamlamadığının tespit edildiğini, müvekkili tarafından davalıya 15/02/2012 tarihli protokolde yapılan ödeme içerisinde, tamamlamayı taahhüt ettiği işe dair ödenen bedel hesaplamalarına göre ¨381.017,60 olduğunu, bu bedelin tahsili için Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının icra dosyasına itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı icra dosyasında talep edilen bedelin, 15/02/2012 tarihli protokol ile tamamlamayı taahhüt ettiği, eksik bırakılan hafriyat işinin bedeline tekabül ettiğini anlayabilecek bilgi birikimine, ehliyete ve yeterliliğe sahip olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetle icra takibine itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğini, sonuç olarak davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazının iptalini, itirazlarında haksız ve kötüniyetili olan davalının alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, dava harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili,Mahkememize sunduğu 14/02/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi 04/02/2013 tarihinde müvekkili şirkete ulaştığını, süresi içerisinde cevaplarını sunduklarını, davacı şirket ile müvekkilinin arasında Haramidere Islahı İnşaatının hafriyat işlerinin yapılması konusunda anlaştıkları hususunun doğru olduğunu, dava dilekçesinin 3 numaralı bendinde yazılan ”Müvekkilin başka projelerdeki alacağını alamadığı, ekonomik sıkıntılara düştüğü, iş makinelarına yakıt alamayacak duruma geldiği, bu nedenlerle iş makinelerinin çalışmalarını durdurduğu” hususlarının gerçeği yansıtmadığını, böyle olaylar yaşanmadığını, dava ile de ilgisi olmadığını, müvekkilinin üzerine düşen tüm işleri yaptığını, Üsküdar … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyasında icra takibine başlanmasının sebebi müvekkilinin paraya ihtiyacı olmasının değil, davacı şirketin, müvekkilinin yaptığı işler dolayısıyla hakkettiği parayı ödememesi olduğunu, bunun yasal bir hak olduğunu, icra takibi yapıldıktan sonra davacı şirket yetkilileri görüşme talebinde bulunduğunu, icra takibinin üçüncü şahısların talebi ile başlatılmış olması iddiası gerçek olmadığını, müvekkilinin o icra takibindeki alacağı da takip miktarı kadar olduğunu, davacının talebi doğrultusunda görüşmeler yapıldığını ve bir sonuca varıldığını, taraflar arasındaki güven ilişkisi icra takibi yüzünden değil, davacı şirketi yapması gereken ödemeleri yapmamasından kaynaklandığını,davacı şirketin ¨854.226,97 ödemesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin, bu ödeme yapılırsa geri kalan alacağından feragat edeceğini söylediğini, bu anlaşma, davacı şirketin ekonomik sıkıntısı olması sebebiyle ve müvekkilinin uzun yıllar birlikte çalıştığı bir şirketin zor durumdan kurtulmasına yardım etmek istemesi sonucunda yapıldığını, müvekkilinin gerçek alacağının ise Üsküdar …..İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında talep edilen takip miktarı kadar olduğunu, davacı bu protokol neticesinde, üç adet çeki keşide ederek müvekkiline verdiğini, bu çeklerden …numaralı 15/02/2012 keşide tarihli, ¨284.308,62 bedelli olanın parasını müvekkilinin almadığını, davacı şirket yetkililerinin ricası sonucunda çeki bankaya ibraz ettiğini, alması gereken parayı almadığını, davacının hesabından para çıkışı yapılması, üzerine küçük bir miktar eklendiğini (yaklaşık ¨ 1.000,00- ¨ 2.000,00 ), tekrar davacının hesabına yatırıldığını, yatıran kişi olarak da müvekkili şirket yetkilisinin yanında bankaya giden davacı şirket çalışanı gösterildiğini, bu olayın müvekkilinin iyi niyetini ve davacıya yardım etme isteğini gösterdiğini, müvekkili bu parasını ve yaptığı diğer işlerin parasını alamadığını, davacı şirketten alacaklı olduğunu, hiçbir borcunun bulunmadığını, tam tersine müvekkilinin davacıdan yaklaşık ¨ 300.000,00 alacağı bulunduğunu, müvekkilinin üzerine aldığı hafriyat işinin tamamını yaptığını, müvekkilinin tüm işini bitirmesinden sonra meydana gelen sel, dere alanını balçıkla doldurduğunu, davacı da bu balçıkları bedava temizlemesini istediğini, oysa davacı, balçık temizliği için iş sahibi olan …. Belediyesinden ek ücretler aldığını, bu ücretleri kendine saklayarak ve işi de müvekkiline bedava yaptırarak haksız kazanç elde etmenin peşine düştüğünü, icra takibinin de davanın da amacının bu olduğunu,müvekkilinin üzerine aldığı iş dere yatağının hafriyatını taşımak olduğunu, hafriyat taşındıktan sonra davacı şirket dere yatağına taş döşeyecek, üzerine grobeton dökeceğini, onun üzerine de demir döşeyecek, demir döşenen yere beton dökecek ve etrafına perde diye tabir edilen yapıyı yapacağını, müvekkili hafriyatı taşıdığını, dere yalağını grobeton dökülecek hale getirdiğini, davacı da grobeton ve beton dökmüş, etrafına da perde inşa