Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/417 E. 2018/1311 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/417 Esas
KARAR NO : 2018/1311

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2013
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
K. YAZIM TARİHİ : 19/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalı tarafın müvekkili şirketten aldığı kumaş bedellerinden kaynaklanan cari hesap borcuna karşılık cirolayarak verdiği çekleri ödemediğini, keşide ve tebliğ olunan ihtarnamenin de sonuçsuz kalması nedeniyle davalı/ borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini , davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 40 oranından az olmamak üzere icra -inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 08/03/2013 tarihli cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davacı firmaya borcunun bulunmadığını, müvekkilinin davacı firma …. Ltd.Şti yanında ayrıca …. isimli diğer bir firmaları olan davacı grup ile kumaş ticareti yaptığını ve bu kişilerden mal aldığını ve ….Petrol grubuna belirtilen rakamların çok üzerinde ödeme yaptığını,dilekçe ekinde buna ilişkin belgelerin sunulduğunu, davacı gruba ait …firması ile müvekkiliarasında aynı şekilde Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası üzerinden dava devam ettiğini, müvekkilince yapılan bu ödemelerin davacı tarafça kendi muhasebe kayıtlarına göre bazen … bazen de … firmasına alacak kayde- dildiğini ,ticari defterler incelendiğinde müvekkilinin borçlu olmadığının anlaşılacağını beyanla davanın reddini, davacının % 40 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki kumaş ticaretine ilişkin cari hesaptan kaynaklanan ve ödenmeyen alacağının tahsili hususunda girişilen takibe vaki itirazın iptali ve icra-inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacının takip konusu borç nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacak miktarının ne olduğu ve bu alacağın tahsile hakkının bulunup bulunmadığı, icra-inkar tazminatı/ve kötü niyet tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Davacı şirket vekili tarafından davalı şirket muhatap alınarak Beyoğlu …. Noterliği aracılığıyla keşide olunan 03/12/2012 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamede “müvekkili …. Ltd.Şti ‘nin fatura karşılığı muhataba sattığı ve teslim ettiği kumaş bedeli nedeniyle muhataptan 97.649,01 TL alacaklı olduğundan bahisle söz konusu borcun üç gün içinde ödenmesi gerektiği , aksi takdirde icra takibi yapılacağı ve her türlü faiz, masraf ve ücreti vekaletin muhataba ait olacağı” hususunun ihtar olunduğu görülmüş, ancak ihtarnamenin tebliğine dair delil ibraz edilmemiştir.
Celp olunan Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetki- kinde; davacı /alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine Beyoğlu … Noterliği’nin 03/12/2012 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesine konu cari hesap alacağından kaynaklanan 97.649,01 TL AA + 47,49 TL faizden ibaret toplam 97.696,50 TL alacağın tahsili amacıyla 17/12/2012 tarihinde genel haciz yoluyla icra takibine girişildiği, ödeme emrini 21/12/2012 tarihinde tebellüğ eden borçluyu temsilen vekilinin 26/12/2012 tarihinde (süresi içinde ibraz ettiği dilekçe ile )asıl borca ,faiz miktar ve oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğü’nce İİK 66 md gereğince takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, davacı vekilinin 19/02/2013 tarihinde yasal süre içinde itirazın iptali istemli iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Celp olunan Bakırköy …. ATM’nin …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı … LTD şti vekilinin, ‘davalı …-Talha Konfeksiyon aleyhine açılan davada taraflar arasındaki ticari ilişki cari hesaba dayalı alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı/ borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, icra dairesinin yetkisine itiraz üzerine dosyanın Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sırasına kay- dedildiği, borçlunun ödeme emrine ve borca itirazı üzerine takibin durduğu iddiasıyla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 40 oranından az olmamak üzere icra -inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği, Bakırköy … ATM’nin faaliyetine son verilmesi üzerine dos- yanın Bakırköy …. ATM’nin …. Esas sırasına kaydedildiği, davanın yasal dayanağını oluşturan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile delil olarak bildirilen İstanbul …. İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp edildiği,yargılamanın tahkikat aşamasında bulunduğu,bilirkişi ….’dan 30/09/2013 tarihli raporun alındığı , yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 36.854,59 TL tutarındaki asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 17,75’i geçmeyecek şekilde faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı/borçlunun % 20 oranında icra-inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verildiği, ilamın istinafı nedeniyle dosyanın BAM’ne gönderildiği ,kararın henüz kesinleşmediği tespit edilmiştir.
