Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/337 E. 2020/474 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/337
KARAR NO : 2020/474

DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 26/08/2010
KARAR TARİHİ : 08/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İflas davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 26/08/2010 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde;15/02/2009 tarihinde imzalanan sözleşme ile müvekkili ……’ ın murahhas aza sıfatı ile …… Grup şirketlerinin sevk ve idaresi görevine getirildiğini, sözleşmede de görüleceği üzere müvekkile iki taksit halinde ¨250.000,00 nakit para ve aylık ¨20.000,00 ücret ödeneceğinin taahhüt edildiğini, sözleşme gereğince görevine başlayan müvekkilinin çok kısa süre içinde şirket içinde başarılı çalışmalar yaptığını, şirket çalışanlarının takdirini kazandığını, müvekkilinin şirket içinde kısa süre içinde başarılı olması ve yönetimdeki bazı aksaklıkları fark ederek bunları düzeltmeye çalışmasının davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ……’i rahatsız ettiğini ve hiçbir haklı gerekçeye dayanmadan müvekkilinin işi bırakmasını istediğini, müvekkilinin de 18.06.2009 tarihinde görevini bırakmak zorunda kaldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre kararlaştırılan aylık ¨ 20.000,00 ücret için ödenen parayı vergi dışı bırakmamak için karşılığında fatura düzenlediğini, davalı şirketin müvekkilinin çalıştığı son ayın bedelini ödemediğini, 15.05.2009 ile 15.06.2009 tarihleri arasındaki bir aylık dönemin faturası düzenlendiği halde ¨ 20.000,00’lik bedelin müvekkiline ödenmediğini, müvekkiline sözleşmeden kaynaklanan alacağının ödenmemesi üzerine, Beyoğlu …… Noterliğinin …… yevmiye nolu ihtarnamesi ile 23.06.2009 tarihli ihtarnamesinde; “18.06.2009 tarihinde yönetim kurulu başkanı …… ‘in isteği üzerine sözleşmenin feshedildiği belirtilerek sözleşmeden kaynaklanan alacağının kendisine ödenmesi” talebinin davalı şirkete iletildiğini, davalı şirketin Beşiktaş …… Noterliği’nin …… yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile taraflar arasında iş sözleşmesi olmadığını, müvekkilinin sözleşmeye uygun davranmadığını, yetkisiz işlemler yaptığı ve şirkete zarar verdiği gibi birbiri ile çelişen iddialarda bulunduğunu, son olarak Beyoğlu …… Noterliği kanalıyla davalı şirkete …… yevmiye nolu ihtarnamenin gönderilerek sözleşmenin haksız feshi nedeni ile sözleşmeden kaynaklanan alacak talepleri için yasal yollara başvurulacağı hususunu karşı tarafa bildirdiklerini, müvekkilinin alacağının ödenmesi yönündeki yazılı ve sözlü taleplerinin kabul edilmemesi üzerine İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyası üzerinden haciz yolu ile icra takibine başlandığını, ancak daha sonra İİK 43/2 madde hükmü gereğince haciz yolu ile başlatılan takip yolunu değiştirerek davalı şirket hakkında iflas yolu ile takibe devam edildiğini, davalı şirkete gönderilen İflas Yolu ile Adi Takipte Ödeme Emrine yetki itirazı da dahil olarak itiraz edildiğini, icra dosyasının yetkili Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek …… Esas sayılı takip dosyasından davalıya yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı şirketin ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, müvekkilinin takip konusu yapılan alacak hakkının sözleşmeye dayandığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiği halde davalı şirketin taahhüdünü yerine getirmediğini, davalı şirketin sözleşmeyi haksız ve kötü niyetle feshederek müvekkilinin hak ettiği alacağı kendisine ödemediğini, bu sebeple İİK. 156/3 maddesi hükmü gereğince huzurdaki itirazın iptali ve iflas davasının açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, belirterek davalının itirazının iptaline ve davalı şirketin İİK 156/3 maddesi hükmü gereğince iflasına karar verilmesine, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazı sebebi ile %40’tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile birlikte ücreti vekaletin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep ederek huzurdaki davayı açmışlardır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 158. maddesi uyarınca iflas takibinde borçlunun itirazının kaldırılması ve iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından belirlenen duruşma gün ve saatinden davacının ölü olması nedeniyle mirasçısına haberdar edilmesine karşın, davacının mirasçısının duruşmada hazır olmadığı gibi geçerli bir mazerette bildirmediğinden dolayı, HMK’nun 150/1.maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç aylık yasal süre(7226 sayılı yasa ile duran sürenin de eklenmesiyle) içinde yenilenmediği anlaşıldığından; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.’nun 150/5 maddesi uyarınca 7226 sayılı Kanunda gözetilerek 08/09/2020 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken ¨54,40 harçtan peşin alınan ¨17,15 harcın mahsubu ile bakiye ¨37,25 harcın davacının mirasçısından tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacının mirasçısı …’dan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından sarf edilen 4 tebligat+posta ücreti olan ¨38,00 ile bilirkişi ücreti ¨400,00 olmak üzere toplam ¨438,00’nin davacının mirasçısı …’dan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 08/09/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”