ettiğini, davacının yaptığı işlemler bile müvekkilin üzerine düşeni yaptığının tam ve kesin ispatı olduğunu, müvekkilinin üzerine düşeni yaptığının tespiti amacıyla Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinden tespit istendiğini, mahkeme….Değişik İş sayılı dosyasıyla tespit yaptığını, bu dosyadan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin üzerine düşeni yaptığını, işin hemen her aşaması video kayda alındığını ve fotoğrafı çekildiğini, müvekkilinin işini bitirdikten sonra sel sularının çalışma alanını balçıkla doldurduğunu, dökülen beton ve perdenin bir kısmını kapatacak kadar çok balçık biriktiğini, bu balçığın tekrar temizlenmesi gerektiğini, davacı bu balçığı temizlemenin karşılığında iş sahibinden ücretini aldığını ve kalanı için de alacağını, balçığın temizlenmesi müvekkilin işi olmadığını, bedava yapmak zorunda olmadığını, iş sahibinden parasını alıp işi müvekkiline ücret ödemeden yaptırmak isteyen davacı kötü niyetli olduğunu ve haksız kazanç peşinde olduğunu, müvekkilinin yaptığı işin karşılığını alamadığını ve davacıdan alacaklı olduğunu, davacı müvekkilin alacağını ödememek için bu yollara başvurduğunu, bu konudaki talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, tüm bu sebeplerden dolayı davacının davasının reddi ve müvekkilinin uğramış olduğu zararları karşılamaya mahkum edilmesi gerektiğini, sonuç olarak tüm bu sebeplerden dolayı, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile davanın reddini, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava,eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine ¨81.017,60 asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış,Bilirkişiler …., …, …., …., …. tarafından düzenlenen 10/06/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu olup keşif ve bilirkişi heyetine gösterilen yerde yapılan incelemede işin tamamen bitirilmiş ve ıslah çalışmalarının sonlandırılmış olduğunu,keşif tarihi itibariyle yapılması üstlenilen tüm işlerin bitirilmiş bulunduğunu,ancak bu işlerin tamamının kimin tarafından kimin iş makineleri ile ve ne zaman yapılmış olduğunu bilirkişi kurulunca tespit edilemediğini,dosya içindeki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporları da bu sorunun cevabını tam olarak bulmaya yeterli olmadığını,Davacı yasal defterlerine göre 2012 yılında davalı tarafa ¨799.308,62’si ödeme yaptığı ve 31/12/2012 dönem sonu itibari ile davalı taraftan ¨5.000,00 alacaklı olduğunun tespit edildiğini,davalı yasal defterlerine göre 2012 yılında davacı tarafça yapılan ¨799.308,62 ödemenin kayıtlı olmadığını ve 31/12/2012 dönem sonu itibari ile davacı taraftan ¨794.308,62 alacaklı olduğunun tespit edildiğini,taraflarca ibraz edilen yasal defter ve hesap ekstrelerine göre taraflar arasında 31/12/2011 ve davalı tarafın Üsküdar … İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı dosyası ile yaptığı 06/02/2012 tarihli takip tarihi itibari ile ¨794.308.62’lik davalı alacağı konusunda tarafların mutabakatının bulunduğunu,davalı tarafın yukarıda bahsi geçen takip alacağından 15/02/2012 tarihi itibari ile vazgeçtiği,dosya içeriğinde tarafların 15/02/2012 tarihinde (Davalının takibi sonrasında) protokol yapıldığı, söz konusu protokole göre davalı tarafa davacı yasal defterlerinde de kayıtlı olduğu üzere 15/02/2012 keşide tarihli ¨791.308.62’lik çek keşide edilerek davalı tarafa teslim edildiğini,diğer taraftan davacı tarafça takip konusu yapılan eksik işler dolayısı ile talep edilen ¨381.017,60’lik yapılmayan işle ilgili meblağ iadesine ilişkin davacı yasal defterlerinde herhangi bir kaydın bulunmadığını, ayrıca dava konusu yapılan eksik işlerin varlığının davacı tarafça ispatının yapılamadığını, bildirdikleri görülmüştür.
Davacı ve davalı tanıkları dinlenmiş,bu tanıkların dinlenmesinden sonra rapora karşı itirazlar ile tanık beyanlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya ek rapor tanzimi için bilirkişi kuruluna tevdii edilmiş,bilirkişi kurulu tarafından Mahkememize sunulan 22/01/2015 tarihli ek raporda;Mahkeme dosyasına sunulan CD bilgisayar ortamında açıldığından içeriğinde dere ıslah projesinin yapıldığı yere ait çekilen videolar ve fotoğraflar bulunduğunu,09/06/2014 tarihli kök raporun sunulması esnasında bu videolar ve fotoğraflar dosyada mevcut olduğundan incelenmiş olup kök raporda dikkate alınarak, incelenerek rapor tanzim edildiğini,dosyada mevcut Büyükçekmece …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. Değişik İş Tespit dosyası ve Büyükçekmece …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….Değişik İş Tespit dosyası da kök raporda incelendiğini,dosyada mevcut tanık beyanları da incelenmiş olup kök raporda değişiklik yapılacak bir bulgu elde edilmediğini bildirdikleri görülmüştür.