Davalı taraf savunmasında davacıya çekle ödeme yaptığını, ancak bu ödemelerin davacı tarafça kendi muhasebe kayıtlarına göre bazen … bazen de …firması kayıtlarına alacak kaydedildiğini beyan etmesi karşısında ödeme unsuru olarak bildirilen çeklerin ibraz ve tahsline ilişkin tüm kayıtların celbi hususunda ilgili bankalara müzekkere yazılmış, toplanan delillere göre alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda bilirkişi ….’dan 28/12/2014 tarihli kök rapor ile 22/09/2016 tarihli ek raporlar alınmıştır.
Adı geçen bilirkişinin 22/09/2016 tarihli raporunda ;
Taraflar arasında cari hesap farkını oluşturan ve bankalara müzekkere yazılan 150.000,00 TL tutarındaki 37 adet çekle ilgili olarak 20 adet çek için gelen müzekkere cevaplarında yer alan çekleri tahsil edenlerden …. ve …’in hem davacı şirketin hem de dava dışı … . Ltd. şti’nin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle bu çeklerin davacı şirkette kayıtlı olmadığı tespit edildiğinden dava dışı …. Ltd. Şti’nin ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti için her iki şirketin kayıtlarının birlikte incelenmesi gerektiği,
– Ayrıca çekleri tahsil eden kişilerden örneğin …’nun davacı şirketin mi , yoksa dava dışı … Ltd. şti’nin mi çalışanı olduğu hususunun tespiti hususunda SGK kayıtlarının incelenmesi gerektiği,
– Yukarıda belirtilen bilgi ve belgelerin sunulması ve 17 adet toplam 74.484,00 TL tutarlı çeklerin müzekkere cevaplarının gelmesi halinde hep birlikte yeniden değerlendirme yapılacağı hususu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda işaret edildiği üzere çekleri tahsil eden …’nun SGK kayıtları celp edilmiş, davacı ve davalı şirketlerin yanı sıra dava dışı … .Ltd. Şti’nin ticari defterleri üzerinde yeniden bilirkiş incelemesine karar verilmiştir.
SMMM …. tarafından tüm dosya içeriğine davacı ve davalı ile dava dışı … . Ltd. Şti’nin ticari defterlerine göre yapılan inceleme sonucu düzenlenen , dosyadaki delillere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 09/10/2018 tarihli raporda;
Davacının lehine delil teşkil eden 2010, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılları ticari defterlerine göre; takip tarihi (17/12/2012) itibariyle davacının davalıdan 97.649,01 TL alacaklı olduğu,
Davalının lehine delil teşkil eden 2010, 2011, 2012 ve 2013 yılları ticari defterlerine göre; takip tarihi (17/12/2012) itibariyle davalının davacıdan 52.350,99 TL alacaklı olduğu,
Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (17/12/2012) itibariyle davalının dava dışı şirketten 253.279,02 alacaklı olduğu,
Takip konusu davacı davalıya 3 adet toplamda 97.649,01 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğu ve bu faturalarında davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
Taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının davacının davalıya düzenlemiş olduğu 3 adet toplamda 97.649,01 TL tutarlı faturalara karşılık olarak davalının davacıya vermiş olduğunu iddia ettiği 150.000,00 TL tutarlı çeklerden kaynaklı olduğu,
Davalının davacı borcuna karşılık olarak verdiğini iddia ettiği çeklerden 4 adet toplamda 20.000,00 TL tutarlı çeklerin davacı şirket çalışanları … tarafından tahsil edilmiş olması nedeniyle davalının davacıya olan borcundan mahsubunun gerekeceği, diğer çek ödemeleri davalının ispatına muhtaç olduğundan hesaplama dışı bırakıldığı,
Neticeten, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 77.649,01 TL alacaklı olduğu” hususu belirtilmiştir
Davacının cari hesaptan kaynaklanan toplam 97.696,50 TL alacağın tahsili istemiyle davalı aleyhine takibe giriştiği, davalının borcun tamamına itiraz ettiği, toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonunda davalının taraflar arasındaki ticari satım kapsamında davacıya takip tarihi itibariyle 77.649,01 TL borcunun bulunduğu,her ne kadar davacı tarafça dava konusu alacağa ilişkin davalıya ihtarname keşide olunmuş ise de , bu ihtarnamenin tebliğine dair belge sunulmadığından davalı/borçlunun takip tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edildiği,yine takip sonrası için % 17,75 oranında avans faizi talep edilmiş ise de , takip tarihi itibariyle talep edilebilecek avans faizi oranının % 16,50, icra-inkar tazminatı oranının %20 olduğu, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı tespit edilmekle davanın kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 97.696,50 TL’lik borcun 77.649,02 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden iti- baren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 16,50 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlu- nun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 5.304,20 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.180,05 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 488,40 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 3.635,75 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 491,05 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 1.491,05 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.192,80 TL’si ile ( 24,30 TL başvuru harcı + 1.180,05 TL peşin nispi harç + 3,75 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 1.208,10 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan 24,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 4.80 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 8.891,39 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine ,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.405,70 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2018

Katip …

Hakim …