Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/416 E. 2023/82 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/416 Esas
KARAR NO : 2023/82

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/01/2023
K. YAZIM TARİHİ : 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında yapılan satım sözleşmesi gereğimnce taraflar arasında uzun zamandır süregelen bir alım satım söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten 01.05.2012 tarihine kadarki olar toplam alacağı 507.422,54 TL olduğunu, alacakların hepsi faturalı alacak olduğunu, davalı şirketin müvekkiline 31.12.2011 tarihine kadarki alım satımdan kalan toplam borcu 855.932,32 olup, 2012 senesi itibariyle taraflar arasında faturalı mal alım satımı devam etmiş, davalı şirket ara ödemelerde bulunmuş, toptan satış iade faturaları verlilmiş ve tüm bunların hepsi resmi olarak kayıt altına alındığını, müvekkili yapmış olduğu tüm bu satışları ve ticari işlemleri kayıt altına almış olup, gayri resmi hiçbir faaliyeti bulunmadığını, müvekkilinin ticari defterlerinde alacak kalemlerinin ve faturaların kaydı bulunduğunu, bilirkişilerce yapılacak olan inceleme neticesinde müvekkilinin davalı şirketten toplamda 507.422,54 TL alacaklı olduğu ve bu borcun ödenmemiş olduğu ortaya çıkacağını beyanla şimdilik 150.000 TL alacağın ticari faiziyle birlikte davalı şirketten tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davacı tarafın 28/11/2022 tarihli ıslah dilekçesinde; alacak talebini 198.512,74 TL artırarak talep sonucunu 348.512,74 TL olarak ıslah ettiği
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacının talebine konu alacak miktarı açıkça belirli bir meblağ olduğundan kısmi dava açılması Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 109/2 Uyarınca caiz olmadığını, davacının delilleri dosyaya sunulmuş ise taraflarına tebliğ edilmemesi sebebiyle davacının alacak iddiasının kaynağı savunmanın yapılabilmesi açısından tespit edilememiş olduğunu, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan araştırma neticesinde davacının müvekkili Şirketten 6.582,07- TL alacaklı olduğu tespit edildiğini, bu tutar ödeneceğini, davacının ödemeye ilişkin bir talebi olmadığını, davacının huzurdaki davayı ikame etmesi tamamen kötü niyetli olduğunu, davacının fazlaya dair talep ettiği tutarlara ve tüm ferilerini hiçbir şekilde kabul etmediklerini beyanla dava konusu alacak miktarının tam olarak bildirilmesi ve dava sebebinin açıklattırılması için davacı tarafa kesin süre verilmesini, aksi halde davanın usulden reddini, dava konusu 150.000,-TL alacağın 6.582,07-TL’sinin kabul edilmesi sebebiyle davanın kısmen kabulünü, geriye kalan davacı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesinde; ıslah edilen kısmın zaman aşımına uğradığı itirazında bulunduğu,
Bilirkişi SMMM … tarafından ibraz olunan 15/05/2014 tarihli raporda: davacının incelenen ticari defter ve muavin kayıtlarının tetkikinde, davacının 31.12.2012 ve 08.02.2013 dava tarihi itibarıyla davalıdan 507.422,54 TL alacaklı gözüktüğü, davalının incelenen ticari defter ve kayıtlarında davalının davacıya 08.02.2013 dava tarihi itibarıyla 6.582,07 TL. borçlu gözüktüğü, taraflar arasındaki cari hesap farkının (davacı muavin kayıtlarında davacının davalıdan alacak bakiyesi 507.422,54 TL davalı muavin kayıtlarında davacının alacak bakiyesi 6.582,07 TL) = 500.840,47 TL olduğu, davacı yanın ticari defter ve kayıtlarında yer alan davalı kayıtlarında yer almayan ve yine davalı tarafından davacı adına tanzim edilen faturaların tebliğlerine, mal teslim ve mal iadelerine ilişkin ve ödeme makbuzlarının dava dosyasına ibraz edilmediği, dolaysıyla taraflar arasında mutabakatın sağlanamamış olmasından ötürü, davacının davalıdan mutabakat sağlanan 6.582,07 TL bakiyeyi talep edebileceği hususu belirtilmiştir.
Bilirkişiler … Üniversitesi … Fakültesi Öğretim Üyesi … , Perakende Sektör Uzmanı … ve SMMM …. tarafından ibraz olunan 22/02/2016 tarihli raporda: tarafların ticari defterlerinin birbirleri ile örtüşmemesi nedeniyle, her iki tarafın da kendi lehine defterlerine dayanamayacağı; tarafların ticari defterlerinin HUMK. m. 222/f. 3 uyarınca dehl fonksıyonunu haiz olmaması sebebiyle davacının, iddia ettiği alacağını genel ispat kuralları çerçevesinde ispat etmekle yükümlü olduğu, davacının mal teslimine ilişkin ispat külfetini yerine getirmesi halinde, davalının iade ettiği malların tutarını ispat etmekle yükümlü olacağı, sektörel açıdan yapılan tespit ve değerlendirmelere göre davacının davalıdan 18.02.2013 dava tarihi itibariyle 6.582,07 TL tutarınca alacağının bulunduğu hususu bildirilmiştir.
Bilirkişiler … Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. …, Pazarlama Uzmanı … ve SMMM … tarafından ibraz olunan 26/12/2017 tarihli raporda: davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasındaki hesap farkınını 500.840,47 TL’si olduğu, söz konusu farklılığın davalı tarafça tanzim edilen fiyat farkı, ciro primi ve benzeri faturalardan kaynaklanmış olabileceği, davacı tarafın sözleşme hükümlerine göre (sektörel değerlendirme esas alındığında) tanzim edilen faturaları yasal defterlerinde kaydetmemesinden kaynaklı mutabakatsızlık tutarı ile ilgili takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, HMK m.222/2 hükmü uyarınca defterlerin birbirini doğrulamaması durumunda sahibi lehine delil teşkil etmeyeceği; uyuşmazlıkta ise taraf defterleri arasında uyumsuzluk bulunması nedeniyle defterlerde yer alan söz konusu kayıtların sahibi lehine delil olma özelliği bulunduğundan bahsedilemeyeceği, bu anlamda davacının MK m.6 hükmü gereği alacağını ispat vasıtası olarak başka kanuni delillere gayanması gerekeceği, tarafların defter kayıtlarının mutabakat açısından sağlıklı denetim yapılabilecek kayıt düzeninde bulunmadığı, Tarafların yüksek tutarlı alış verişleri almasma karşını 2009 yılından itibaren hiçbir dönemde mutabakat yapmadıkları, Bu durumun tarafımızca yapılan incelemelerde açıklıkla tespit edilmiş olduğu, Her iki tarafın da basiretli tacirin gerektirdiği düzeyde TTK md 94’e uygun olarak dönem sonlarında mutabakat yapmadıkları, tarafların mutabakat temin etmemelerine ilişkin takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacı tarafın takip tarihi itibari ile alacağının 6.582,07 TL olabileceği belirtilmiş olmakla birlikte; faturalar ve faturaların dayandığı belgelerin (Davalı tarafça düzenlendiği) ayrı ayrı sunularak ispat edilmesi halinde söz konusu bedelin davacının defterinde kayıtlı olan 507.422,54 TL’lik alacaktan düşülmesi gerektiği aksi takdirde davacının takip tarihi itibari ile olan alacağının 507.422,54 Tt’si olarak kabul edilmesi gerektiği, tarafların mutabakatsızlık nedenleri olan işlemleri net olarak belirlemesi sonrasında kesin değerlendirme yapılmasının daha uygun olacağı, tarafların dosya kapsamında sunulu olan cari hesap ekstralarına göre (kendi muhasebe sistemlerini ve kayıtlarının daha net anlayabilecekleri dikkate alındığında) mutabakatsızlık nedenlerini ve işlemlerini ortaya koymaları gerektiği, kendi kayıtlarında olup diğer tarafın kayıtlarında yer almayan kayıtlar, kendi kayıtlarında olmayıp diğer tarafın kayıtlarında yer alan kayıtlar, net ve açıklamaları ile birlikte tespit edilmesine ilişki beyanlar sonrasında tarafların karşı tarafın kayıtlarında yer almayan işlemlerin ispatına yönelik dayanak belgeleri sunması sonrasında net bir sonuca ulaşılabileceği, davalı tarafça ibraz edilecek faturaların ayrı ayrı dayanakları ile sunulması sonrasında sektör uzmanı tarafından incelemesinin yapılarak kabulünün yapılıp yapılmayacağı hususunda değerlendirme yapılması gerektiği hususu belirtilmiştir.