Dava itirazın iptali davasıdır.Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu , ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187 ,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddede “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
İspat vasıtaları ise HMK.nun 200’ncü maddesinde “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.”düzenlemesi ile ispatın nasıl yapılacağı gösterilmiştir.
Uyuşmazlık 15/02/2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Bu sözleşme yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir eser sözleşmesidir. Davacı, bu sözleşmenin iş sahibi davalı ise yüklenicisidir. Davacı iş sahibi eldeki davada işin eksik yapıldığını iddia ederek, davalıya ödediği fazla iş bedelinin tahsilini istemektedir.
Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade eder. Eksik işlerin bedeli, teslim tarihine bu işlerin ikmâl edilebileceği sürenin ilavesiyle bulunan tarihteki rayiç bedellerle talep edilebilir. Eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmamaktadır.
Somut olayda uyuşmazlık konusu,davalı tarafından yapılan işin eksik yapılıp yapılmadığı,davacı tarafından tamamlandığı iddia edilen bu işlerin davacı tarafından yapıldığının ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.Buna göre davacı,15/02/2012 tarihli protokol hükümlerine göre davalının yapması gerekipte yapmadığı eksik işlerin neler olduğunu ve iş bedelini davalıya ödediğini ispat etmesi gerekmektedir.Davacı ödeme yaptığını ispat etmekle birlikte davalı tarafından eksik bırakılan işlerin neler olduğunu,bu işlerin kendisi tarafından tamamlandığını ispat etmek zorundadır.Taraflar arasında önceye dayalı bir ticari ilişki mevcuttur.Ancak uyuşmazlık 15/02/2012 tarihli protokol gereğince yapılması gereken işlerden kaynaklanmaktadır.Davacı temel olarak Büyükçekmece … SulhHukuk Mahkemesi’nin ….D.İş sayılı dosyasına,belediyeye düzenlediği hak ediş ve raporlar ile tanık beyanlarına dayanmaktadır.Davacının delil olarak dayandığı değişik iş dosyasında,eser sözleşmesine konu yerde herhangi bir işin yapılmadığı tespit edilmiştir. Ancak söz konusu dosyada kesfin 13/02/2012 tarihinde yapıldığı ve tespitinde o günkü koşullara göre yapıldığı anlaşılmaktadır.Oysa taraflar 15/02/2012 tarihli protokol ile yeni bir anlaşmaya varmışlar ve bu anlaşma doğrultusunda davalı hafriyat işini yapmıştır.Yani tespit tarihi uyuşmazlık konusu protokol tarihinden önce olması gözönüne alındığında bu tespit işleminin herhangi bir geçerliliği olmayıp somut uyuşmazlıkta delil olarak dayanılması da mümkün değildir.Diğer taraftan davacı,davalı tarafından eksik bırakıldığını iddia ettiği işleri kendisinin tamamladığının delili olarak belediye adına düzenlediği hakediş raporlarını ve faturaları göstermiştir.Taraflar arasındaki protokole konu iş belediye tarafından ihale edilen ve davacı tarafından alınan bir iş olup davalı alt taşerondur.Buna göre davacı tabiiki hakedişlerini ve faturalarını belediye adına kesecek ve ödemesini alacaktır.Bu belgeler,davalıya taşere edilen işin davacı tarafından tamamlandığına kanıt olamaz.Son olarak davacı tanık deliline dayanmış ise de,dinlenen tanık anlatımlarının yeterli açıklıkta olmadığı ayrıca bu tanıkların çoğunlukla davacı çalışanı veya davacı ile iş yapanlar olup bu tanıkların beyanlarına yan deliller ile desteklenmediği için itibar edilmemiştir.Sonuç olarak davacı,davalının alt yüklenici olarak yüklendiği işi eksik yaptığını,davalı tarafından eksik bırakılan işin kendisi tarafından tamamlandığını usulüne uygun deliller ile ispat edemediği gibi davacı vekili dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığından yemin delili hatırlatılmaksızın ispat edilemeyen davanın reddine,davacının,davalı aleyhine kötüniyetli olarak takibe giriştiği davalı tarafından ispat edilemediğinden davalı vekilinin koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken ¨35,90 peşin harcın davacı tarafından yatırılan ¨ 3.753,15 harçtan mahsubu ile fazla alınan ¨3.717,25 harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 11 adet tebligat + posta gideri ¨119,15 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨28.811,06 ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨709,55 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8-Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya VERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.01/02/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP ….