Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1314 E. 2019/128 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1314
KARAR NO : 2019/128

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/10/2015
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
İDDİA:
Davacı vekilinin 22/12/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin, tebellüğ ettiği, Bursa ….. Noterliği’nin 22/12/2014 tarih ve …. yevmiye nolu alacağın devri belgesiyle, dava dışı …. Ltd. Şti.’nin, güya müvekkilden olan ¨205.851,00 alacağının, davalıya temlik edildiğini öğrendiğini, belgede alacağın 2014 yılına ait olduğunun yazılı olduğunu, alacağın devrinin ve belgenin kabul edilmediğini, müvekkilinin … Ltd. Şti.’ye borcunun olmadığını, aksine alacağının olduğunu, … Ltd. Şti.’nin …. Bankası ….şubesinin …. nolu, 05/05/2014 vadeli ¨259.000,00 bedelli kendi çekini müvekkiline verdiğini ve çekin karşılıksız çıktığını, … Ltd. Şti.’nin müvekkiline 05/05/2014 tarihli …. nolu fatura ile ¨205.851,00’yi fatura ettiğini, … Ltd. Şti.’nin, … Bankası …..Şubesi’nin …. nolu, 10/05/2014 vadeli ¨250.000,00 bedelli kendi çekini müvekkilin ortağı olduğu …. Ltd. Şti.’ye verdiğini, çekin ciroyla müvekkiline geçtiğini fakat karşılıksız çıktığını, … Ltd. Şti.’nin ….Şubesinin B-… nolu 25/08/2014 vadeli ¨39.500,00 bedelli çekini …’a verdiğini, çekin ciroyla müvekkiline geçtiğini fakat karşılıksız çıktığını, müvekkilinin, … Ltd. Şti.’ye, 05/10/2014 tarihli … nolu fatura ile ¨259.001,62’yi fatura ettiğini, bütün bu olanların neticesinde temlik edenin değil müvekkilinin temlik edenden alacaklı olduğunu, alacak tutarının ¨601.650.62 olduğunu (temlik edenin alacağı: ¨205.851,00 müvekkilin alacağı: ¨807.501.62 toplam alacak: ¨601.650,62), temlik eden … Ltd. Şti.’nin fiilen iflas ettiğini, faaliyetinin bittiğini, sadece kağıt üzerinde varlığını sürdürdüğünü, piyasaya ¨10.000.000,00’den fazla borcunun olduğunu, müvekkiline olan borcunu ödemediğini, sonuç olarak; öncelikle menfi tespit davasının, icra takibinden önce açıldığı için İİK m.72/2 ye göre, alacağın %15’i kadar banka teminat mektubu yada nakit teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının, davalıya ¨205.851,00 borcunun olmadığının menfi tespitine ve eğer icra takibi açılırsa takibin iptalini, İİK m.72/5’e göre davalının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davalının davacıya tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA:
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 22/01/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin aralarındaki ticari ilişki nedeniyle alacağına ilişkin … Ltd. Şti’den çekler aldığını ancak çeklerin zamanında ödenmemesi nedeniyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibiyle … Ltd. Şti. hakkında icra takibi başlatıldığını, … yetkilileri ile yapılan görüşmede davacı ….’den toplam ¨205.851,00 alacaklı olduklarını içeren … ve …. nolu cari hesaplardan kaynaklanan alacakların devri hususunda mutabık kalındığını, akabinde … Ltd. Şti.’den ¨205.851,00 tutarında alacağı Bursa ….. Noterliği’nin 12/12/2014 tarih ve …. yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile müvekkili şirket tarafından devralındığını, ayrıca temlik borçlusu olan davacıya borcun ödenmesi için Büyükçekmece …. Noterliğinin 23/12/2014 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bildirimde bulunulduğunu, müvekkili şirket nezdinde herhangi bir evrak ya da bilgi olmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin somut olayda yalnızca temlik alacaklısı olup, müvekkili şirketin temlik eden ile temlik borçlusu arasındaki ilişkiyi bilmesinin söz konusu olmadığını, davacının yalnızca temlik alan olarak tarafa husumet yöneltildiğini, ancak dilekçesinde yalnızca … Ltd. Şti. ile olan iç ilişkilerinden bahsettiğini ve kendisinin bir borcu olmadığını iddia ettiğini, yani davacının kendisinin bir başka şirkete borcunun olmadığına ilişkin davayı yalnızca kendilerine açtığını, sonuç olarak öncelikle davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddini, bu talebin kabul görmemesi halinde … Ltd. Şti.’ye davanın ihbar edilmesine ve davaya katılmasına, tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA:
İDDİA:
Birleşen Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava dosyasına sunulan 22/10/2015 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin dava dışı ….. Aş ‘ye olan borçları için Bursa ….. Noterliğinin 12/12/2014 tarih ve … yevmiye nolu “alacağın devri” sözleşmesi ile davalıdan olan alacaklarını temlik ettiğini, temlik alacaklısı ,….. Aş’ nin bahsi geçen sözleşme nedeniyle alacağını, davalıdan Büyükçekmece ….Noterliği’nin 23/12/2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile talep ettiğini, davalı tarafın borcu ödememek için hiçbir dayanağı olmayan müvekkili şirket kayıtlarında dahi bulunmayan çek ve faturadan bahisle alacak iddiasında bulunduğunu ve Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. Esas sayılı dosyası ile temlik alacaklısı ….. Aş ‘ye karşı menfi tespit davası açtığını, davalı tarafın müvekkilinin 05/05/2014 vadeli ¨259.000,00 bedelli çekinin karşılıksız çıkması nedeni ile alacaklı olduğunu, ayrıca ciro yolu ile kendisine geldiğini ileri sürdüğü 10/05/2014 vadeli ¨ 250.000,00 bedelli ve 25/08/2014 vadeli ¨ 39.500,00 bedelli çeklerden dolayı müvekkili şirketten alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davalının müvekkili şirkete 05/10/2014 tarihinde ¨259.001,62 tutarlı fatura kestiğini, bahsi geçen fatura miktarı kadar alacaklı olduğunu ileri sürdüğünü, davalının müvekkili şirkete ¨205.851,00 ana para borcu düşüldükten sonra yukarıda bahsedilen hiçbir dayanağı olmayan çeklere ve faturaya dayalı iddiaları nedeniyle ¨ 601.650,62 alacaklı olduğu iddiasında bulunduğunu, davalının alacak iddialarının hiçbirinin ticari bir ilişkiye dayanmadığını, müvekkili şirketin ticari kayıtlarının incelendiğinde davalı tarafından kesilen 05/10/2015 tarih ve ¨259.001,60 bedelli faturanın kayıtlarda yer almadığının görüleceğini, faturanın davalı tarafından düzenlendiğini, görüntüsünün mail yoluyla müvekkili şirket muhasebecisine gönderildiğini ancak faturaya müvekkili şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine aslının dahi müvekkili şirkete gönderilmediğini ve konunun kapandığını, davalının daha sonra bu faturaya dayanarak alacak iddiasında bulunduğunu, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun olmadığını, davalının dayandığı çeklerin ticari bir ilişki neticesinde verildiğine ilişkin hiçbir dayanak olmadığını, faturanın da aynı şekilde bir mal ya da hizmet alımının karşılığı olmadığından bahisle müvekkilinin davalıya ¨601.650,62 borçlu olmadığının tespiti ile menfi tespit davalarının kabulünü, haksız ve kötüniyetli talep nedeniyle dava değerinin %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davada dava,menfi tespit istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Orhangazi …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03/03/2017 tarihli bilirkişi …tarafından hazırlanan raporuda; Davacıya ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğunu, ticari defterlere (D. Kebir ve Envanter görülmüş olmakla beraber Yevmiye defterinin fiziki olarak görülemediği) yapılan kayıtların Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak yazıldığını, davacı nezdinde tutulan ticari defterlerde yer alan kayıt ve bağlı belgelerde yer alan bilgilerin kabulüne karar vermesi halinde davacının dava dışı … ¨155.701,00 borçlu bulunacağını (¨205.851,00 -¨50.150.00= ¨155.701,00) davacı kayıtlarında yer almayan ancak, yukarıda belirtilen dava dışı … tarafından düzenlenen ve ödenmeyen ¨39.500,00 bedelli çek ile … tarafından ciro edilip de ödenmeyen ¨250.000,00 bedeli çeklerin toplamı olan ¨ 289.500,00 ‘nin kabulü halinde davacının dava dışı … ¨133.799,00 (¨289.500,00 – ¨155.701.00 = ¨133.799,00) alacaklı olacağı görüş ve kanaati ile rapor sunulmuştur.