Bilirkişiler … Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. … , Pazarlama Uzmanı … ve SMMM … tarafından ibraz olunan 02/07/2019 tarihli birinci ek raporda: dosya bilgi ve belgelerinde sözleşmeye her ne kadar bağılı olarak imha edildiği iddia edildiği ve buna göre de davacı borçlanıldığı iddia edilse bile ürünlerin kanuni şekil şartına göre imha edilmesi gerektiği aksi halde suç işlendiği de gözden kaçmamasının gerektiği, davalı tarafça iddiasının ispatını heyetlerine sunulması halinde dosya tekrar inceleneceği aksi halde kesilen faturaların dayanağı olmadan kesildiği kanaatine varılacağı buna göre kök raporun sabit olduğu davalı faturalarının delil ispatından yoksun olduğunun gözlendiği hususu belirtilmiştir.
Bilirkişiler … Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. … , Pazarlama Uzmanı … ve SMMM … tarafından ibraz olunan 07/10/2020 tarihli ikinci ek raporda: bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen bilirkişi kök raporu ve bilirkişi 1. ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalı vekilinin itirazlarının esasen söz konusu raporlarda karşılığının bulunduğu, bilirkişi 1. ek raporunun tanzim edilmesinden sonra, görüşlerimizde bir değişiklik olmasını gerektirecek nitelikte bir bilgi ve belgeye dosya kapsamında rastlanılamadığı, bu nedenle görüşlerimizi muhafaza ettikleri hususu bildirilmiştir.
Bilirkişiler Prof. Dr. … Sözleşme, Borçlar, Sorumluluk, Nitelikli Hesaplama vb. Uzmanı (Borçlar Hukukçusu), SMMM … ve Sektör Uzmanı Doç.Dr. … tarafından ibraz olunan 06/10/2022 tarihli raporda:
” Raporun Mali Kısmındaki tespitlere göre; davacının ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 507.422,54 TL cari hesap (açık hesap) alacağı bulunduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre, davalının davacıya 6.582,07 TL cari hesap (açık hesap) borcu bulunduğu, tarafların yasal defter kayıtları örtüşmediği, davacının yasal defter kayıtlarında davacı davalıdan 507.422,54 TL alacaklı görünüyor iken; davalının yasal defter kayıtlarında davalı davacıya 6.582,07 TL borcunun göründüğü, dolayısıyla, tarafların yasal defter kayıtları arasında (507.422,54 – 6.582,07 =) 500.840,47 TL örtüşmeme farkı bulunmadığı, taraflar arasındaki örtüşmeme farkları incelendiğinde, davalı tarafça davacıya kesilen toplam 507.880,63 TL tutarındaki faturaların davacının yasal defter kayıtlarında yer almadığı tespit edildiği, raporun Sektörel Kısmındaki tespitlere göre; dava dosyasında şu anda var olan belgeler itibariyle, davalı mal iadelerini sektörel teamüllere ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun şekilde gerçekleştirmediği, teknik kısımdaki bu tespite göre; davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş olan Mal İadesine ilişkin faturaların bedelinin davacı alacağından düşülememesi (davacı alacağına eklenmesi) gerektiği, raporun Mali Kısmında, davalı tarafça davacı adına düzenlenmiş olan ancak davacının yasal defter kayıtlarında yer almayan faturalar icmal olarak;
-Mal İadeleri Toplamı : 341.930,67 TL
-Fiyat Farkı faturaları Toplamı : 20.866,04 TL
-Diğer Faturalar(İptal edilecek prim
faturası, mağaza ve firma masrafları, ham maliye faturaları
Hammaliye ve Rampa bedeli) : 144.900,93 TL
TOPLAM : 507.880,63 TL
Bu tespitlere göre; davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş olan Mal İadesine ilişkin faturaların toplam tutarı 341.930,67 TL olduğu, bu faturaların bedeli davacı alacağına eklendiğinde, davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle, (6.582,07 * 341.930,67 TL -) 348.512,74 TL alacağı hesaplandığı hususu belirtilmiştir.
