Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/326 E. 2018/1204 K. 23.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/326 Esas
KARAR NO : 2018/1204

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2009
KARAR TARİHİ : 23/11/2018
K.YAZIM TARİHİ : 29/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin davalıya süt ve sün ürünleri sattığını, faturalı satışlara ilişkin cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalı/ borçlunun takibe vaki haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı /borçlunun % 40 oranından az olmamak üzere icra-inkar taz- minatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle;taraflar arasında imza- lanan 08/05/2007 tarihli satın alma sözleşmesinin 4. Maddesi gereğince ‘ taraflar arasında her üç ayda bir hesap mutabakatı yapılmasının , bu mutabakatın bulunmaması halinde müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının geçerlilik kazanacağının’ kararlaştırıldığını, takip konusu alacağa ilişkin taraf- lar arasında her hangi bir mutabakat bulunmadığını, müvekkili şirketin defter ve kayıtları ile cari he- sabına göre davacı şirkee her hangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafça girişilen takibin haksız müvekkili şirketin takibe vaki itirazlarının haklı ve yerinde olduğunu beyanla davanın reddini savun- muş, davacının % 40 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 md ne dayalı olup ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan satış bedelinin tahsili hususunda girişilen takibe vaki itirazın itirazın iptali, icra-inkar ve kötü niyet tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetki- kinde; davacı alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 17/04/2009 tarihinde dava konusu faturalı satışlara ilişkin cari hesap ekstresine dayanarak 79.807,63 TL asıl alacak + 26.751,07 TL geçmiş gün faizinden ibaret toplam 106.558,70 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibine girişildiği, 13/09/ 2009 tarihinde ödeme emrini tebellüğ eden borçlunun 14/05/2009 tarihinde (yasal 7 günlük süre içinde) ibraz ettiği dilekçe ile “mevcut satın alma sözleşmesi ve cari hesap ilişkisi içinde çalışan ta- raflar arasında hesap kesilmediği için alacağın talep edilemeyeceğini, müvekkili tarafından takip alacaklısı adına düzenlenmiş faturalar bulunduğu gibi, takip alacaklısına iade edilmiş faturaların da bulunduğunu” beyanla cari hesap özetine, borcun tamamına ,ferilerine, işlemiş-işleyecek faize ve faiz oranlarına açıkça itiraz ettiği, dilekçe ekine tebligat masrafı eklenmediğinden itiraz dilekçesinin takip alacaklısına tebliğ edilemediği , alacaklı vekilinin 19/08/2009 tarihli dilekçesi ile mahkememize müra- caat ile sadece asıl alacağa ilişkin 79.807,63 TL dava değeri üzerinden harçlandırılmış itirazın iptali istemli iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık , davacının takip tarihi itibariyle takip dayanağı sözleşme, fatu- raya bağlı ticari satış ve cari hesap ekstresi nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Delil olarak dayanılan satım sözleşmesi,cari hesap ekstresi, faturalar vs deliller celp ve ibraz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında akdedilen 08/05/2007 tarihli KİM Satın Alma Sözleşmesi ‘nin tetkikinde ; Satın Alma Şartları bölümünün 4 maddesinde “… Taraflar cari hesap ilişkisi içersinde çalışacak olup, 3’er aylık dönemi kapsar şekilde hesap mutabakatı yapacaklardır. Hesap mutabakatı sözleşmesinin takip eden ,her 3 aylık dönem bitiminden itibaren 15 gün içinde ….A.Ş. merkezine yapılacaktır. Mutabakatın yapılmaması halinde ….A.Ş.’nin defter ve kayıtlarının kesinlik kazana- cağını satıcı şimdiden kabul etmiştir. Yapılan hesap mutabakatları kesin olup,yapıldığı tarihten geç- mişe dönük olarak ….A.Ş.’nin ibrası hükmündedir. “denildiği 11. maddesinde ; “….sözleşme süre- sinin 1 yıl olduğu , sözleşme bitiminden 1 ay önce noter feshi ihtarda bulunulmadığı takdirde anlaşma hükümlerinin promosyon takviminde yer alan bütçe ve hükümlerin %20 oranında arttırılarak bir yıl daha uzayacağının satıcı satıcının kabul etmiş sayılacağı…”nın, A-Genel Şartlar Bölümünde” Genel Vadenin Fatura tebliğinden itibaren 60 gün olduğu”nun ayrıca Ciro Primi iskontoların belirtildiği görülmüştür.
Kayıtlara alınmamış faturalardan kaynaklandığı anlaşılan ihtilafın taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve sektörün özelliklerine göre çözülmesi gerekmektedir. Bunun için de sadece davalı adına fatura düzenlenmiş olması yeterli olmayıp alacağın doğuran vakıanın fatura içeriği mal ve/veya hizmetin davacıya sunulduğunun ispatı gerekmektedir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesine göre,davalı taraf, sözleşmede yer alan husus- larda faturalarını tanzim etmiştir.Davacının kabul ederek kayıtlara aldığı faturaların dışında kalan , davacının kabul etmediği faturaların içerikleri bu kapsamda tespit edilmiş ancak davacının itirazı sebebiyle bu defa davalı tarafından fatura tanzim edilmesine sebep (açıklamalarda yer alan) kampan- yaların yapıldığı, aktivitelerin yapıldığı hususunda davalının ispat vesikalarını sunması gerektiği değerlendirilmiş ancak ( kampanyanın yer aldığı yayınlar vs) deliller dosyaya sunulmamıştır.
Söz konusu faturalar ile ilgili davacının kabul etmeyerek kayıtlarına almamasından dolayı ve fatura içeriği hizmetlerin (kampanya ve aktivitelerin) davalı tarafından yapıldığının ispatlanmamasına bağlı söz konusu faturalar borç alacak hesabına dahil edilmemiştir.
Davacı taraf davalı adına 23 adet faturaya ilişkin verilen hizmet , kampanyaların dönüşü açıklamalı faturalar tanzim etmiş ve davalı tarafından iş bu defa bu faturalar kabul edilmemiştir.
Davacının davalının tanzim ettiği sözleşme kapsamındaki faturaları kayıtlarına aldıktan sonra düzenlenen dönüş faturaları ise, bu faturaların hesaplanmasına mahal sözleşmedeki oranların üs- tündeki kısmın iade ve dönüş açıklamalı tanzim edildiğine dair dayanakları sunulmamış olduğundan bu hesaplamaların dayanakları denetlenebilecek şekilde (örneğin verilen hizmetin aksiyon ve fiyat farklarının önce neden kabul edilip sonra dönüş açıklaması ile iadesinin yapıldığı ve neye göre hesaplamasının yapıldığının) açıklamalarının dayanaklarının dosyaya sunulması gerektiği, hesapla- maya esas dayanakları sunulmayan davalı tarafından kabul edilmeyen söz konusu faturaların da borç alacak hesabına dahil edilmemesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu husus 06/09/2018 tarihli rapordan önce dosyaya sunulan bilirkişi kurullarınad görev alan sektör bilirkişileri tarafından da vurgu- lanmasına rağmen eksiklik taraflarca ikmal edilmediğinden borç alacak hesabına dahil edilmemiştir.
Mahkememizce atanan bilirkişiler sektör /market uzmanı Prof. Dr. … , SMMM …. ve SMMM … tarafından tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen, ibraz olunan deliller ile yargısal denetime elverişli olması nedeniyle itibara layık bulunan 06/09/2018 tarihli rapora göre , yukarıdaki tespitler çerçe- vesinde davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacağının 42.415,09 TL olduğu, takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce yapılan 18.000,00 TL tutarındaki ödemenin mahsubundan sonra dava tarihi itibariyle 30.238,69 TL asıl alacağın kaldığı belirtilmiştir.
Davacının taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi ve cari hesap ekstresine dayanarak 79.807,63 TL asıl alacak + 26.751,07 TL geçmiş gün faizinden ibaret toplam 106.558,70 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibine girişildiği, davalının yasal süre içinde ibraz ettiği dilekçe ile cari hesap özetine, borcun tamamına ,ferilerine, işlemiş-işleyecek faize ve faiz oranlarına açıkça itiraz ettiği, alacaklı vekilinin 19/08/2009 tarihli dilekçesi ile mahkememize müracaat ile sadece asıl alacağa ilişkin 79.807,63 TL dava değeri üzerinden harçlandırılmış itirazın iptali istemli iş bu davayı ukama ettiği, takip öncesi işlemiş faizin dava konusu edilmediği, mahkememizce 79.807,63 TL’lik asıl alacak ile sınırlı olarak toplanan deliller, dosyadaki bilgi ve belgeler, hükme esas alınan 06/09/2018 tarihli bilirkişi raporu ve yapılan tahkikata göre ; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 42.415,09 Tl ala- caklı olduğu,takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce yapılan 18.000,00 TL tutarındaki öde- menin mahsubundan sonra dava tarihi itibariyle 30.238,69 TL asıl alacağın kaldığının tespit edil- diği , Yargıtay … HD’nin … Esas, …karar nolu 24/05/2016 tarihli …. Esas, …. karar nolu 21/03/2016 tarihli, …. Esas, …. karar nolu 17/05/2018 tarihli ve …. Esas,… karar nolu 06/06/2018 tarihli ilamlarında da vurgulandığı üzere ” itirazın iptali davalarında takipten sonra ve davadan önce yapılan ödemeler yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı” gibi fazlaya ilişkin diğer alacak talebinin de yerinde olmadığı, davalı/borçlunun 30.238,69 TL tutarındaki likit alacağa vaki itirazının haksız olduğu ve takibin durmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davaınn kısmen kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 79.807,63 TL’lik borcun 30.238,69 TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 20 ve değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 40’ı oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine ,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 2.065,60 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 504.80 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 532.70 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 1.028,10 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (6.150,00 TL bilirkişi ücreti + 868,30 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 7.018,30 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.596,77 TL’si ile ( 15,60 TL başvuru harcı + 504,80 TL peşin nispi harç + 2,50 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 522,90 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan 750,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 502,50 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davaıl üzerinde bırakılmasına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.628,64 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine ,

b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.802,58 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı/Vekili Av. …, Davalı/Vekili Av. …’in yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2018

Katip …

Hakim …