Orhangazi ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28/07/2017 tarihli bilirkişi… tarafından hazırlanan raporda;… Ltd. Şti. ‘nin 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığını, ticari defterlere yapılan kayıtların “Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği” ile “Muhasebe İlke ve Kurallarına” uygun olarak yapıldığını, sahibi adına delil olma özelliğine sahip olmakla beraber takdirin mahkemeye ait olduğunu, ….’in 2014 yılı ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucu … Ltd. Şti. ile ilgili defter kayıtlarında tespit edilen belge ve kayıtlardaki 05/05/2014 tarih ve Seri A – Sıra …. numaralı ¨205.851,00 bedelli faturanın haricindeki diğer tespit ve tutarların … Ltd. Şti. kayıtlarında gözükmediğini, … Ltd. Şti.’ne ait ticari defter kayıt ve bağlı belgelerde yer alan bilgilerden 05/05/2014 tarihi itibariyle … Ltd. Şti.nin …’den olan alacağının ¨205.851,00 olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi ….tarafından mahkememize sunulan 31/01/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;Asıl dava konusunun, Bursa ….. Noterliği’nin 22/12/2014 tarih ve …. yevmiye nolu alacağın devri belgesiyle, dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalıya temlik ettiği ¨205.851,00 tutardan dolayı borçlu olmadığının tespiti talebinden ibaret olduğunu, birleşen dava konusunun, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosyasında davacı olan (asıl dava da dava dışı) … Ltd. Sti.’ nin, davalı (asıl dava davacısı) ….’e ¨601.650,62 borçlu olmadığının tespiti ile menfi tespit talebinden ibaret olduğunu, davalının 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalı … Ltd. Şti. nin ticari defterlerine göre; temlik ve dava tarihi itibariyle, birleşen dava davacısı (asıl davada dava dışı) … Ltd. Şti.’nden ¨218.287,36 alacaklı olduğunu, ancak temlik işleminin cari hesaba işlenmediğini, asıl dava yönünden davalı yanın; birleşen dava davacısı (asıl davada dava dışı) … . Ltd. Şti’ nin 12/12/2014 tarihinde Bursa …..Noterliği’nin … yevmiye numaralı alacağın devri belgesi ile ¨205.851,00 tutarındaki cari hesap alacağını devraldığını, davalının dava tarihi (22/12/2014) itibariyle alacağını davalıya temlik eden birleşen dava davacısı (asıl davada dava dışı) … .. Ltd. Şti’ den dava tarihi (22/12/2014) itibariyle davalıdan ¨218.287,36 alacaklı olduğunu, davalı yanın; birleşen dava davacısı (asıl davada dava dışı) … .. Ltd. Şti’ nin 12/12/2014 tarihinde Bursa …. Noterliği’nin …. yevmiye numaralı alacağın devri belgesi ile ¨205.851,00 tutarındaki cari hesap alacağını devraldığını, asıl dava yönünden; davalı yanın ticari kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde davacı yanla aralarında herhangi bir ticari faaliyet bulunmadığını, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı asıl dava dosyasında; dava dışı (birleşen dava davacısı) … …. Ltd. Şti.’nin, davalı olan ….. Ltd. Sti’ne olan borcuna karşılık düzenlemiş olduğu temlik işleminin dosya münderecatında sunulan evraklar üzerinde yapılan inceleme neticesinde taraflar arasındaki ticari faaliyetlerden kaynaklandığını, 27/08/2015 tarihli S.M.M.M. ….bilirkişi raporunda dava dışı (birleşen dava davacısı) ……. Ltd. Şti.’nin asıl dava davacısı (birleşen dava davalı) …. ticari defterlerinde iki farklı carisinin bulunduğunu, 120.11 nolu cari hesap hareketlerinde ¨50.151,63 alacaklı olduğunu, 320.85 nolu cari hesap hareketlerinde ise ¨205.851,00 borçlu olarak göründüğünü, davacı (birleşen dava davalısı) ….’in borç alacak mahsubu yapıldığı takdirde ¨155.701,00 tutarında dava dışı (birleşen dava davacısı) … ….’e borçlu olduğunu, davacı kayıtlarında yer almayan ancak, yukarıda belirtilen dava dışı … …leri tarafından düzenlenen ve ödenmeyen ¨39.500,00 bedelli çek ile … ….leri tarafından ciro edilip de ödenmeyen ¨250.000,00 bedeli çeklerin toplamı olan ¨289.500,00′ nin kabulü halinde davacının dava dışı … … ¨133.799,00 (¨289.500,00 – ¨155.701,00= ¨133.799,00) alacaklı olacağı yönünde görüş bildirildiğini, 27/07/2017 tarihli S.M.M.M. …. bilirkişi raporunda dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Şti.’nin asıl dava davacısı (birleşen dava davalı) …. nezdinde tutulan ticari defterlerde yer alan kayıt ve bağlı belgelere göre; … Ltd. Şti.ne ait ticari defter kayıt ve bağlı belgelerde yer alan bilgilerden 05/05/2014 tarihi itibariyle … Ltd. Şti.’nin …’den olan alacağının ¨205.851,00 olduğu yönünde görüş bildirildiğini, her iki davadaki uyuşmazlığın, ….’in … …’e borçlu/alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığını, uyuşmazlığın temelinin ise …’in elinde bulunan … … tarafından keşide edilen karşılıksız çeklerden dolayı ….’in alacaklı olduğu iddiasından kaynaklandığını, uyuşmazlığı oluşturan kalemler ve bunlara ilişkin değerlendirmeler; . Davacı (birleşen dava davalısı) ….’in dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti.’ne keşide edilen ¨39.500,00, ¨250.000,00 ve ¨259.000,00 olmak üzere toplam ¨548.500,00 tutarındaki çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle (karşılıksız işlemine tabi tutularak her çek için ¨1.120,00 x 3 adet toplamda) ¨3.360,00 yasal sorumluluk bedeli haricinde davacı ….’in (birleşen dava davalısı) elinde bulunan dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti.’ den alınan mezkur karşılıksız çekler nedeniyle (548.500 – 3.360) ¨545.140 alacağının kalmış olduğunu, temlik konusu alacağa esas … .. Ltd. Şti’ nin düzenlemiş olduğu ¨205.851,00 tutarındaki faturanın ….’in kabulünde olduğunu, davacı (birleşen dava davalısı) …. tarafından 05/10/2014 tarihli …. nolu ¨259.001,62 tutarındaki faturanın dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti adına düzenlendiğini, ancak yapılan incelemede … …. Ticari defter ve belgelerinde ilgili fatura kaydına rastlanmadığı gibi faturada teslim alan kısmında kaşe ve imza bulunmaması nedeniyle ….’in ispatına muhtaç faturanın değerlendirme dışı bırakılması gerektiğini, asıl dava davacısı (birleşen dava davalısı) ….’in dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti. den (¨545.140- 205.851 ) ¨339.289,00 alacaklı olduğunu, neticeten, dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen ¨39.500.00, ¨250.000,00 ve ¨259.000,00 olmak üzere toplam ¨548.500.00 tutarındaki çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle; asıl davada, Bursa …. Noterliği’nin 22/12/2014 tarih ve …. yevmiye no.lu alacağın devri belgesiyle, dava dışı … .. Ltd. Şti.’nin davalıya temlik ettiği ¨205.851,00 tutardan dolayı davacı ….’in davalıya borcunun olmadığını, birleşen davada, (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti.’nin (birleşen dava davalısı) ….’e (¨545.140 karşılık çeklerden kalan borç ¨205.851 faturaya dayalı alacak) ¨339.289,00 borçlu olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 31/05/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;Kök rapordaki görüşünün değişmediğini, mahkemenin takdirlerine seçenek teşkil etmesi amacıyla, mahkeme … tarafından keşide edilen 3 adet ve toplamda ¨548.500,00 tutarındaki çeklerin …. adına alacak olarak değerlendirilemeyeceği yönünde takdirde bulunacak olursa;
Asıl davada, Bursa …. Noterliği’nin 22/12/2014 tarih ve …. yevmiye no.lu alacağın devri belgesiyle, dava dışı … …. Ltd. Şti.’nin davalıya temlik ettiği ¨205.851,00 tutardan dolayı davacı ….’in davalıya borcunun bulunacağını,
Birleşen davada, (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti.’nin (birleşen dava davalısı) ….’den (¨205.851,00 faturaya dayalı alacak) ¨205.851,00 alacaklı olacağını bildirmiştir.
Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır:
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir.
Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.
Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir.Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır.Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır.Buna rağmen borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir.Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür.
Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur.Ancak borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Hakan Pencanıtez, Oğuz Atalay, Meral Sungurtekin Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156- 164).
Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez.Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 17/03/2010 gün ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07/12/2011 gün ve 2011/13-576 E. 2011/747 K sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; her iki davadaki uyuşmazlığın,…’in … ….’e borçlu/alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığın, uyuşmazlığın temelinin ise ….’in elinde bulunan … … tarafından keşide edilen karşılıksız çeklerden dolayı ….’in alacaklı olduğu iddiasının yerinde olup olmadığıdır.Davacı (birleşen dava davalısı) ….’in dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti.’ne keşide edilen ¨39.500,00, ¨250.000,00 ve ¨259.000,00 olmak üzere toplam ¨548.500,00 tutarındaki çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle (karşılıksız işlemine tabi tutularak her çek için ¨1.120,00 x 3 adet toplamda) ¨3.360,00 yasal sorumluluk bedeli haricinde davacı ….’in (birleşen dava davalısı) elinde bulunan dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti.’ den alınan mezkur karşılıksız çekler nedeniyle (548.500 – 3.360) ¨545.140 alacağının kalmış olduğu, temlik konusu alacağa esas … .. Ltd. Şti’ nin düzenlemiş olduğu ¨205.851,00 tutarındaki faturanın ….’in kabulünde olduğu, davacı (birleşen dava davalısı) …. tarafından 05/10/2014 tarihli … nolu ¨259.001,62 tutarındaki faturanın dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti adına düzenlendiği, ancak bilirkişi tarafından yapılan incelemede … … Ticari defter ve belgelerinde ilgili fatura kaydına rastlanmadığı gibi faturada teslim alan kısmında kaşe ve imza bulunmaması nedeniyle ….’in ispatına muhtaç faturanın değerlendirme dışı bırakılması gerektiği, asıl dava davacısı (birleşen dava davalısı) ….’in dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti. den (¨545.140- 205.851 ) ¨339.289,00 alacaklı olduğu, neticeten, dava dışı (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen ¨39.500.00, ¨250.000,00 ve ¨259.000,00 olmak üzere toplam ¨548.500.00 tutarındaki çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle; asıl davada, Bursa 10. Noterliği’nin 22/12/2014 tarih ve 047236 yevmiye no.lu alacağın devri belgesiyle, dava dışı … ….Ltd. Şti.’nin davalıya temlik ettiği ¨205.851,00 tutardan dolayı davacı ….’in davalıya borcunun olmadığı, birleşen davada, (birleşen dava davacısı) … .. Ltd. Şti.’nin (birleşen dava davalısı) ….’e (¨545.140 karşılık çeklerden kalan borç ¨205.851 faturaya dayalı alacak) ¨339.289,00 borcunun bulunduğu bu rakamın dava konusu edilen ¨601.650,62’den düşülmesi ile davacının,davalıya ¨262.361,62 borcunun bulunmadığı anlaşıldığından asıl davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,birleşen davanın ise kısmen kabulü ile davacının davalıya ¨262.361,62 tutarında borcunun bulunmadığının tespitine,taraf vekillerinin tazminet taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVADA:
1-Davanın KABULÜ ile; davacının, davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı vekilinin İİK’nın 72/5 maddesi uyarınca istediği tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Davalı vekilinin tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-Alınması gerekli ¨14.062,00 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨3.515,45 harcın mahsubu ile bakiye ¨10.546,55 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından ödenen ¨3.515,45 Peşin Harç, ¨25,20 Başvurma Harcı olmak üzere toplam ¨3.540,65’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 23 tebligat + posta ücreti ¨131,20, iki bilirkişi inceleme ücreti ¨2.000,00 olmak üzere toplam ¨ 2.131,20 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨18.301,06 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨145,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVADA:
1-Davanın Kısmen KABUL Kısmen REDDİ ile;Davacının, davalıya ¨262.361,62 borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davacı vekilinin tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-Alınması gerekli ¨17.921,92 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨10.274,69 harcın mahsubu ile bakiye ¨7.647,23 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 10 tebligat + posta ücreti ¨136,10 , bir bilirkişi inceleme ücreti ¨500 olmak üzere toplam ¨ 277,43 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen kısım üzerinden hesap edilen ¨ 21.691,70 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen kısım üzerinden hesap edilen ¨ 26.301,94 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨485,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili ile asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin yüzlerine karşı, oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.07/02/2019

BAŞKAN …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE ….
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE ….
☪e-imzalıdır.☪
KATİP ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”