Dosyada Ve Tüm Deliller Birlikte Değerlendirildiğinde: dava konusu uyuşmazlık taraflar arasındaki alım-satım ilişkisinden kaynaklı olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için alınan tüm raporlarda davacı ticari defterlerinde davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 507.422,54 TL alacaklı göründüğü davalı ticari defterlerinde davalının davacıya 6.582,07 TL borçlu göründüğü tarafların ticari defterleri arasında 500.840,47 TL örtüşmeyen tutar olduğu, defterler arasındaki bu farkın davalı tarafça davacıya düzenlenen 507.880,63 TL tutarındaki faturanın davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraf ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olmaması nedeni ile her iki taraf defterinin tek başına taraf lehine delil olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilmiş ve sektör bilirkişisi tarafından düzenlenen faturaların değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiş ve son düzenlenen raporda sektör bilirkişisi yapılan değerlendirmeye itibarla, davalı tarafça mal iadelerine ilişkin düzenlenen faturaların taraflar arasında iadeye konu malların davacı tarafça görüldüğü ayıbın kabul edildiği malın kontrol edildiği veya teslim alındığı hususlarında delil sunulmaması karşısında faturaların yasal dayanağı olmaksızın oluşturulduğu kabul edilmiş ve mal iadelerine ilişkin 341.930,67 TL tutarlı faturanın kabul edilmemesi durumunda bu oranda davacının alacaklı olduğu kabul edilmiş davalı tarafça düzenlenen ve davacı kayıtlarında yer almayan diğer faturaların yasal dayanağının olmadığı şeklinde tespit yapılamadığından bu faturaların davalı alacağı olduğu kabul edilmiş bu durumda yasal dayanağı olmaksızın oluşturulduğu kabul edilen ve davalı tarafça düzenlenen mal iadelerine ilişkin 341.930,67 TL tutarlı fatura toplamı ile davalının kendi defterinde borçlu göründüğü 6.582,07 TL’nin toplamı sonucu davalının davacıya dava tarihinde 348.512,74 TL borçlu olduğu kabul edilmiş davacının dava dilekçesinde 150.000,00 TL alacak için dava açtığı ve davanın 01/05/2012 tarihine kadar olan alacaklar için açıldığını beyan ettiği ve ıslah dilekçesinin 28/11/2022 tarihinde verildiği yani dava edilen alacak ilişkisinde 10 yıl geçtikten sonra ıslah dilekçesi verildiği ve davalı tarafça ıslaha karşı beyan dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunulduğu bu nedenle ıslah edilen kısım yönünden red kararı verilmesi gerektiği, kabul edilmiş ve sadece dava dilekçesinde talep edilen 150.000,00 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
-150.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Islaha ilişkin kısmın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 10.246,50 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 2.561,65 TL peşin/nispi harç + 3.400,00 TL ıslah harcın mahsubu sonucu bakiye 4.284,85‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı + 2.561,65 TL peşin/nispi harç + 3.400,00 TL ıslah harcı + 3,75 TL vekalet harcından ibaret toplam 5.989,7‬0 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan 6.242,70 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.684,36 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan 850,00TL yargılama giderinin 484,50 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 23.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 30.776,91 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır