Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/351 E. 2021/531 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/351 Esas
KARAR NO : 2021/531

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
K. YAZIM TARİHİ : 18/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı – karşı davalı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalı tarafın 16.02.2011 tarihinde davacı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya- sından kira bedelinin ödenmediğine dair takip başlattığı ve takibe süresinde itiraz ederek, takip dayanağı kira sözleşmesinden borçlu olmadıklarının tespiti için, menfi tespit davası açtıklarını, mevcut durumda, varlığından söz edilebilecek bir kira akdi olmadığı için boşaltılan dönem ve sonrasında herhangi bir kira alacağından bahsedilmeyeceğini; 01.02.2004 tarihli kira sözleşmesine istinaden, … Cad. … … Sok. … nolu mecurda 7 yıla yakın kiracı sıfatıyla bulunduklarını ve bir buçuk ay öncesinden haber verilerek, 01.04.2011 tarihinde mecurun davalı tarafa boş olarak teslim ettiklerini; Zeytinburnu .. Noterliği’nce tanzim edilen ve davalıya gönderilen, 21.02.2011 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin fesh edildiğini, taşınmazın 01.04.2011’de boşaltacağının bildirildiğini ve anahtarların teslim alınmaması nedeniyle, Beyoğlu …. Noterliği’nce, 01.04.2011 tarihinde tanzim edilen … yevmiye numaralı emanet tutanağı ile anahtarların noterliğe teslim edildiğini, çekilen ihtarname ve anahtar tesliminden sonra sözleşmenin taraflarınca fesh edilmiş olduğunu, varlığından söz edilebilecek sözleşme olmaması nedeniyle de sonraki dönem ve oturulmayan dönem için kira alacağından söz edilemeyeceğini; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 9. Maddesinde bu husus üzerinde tarafların anlaşmış olduklarını; mecurun boş kalmaması için iki adet deri firmasından teklif alındığını ve davalı tarafın 30.03.2011 tarihli ihtarnamesinde, kendilerine verilmiş görev ve yetkinin olmadığının belirtildiğini beyanla icra takibine konan kira akdi nedeniyle davalıya 125.813,97 TL borçlu olmadıklarının tespitini, dava sonuçlanana kadar icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararının verilmesini; davalının kötü niyetli olarak hareket etmesi nedeniyle, mağduriyetlerine neden olmaları nedeniyle % 40’ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı – karşı davacı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; Davacı-karşı davalı şirketin 01.02.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre kiracıları olduklarını; kira bedellerinin, altı aylık peşin şeklinde ödeneceği konusunda anlaştıklarını, davacı- karşı davalının 01.02.2011 tarihinde başlayan yeni dönem kirasını sözleşme gereğince ödememesi nedeniyle muaccel hale gelen bir yıllık kira bedelinin tahsili için, 16.02.2011 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip yapıldığını; karşı tarafın 01.04.2011 tarihinde kiralananı tahliye ve teslim ettikleri iddiasının asılsız olduğunu; davacı – karşı davalının Zeytinburnu … Noterliği’nin 21.02.2011 tarih ve … yevmiye nolu fesh ihbarına karşılık, kendilerinin, Bakırköy … Noterliğinin 02.03.2011 tarih ve … yevmiye nolu cevap ihtarnamesi gönderdiklerini; kira sözleşmesinin 9. maddesi gereğince, sözleşmenin feshinin “yazılı olarak, en az üç ay önceden” ihbarının gerektiği ve bu nedenle sözleşmenin 7. Ve 9. Maddeleri gereğince muaccel altı aylık kiradan sorumlu olunacağının ihbar edildiğini; davacı-karşı davalının, 29.03.2011’de sözleşme gereği ödemesi gereken altı aylık kira bedelinin ödememek için Beyoğlu …. Noterliği’nin … yevmiye sayılı ihbarını keşide ettiğini; bu ihbara karşılık 30.03.2011 tarihli Bakırköy …. Noterliği’nden … yevmiye sayıfı cevabi ihbarın gönderildiğini ve ihbarda özetle; karşı tarafın yeni kira akdi yapma aşamasında, sözleşme koşullarının, günün ekonomik koşullarına uygun olarak belirlenmesi konusunda muhatabın sınırlamalarım kabul etmeyeceklerini; mecuru tasarruf şeklinin, muhatap tarafından kayıtlanamayacağı ve önerilerin samimiyetine ilişkin belirsizlikler nedenleriyle karşı tarafın hak ve yetkilerini aşan art niyetli işlemlerinin kabul edilemeyeceğini ihtar ettiklerini; davacı – karşı davalının dilekçesinde yer alan kiralananı boşalttıktan ve anahtarı teslim ettikleri iddialarının asılsız olduğunu; anahtarın, teslim alınmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu; anahtarların notere tevdi edildiği iddiasının da geçersiz olduğunu ve anahtarların notere teslim edildiğinin kendilerine ihbar edilmediğini; kiralanan boş olarak teslim edilmediği için, kira sözleşmesinin feshinin ihbar edilmiş olmasının, kira ödeme sorumluluğunun sona erdirmeyeceğini; Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 26/09/2011 tarih ve 2011/5346-9604 sayılı kararında da açıkça belirtildiği gibi “… Kural olarak anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Yasal anahtar teslimi bizzat anahtarı kiralayana vermek suretiyle veya tevdii mahafli tayini suretiyle yapılır. Anahtar tesliminin davalı kiracı tarafından yazılı belge ile kanıtlanamaması halinde davacının bildirdiği tarih esas alınmak suretiyle bildirilen tarihe kadar kira alacağına hükmedilmesi gerekir…” denildiğini belirterek, davacının haksız menfi tespit davası ve kötü niyet tazminatı istemlerinin reddini ve İİK.nun 72. Maddesi gereğince lehlerine tazminata karar verilmesini ve yargılama giderlerinin davacıya bırakılmasını talep etmişlerdir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacı- karşı davalı aleyhine Bakırköy … icra dairesinin … esas sayılı dosyasından başlatılan takip nedeniyle davacı karşı davalının davalı karşı davacıya borçlu olup olmadığının tespiti ve davalı karşı davacı tarafından davacı karşı davalıya kiralanan taşınmaz nedeniyle davacı karşı davalının 01.02.2011 tarihinden itibaren 24 aylık kira borcunun bulunup bulunmadığı aylık kira miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince yapılan inceleme sonucu bilirkişiler Hukuk & İşletme Uzmanı … ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Yüksek İnşaat Mühendisi …. tarafından düzenlenen rapora göre;
”Asıl dava ile ilgili olarak; 16.02.2011 icra takip tarihi itibariyle davacı eski kiracının davalı kiraya verene 67.480,94 TL. borçlu olmadığı, Davacı kiracı tarafından icra takip tarihinden sonra 14.03.2011 tarihinde davalı/karşı davacı banka hesabına yapılan toplam 20.231,20 TL. ödemenin icra müdürlüğünce kararın infazı sırasında dikkate alınabileceği,
Karşı dava ile ilgili olarak; Karşı davacı kiralayanın sadece 01.02.2011-21.06.2011 tarihleri arasında ortaya çıkan 4.322,11 TL. aylık kira farkı alacağını isteyebileceği, bunun dışında kalan toplam 43.211,19 TL. asıl kira alacağına icra hukuk mahkemesinde açtığı itirazın kaldırılması davasında verilecek karar ile kavuşabileceği, kira ilişkisinin 21.06.2011 tarihi itibariyle hukuken ve fiilen sona ermesi nedeniyle bu tarihten sonrası ve 01.02.2012-01.02.2013 yeni kira dönemi için bir kira alacağı isteminde bulunamayacağı, karşı davada davacı kiralayanın erken tahliye tazminatı istemi bulunmadığı” hususu belirtilmiştir.
Davacı karşı davalı ile davalı karşı davacı arasında iş yeri kira sözleşmesi olduğu bu sözleşme kapsamında davacı karşı davalının 01.02.2004 tarihinden beri kiraladığı iş yerini 01.02.2011 tarihine kadar kullandığı ve bu tarihler arasındaki döneme ilişkin taraflar arasında her hangi bir kira alacağı bulunmadığı hususlarında taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı karşı davalı iş yerini 01.04. 2011 tarihine kadar kullandığını ve bu tarihte iş yerini tahliye edeceğini noter aracılığı ile önceden davalıya bildirdiğini ve iş yeri anahtarını 01.04.2011 tarihinde davalıya noter aracılığı ile teslim ettiğini ve bu tarihten itibaren kira ilişkisinin sona erdiğini beyan etmekte davalı ise iş yeri anahtarının kendilerine teslim edilmediğini ve iş yerinin boşaltıldığını bilmediklerini ve kira alacağının altı aylık peşin ödenmesi gerektiğini ve süresinde ödenmediği için sözleşme gereği yıllık kira alacağının muaccel hale geldiğini ve dava tarihine kadar bu şekilde 24 aylık kira bedelinin muaccel hale geldiğini beyan etmektedir.
Davalı karşı davacı tarafından başlatılan takibe davacı karşı davalının itiraz etmesi üzerine davalı tarafından açılan Bakırköy … İcra hukuk Mahkemesi’nin 2011/217 esas nolu itirazın kaldırılması davası üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2012/13556 esas ve 2015/ 635 esas sayılı kararları ile iş yeri anahtarının teslimi başka türlü kanıtlanamadığından davalı karşı davacı vekilinin 21.06.2011 tarihli duruşmada iş yerinin tahliye edildiğin kabul etmesi karşısında bu tarihin tahliye tarihi olarak kabul edilmesi ve takip talebindeki kira bedeline itiraz edilmemesi karşısında bu bedelin kira miktarı olarak kabul edilmesi karşısında mahkememizce de dava konusu taşınmazın 21.06.2011 tarihinde tahliye edildiği ve icra takibi açısından talebi aşmayacak şekilde aylık kira bedelinin 9.196,00 TL olduğu ve icra talebinde 01.02.2011 – 21.06.2011 tarihleri arasındaki dönemin talep edilebileceği kabul edilmiş bu şekilde hazırlanan rapora itibarla davacı karşı davalının belirtilen dönemlere ilişkin kira borcu nedeniyle takipte 43.211,89 TL borçlu olduğu bu miktarı aşan oranda borçlu olmadığı kabul edilmiş ve takip sonrası yapılan ödemenin infazda dikkate alınmasına karar verilmiş kabul ve red oranına göre dava tarihi gözetilerek her iki taraf aleyhine yüzde kırk oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmiş, ayrıca davalı karşı davacı tarafından da açılan davaya ilişkin olarak davacı karşı davalının tahliye tarihi olarak kabul edilen 21.06.2011 tarihine kadar kira borcu olduğu kabul edilmiş, davalının sadece kira alacağı talep etmesi başka tazminat kiraya verememeden dolayı alacak talep etmemesi karşısında sadece kira alacağı açısından değerlendirme yapılmış ve davacı karşı davalının iki aylık kira ödemesi olarak 20.231,20 TL yapması karşısında ve buna dayalı talep de gözetilerek 01.02.2011- 21.06.2011 tarihleri arasındaki aylık kira bedelinin 10.115,60 TL olduğu kabul edilmiş bu şekilde 47.533,30 TL kira alacağı oluştuğu kabul edilmiş ve karşı davanın bu miktar ile sınırlı olarak kabulüne karar verilmiş takip talebindeki alacak ile karşı davadaki alacak talebinin aynı hukuki ilişkiden kaynaklanması karşısında takipteki tahsil nedeniyle tekerrür oluşmaması kaydıyla karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KABULÜNE,
A.) Asıl dava yönünden;
Davacının Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takibinde davalıya 67.480,94 TL borçlu olmadığının tespitine,
İcra takip tarihinden sonra davalıya ödenen 20.231,20 TL’nin icra takibin infazı sırasında dikkate alınmasına,
17.284,47 TL kötü niyet tazminatının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
26.992,37 kötü niyet tazminatının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 4.609,62 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 1.868,35 TL peşin/ nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 2.741,27 TL karar harcının davalı-karşı davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 18,40 TL başvuru harcı + 1.868,35 TL peşin nispi harç + 562,40 TL keşif harcı + 5,80 vekalet harcından ibaret toplam 2.454,95 TL harcın davalı-karşı davacıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı-karşı davalı tarafından sarf olunan (2.500,00 TL bilirkişi ücreti + 130,00 TL keşif araç ücreti + 144,25 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 2.774,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
B.) Karşı dava yönünden;
Davacı-karşı davalıdan 47.533,30 TL’nin dava tarihinden (07/02/2012) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında tahsiline tekerrür sebebiyet vermeyecek şekilde davalı-karşı davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 3.246,99 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 3.304,80 TL karşı dava harcın mahsubu sonucu Hazine’ye irat kaydına, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvuru harcı + 3.304,80 TL peşin nispi harcından ibaret toplam 3.325,95 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsil edilerek dava ödenmesine,

3-a.) Davalı-karşı davacı tarafından sarf olunan 1.120,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 235,20 TL sinin davacı-karşı davalıdan tahsil edilerek davalı-karşı davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı-karşı davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 6.979,33 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsil edilerek davalı-karşı davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-karşı davalı red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 20.575,94 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan tahsil edilerek davacı-karşı davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/06/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır