Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/357 E. 2018/368 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/357 Esas
KARAR NO : 2018/368

DAVA : Menfi Tespit/İstirdat
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
K.YAZIM TARİHİ : 26/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit /İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi Merhum …’un … A. Ş. Şti’nin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, muris ile da- valı arasında İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden bir alacak davası görüldüğünü, bu alacak davasında davalının “müvekkilin şirketi için çeşitli işler yaptığını bu işler karşılığında murisin her birisi 500.000 TL tutarında iki adet toplam 1.000.000 TL değerinde iki adet senet imzalayarak verdiğini , senet bedelinin tahsili için Bağcılar …. İcra Müdür- lüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini , bu takiple ilgili olarak murisin kendisinin avukatına 40.000,00 TL para ödediğini” beyan ve iddia ettiğini, murisin bu tarihlerde ölümcül bir hastalıkla malul olduğunu, davalı tarafın icra tehdidi ile karşı karşıya olduğunu, icra takibinden bir kaç ay sonra da vefat etiğini, ancak İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada yapılan imza incelemesinde imzanın murisine aidiyeti yönünde rapor tanzim edildiğini, oysa murisin davalıya para ödemesini gerektirecek bir borcunun bulunmadığını beyanla 24/05/2006 tarihinde icra tehdidi altında yapılan 40.000,00 TL tutarındaki ödemenin-şimdilik 8.000,00 TL’lik kısmının – ödeme tarihi olan 24/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdadını,yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; davacıların murisinin her biri 500.000,00 TL lik toplam 1.000.000 TL tutarında iki adet senedi imzalayarak müvekkiline ver- diğini , bu senet bedellerine ilişkin olarak söz konusu tarihten öncede banka havalesi yoluyla çok sayıda ödeme yaptığını, ödemelerin bir kısmının murisin kendi hesabından, bir kısmının Gökyol Şti, bir kısmının ise diğer şirketin hesabından gerçekleştirildiğini, vadesinde ödenmeyen söz konusu senetlerin Bağcılar …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konul- duğunu, senet bedeline mahsuben 12/05/2006 tarihinde davalıya 75.000,00 TL ,24/05/2006 tarihinde davalının avukatı …’a 40.000,00 Tl olmak üzere toplam 115.000,00 TL ödeme yaptığını, …’un vefatından sonra mirasçılarının Bağcılar İcra Hukuk Mahkemesi’ne müracaatla ‘senedin tanzim yerinde …. ” yazdığından bahisle takibin iptalini istediklerini, mah- kemenin kısmi ödemeyi dikkate almaksızın davanın kabulüne karar verdiğini, bunun üzerine davalı tarafından Beyoğlu İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile… mirasçıları aleyhine ilamsız takibe girişildiğini, itiraz üzerine Beyoğlu …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … Esas sayılı itirazın iptali davası açıldığını, senetlerdeki imzanın inkarı üzerine yapılan bilirkişi incelemesi sonucu imzanın …a aidiyetinin tespit edildiğini, ayrıca 12/05/2006 tarih 75.000,00 TL bedelli ve 24/05/ 2006 tarih 40.000,00 Tl bedelli makbuzların sahteliği itirazında bulu- nulduğunu , söz konusu makbuzlardaki imzaların da ….’a aidiyetinin bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davacıların bu kez 12/05/2006 ve 24/05/2006 tarihli makbuzları konu ederek mü- vekkili hakkında soruşturma açılmasını talep ettiklerini,Beyoğlu CBS’nce 05/11/2010 tarihinde takipsizlik kararı verildiğini, 10/07/2006 tarihinde Bağcılar CBS’na şikayette bulunduklarını, mü- vekkilleri hakkında Bakırköy … Asliye CM’de açılan … Esas sayılı davada 27/07/2010 tari- hinde müvekkili hakkında beraat kararı verildiğini, davacıların İstanbul …. Asliye Hukuk Mahke- mesi’ndeki davayı uzatmak için bu davayı açtıklarını beyanla derdestlik, zaman aşımı,kesin hüküm itirazında bulunduğu,ayrıca davanın esastan da reddini savunmuştur.

Dava, İİK 72/3 md ne dayalı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin olup icra takibinden sonra açılmıştır.

Bağcılar CBS’nın …. sor.No …Karar nolu KYOK kararının tetkikinde ; cemile …, … ve…’un şikayeti üzerine şüpheliler …, …hakkında ,murisleri …’dan alacaklı olduğunu iddia eden iki şüphelinin “murisleri ile hiç bir ticari lişkilerinin bulunmadığı, alacağın gerçeği yansıtmadığı, 12/12/2005 ve 12/01/2006 tarihli toplam 1.000.000,00 Tl bedelli senetler üzerine murisleri adına atılan imzanın murislerinin eli ürünü olmadığından bahisle şikayetçi oldukları, murisin yanında zaman zaman alt taşeron olarak çalışan şüphelilerin murislerine baskı ve tehdit ile senet imzalatmış olabileceklerini ,murislerinin bu tutarda senet vermesinin mümkün olmadığını” iddia ile şikayetçi oldukları, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede senet üzerindeki imza ve rakamların murisin eli ürün olmadığı,ancak imzanın murise ait olabileceği hususunun rapor edildiği anlaşılmakla şüpheliler hakkında delil yetersizliğinden KYOK kararı verildiği,
Yine davacıların şikayeti üzerine şüpheliler …, … hak- kında aynı olaylara istinaden santaj suçunu işlediklerinden bahisle şikayette bulunulduğu, Bağcılar CBS’nın … Esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davası sonunda (Bağcılar adliyesinin kapatılması nedeniyle Bakırköy …. Asliye CM ‘nce… Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme onunda sanıkların beraatına karar verildiği anlaşılmıştır.

İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas, … Karar nolu 22/03/2012 tarihli ilamının tetkikinde;
Davacı … tarafından … ve … aleyhine, davalıların murisi …’un keşide ettiği her biri 500.000,00 TL , toplam 1.000.000,00 Tl bedelli iki adet senede dayanak Bağcılar ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalıların takip ehliyetine, husumete , takip konusu senetler üzerindeki imzanın murislerine ait olmadığından bahisle kambiyo vasfına vs itirazda bulunduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, ayrıca davalıların % 40 oranından az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ile mahkumiyetlerini talep ve dava ettiği,davalılar vekilinin icra dosyasına vaki itirazlarının tamamını tekrarla davanın reddini savunduğu,
Mahkemece taraflar arasındaki temel ilişkinin ihtilaflı olduğu, davacının davalıdan 1.100.000,00 TL alacaklı olduğunu yasal delil ile ispat edimediğinden bahisle davanın reddine karar verildiği,
Hükmün temyizi üzerine Yargıtay … HD’nce yapılan temyiz incelemesi sonunda tesis olunan … Esas, …Karar nolu 18/03/2013 tarihli ilamda özetle; davalı tarafın yasal süre içinde içinde ileri sürülmeyen temyiz talebinin reddine, davacıların temyiz talebi ile ilgili olarak ise “davalıların murisi ….’un davacıya olan borcu nedeniyle, 12/11/2005 tanzim tarihli her biri 500.000TL’lik iki senet düzenlendiği, ancak senetlerin bono vasfını taşımadıkları, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup; davacı, bu senetleri takibe koymuş ancak takibe itiraz üzerine itirazın iptali talepli bu davayı açmıştır. Dava konusu senetler kambiyo senedi vasfında değilse de, adi senet hükmündedir ve davalıların murisinin davacıya borçlu olduğuna dair yazılı delildir. Mahkemece davalıların murisi tarafından yapılan ödemeler düşülerek, bakiye borç hakkında davanın kabulü gerekir” denilerek hükmün bozulmasına karar verildiği,
Dosyanın bozma sonrası İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…. Esas sırasına kay- dedildiği, usul ve yasaya uygun bozma ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalıların murisi tarafından yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra sonra tespit edilen 975.000,00 TL alacak yönünden davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, yasal şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkememizdeki iş bu menfi tespit ve istirdat davası ile İstanbul …. Asliye Hukuk Mahke- mesi’nde görülen … Esas nolu itirazın iptali davası esasen aynı icra takibinden kaynak- lanmaktadır.

Aynı icra takibine dayalı itirazın iptali ve menfi tespit davalarının birbirlerine kesin hüküm sayılması hukuken mümkün değil ise de, emsal kararlar ve yerleşik uygulamaya göre önceden kesinleşen kararın diğeri için “güçlü delil” ve “kesin delil” etkisi bulunmaktadır.

Somut davada, davacılar kendileri aleyhine itirazın iptali davası açılmasından sonra, itirazın iptali davasına konu senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile 40.000,00 TL tutarındaki ödemenin 8.000,00 TL’lik kısmının istirdatını talep etmektedir.

Ancak ,Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas, ….Karar nolu 11/05/2017 tarihli emsal kararında da vurgulandığı üzere ; itirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen bir dava olduğundan, borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürebilecektir. Bu sebeple itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçluların menfi tespit/ istirdat davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit/istirdat davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir.

Davacıların ididası, davalının savunması, toplanan delilleri ile dosyadaki bilgi ve belgeler ışığında açıklanan ilkeler ve olgular gözetilerek yapılan yargılama sonunda ; davacıların davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-HMK 114/1-h ve 115/2 gereğince, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın (USULDEN) REDDİNE ,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 118,80 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 82,90 TL harcın karar kesin- leştiğinde ve istek helinde davacılara iadesine,

3- Davacılar tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından sarf olunan 4.10 TL yargılama giderinin davacılardan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan. gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2018

Katip …

Hakim …